Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/414 E. 2022/58 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/414 Esas
KARAR NO : 2022/58

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … …

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/09/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; Dava dışı…Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin yarı oranında hissesine, 15/01/2020 tarihli Türkiye Sicil Gazetesinde yayınlanan bildirim ile sahip olduğunu, şirketin diğer ortağının davalı olduğunu, davalının aynı zamanda şirket müdürlüğünü yürüttüğünü, şirket müdürü tarafından müvekkilinin çalışmasının engellendiğini, tarafların sosyal hayatlarında sorunlar yaşamaya başladıklarını, davalının şirket çalışanlarına vermiş olduğu talimatlar nedeniyle müvekkilinin şirket hakkında hiçbir bilgi alamadığını, müvekkilinin hiçbir şey almadan şirket ortaklığından çıkmasının istendiğini, müvekkilinin şirket ile tüm bilgi akışının kesildiğini, bu nedenle TTK 630 maddesi uyarınca davalının dava dışı şirket müdürlüğünden azline, müvekkili davacının haklarını koruyacak şekilde müvekkilinin %50 ortası bulunduğu dava dışı…Makine Sanayi ve Ticaret Ltd. Sti. ’ne temsile yetkili olarak atanmasına, bu talebinin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin müşterek imzayla yetkili kılınmasına, bu talebinin de kabul edilmemesi halinde şirkete kayyım atanmasına karar verilmesini, yargılama giderinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 20 yıldan fazla deneyime sahip jeoloji (hidrojeoloji) Mühendisi olduğunu, sektörde edindiği bilgi, tecrübe ve iş ilişkilerini kullanmak ve elde ettiği maddi ve manevi birikimiyle kendi aile şirketini kurarak ticarete atılmak amacıyla 27 Ocak 2015 tarihinde…şirketini kurduğunu, davacının söz konusu şirketin kurulduğu günden bu yana fiilen kendisi tarafından yönetilerek sektörde bir marka haline gelen…şirketinin hisselerinin tamamının mülkiyetini de önceki eşinden 19 Şubat 2019 tarihinde devraldığını, davacı ile işinden tamamen bağımsız olarak tanıştıklarını ve özel hayatlarında bir ilişkinin başladığını, davacı …’e yardım amacı ile tek ortağı olduğu ve müdürü olduğu dava dışı…şirketine 01.02.2019 tarihinde pazarlama sorumlusu olarak işe alındığını ve 09.01.2020 tarihinde istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, işçi olarak çalıştığı bu süreçte fiilen işyerinde çalışmadığını, …şirketinin iştigal ettiği alanlarda hiçbir geçmiş iş tecrübesi, bilgisi ve eğitiminin bulunmadığını, davacının işten ayrılışının ardından özel hayatlarındaki ilişkinin neticesi olarak kendisini uzun vadede güvende hissetmesi amaçlanarak 15.01.2020 tarihinde…şirketinin %50 oranında hissesi, hisselerin nominal bedeli olan 150.000-TL üzerinden anlaşarak devredildiğini, Davacı … tarafından söz konusu bedelin hiçbir zaman ödenmediğini, devir bedeline ilişkin tüm haklann saklı tutulduğunu, davacının halihazırda ikamet etmekte olduğu ve…’in kendisine bedelsiz olarak devretmesini istediği dairenin hiçbir zaman kendisine bedelsiz olarak tahsis edilmediğini, aylık 2.500,00 TL. bedel karşılığında…tarafından kiraya verildiği, davacı vekilince sunulmuş kira sözleşmesinde dava dışı…ile Davacı arasında 2.500 TL. kira bedel karşılığında davacıya kiralandığını, ancak davacının kira sözleşmesinin başlangıcından beri hiçbir ayın kira bedelini ödemediğini, davacı hakkında kira bedellerinin tahsili ve kiralayanın tahliyesi talepli icra takibinin başladığını, davacının müvekkilinin de hissedarı olduğu dava dışı…’den çeşitli tarihlerde toplamda 241.820,15 TL. borç aldığını, söz konusu borçların ödenmesi için hakkında icra takibinin başlatıldığını, davacının müvekkilinin şirketteki Müdürlük görevinden azlini talep etmesinde yasadaki düzenlemeye uygun olarak şirket müdürünün azlini gerektirecek hiçbir gerekçe ve bu gerekçelere dayanak sunmadığını, davacının dilekçesinde ileri sürdüğü bağlılık yükümlülüğüne aykırı iş ve işlem tesis edildiğine dair hiçbir delilinin bulunmadığını, aksine…Makine San. Ve Tic. Ltd. Şirketini zarara uğratan tarafın bizzat davacının kendisi olduğunu, bu sebeple haksız ve hukuki mesnetten yoksun bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Ticaret sicil kaydı
-Hisse devir sözleşmesi
-Noter ihtarnameleri
– Bilirkişi raporu ve ek rapor
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, TTK 630 m.gereğince limited şirket müdürünün haklı nedenle müdürlük görevinden azli istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamıza celp edilen ticaret sicil kaydının incelenmesinden; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayımlana 30/01/2015 tarih ve 8748 sayılı örneğine göre tarafların ortağı olduğu…Makine San. Ve Tic. Ltd. Şirketinin münferiden yetkili temsilcisinin Nur Fatma Ünlü olduğu, 21/02/2019 tarihinde şirket hisselerinin tamamının anılan yetkili temsilci tarafından davalı …’ye devri sonrasında davalının şirketin tek ortağı olarak münferiden yetkili temsilcisi olduğu, 10/01/2020 tarihinde davalının kendisine ait olan şirket hissesinin %50’sine karşılık olarak 150.000,00-TL sermaye karşılığı 1500 adet payını davacıya devrettiği, devir hususunun ticaret siciline tescil ve 15/01/2020 tarih ve 1960 sayılı ticaret sicil gazetesinde yayımlandığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosya dosyamızda davalı şirket müdürü yönünden görevden haklı nedenle azil koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda re’sen seçilen bir SMMM ve bir ticaret mevzuatında uzman bilirkişi heyetinden asıl ve ek raporlar temin edilmiş, dosyamıza sunulan asıl raporda özetle; dosya kapsamında mevcut davacı tarafından davalıya keşide edilen ihtarnamelerin dava konusu şirketin muhasebe kayıtlarına esas belgelerin incelenmesi ve bilgi alınması ile olağanüstü genel kurul yapılması talebini içerdiği, davalı tarafından keşide edilen 12/10/2020 tarihli cevabi noter ihtarnamesinde ise 06/11/2020 günü saat 12:00 itibariyle talep edilen hakların kullanılabileceğinin davacıya bildirildiği, her ne kadar davacı tarafından bilgi alma ve inceleme talebine konu belgelerin eksik inceletildiği belirtilerek tutanak sunulmuş ise de söz konusu tutanakların davalı şirket müdürünün imzasını içermediği, bu nedenle davacının bilgi alma ve inceleme haklarının ihlalinden söz edilemeyeceği, davacının şirkette kullandığı mail adresinin kapatılmasının davalının görevinden azlini gerektiren haklı sebep olarak değerlendirilemeyeceği, diğer taraftan davacının şirketin gelirlerinin Sena Baytemur adlı makinür salonuna aktarıldığı ve yatırım amaçlı olarak alınan gayrimenkulün davacının bedelsiz olarak devrini talep ettiğine dair iddiaları konusunda somut bir delilin sunulmadığı, bu nedenle de davalının dava konusu taleplerinin yerinde olmadığı mütalaa edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine alınan bilirkişi heyeti ek raporunda ise; asıl rapordaki tespit ve değerlendirmeler aynen teyit ve tekrar edilmiştir.
Bilindiği üzere; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 630/(2) ve (3). maddelerinde ; her ortağın, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebileceği, yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunacağı belirtilmiştir. Anılan maddelerde müdürün yetkisinin sınırlandırılabileceği belirtilmiş olup, maddedeki sınırlandırmanın amacı müdürün yetkisi dahilinde yaptığı işlerin kayyım onayına tabi tutulması değildir. Böyle bir yorum, TMK’da düzenlenen kayyımlık müessesesi ile bağdaşmadığı gibi TTK’nın 629/1. maddesinin atfıyla limited şirketlerede uygulanması mümkün olan TTK’nın 371/3. maddesi gereğince, ancak temsil yetkisinin sadece merkezin veya bir şubenin özgülendirilmesine veya birlikte kullanılmasına ilişkin sınırlandırılmalar geçerli olup, TTK’nın 630/2 ve 3. fıkralarında belirtilen sınırlandırmada ancak kanunda belirtilen bu hallere ilişkin olarak yapılabilir (Emsal Yargıtay … Hukuk Dairesinin 28/01/2021 tarih 2020/1490 Esas 2021/593 Karar sayılı ilamı).
Yine, 6102 sayılı TTK’nun 626/1. maddesi uyarınca, müdürler ve yönetimle görevli kişiler, görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini, dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler.
Bu bağlamda yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte dikkate alındığında; her ne kadar davacı ortak tarafından dava konusu şirketin müdürü konumundaki davalının görevden azli talebiyle dava açılmış ise de; davacının Mahkememizce de benimsenen bilirkişi asıl ve ek raporu ile dosyada mevcut diğer kanıtlar dikkate alındığında TTK 630/2 m.gereğince görevden azlini gerektiren haklı nedenin varlığını kanıtlayamadığı, nitekim davacının haklı neden ile azil istemine dayanak bilgi alma ve inceleme talebinin davalının dosyada mevcut noter cevabi ihtarnamesi ile karşılandığı sabit olduğu gibi fiilen söz konusu hakkının tam ve gereği gibi kullanmasına davalı şirket müdürünün engel olduğuna ilişkin somut bir kanıtın da davacı tarafından dosyaya sunulmadığı, diğer taraftan davacının şirketteki e-mailine erişim ve mail kullanmasının engellenmesinin davacı ortak ile yaşanan ortaklık ilişkisi kapsamındaki ihtilaflardan kaynaklanma ihtimali de mevcut olup hukuka aykırı bir eylem olarak değerlendirilse dahi başlı başına davalı şirket müdürünün görevden azlini gerektirecek nitelikte ve ağırlıkta hukuka aykırı bir eylem olarak değerlendirilemeyeceği, davacının haklı nedenle azil istemine dayanak protokolde yer alan dairenin teslimine ilişkin iddia yönünden ise; söz konusu protokol gereğince davacının proje sorumlusu sıfatıyla kendisine daire tahsisinin taahhüt edilmiş olması ve taahhüdün yerine getirilmemesinin başlı başına azil yönünden haklı sebep oluşturmayacağı, davacının protokolden doğan hakları mevcut ise gerekli hukuki girişimlerde bulunabileceği dikkate alındığında davacının davanın haklılığını kanıtlayamadığı kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup peşin yatırılan 54,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza