Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2022/630 K. 18.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/254 Esas
KARAR NO : 2022/630

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2020
KARAR TARİHİ : 18/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, davacının davalı kooperatifin ortağı ve çalışanı olduğunu, davacı tarafından kooperatife faizi ile birlikte 139.010,19-TL ödeme yaptığını, ödemenin borç niteliğinde olup davalı tarafından ödenmemesi ile birlikte başlatılan icra takibinin davalının itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacının çalışanı olmayıp kooperatifin yönetim kurulu üyeliği görevinde bulunduğunu, muavin defterinin kendisini alacaklı olarak gösterdiğini, banka kayıtlarına göre bir ödemesi bulunmadığını savunarak davanın redini istemiştir.
DELİLLER
-İcra Dosyası
-Kooperatif kayıtları
-Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının aynı zamanda üyesi olduğu kooperatife borç olarak yaptığı ödemelerin tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 8. İcra Dairesi’nin 2018/13003 sayılı icra dosyasının incelenmesinde, alacaklı davacının davalı aleyhine muavin defterine göre alacak kaydı ile asıl alacak ve faiz toplamı 139.010,19-TL alacak için icra takibi yaptığı, davalı borçlunun borca süresinde itiraz ettiği ve davanın İİK’nın 67. maddesine göre süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının kooperatif ortağı ve yöneticisi olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığından sunulan ve getirtilen banka kayıtları ile davalı kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı tarafından ortaklık ödemesi dışında bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda davalı kooperatifin 27/02/2016 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 2015 yılı bilançosu gelir tablosu oy birliği ile kabul ve ibra edildiği, bilançoda davacı …’e 80.029,81-TL kooperatifin borcu olduğu, toplam borcun 109.954,61-TL olarak 2015 yılı yönetim kurulu çalışma raporu genel kurulda okunarak davacının da aralarında bulunduğu yönetim kurulunun genel kurulda ibra edildiği, yine denetim kurulu raporunda 8.029,81-TL’nin cari harcamalar açıklaması ile davacı …’e ait olduğunun belirtildiği görülmüştür. 07/07/2017 tarihli genel kurulda 2016 yılı bilançosu gelir tablosu oy birliği ile kabul ve ibra edildiği, detay mizana göre borcun toplam 116.954,61-TL olup 109.439,81-TL’sinin davacı …’e ait olduğu belirtilerek yönetim kurulunun ibra edildiği ifade edilmiştir.
Bilirkişi raporunda kasa ve banka hesapları ile ekstreler incelendiğinde toplam 44.410,00-TL’nin davacı tarafından ödendiğine dair belge sunulmaması nedeniyle kooperatif kayıtlarında belirtilen 109.439,81-TL’den bu tutar düşüldüğünde belirlenen 76.029,81-TL’nin davacı tarafından talep edilebileceği ancak davacının bu tutarı kooperatif amaçları doğrultusunda yaptığını kanıtlaması gerektiği belirtilmiştir.
Sunulan kanıtlar ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalı kooperatifin 2015 ve 2016 yılı bilançolarının görüşüldüğü genel kurulda davacı …’e 109.439,81-TL borcu bulunduğu, yönetim kurulu ve denetim kurulu raporları ile okunduğu, davacının aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olarak ibra edildiği anlaşılmış olduğundan, davacı tarafından yapılan ve kooperatif tarafından benimsenen, kooperatifin davacıya olan borcunun kabul edilmesi gerektiği, buna aykırı olarak bilirkişi tarafından talep edilebilecek 76.029,81-TL’nin ayrıca kooperatifin amaçları doğrultusunda harcandığının kanıtlanmasına gerek bulunmadığı kabul edilmiştir. Fazlaya ilişkin istem yönünden ise; ödeme davacı tarafından kanıtlanamadığından reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davanın kısmen kabulüne;
… 8. İcra Dairesi’nin 2018/13003 sayılı icra takibinde takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile;
Takibin 76.029,00 TL asıl alacak üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine
İcra İnkar tazminatı isteminin reddine
2-Alınması gereken 5.193,54 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen 7,80 vekalet harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacının 231,50 TL posta-davetiye gideri, 2.400,00 TL bilirkişi gideri olarak sarf ettiği toplam 2.631,50 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre 1.439,24 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 10.683,77-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 8.987,55-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/07/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸