Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/349 E. 2023/421 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/349 Esas
KARAR NO : 2023/421

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – (T.C.:…)
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : ……
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/07/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davanın davacı tarafi, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 630. Maddesi gereğince, … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortağı … olduğunu, davalı tarafın ise; … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin münferiden imzaya ve temsile yetkili şirket müdürü olarak görev yaptığını, başlangıçta Şirketin davalı tarafından yönetiminde sorun yok iken 2018 yılından itibaren davalıya ait aynı vekaletnamelerle – davalıyla aralarında akrabalık / yakınlık / tanışıklık bulunan aynı kişilere şirketin hiçbir ihtiyacı olmamasına rağmen şirkete ait menkul ve gayrimenkullerin devri, düşük bedelle gerçekleştirildiğini, bu düşük bedellerin dahi şirket kasasına intikal ettirilmediğini, Şirketin menkul ve gayrımenkullerinin neredeyse tamamının kaçırıldığını, Şirketin iflas etme noktasına geldiğini, takip konusu borçların semeresiz bırakıldığını, müvekkilinin Şirkete ait e-posta adresine girmesinin engellendiğini, münferiden imzaya ve temsile yetkili davalının vekalet akdinin kötüye kullanılması suretiyle temsil ettiği şirketin ihtiyacı olmamasına rağmen menkul ve gayrimenkullerin neredeyse tamamını, yakın akrabalarına/tanıdıklarına, rayiç değerlerinin çok altında devretmek suretiyle özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal ettiğini, davalı hakkında güveni kötüye kullanma eylemi nedeni ile yaptıkları suç duyurusuna istinaden kamu davası açıldığını beyanla davalının yönetim ve temsil yetkisinin geri alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının iddiasının aksine şirketin özellikle 2018 yılı başından itibaren çok büyük nakit sıkıntısı içerisine düştüğünü, özellikle davacının yönettiği şantiyelerden gelir elde edilememesi ve bu şantiyelerin zarar etmesi, aynı şantiyeler için alınan iş makineleri, araçların kredi/leasing ödemelerinde sorunlar yaşanması ile birlikte başka bir iş (Yurt binası inşaatı) kullanılarak açılan kredi ve teminat banka hesabının çok yüksek oranlarda kullanılmasına ve sonuçta banka borcunun katlanmasına ve ödenemez hale gelmesine yol açtığını, davacı şirkete ait Konya- Akşehir şantiyesinde bulunan tüm araçlar, iş makinaları ve diğer ekipmanları davacı tarafından müvekkiline hiç bir haber verilmeden alınarak götürüldüğünü, nerede ve ne maksatla kullandığı konusunda müvekkiline hiçbir bilgi verilmediğini, davacının şirkete ait bütün giderleri ödediği yönündeki beyan ve yaklaşımının da gerçeğe aykırı olduğunu, müvekkilinin takip ettiği şantiyeler ile davacının takip ettiği şantiyelerinin karşılaştırıldığında şirketin müvekkilinin şantiyelerinden kâr ettiğini, davacının şantiyelerinin zararla kapandığının anlaşıldığını, davalılara yapılan taşınır satışlarının vekaletle yapılmasının sadece usulü işlem olduğunu, satışların sözleşmelere bağlı olarak yapıldığını, talimatların şirket müdürü tarafından verildiğini, bütün satışlardan ve satım bedellerinden davacı şirket ortağının da bilgisinin olduğunu, yapılan işlemlerde kesinlikle mal kaçırma amacı ya da gerçek olmayan satışın olmadığını, satış değerleri de piyasa rayiçleriyle ve de taşınır ve taşınmazların fiili durumları, rehin, ipotek ve haciz yükleri düşünülerek belirlendiğini, yine bütün satışların şirket kayıtlarına da alındığını, bu sebeple müvekkili şirketin sattığı bu araçların fiyatlarıyla ilgili olarak hatalı davrandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Ticaret sicil kaydı
-Dava konusu araçların noter satış belgeleri ile satış faturaları
-Dava konusu iş makinalarının noter satış belgeleri ile taşınmaz tapu kayıtları.
– Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, TTK 630/2.m. Gereğince davalı Şirket müdürünün yönetim ve temsil yetkisinin haklı nedenle kaldırılması istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra dava konusu isteme dayanak maddi ve hukuki olgular çerçevesinde re’sen seçilen SMMM ve Şirketler mevzuatı alanında nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişi heyetinden asıl ve ek raporlar temin edilmiş, dosyamıza sunulan bilirkişi heyeti raporunda özetle; dava konusu Şirkete ait …. parselde bulunan ve satış tarihi itibari ile rayiç değeri 549.994,00-TL olarak belirlenmiş olan gayrimenkulün 399.645,00-TL’ye satıldığını, … nolu bağımsız bölümde yer alan ve satış tarihi itibari ile rayiç değeri 650.000,00-TL olarak tespit edilmiş olan taşınmazın 342.000,00-TL’ye satıldığını, ayrıca ilgili araç ve iş makinelerine ilişkin olarak ortalama satış bedelinden %30 tenzil ile yapılan hesaplamadaki satış bedeli ile resmi noter satışı bedeli mukayese edildiğinde dava konusu iş makinalarının satışında Şirket yönünden mağduriyet oluştuğu, anılan düzeyde fiyat farklılıklarının davalı Şirket müdürünün özen ve bağlılık yükümüne aykırı davranışına işaret ettiği şeklinde değerlendirilebileceği mütalaa edilmiştir.
Yargılama sürecinde dosyamız arasına örneği celp edilen …3.ATM’nin 2020/506E. sayılı dosyasının incelenmesinde; dosyamız taraflarının ortağı olduğu dava dışı … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 06/05/2021 tarih ve 2021/376E. sayılı karar ile iflasına karar verildiği, iflas kararına vaki istinaf isteminin …Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 22/09/2022 tarih ve 2022/1124-1359 Esas-Karar sayılı ilamı ile esastan reddedildiği, bu karara karşı temyiz kanun yoluna başvurulması üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 27/02/2023 tarih ve 2022/4852-751 Esas-Karar sayılı ilamı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının Onanmasına karar verilmekle iflas kararının 27/02/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; TTK m. 630/2-4.maddelerindeki düzenleme gereğince;
“(2) Her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir.
(3) Yöneticinin, özen ve bağlılık yükümü ile diğer kanunlardan ve şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi veya şirketin iyi yönetimi için gerekli yeteneği kaybetmesi haklı sebep olarak kabul olunur.
(4) Görevden alınan yöneticinin tazminat hakları saklıdır.”
“Müdürlerin, ortaklığın değil de, çoğunluğun veya bazı pay sahipleri gruplarının menfaatlerini korumaları haklı sebep olarak kabul edilebilir” (Şener, Oruç Hami: Yargıtay Kararları Işığında Limited Ortaklıklar Hukuku, Ankara: Seçkin 2017, s. 783).
Ne var ki, dosyamızda dava konusu olan … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin iflas kararına verilmekle ve iflas kararı da kesinleşmekle davalı Şirket müdürünün azli istemli işbu davanın konusuz kaldığı tartışmasızdır. Zira, 6102 sayılı TTK’nın “İflas hâlinde tasfiye” başlıklı 534.m. gereğince; “İflas hâlinde tasfiye, iflas idaresi tarafından İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yapılır. Şirket organları temsil yetkilerini, ancak şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmediği hususlar için korurlar.” Buna göre; dava konusu olayda davalı müdürün “şirketin iflas idaresi tarafından temsil edilmesi gereken işlemlere ilişkin olarak” şirketi temsil yetkisinin açık yasal düzenleme gereğince sona erdiği ortadadır. Dosyamızda dava konusu uyuşmazlık, konusuz kalmakla; HMK 331/2.m. gereğince yargılama giderleri yönünden değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Bu bağlamda ise; sunulan bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın davalı Şirket müdürünün müdürlük görev ve yetkilerini yönetim ve temsil yetkisinin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, dosyamıza sunulan bilirkişi heyeti asıl ve ek raporlarındaki ayrıntılı tespit ve değerlendirmeler gözetildiğinde; davalı Şirket müdürünün müflis Şirkete ait taşınır ve taşınmaz malvarlıklarını hukuken haklı ve makul karşılanabilecek somut bir gerekçesi bulunmadığı halde rayiç değerlerinin altında 3.kişilere satışını gerçekleştirerek Şirket zararına neden olduğu, Mahkememiz’ce de benimsenen asıl rapor ile birlikte özellikle bilirkişi heyeti ek raporunda da tespit edildiği üzere; Şirketin Ticari Defterleri ve Mali Tablolarının incelenmesi neticesinde Şirket Ortaklarına ve Bağlı Ortaklıklarına para verdiği, şirketin davalı müdürün yanlış yönetim politikaları ve uygulamaları sonucunda nakit darboğazına girdiği ve vergi borçlarını ödeyemediği, Şirketin mali zaafiyet içerisine girmesi ve finansal darboğaza sürüklendiği, bu durumun şirketin ticari faaliyetleri kapsamında değerlendirilebilecek olağan risklerden kaynaklandığı yönünde davalı tarafından somut iddia ve delil sunulamadığı olguları gözetildiğinde; davalı Şirket müdürünün şirkete karşı özen ve bağlılık yükümlülüğüne aykırı davrandığının sabit olup konusuz kalan davanın açıldığı tarih itibariyle davacının kusurlu olan davalı müdür aleyhine dava açmakta haklı olduğu kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, HMK 331/2.m. gereğince davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusu kalmayan davanın ESASI HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 179,90-TL
olup davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,5‬0-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL ve 54,40-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 108,80-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 15.621,80-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.31/05/2023

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1-Tebligat ve posta gideri : 621,80-TL
2- Bilirkişi gideri :+ 15.000,00-TL
TOPLAM : 15.621,80-TL