Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/465 E. 2022/873 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/465 Esas – 2022/873
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/465 Esas
KARAR NO : 2022/873

BAŞKAN :…
KATİP : ….

DAVACI :….
DAVALI ….
DAVALILAR :…

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 28/09/2020
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı … Holding A.Ş.’den alacaklı olduğunu, sözkonusu alacakların dayanağı olan… 20.Noterliğinin 05/06/2018 tarih ve 8749 yevmiye no’lu borç ikrarı ve tasfiye sözleşmesi ile bu sözleşmeye ek aynı noterliğin 05/06/2018 tarih ve 8750 yevmiye no’lu, 31/07/2018 tarih ve 13667 yevmiye no’lu, 31/08/2018 tarih ve 14660 yevmiye no’lu sözleşmelerinin fotokopilerini dilekçe ekinde sunduğunu, anılan borçlu şirketin zarar etmesine rağmen 15/05/2015 tarihinde yapılan 2014 yılına ait olağan genel kurul toplantısında brüt 45.825,00-TL’nin en geç 30/12/2015 tarihine kadar temettü olarak dağıtılmasına ve dağıtım tarihinin belirlenmesi hususunda şirket yönetim kuruluna yetki verilmesine karar verildiğini, 07/04/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı olağan genel kurul toplantısında ise; kâr dağıtım ödemelerinin miktar ve en geç yapılması gereken tarihlerinin belirlendiğini, ancak alınan genel kurul kararının sermayesinin korunması ilkesine aykırı olup TTK 447/1-c maddesi gereğince batıl olduğunu, bu nedenle batıl olan genel kurul kararına dayalı kâr payı dağıtımının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, şirket hissedarları olan davalıların kâr paylarını haksız yere ve kötü niyetli almaları nedeniyle şirkete iade ile yükümlü olduklarını beyanla HMK 107/2 ve 109 m.gereğince belirli alacağa ilişkin bedel arttırım hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davalı yönünden ayrı ayrı 5.000,00-TL olmak üzere toplam 235.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 maddesinde belirtilen oranda işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile … Holding A.Ş.’ye ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalılara dava dilekçesi ve tensip zaptı açıklamalı davetiye ile tebliğ edilmiş, bir kısım davalı vekilleri sundukları cevap dilekçelerinde özetle; davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını, dava konusu şirket yönünden müvekkillerine kâr payı ödenmesine ilişkin genel kurul kararının şirket mali kayıt ve bilançolarına uygun olarak alındığını, bu nedenle dağıtılan kâr payları yönünden kötü niyetli alındığının ileri sürülemeyeceğini, müvekkillerinin ortağı olduğu dava dışı şirketin alacaklısı olan bankanın dava açma ehliyetinin bulunmadığını, müvekkillerinin açılan davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gibi kâr payı dağıtım kararının sermayenin korunması ilkesine aykırı olmadığını, müvekkillerinin bu nedenle kendilerine ödenen kâr payını TTK 512 m.gereğince iade ile yükümlü olmadıklarını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Dava dışı şirketi ile davacı banka arasında imzalanan düzenleme şeklinde kayıtsız şartsız para borcu ikrarına havi senet ve kredi alacağının tasfiyesi sözleşmesi örneği
-Genel kurul kararı
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, TTK 512. m.gereğince dava dışı şirketin alacaklısı konumundaki davacı banka tarafından şirketin ortakları olan davalılara haksız yere ve kötüniyetli olarak batıl nitelikteki genel kurul kararına istinaden yapıldığı ileri sürülen kâr payı ödemesinin şirket lehine istirdaden tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili dosyamız davalılarından bir kısmı hakkında davadan feragat dilekçesini sunmakla ve vekaletnamesinde HMK 74.m. gereğince davadan feragat özel yetkisinin mevcut olduğu gözetilerek haklarındaki davadan feragat edilen davalılar yönünden dosyanın işbu dava dosyasından HMK 167.m. gereğince ayrılmasına karar verilmiştir.
Dosyamızda davacı banka dava dilekçesinde ileri sürdüğü maddi ve hukuki olgular ile dilekçe ekinde sunduğu göre; dava dışı … Holding A.Ş.’den… 20.Noterliğinin 05/06/2018 tarih ve 8749 yevmiye no’lu borç ikrarı ve tasfiye sözleşmesi ile eki sözleşmeler kapsamında alacaklı olduğu tarafların kabulünde ve dosya kapsamında çekişmesizdir.
Ancak taraf vekillerinin usuli itirazları çerçevesinde öncelikle davacı bankanın açtığı işbu davada aktif husumet ve taraf ehliyetinin değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 512. m.gereğince; “(1) Haksız yere ve kötüniyetle kâr payı veya hazırlık dönemi faizi alan pay sahipleri, bunları geri vermekle yükümlüdür. Yönetim kurulu üyelerinin kazanç payları hakkında da aynı hüküm uygulanır. (2) Geri alma hakkı, paranın alındığı tarihten itibaren beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.”
Somut uyuşmazlıkta değinilen yasal düzenleme kapsamı ve uyuşmazlığın niteliği ile tarafların sıfatı birlikte dikkate alındığında ise; davacının taraf ehliyetinin mevcut olmadığı ortadadır. Zira, TTK 512.m. gereğince dava dışı Şirketin davalı ortakları tarafından haksız yere ve kötüniyetle alındığı ileri sürülen kâr payının iadesi dava açmaya sadece Şirket yönetim kurulu yetkilidir. Davacı bankanın iade istemine konu kâr payının dava dışı Şirkete verilmesini talep etmiş olsa dahi açma hakkı bulunmamaktadır. Ancak iflas yönetimi, dava hakkını alacaklılara devir edebilir. (İİK 245.m.) Dava, haksız kâr veya tasfiye dönemi faizi veya kazanç payı almış kişiler aleyhine açılır. Kâr payının kuponla tahsil edildiği durumlarda dava kupon hamiline yöneltilir. (Ortaklıklar ve Kooperatifler Hukuku, Genişletilmiş 6.Bası, Poroy/Tekinalp/Çamoğlu, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, 1995, s.467)
Bilindiği üzere; dava şartları kamu düzenine ilişkin olup davaya bakan Mahkeme tarafından davanın her aşamasında re’sen gözetilmek zorundadır. İşbu davada davacı bankanın taraf ehliyeti bulunmadığına göre; açtığı davanın usulden reddi gerekmektedir.
Açıklanan gerekçelerle; haklarında açılan davanın feragat nedeni ile tefrikine karar verilen davalılar aleyhine açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise; HMK 114/1-d.m. delaleti ile 115/2.m. gereğince taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek ve hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Haklarındaki davanın tefrikine karar verilen Davalılar İsmail Ömer Tunçata, Ahmet Sezer Ergin, Emine Mine Özman, Hanife Yağmur Sencer, Ahmet Sinan Özman, Suna Türeli, Tevfik Uğur Yurdakul, Ercan Davudoğlu, İbrahim Celasin Egel, Evren ERSÜ (Asaleten ve müteveffa Mehmet Ergil Ersü mirasçısı sıfatıyla) Murat Türeli, Mehmet Artun, Elif ÖZER, Fatma Arzu Tarımcılar, müteveffa Süreyya Yücel Özden mirasçısı Aypar Özden, müteveffa Süreyya Yücel Özden mirasçısı Ayşe Gülçin Özden, Engin İnanç, Ahmet Hakan Özman, Mehmet Murat Uçul, Ayşe Ümit Özgüç, Aliye Uçul, İhsan Ateş Uçul, Gizem Örs, müteveffa Mehmet Ergil Ersü mirasçısı Selen Ersü, Mehmet Mumcu, Yüksel Erimtan, Özlem Kahyaoğlu, Temel Ali Kahyaoğlu hakkında dosyamızda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Diğer davalılar aleyhine açılan davanın ise; HMK 114/1-d .m. delaleti ile 115/2.m. gereğince taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 4.013,22-TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.932,52-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalılardan Fatma Neşe Sencer, Solmaz Pınar ve Suzan Pınar Gıraldı ile dahili davalı Değer Messelem haricindeki davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalılara verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
6-6325 sayılı yasanın 11 ve 13 m.delaletiyle 18/a maddeleri gereğince maktu 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile… Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/11/2022

Başkan …
e-imza

Katip …
e-imza