Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/305 E. 2021/346 K. 26.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/305 Esas
KARAR NO : 2021/346

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/07/2020
KARAR TARİHİ : 26/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Yenimahalle Şubesi nezdinde kredi borçlusu davalı şirket lehine diğer davalı borçlunun müteselsil kefaletiyle imzalanmış olan genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden krediler kullandırıldığını, davalı borçlu ….’nin borçlu şirketin yetkilisi olduğunu, borçluların taahhütname hükümlerini yerine getirmemesi üzerine açılan hesapların kapatıldığını, borçlulara Ankara … Noterliği vasıtasıyla 21/08/2019 gün ve …yevmiye nolu hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ihtarname ile nakit alacakların ödenmesi, gayrinakit alacakların depo edilmesinin istendiğini ancak davalıların bir cevap vermediğini, müvekkilinin alacağını tahsil için davalılar hakkında … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların borca ve ferilerine itiraz ettiğini belirterek davalıların yapmış olduğu haksız ve hukuka aykırı itirazlarının iptali ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; bahse konu genel kredi sözleşmesine istinaden müvekkili … tarafından kefil sıfatıyla imzalanan sözleşmede kefalete ilişkin şekil şartlarını sağlanmadığını bu nedenle geçersiz olduğunu, müvekkilinin işbu borçtan ötürü herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 583/1 maddesi gereğince kefalet sözleşmesinin geçerli olmasının belirli şekil şartlarına tabi olduğunu, bu maddeye göre taraflar arasında akdedilen kefalet sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu borç miktarı, kefalet tarihi, varsa eşin kefalet için yazılı rızası yer almalı, müteselsil kefalet söz konusu ise bu durumun açıkça yazılmasının gerektiğini, tüm bunların ise kefilin el yazısı ile yazılmış olmasının gerektiğini, söz konusu hükmün emredici nitelikte olduğundan anılı şartların yerine getirilmemesi halinde kefalet sözleşmesinin geçersiz olacağından kefilin sorumluluğu söz konusu olmayacağını, her ne kadar bahse konu genel kredi sözleşmesi kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına uygun olarak doldurulmamış olması nedeniyle geçersiz olsa da bir an için bahse konu kefaletlerin geçerli olduğu kabul edilse dahi, müvekkili Burhanettin Soner Nakışcı’nın bankanın talep ettiği kredi borcuna dayanak sözleşmelere kefil olmadığından dolayı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında tanzim edilen GKS’ne istinaden davalı şirkete verilen kredinin geri ödenmediği iddiasıyla asıl borçlu ve kefil hakkında yapılan takibe vaki itirazın iptali konularına ilişkindir.
… Müdürülüğünün … esas sayılı dosyası evraklarının yapılan incelemede; alacaklı … Bankası A.Ş. tarafından borçlular … Enerji ve İmar A.Ş., … aleyhine 1.072.885,10 nakit alacak 48.720,00 TL gayri nakdi alacak için icra takibi yapıldığı, borçlunun borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu, davacının bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Celp edilen kredi sözleşmesinin yapılan incelemesinde; davacı banka ile davalı şirket arasında 23/01/2018 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi imzalanmış olup davalı …’in sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmede kefalet türü, kefalet tarihi ve kefalet miktarı ile ad, soyadı kısmının el yazısı ile yazılıp imzalanmış olduğu görüldü.
Celp edilen ticaret sicil kaydının yapılan incelemesinde; davalı kefil …’nin davalı asıl borçlu … şirketinin ortağı, yönetim kurulu başkanı ve temsile yetkili kişi olduğu anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra bilirkişi raporunda özetle; davacı bankayla davalı asıl borçlu … şirketi arasında 23/01/2018 tarihinde 2.500.000,00 TL limitli genel kredi ve teminat sözleşmesinin akdedildiğini, kefalet akdinde kefalet limiti, kefalet tarihi ve müteselsil kefil olma hususların kefilin el yazısı ile yazılmak suretiyle TBK hükümlerine uygun olarak tesis edildiğini, kefalet limitinin 2.500.000,00 TL olduğunu, kefil …’in asıl borçlu şirketin ortak ve yöneticisi olup eş muvafakatinin alınmasına gerek bulunmadığını, sözleşmenin 11.maddesinde vadesi gelmiş kredilerin ödenmediği takdirde tamamının muaccel olacağı, tamamının veya bir kısmı kapatılarak gayrinakdi kredilerin ise depo edilmesini talep edileceğini kabul edildiğine dair kefillere yönelik özel hüküm bulunduğunu, sözleşmeye göre borçlu cari hesap kredisinden kaynaklanan alacak için akdi faizin %36, temerrüt faizinin %46,80, kredi kartı hesabından kaynaklanan alacağın ise 5364 sayılı yasa uyarınca Merkez Bankası tarafından belirlenen azami akdi faiz oranının uygulanması gerektiğini, bunun yıllık %24 olduğunu, temerrüt faizinin ise %28,80 olduğunu, hesap kat ihtarnamesinin her iki davalıya 23/08/2019 Cuma günü tebliğ edilmiş olup 24 saat süre tanındığını, bu durumda temerrüt tarihinin 27/08/2019 olduğunu, sözleşme kapsamında verilen farklı krediler için farklı faiz oranlarının uygulandığını, taksitli ticari kredi için %21,60, borçlu cari hesap kredisi için %29,95, ticari kredi kartı için %24,00, diğer alacaklar için %36 olarak tespit edildiğini, buna göre yapılan hesaplama sonucunda davacının takip tarihi itibariyle davalılardan 874.478,98 TL asıl alacak, 166.039,07 TL işlemiş temerrüt faizi, 8.301,95 TL BSMV, 17.507,66 TL asıl alacak, 1.734,76 TL işlemiş faiz, 86,74 TL BSMV, 663,09 TL masraf olmak üzere toplam 1.068.812,25 TL talep hakkının bulunduğunu, takip tarihinden itibaren 874.478,98 TL asıl alacağa %46,80 oranında 17.507.66 TL asıl alacağa % 28,80 oranında temerrüt faizi talep edilebileceğini belirtmiştir.
Raporda devamla; takip tarihi itibariyle 24 adet çek yaprağı yasal garanti tutarı toplamı olan 48.720,00 TL tutarındaki gayri nakdi risk mevcut olup bu tutarın depo talebinden taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 9.10 ve 9.21 maddeleri uyarınca asıl borçlu şirketin, sözleşmenin 10.13 ve 11.a maddeleri uyarınca davalı kefilin sorumluluğunun bulunduğunu, takip ve dava tarihinden sonra olmak üzere KGF tarafından taksitli ticari kredi borcuna mahsuben ödeme yapıldığını, kredi garanti kurumlarına sağlanan hazine desteğine ilişkin 2016/9538 sayılı Bakanlar Kurulu Kararının 6.maddesi 1. Ve 4.fıkraları gereğince temerrüt halinde takip işlemlerinin KGF tarafından ödeme yapılmış olsa dahi borçtan mahsup edilmeyerek kredi veren kurum (davacı banka) tarafından sürdürülmesi gerektiğini belirtmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı banka ile davalı şirket arasında tanzim edilen genel kredi sözleşmesini davalı gerçek şahsın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, verilen kredinin geri ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve kefil aleyhine icra takibi yapıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, yasal süresi içerisinde derdest itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Genel kredi sözleşmesi, hesap kat ihtarnamesi, icra dosyası, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı banka ile davalı şirket arasında tanzim edilen ve davalı gerçek şahsın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı sözleşmeye istinaden davalı şirkete nakdi kredi ve çek karnesi verildiği, sözleşmenin TBK’nın müteselsil kefalet hükümlerine uygun olarak tanzim edilip geçerli olduğu, verilen kredinin geri ödenmediği, takip tarihi itibariyle bilirkişi raporunda belirtilen miktarlarda davacı bankanın davalılardan alacak talebinde bulunma hakkının olduğu, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya verilen çek yapraklarının iade edilmediği ve davacı bankanın toplam 24 adet çek yaprağı nedeniyle ödemek zorunda olduğu zorunlu karşılık tutarının 48.720,00 TL olup bu gayri nakdi risk yönünden depo talep etme hakkının bulunduğu, sözleşme de özel düzenleme bulunduğundan davalı kefilin de depo sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne dava dilekçesinde belirtilen miktarlar esas alınarak taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile davalıların itirazının reddine takibin devamına, davalılar haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, 48.720,00 TL çek yaprağı zorunlu karşılık bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kabulüne davacı tarafından davalılar aleyhine … Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalılarının vaki itirazının
1-Nakdi alacak yönünden;
A-Taleple bağlı kalınarak 874.478,44 TL asıl alacak, 166.039,07 TL işlemiş faiz, 8.301,95 TL BSMV, 17.507,66 TL asıl alacak, 1.734,60 TL işlemiş faiz, 86,74 TL BSMV, 663,09 TL masraf olmak üzere toplam 1.068.811,55 TL yönünden iptali ile asıl alacak miktarı olan 874.478,44 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %46,80, 17.507,66 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %28,80 oranında temerrüt faizi ve %5 BMSV uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 213.762,30 TL icra inkar tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
C-Davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalıların koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat taleplerinin reddine,
2-Gayrinakdi alacak yönünden;
A-48.720,00 TL çek yaprağı zorunlu karşılık bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı bankada açılacak vadesiz bir hesapta depo edilmesine,
3- Nakdi alacak yönünden alınması gerekli 73.010,52 TL harç ile gayri nakdi alacak yönünden alınması gerekli 59,30 TL maktu harcın toplamı olan 73.069,82 TL hartan peşin alınan 12.888,20 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 60.181,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40 TL başvurma harcı, 12.888,20 TL peşin/nispi harcı olmak üzere toplam 12.942,60 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 113,00 TL tebligat posta gideri ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.613,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden nakdi alacak yönünden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 70.208,40 TL ile gayri nakdi alacak yönünden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 26/05/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza