Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/298 E. 2021/363 K. 31.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/298 Esas – 2021/363
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/298 Esas
KARAR NO : 2021/363
HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
VEKİLİ : ….
DAVALI :….
VEKİLİ ….

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/07/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 21/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkili … Dağıtım A.Ş.’nin 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve Şirket Ana Sözleşmesine göre sermayesinin tamamı davalı … Dağıtım A.Ş.’ne ait bağlı ortaklık konumunda bir devlet kuruluşu iken 26.07.2013 tarihinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ile …Enerji Yatırım A.Ş. arasında imzalanan Hisse Satış Sözleşmesi ile %100 oranındaki hissesinin tamamı Türkerler Holding bünyesinde kurulan …Enerji Yatırım A.Ş.’ne satılarak özelleştirildiğini, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7. Maddesinde, dağıtım faaliyetinin yürütülmesi amacıyla gerçekleştirilen iş ve işlemlerden kaynaklanan olaylarda sorumluluğun dönemsel olarak paylaştırıldığını ve müvekkili şirket ile …’ın ayrı ayrı ve dönemsel olarak sorumluluklarının belirlendiğini, dava dışı Niyazi GÜNDOĞDU’nun … bünyesindeki Muş İl Müessese Müdürlüğünde hizmet akdi ile işçi olarak çalışırken 13.11.2005 tarihinde iş kazası geçirdiğini, Muş 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/688 E. 2014/875 K. Sayılı dosyasında müvekkili şirket aleyhine açtığı davada maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini Yerel Mahkeme kararı müvekkili şirket tarafından temyiz edilmiş ise de Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, Mahkeme kararına dayalı müvekkili şirket aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2014/25243 E. Sayılı icra takibi başlatılmış olup, müvekkili şirketçe icra tehdidi altında 124.446,28 TL ödemek zorunda kaldığını, ödenen miktarın İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin 7.4 ve 7.6 maddeleri kapsamında … Dağıtım A.Ş. tarafından müvekkili şirkete ödenmesinin talep edildiğini ancak davalı tarafından ödeme yapmayacağının bildirildiğini belirterek müvekkili şirkete davalı Kurum tarafından ödenmeyen 124.446,28 TL’nin müvekkili şirketin davalıya başvuru tarihi olan 19/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankası Avans Faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 20/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile Yargıtay kararlarına göre temerrütün ödeme tarihinde gerçekleştiği belirtildiğinden tazminatın icra dairesine ödeme tarihi olan 05.01.2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının aynı alacak için daha önceden dava açtığını, davanın derdestlikten reddinin gerektiğini, aynı konuda verilmiş kesin hüküm olması durumunda davanın bu yönden reddinin gerektiğini, davanın zaman aşımına uğradığını, … Dağıtım A.Ş.bağlı ortaklığı olan … Dağıtım A.Ş., Özelleştirme Yüksek Kurulunun 22/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alındığını, özelleştirme öncesinde ve sonrasında şirketin hak, borç ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik söz konusu olmamakla birlikte şirket faaliyetlerini rutin olarak yürütmekte ve tahsilat ve ödemeler de rutin olarak yapıldığını, Özelleştirme İdaresi Başkanlığınca 4046 sayılı yasa çerçevesinde gerçekleştirilen elektrik dağıtım özelleştirmelerinde geçerli olmayıp bu uygulamalara bağlı olarak devir ve satış yapılmadığın, elektrik dağıtım şirketini tüzel kişiliği, hakları, borçları ve yükümlülüklerinde herhangi bir değişiklik olmaksızın sadece hisselerin el değiştirmesinin söz konusu olduğunu, müvekkili kurumun bağlı ortaklığı olan tüm elektrik dağıtım şirketlerinin Özelleştirme Yüksek Kurulunun 22/04/2004 tarih ve 2004/22 sayılı kararı ile özelleştirme kapsamına alınmış ve tüm bu dağıtım şirketleri ile … arasında 24/07/2006 tarihinde İşletme Hakkı Devir Sözleşmesinin imzalandığını, ihalesi yapılan ve fiili devri gerçekleşen dağıtım şirketleri ile müvekkil kurum arasındaki işlemler bu sözleşmeye tabi olduğunu, davalara ilişkin ayrımda da anılan sözleşme ele alınarak tarafların sorumluluğunda olacak dava dosyalarının tespit edildiğini, dava konusu uyuşmazlığın davacının yaptığı ödemenin müvekkili kurum ile davacı arasında akdedilen 24/07/2006 tarihli işletme hakkı devir sözleşmesi gereğince müvekkilden istenmeyeceğini, sözleşme “Üçüncü Kişilerin Hak İddiaları” başlıklı 7. Maddenin 2. Bendinde ve aynı maddenin 3.bendinde açık bir dille ifade edildiğini, 24/07/2006 tarihinden önceki dönemde dağıtım faaliyetleriyle ilgili gerçekleştirilen iş ve işlemlerle ilgili olarak hisselerin el değiştirmesinden önce bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğu şirkete ait olup …’tan herhangi bir hak talep edemeyeceğini, özelleştirme modeli gereği bilanço çalışmaları yapılarak şirket tarafıdan devre esas mizan düzenlendiğini ve beyan edilen mizan kayıtları esas alınarak devre esas bilanço düzenlendiğinden ve bu suretle geçmişe yönelik borç ve alacak işlemleri kesinleştiğinden … ‘tan herhangi bir talepte bulunulması ihale şartnamesi ve hisse satış sözleşmesi hükümlerine ters düştüğünü, davaya konu karardan anlaşıldığı üzere söz konusu dosyanın konusu iş kazasından kaynaklanan alacak talepli olup bu talep işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. Maddesi kapsamında değerlendirileceğini, zira işletme hakkı devir sözleşmesinin 7. Maddesinde başlığı 3. Kişilerin hak iddiaları olduğunu dava konusu olayda iş kazasına dayandığından bu davada 3.kişi zararından söz edilemeyeceğini, işletme hakkı devredilirken şirketlere yalnızca isim hakkı yada telif hakkı devredilmediğini yada içi boş bir tabela şirket devredilmediğini, aboneleri ile araç ve gereçleri de dahil olmak üzere ekipman ve taşınmazları ile işçileri ile bir devir söz konusu olduğunu, davacı ile yapılan hisse satış sözleşmesinin 6.maddesinin 3. Bendinde de işçileri haklarına ilişki özel düzenleme ile taahhüt söz konusu, şirketin bu borçları üstlendiğini, bu nedenle işçilerin 3. Kişi olarak düşünülmesinin mümkün olmadığını belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında tanzim edilen İHDS’ne istinaden dava dışı işçi tarafından iş kazasından kaynaklı işçilik alacağı sebebiyle açılan dava sonucunda verilen tazminat kararına istinaden davacıdan tahsil edilen tazminatın sözleşme uyarınca davalının sorumlu olduğu iddiasıyla rücuen davalıdan tahsili konularına ilişkindir.
Her ne kadar davalı zaman aşımı itirazında bulunulmuş ise de dava hisse devir sözleşmesinden kaynaklanmış olup TBK 146.maddesi uyarınca 10 yıllık zaman aşımına tabi olması ve sürenin dolmadığı dikkate alındığından davalı tarafın yerinde görülmeyen zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiştir.
Ayrıca davalı taraf derdestlik ve kesin hüküm itirazında bulunmuş ise de taraflar arasında açılmış derdest veya kesin hükme bağlanmış herhangi bir dava dosyasını bildirmemiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; davacının rücu talebinin yerinde olduğuna dair kanaat bildirilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 24/07/2006 tarihinde İHDS ile işletme hakkının davacıya devredildiği, devir sözleşmesinden önce 13/11/2005 tarihinde meydana gelen iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağının tahsili için dava açıldığı, mahkemece davacı aleyhine tazminata hükmedildiği, mahkemece verilen tazminat kararının onanarak kesinleşmesi üzerine davacı aleyhine icra takibine konulduğu ve davacı tarafından 3.şahsa ödendiği, davacının üçüncü şahsa ödemek zorunda kaldığı bu tazminatı ve masraflarını sözleşmeye istinaden rücuen davalıdan tahsili talebiyle derdest davayı açtığı, mahkeme kararı, icra dosyası, taraflar arasındaki sözleşme ve bilirkişi raporu ile emsal Yargıtay kararları birlikte değerlendirildiğinde sözleşmenin 7/4 maddesi uyarınca sözleşmenin imza tarihinden önce gerçekleştirilen her türlü iş ve işlemlerden dolayı davalı …’ın sorumlu olduğu, bu nedenle sözleşmenin devrinden önce gerçekleşen (13/11/2005 tarihinde gerçekleşen iş kazası) dava konusu olaydan dolayı davacının üçüncü şahıslara ödediği tazminatı davalı …’dan rücuen talep etme hakkı bulunduğu anlaşıldığından davacı tarafından icra dairesine ödenen 124.446,28 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE,
1- 124.446,28 TLnin 05/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 8.500,92 TL harçtan peşin alınan 2.125,25 TL harcın tahsili ile eksik kalan 6.375,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından başvurma harç, peşin/nispi harç ve vekalet harcı olmak üzere toplam 2.187,45 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından karşılana tebligat posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1647,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6- Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 15.772,40 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 31/05/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim ….
¸e-imzalıdır