Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/313 E. 2021/570 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/313 Esas
KARAR NO : 2021/570

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.:… …
VEKİLİ : Av. … ….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … ….
)
DAVA TARİHİ : 10/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava konusu Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/2458E. sayılı takibe dayanak kambiyo senedi nedeni ile takip alacaklısı olan davalıya hehangi bir borcunun bulunmadığını, icra takibine konu edilen bonoların asıl muhatabının davalının oğlu … ile oğlu… olduğunu, daha önce Ankara …İcra Müdürlüğü’nün 2018/1636 E. ve 2018/1048E. sayılı takip dosyalarında takibe konu edilen bonoların müvekkili tarafından ödenememesi nedeni ile davalı adına dava konusu takibe dayanak senedin tanzim edildiğini, tanzim edilen bonoların bedeline karşılık olarak müvekkili tarafından…’in avukatına… adına 100.000,00-TL ve icra dosya masrafı için de 30.000,00-TL para yatırıldığını, yapılan ödeme sonrasında Ankara …İcra Müdürlüğündeki dosyalardan feragat edildiğini ve… adına imzalanan dosyalardaki bonoların müvekkiline iade edildiğini, diğer icra takip dosyalarından ise, borcunun tamamının ödenmesi durumunda feragat edileceğinin bildirilmesi üzerine müvekkilinin 2018 ve 2019 yıllarında kalan borcuna istinaden…’e yaklaşık 30.000,00-TL nakit para…’in eşine … plakalı aracını borçtan mahsup edilmek üzere verdiğini, yaptığı ödemeler de dikkate alındığında müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını beyanla dava konusu Ankara … Müdürlüğü’nün 2019/2458E. sayılı takip dosyası nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili lehine kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili Av. … sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının beyanlarının Mahkemeyi yanıltmatya yönelik beyanlar olduğunu, 2016 yılında müvekkili …’in torunu…’in sahibi olduğu… ürünleri Şirketi adına Yozgat ilinde 120 büyükbaşlık bir besi çiftliği yaptırdığını, besi çiftliğinin yapım işi ile ilgili olarak davacının da ortağı olduğu … … limited Şirketi ile anlaşıldığını, işin yapımı nedeni ile 650.000,00TL işin yapım bedelinin davacı Şirkete borçlanıldığını, borcun ödenmemesi üzerine davacı ile anlaşıldığını, besi çiftliğinin kendisine 1.050.000,00-TL’ye devrine karar verildiğini, 650.000,00-TL alacağının davacı tarafından mahsubundan sonra davacının davalıya dilekçesinde belirttiği 4 adet senedi verdiğini ve 5.000,00-TL nakit ödeme yaptığını, davacı tarafından toplam 185.000,00-TL bedelli 2 adet senedin bedelinin ise müvekkiline ödenmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-İcra takip dosyası
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı icra takibi nedeni ile borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Bu bağlamda, somut uyuşmazlığın taraflarının gerçek kişi olduğu da gözetilerek öncelikle davanın her aşamasında re’sen de gözetilmesi gereken görev olgusunun değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bilindiği üzere; 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise; özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihnde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Dosyamızda davanın tarafları yönünden tacir araştırması yapılması için ilgili Vergi Dairesi, Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile Ticaret Odasına müzekkereler yazılmış, dosyamıza gönderilen müzekkere cevaplarından dosyamız davalısı …’in esnaf ve sanatkarlar sicilinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta Mahkememiz görev alanında olan nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava mevcut olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Açıklanan nedenlerle; davaya bakmaya Mahkememizin değil; Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla; göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2 .m. gereğince davanın Mahkememizin karşı görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-)HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapılamadı)
3-)Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır