Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/322 E. 2022/223 K. 23.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/322 Esas
KARAR NO : 2022/223

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
DAVA TARİHİ : 16/07/2020
KARAR TARİHİ : 23/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/03/2022
Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan Şirket müdürünün azli ve kayyım tayini davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde, özetle: dava dışı … Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin %50 oranda payına sahip olduğunu, TTK 630/1.m. uyarınca limited şirket ortağının şirket müdürünün haklı sebeple azli konusunda mahkemeye başvurma hakkı bulunduğunu, azil davasının şirket tüzel kişiliğine yönlendirilmesinin zorunlu olmadığım, müdüre yöneltilmesinin yeterli olduğunu, davalı müdürün TTK m. 626 uyarınca özen yükümlülüğü bulunduğunu, ancak adı geçenin söz konusu yükümlülüğünü yerine getirmediğini, hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak hareket etmiş olduğunu, davalının şirketin kuruluşundan bu yana münferiden yetki verilmiş müdürü olduğunu, “bu yetkinin ne amaçla ve nasıl kullanıldığına dair davacıya bir değerlendirme yapmadığım, rapor sunmadığım ve davacı ortağa hiçbir şekilde bilgi vermediğini, davacının davalı müdüre şirket hesaplarım incelemek için TTK m. 614 uyarınca talepte bulunduğunu, ihtarname çekmiş olduğunu, ancak davalının bu talebi kabul etmediğini, davalı müdürün görevlerini yerine getirmediğini, mali bilançoları diğer ortağa yansıtmadığım, şirketin olağan genel kurul toplantılarım düzenlemediğini ve çağrı yapmadığım, kendisine haksız kazanç sağladığım ve mali haklan ihlal ettiğini, TTK m. 627’de düzenlenmiş olan eşit işlem ilkesine aykın hareket ettiğini, sadece kendisi lehine kar payı ödemesi gerçekleştirmiş olduğunu, davacı ortağa yeterli ödeme yapılmadığım, davacı ortağın hastane masraflarının davalının müdür olduğu şirket tarafından karşılanmadığını, Şirketin banka hesap dökümlerinin davacı ile paylaşılmamış olduğunu, İmza yetkisi kullanılarak dava dışı üçüncü kişi şirketi kendisinin kayınpederinin ortağı olan dava dışı dördüncü kişi bir başka şirkete kötü niyetli olarak borçlandırmış olduğunu ileri sürerek, davalının şirketin diğer ortağı ve aynı zamanda müdürü olduğunu beyanla davalının haklı sebep ile müdürlük görevinden azli ile dava süresinde yetkilerinin kısıtlanarak şirkete kayyım atanmasını talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde, özetle: dava konusu şirketin kuruluşunun 31.07.2019 tarihli TTSG’de ilan edildiğini, şirketin “… Mantı Evi”ni işlettiğini, bu işletmenin Eylül 2019’da faaliyete geçmiş olduğunu, davalının söz konusu işletmeyi ve şirketi ayakta tutabilmek için uğraş gösterdiğini, fiilen şirkette de çalıştığım, diğer ortak davacmm ise üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davacmm şirket çalışan ve müşterileri ile komşu esnafa karşı geçimsiz davrandığını, dava konusu husumetin davalı ortağa yöneltilmesinin yeterli olmadığını, şirkete yöneltilmesi gerektiğini, her ne kadar davacı tarafından davalının kanundan doğan sorumluluklarım yerine getirmediği iddia edilmişse de, bu iddialara ilişkin dava dosyasında hiçbir delilin bulunmadığım, davacının şirkette kendi kardeşim işe başlattığım, sonra şirketi terk ettiğini, söz konusu terk eyleminden sonra dahi davacıya dönem dönem ödeme yapılmış olduğunu, bunun davacının banka hesaplarının incelenmesi ile ortaya konulabileceğini, davacıya şirket işleyişi ve günlük cirolar hakkında bilgi verilmiş olduğunu, davacmm şirket otomobilini şahsi ihtiyaçları için kullanmakta olduğunu, Şirketin genel kurul toplantısının yapılmamasının pandemi nedeniyle işletmenin kapalı olmasından ileri geldiğini, davacının haklı sebep iddiasını hukuki temele oturtamamış olduğunu, davacının keyfi olarak işe gitmediğini, bu nedenle davalı tarafın haklı nedenle şirketin feshini talep etme hakkının doğduğunu, ancak bu hakkım kullanmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER :
– Ticari defter ve belgeler
– Ticaret sicil kaydı
-Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, … davadışı Ltd. Şti müdürünün 630/2 m gereğince müdürlük görevinden azli ve şirkete tedbiren yönetim kayyımı tayini istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamızda bilirkişi heyeti raporu temin edilmiş, dosyamıza sunulan bilirkişi raporunda davalının müdürü olduğu dava dışı … Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şirketinin ticari defter ve kayıtları ayrıntılı ile mali tablo ayrıntılı olarak incelendikten sonra davalı müdürün görevden azlini gerektirecek haklı sebeplerin varlığının kanıtlanamadığı mütalaa edilmiştir.
Dosyamız yargılaması derdest iken taraf vekilleri dosyamıza 22/03/2022 tarihli ortak E-imzalarını içeren sulh sözleşmesini sunarak uyuşmazlığı sulhen sonuçlandırdıklarını beyan ve karşılıklı olarak sulh anlaşması gereğince birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirmişlerdir.
Bilindiği üzere HMK 313 m gereğince; ” (1)Sulh, görülmekte olan bir davada tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2)Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3)Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir.
(4)Sulh, şarta bağlı olarak yapılabilir.”
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve sunulan sulh sözleşmesi kapsamı birlikte dikkate alınarak sulh sözleşmesi gereğince konusuz kaldığı anlaşılan davada karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Dosyaya sunulan sulh sözleşmesi gereğince konusuz kaldığı anlaşılan davada KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Taraf vekillerinin ortak imzalı talep dilekçeleri gözetilerek taraflar lehine vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri takdirine YER OLMADIĞINA,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,30-TL harcın davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
4-Davacı ve davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 23/03/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza