Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/301 E. 2022/24 K. 20.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/301 Esas
KARAR NO : 2022/24
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … …
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/07/2020
KARAR TARİHİ : 20/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 05/03/2020 tarihinde müvekkiline ait butik otelin yapım işi kapsamında elektrik, su ve altyapı işleri ile vitrifiye işleri ile montaj işlerinin malzeme işçiliğinin üstlenilmesi konusunda anlaşma yapıldığını, müvekkilinin davalıya iş bedeline karşılık olarak …’a ait 11/07/2020 tarihli ve 1039621 sayılı, 75.000,00-TL bedelli çek keşide ederek verdiğini, ancak davalının sözleşme konusu işi pandemi sürecini gerekçe göstererek ifa etmediği gibi çeki de iade etmediğini belirterek, anılan çek nedeni ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sonuçlanıncaya kadar teminatsız olarak sözkonusu çekin ödenmesini ve muhtemel icra takiplerini engeller mahiyette ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Bu davada yetkili mahkemenin … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati tedbir kararının şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin 05/03/2020 tarihli sözleşmeden kaynaklanan bütün borçlarını ifa ettiğini, müvekkilinin iş bu çekin zamanında ödeneceğine güvenerek sözleşmeden kaynaklanan borçlarını hakkı ile yerine getirdiğini , yine çekin ödeneceği güvencesi ile ticari faaliyet ve ödemelerini buna göre ayarladığını. Ancak netice itibari ile çekin ödenmemesi müvekkilin ticari faaliyetlerini olumsuz etkilediğini, davacının dava dilekçesinde müvekkile Erzurum 2. Noterliği 05487 Yevmiye numaralı ve 27/05/2020 tarihli ihtara rağmen çekleri elimizde tuttuğunu ihtar ettiğini belirtmiş ise de böyle bir tebligat yapılmadığını, müvekkilinin 01/03/2020 tarihli sözleşmede kararlaştırılan ve listelenen yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiğini, söz konusu sözleşme incelendiğinde müvekkilimizin yapacağı işlerin kalemler halinde belirtilmiş olduğu ,bu şişler için toplamda 125.000,00TL ye anlaşılmış olduğu , 75.000,00TL’lik kısım için dava konusu olan çekin verildiği , 50.000,00TLnin ise henüz tahsil edilmediği ,kalan bakiye olarak sözleşmede belirtildiği, müvekkiline dava konusu çekin bu sözleşme kapsamında verildiğini ve müvekkilimiz bu çekin ödeneceğine güvenerek sözleşmede belirtilen işlerden verilen çeke tekabül edilen kısmını ve hatta daha fazlasını (çekin ödenmesi gereken kıymetli bir evrak olmasına ve geçerli sözleşme gereği kalan 50.000,00TL’nin ödeneceğine güvenilerek) tamamlayarak işi teslim ettiğini, ihtiyati tedbir kararının KALDIRILMASINA, davacının %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER :
Çek fotokopisi, taşeron sözleşmesi, Erzurum … Noterliğinin 5487 yevmiye nolu belgesi, tanık beyanları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Eser sözleşmesine istinaden iş bedeline karşılık olarak keşide edilen çek nedeni ile menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada bahse konu çekin eser sözleşmesi kapsamında verildiğini, davalının işi yerine getirmediğini belirterek dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili de duruşmada davaya konu çekin eser sözleşmesi kapsamında alındığını ancak sözleşme konusu işi yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde yer alan maddi ve hukuki olgular dikkate alındığında; dava konusu menfi tespit istemine dayanak çekin taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi nedeni ile dosyamız davacısı borçlu tarafından tanzim edilerek davalıya verildiği çekişmesizdir.
Bu bağlamda, öncelikle davanın her aşamasında re’sen de gözetilmesi gereken görev olgusunun değerlendirilmesi gerekmektedir
Bilindiği üzere; 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun 6. maddesi ve 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, genel görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Asliye ticaret mahkemeleri ise; özel mahkeme niteliğindedir.
01.07.2012 tarihnde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5’inci maddelerinde ticari dava düzenlenmiş olup TTK’nın 4. maddesine göre bir davanın ticarî dava sayılması için ya uyuşmazlık konusu işin tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması (mutlak ticari dava olması) gereklidir. Aynı Kanun’un 5’inci maddesinde ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği ve Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişkinin de görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticarî iş sayılan işin, diğeri için de ticarî iş sayılması, davanın niteliğini ticarî hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticarî dava sayılan davalar haricinde, ticarî davayı ticarî iş esasına göre değil, ticarî işletme esasına göre belirlemiş olup işin ticarî nitelikte olması veya sayılması, davanın ticari dava olarak kabulü için yeterli değildir.
Dosyamıza davalının tacir sıfatının araştırılması için Kayser Vergi Dairesi Başkanlığı, …Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği, …Ticaret ve Sanayi Odası, … Ticaret Odasından gönderilen cevabi müzekkerelerden; davalının tacir olarak kaydının bulunmadığı, her ne kadar Kayser Vergi Dairesi Başkanlığı’nın cevap yazısında davalının 55.603,90 TL geliri bulunduğu belirtilmiş ise de Vergi Usul Kanunu 177. Maddesinde belirtilen miktarı aşmaması nedeniyle davalının tacir sıfatı bulunmadığı anlaşılmıştır.
Bu bilgiler ışığında tüm dosya kapsamı ve tarafların iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çekin illetten mücerret olarak düzenlenmediği, aksine taraflar arasındaki temel borç ilişkisi niteliğindeki eser sözleşmesi kapsamında tanzim edilerek davalıya verildiği sabittir. Diğer taraftan, davacı tacir olsa da davalının tacir sıfatının mevcut olmaması nedeni ile davanın nispi ticari dava olarak kabul edilemeyeceği ve çekin tarafların ticari işletmelerini ilgilendiren bir borç nedeni ile düzenlendiği yönünde bir iddia ve delil dosyamızda mevcut bulunmamaktadır. Bu durumda, tarafların sıfatına ve davanın niteliğine göre somut uyuşmazlıkta Mahkememiz görev alanında olan nispi ya da mutlak nitelikteki bir ticari dava mevcut olmadığından, davada görevli mahkeme, Asliye Ticaret Mahkemesi değil, genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesidir.
Açıklanan nedenlerle; emsal nitelikteki Yargıtay …H.D. Başkanlığı’nın 02/06/2015 tarih, 2015/3985E.-8195K. ve …Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlığı’nın …H.D. Başkanlığı’nın 04/02/2021 tarih, 2018/3245E.,2021/197K. sayılı ilamları da gözetildiğinde davaya bakmaya Mahkememizin değil; …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla; göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeni ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c.m. delaleti ile 115/2 .m. gereğince davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. m. gereğince dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20.m. gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde bulunulması halinde dosyanın davaya bakmaya görevli …Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağının davacıya ihtarına, (ihtarat yapıldı)
3-Yargılama giderlerinin davaya bakmaya görevli Mahkeme tarafından değerlendirilmesine, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde HMK 331/2.m. gereğince talep halinde yargılama giderlerinin Mahkememiz tarafından karara bağlanmasına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.20/01/2022
Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza