Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/412 E. 2021/672 K. 18.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/412 Esas
KARAR NO : 2021/672

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -….

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2020
KARAR TARİHİ : 18/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan ticari hizmet sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :

Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile davalı Şirket arasında 22.08.2016 başlangıç tarihli ‘Ortak Sağlık Güvenlik Birimi-İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesi’ ile 16.01.2017 başlangıç tarihli ‘Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi İş Güvenliği Uzmanı- İşyeri Hekimi Hizmet Alım Sözleşmesi’ imzalandığını, sözleşmeler uyarınca, müvekkili tarafından sözleşmelerin 5. Maddesi kapsamında davalı tarafa iş sağlığı ve güvenliği hizmeti sunulduğunu, sunulan hizmetlerden dolayı dava dilekçesinde tanzim tarih ve bedellerini belirttiği faturaların düzenlendiğini, davalı tarafından müvekkilinin edimini ifa etmesine rağmen sözkonusu fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile icra takibi başlatıldığını beyanla davalının dava konusu Ankara …İcra Müdürlüğü’nün 2019/8818E. sayılı icra takip dosyasına vâki haksız itirazının iptaline, %20 oranında icra-inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurda açılmış bulunan dava ile tarafları aynı olan bir başka itirazın iptali davası daha önce Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/769 Esas sayılı dosyası ile açılmış ve neticeten müvekkilimin huzurdaki davada davacı tarafın delil olarak sunduğu sözleşmeden kaynaklı bir borcunun olmadığı hem bilirkişi tarafından hem de sayın Ankara …. ATM bakımından tespit edilmiş ve davacının davasının esastan reddine karar verildiğini, aynı konuda daha önce açılmış ve reddedilmiş bulunan bir dava olması hasebiyle derdestlik itirazlarının bulunduğunu, sözleşmenin geçerli olduğu kabul edilse dahi fatura konusu hizmetin müvekkiline verilmediğini, yerleşik içtihatlar gereğince faturaya konu mal veya hizmetin verildiğinin ispatının gerektiğini, davaya konu faturaların tarihleri ile seri ve sıra numaraları arasında kronolojik yönden tutarsızlık bulunduğunu ve davacı tarafın kötüniyetli olup davanın reddi gerektiğini beyanla davanın reddine, %20 oranında kötüniyet tazminatının yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Tarafların ticari defter ve kayıtları.
-BA-BS formları
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, iş sağlığı ve güvenliği hizmet sözleşmesi hizmet sözleşmesine tanzim edildiği ileri sürülen faturalara dayalı icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Dosyamız arasına örneği celp edilen Ankara ….Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/769 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı Şirket tarafından dosyamız davalısı Şirket aleyhine taraflar arasında imzalandığı ileri sürülen dava konusu icra takibine dayanak ‘Ortak Sağlık Güvenlik Birimi-İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesine istinaden tanzim edilen 30/09/2017-29/08/2017 tarihleri arasındaki döneme ilişkin fatura alacakları nedeni ile başlatılan ilamsız icra takibi olduğu anlaşılmış, işbu dava konusu icra takibine dayanak faturalar ile anılan dosya konusu faturaların farklı faturalar olması ve takibe dayanak teşkil etmesi nedeni ile davalının derdestlik itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı Şirket ihtaratlı davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini dosyamıza sunmamış ve ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra SMMM bilirkişisinden rapor temin edilmiş, dosyamıza sunulan raporda özetle; davacı Şirketin somut uyuşmazlık ile ilgili ticari defterlerinin kanuna ve usulüne uygun olarak tutulduğu, dava konusu Ankara ….İcra Müdürlüğü’nün 2019/8818E. sayılı icra takip dosyasında takibe dayanak faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı Şirket tarafından dava dosyasına sunulan “İşyeri Hekimi Hizmet Hekimi Alım Sözleşmesi” kapsamında 30/01/2017 tarihinden itibaren İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmeti Açıklaması ile her ay KDV dahil 1.504,00-TL bedelli KDV fatura düzenlendiğini, davacının fatura düzenlemesine dayanak gösterdiği sözleşmenin davalı Şirket tarafından değil; dava dışı Özel … Hastanesi …Özel Sağlık “Sağlık Ürünleri Turizm Özel Eğitim Hizmetleri ve İnş. Taah. A.Ş.” tarafından imzalandığı, bu nedenle davalı Şirket tarafından imzalanmamış sözleşme dayanak gösterilerek düzenlenmiş faturaların davalı Şirkete borç doğuramayacağı, dava dosyasına sunulan sözleşmenin taraflarının davacı ve davalı olmakla birlikte davalı Şirket tarafından imzalanmamış ancak Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca onaylanmış olan sözleşmede davacının hizmet veren, davalının ise; hizmet veren olduğu hususu birlikte değerlendirildiğinde; davacı Şirket tarafından 15/02/2017-21/03/2018 tarihleri arası düzenlenmiş faturalar nedeniyle davalının (14 ay*1.504,00-TL) 21.056,00-TL davacıya borçlu olabileceği mütalaa edilmiştir.
Somut toplanan delillere göre somut uyuşmazlık öncelikle taraflar arasında mevcut ve geçerli bir akdi ilişkinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu bağlamda, dosyamıza sunulan 22.08.2016 başlangıç tarihli “Ortak Sağlık Güvenlik Birimi-İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesi'”incelendiğinde; dosyamız davacısı ile dava dışı dava dışı Özel … Hastanesi …Özel Sağlık “Sağlık Ürünleri Turizm Özel Eğitim Hizmetleri ve İnş. Taah. A.Ş.” arasında imzalandığı, davalı Şirketin bu sözleşmede taraf konumunda olmadığı tartışmasız ise de; sözleşme konusu iş sağlığı ve güvenliği hizmetinin sözleşmede imzası bulunmayan ve hizmet alan işletme olarak belirtilen dosyamız davalısı Şirkete verilmesinin öngörüldüğü anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, dosyamıza sunulan 13/01/2016 tarih ve 149 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi örneğinin incelenmesinden; dosyamız davalısı Şirketin değinilen sözleşmeyi hizmet alan olarak imzalayan aynı dava dışı Şirketin Yönetim Kuruluna 3 yıl süre ile görev yapmak üzere seçildiği sabittir.
Yine, dava dilekçesi ekinde dosyamıza örneği sunulan 15/02/2017 tarihli “OSGB ile Hizmet Alan İşyeri arasındaki İşyeri Hekimliği Sözleşmesi” ile 18/04/2017 tarihli “OSGB ile Hizmet Alan İşyeri arsındaki İş Güvenliği Uzmanlığı Sözleşmesi” incelendiğinde; dosyamız davacısı Şirketin hizmet veren, dosyamız davalısı Şirketin ise; hizmet alan konumunda olup her iki Şirketin yetkili temsilcilerinin imzasını ve ayrıca dava dışı işyeri hekiminin imzasını içerdiği, sözleşme ile davalı Şirketin işyerinde davacı Şirket tarafından sözleşmede belirtilen koşullarda iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmesinin kararlaştırıldığı sabittir.
Dosyamızda davalı Şirket vekili taraflar arasında imzalanan iş sağlığı ve güvenliği hizmet alımı sözleşmesini bulunmadığını ileri sürmüş ise de; davalı Şirketin yukarıda değinilen 15/02/2017 ve 18/04/2017 tarihli sözleşmelerde hizmet alan konumunda olduğu, her ne kadar dosyaya sunulan Ortak Sağlık Güvenlik Birimi-İş Güvenliği Uzmanı Hizmet Alım Sözleşmesinde davalı Şirketin yetkili temsilcisinin imzası bulunmamakta ve davalı Şirket anılan sözleşmeye taraf konumunda değil ise de; Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere dosyamıza Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından celp edilen taraflar arasında düzenlenen Iş Sağlığı ve Güvenliği Kayıt, Takip ve İzleme Programı davacı ve davalı arasında sözleşme konusu hizmetin verildiğine ilişkin onaylı belgeler dikkate alındığında; davalının iddiasının aksine taraflar arasındaki iş sağlığı ve güvenliği hizmeti verilmesine ilişkin akdi ilişkinin kurulduğunun kabulü gerektiği, bu durumda ise; davacının sözleşme konusu hizmeti ifa ettiğini usulüne uygun deliller ile kanıtlamasına rağmen davalı Şirketin dava konusu takibe dayanak faturaları ödediğine ilişkin ödeme belgesi sunamadığı, bu durumda ise; dosya kapsamına da uygun görülmekle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü gerektiği kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile davalı Şirketin dava konusu icra takibine vâki haksız itirazının takibe konu 21.056,00-TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 866,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.922,81-TL alacak yönünden kısmen iptaline, İİK 67.m. gereğince likit nitelikteki alacak nedeni ile davacı lehine % 20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesine, dava konusu icra takibinde davacının kötüniyeti sabit olmamakla davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının dava konusu Ankara 19.İcra Müdürlüğü’nün 2019/8818E. sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının KISMEN İPTALİNE, takibin 21.056,00-TL asıl alacak ile takip tarihine kadar işlemiş 866,81-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 21.922,81-TL alacak ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebindeki koşullarda işleyecek faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-İİK 67.m. gereğince 4.384,56-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davalının yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 1.497,54-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 447,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.049,83-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
5-Davacı peşin yatırılan 447,71-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 827,00-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince red-kabul oranı (0,83) gözetilerek 686,41-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1- Posta ve davetiye gideri : 77,00-TL
2- Bilirkişi gideri :750,00 -TL
TOPLAM :827,00 -TL