Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/277 E. 2022/186 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/277 Esas – 2022/186
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/277 Esas
KARAR NO : 2022/186

HAKİM :..
KATİP :…

DAVACI :…
VEKİLİ ….
DAVALI : …

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 30/06/2020
KARAR TARİHİ : 15/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, taraflar arasındaki nakliye hizmetine dair ticari ilişkiden kaynaklanan hizmet bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine alacağının tahsili amacıyla Ankara … İcra müdürlüğünün 2019/3525 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, alacağa dayanak faturaların usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, Türk Ticaret Kanunun 857. Maddesinde belirtilen kayıtları taşımayan bir taşıma senedinin mevzuata aykırı olarak tanzim edilmiş olmakla birlikte bu kayıtları içermeyen bir taşıma senedinin de hükümsüz olduğunu, davacının icra takibine ve davaya konu ettiği faturaların, bu kayıtları ihtiva etmediğini ve dolayısıyla geçersiz olduğunu, dosya kapsamında davacının hizmet alımına ilişkin sunduğu hiçbir belge bulunmadığını, müvekkiline herhangi bir hizmet sunmadığını, öncelikle nakliye hizmeti sunulduğu hususunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, davaya konu faturaların sadece ticari defterlerde kayıtlı olduğu belirtilerek takibe vaki itiraz iptalinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, fatura düzenlenmesi ve tebliğ edilmesi, faturaya itiraz edilmemesi hatta faturaların defterlere işlenmiş olmasının tek başına alacağın varlığını göstermeyeceğini, fatura muhteviyatı hizmetin verildiğinin ispatının davacıya ait olduğunu, takip dayanağı yapılan faturaların detaylandırılmadığını, hangi faturanın hangi hizmete yönelik olduğu, faturanın neye karşılık keşide edildiğinin izah edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında yapılan taşıma sözleşmesine istinaden davacının sözleşme kapsamında hizmet yükümlülüklerini yerine getirdiği halde davalı tarafça taşıma hizmet bedelinin ödenmediği savıyla yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ve davacının takibe dayanak belgelerini usulune uygun düzenlenip düzenlenmediği ve hizmetin verilip verilmediği konularına ilişkindir.
Ankara … İcra Müdürlüğü’nün 2019/3525 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine faturalara istinaden 133.729,40 asıl alacak ve 1.681,69 TL işlemiş faizin tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalı vekili tarafından davacı yana herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu tespit edilmiştir.
Davacı tarafça açıkça delil olarak dayanıldığından taraflara ait BA/BS formları ilgili vergi dairelerinden celb edilmiş ayrıca Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 22.12.2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davalı adına 289.135,40.-TL tutarında düzenlenen faturalar ile davalı tarafından yapılan 155.140,00.-TL tutarındaki ödemelerin defterde kayıtlı olduğu, bu şekilde davacı ticari defterlerinde 31/12/2019 tarihinde davalı yanın 133.995,40.-TL tutarında borç bakiyesinin kayıtlı bulunduğu, davalı şirketin 2018 ve 2019 yılı yevmiye defterinin süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davalı ticari defterlerinde davacı tarafından 289.135,40.-TL tutarında düzenlenen faturalar ile davacıya yapılan 155.140,00.-TL tutarındaki ödemelerin kayıtlı olduğu, bu şekilde davalı ticari defterlerinde 31/12/2019 tarihinde davacı yanın 133.995,40.-TL tutarında alacak bakiyesinin kayıtlı olduğunun belirlendiği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan hizmet sözleşmesinden kaynaklı 31 adet faturanın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı şirketin 2018 ve 2019 yılı ticari defterlerinin süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 133.995,40. TL alacak kaydının yer aldığı, davalı şirketin 2018 ve 2019 yılı yevmiye defterinin süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davalı ticari defterlerinde davacının davalıdan 133.995,40. TL alacaklı olduğuna dair kayıtların bulunduğu ve bu doğrultuda taraf defter kayıtlarının birbirini teyit ettiği ve bu hususların vergi dairelerinden gelen BA ve BS formlarında da yer aldığı görülmüştür.
Dosyamızda ispat yükü kendisine düşen davacı Şirket davalıya fatura konusu nakliye hizmeti verdiğini ve bu nedenle fatura konusu alacağa ilişkin edimini ifa ettiğini usulüne uygun şekilde kanıtlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda, dava konusu faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu sabit olup 133.995,40. TL yönünden ödeme kaydı bulunmadığına göre davacı hizmetin yerine getirildiği olgusunu usulen kanıtlamıştır. Bu durumda, davalı ödeme olgusunu kanıtlamak zorundadır. Ancak gerek davacı gerekse davalı Şirketin ticari defterlerinde alacak-borç olarak görünen 133.995,40. TL’yi davacıya ödediğine ilişkin delil sunmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle; faturanın konusu hizmetin yerine getirildiği anlaşılmış olup, davacının talebe bağlı kalınarak 133.729,40 TL’lik tutar yönünden anılan bedeli talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak ve davanın da bu tutar üzerinden açıldığı da gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş ve İİK 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine Ankara … İcra müdürlüğünün 2019/3525 E. Sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davanın vaki itirazının iptali ile takibin 133.729,40-TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 26.745,88-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 9.135,05 TL harçtan peşin alınan 1606,70 TL harcın düşümü ile kalan 7.528,35 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Peşin, vekalet ve başvuru harcı olarak alınan 1668,90 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.593,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 16.654,29 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır