Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/247 E. 2022/293 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/247 Esas – 2022/293
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/247 Esas
KARAR NO : 2022/293

HAKİM :…
KATİP : ..

DAVACI :…
VEKİLİ : Av….
DAVALILAR : 1- …
2- …
3….
VEKİLİ : Av….

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, davacı ile davalı şirket Arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların müteselsil kefil olarak yer aldığını kredi borcunun ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, ödenmeyen kredi borcu için … sayılı icra dosyası ile icra takibi yapıldığını, takibin davalıların haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalılar vekili, Banka tarafından tek taraflı olarak ve banka menfaatlerini koruyan, önceden hazırlanmış olan, tüketici olarak içeriğine etki edilemeyen, açıkça aleyhe olan ve müşteriyi külfete sokan, standart, matbu bir sözleşmeyi amir konumda olan bankanın, müvekkii şirketin önüne koymuş olması nedeniyle imzalandığını, bu durumun Tüketici Korunması Hakkında ki Kanunun 6’ıncı maddesine aykırı olduğu gibi imzalanmış olan sözleşmenin bir örneği müvekkil tarafa verilmeyerek ilgili kanunun 10’uncu maddesinin de Banka tarafından ihlal edildiğini, banka tarafından tek taraflı olarak düzenlenen kredi sözleşmesinin ağır koşullar içerdiğini, sözleşmeye konu kredinin faiz oranının yüksek olduğunu ve tüketici aleyhine düzenlenmiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında tanzim edilen …’ne uyarınca davacı banka tarafından verilen kredinin geri ödenmediği iddiasıyla yapılan takibe davalı asıl borçlu ve kefillerin vaki itirazının iptali konuları ve tazminat istemlerine ilişkindir.
Dava konusu genel kredi sözleşmesinin incelenmesinde, sözleşmenin davalı …. ile 05/03/2018 tarihinde imzalandığı, sözleşme limitinin 150.000,00 TL olduğu, sözleşmede davalılar …ın müteselsil kefil olarak imzaladıkları, TBK’nın 583 ve devamı maddesince kefalet sözleşmesinin geçerlilik koşullarını taşıdığı, davaya konu taksitli ticari kredinin ise 2804/2016 tarihinde kullandırıldığı ve 214022 karton numaralı bu krediden kaynaklı 31,32 ve 33 nolu taksitlerin ödenmediği görülmüştür.
Davalı borçlu şirkete ve kefillere 04/03/2019 tarihinde hesap kat ihtarı içeren ihtarname gönderildiği, 86.333,56 TL alacağın 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, tebligatın asıl borçlu şirket ve kefillere 06/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, bu nedenle asıl borçlu ve kefiller yönünden 14/03/2019 tarihinde temerrüdünün oluştuğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce, davalı asıl borçlu ve kefilin kredi sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluklarının belirlenmesi için bankacılık alanından uzman bilirkişiden rapor alınmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 25/11/2021 tarihli raporda, uyuşmazlığın davalı borçlu şirkete kullandırılan 05/03/2018 tarihli Genel Kredi sözleşmesinden kaynaklanan 214022 karton numaralı taksitli ticari krediden kaynaklandığı, kredinin 31,32 ve 33 nolu taksitlerinin ödenmediği, uygulanacak faiz oranının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu, temerrüt faizinin bankaca uygulanan en yüksek oranının 2 kat fazlası olarak belirlendiği, buna göre temerrüt faiz oranının %117,60 olacağı ancak bankaca takip talebinde daha düşük olan yüzde 58,80 oranının uygulandığı, buna göre takip tarihi itibariyle davacı bankanın alacağının 83.918,93 TL Asıl Alacak, 11.169,37 TL İşlemiş Toplam Faiz ve 558,47 TL BSMV olmak üzere 95.646,77 olduğu belirlenmiştir. Bilirkişi raporu, sözleşme hükümleri ve bankacılık uygulamaları ve yasaya uygun ilkelerle hazırlandığından hükme esas alınmıştır.
Açıklanan nedenlerle davanın, bilirkişi raporunda hesaplanan tutar ve takipteki miktarlar ve her bir kalem yönünden talebe bağlılık ilkesi de nazara alınarak davanın kısmen kabulüne, takibin belirlenen alacak miktarı ile devamına alacak likit olduğundan icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalıların dava konusu … E sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazlarının ayrı ayrı kısmen iptali ile, takibin 83.918,93 TL asıl alacak, 9.041,01 TL işlemiş faiz ve 452,05 TL BSMV olmak üzere toplam 93.411,99 TL yönünden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 18.682,39 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.380,97 TL harçtan peşin alınan 1145,19 TL harcın düşümü ile eksik alınan 5.235,78 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Peşin, vekalet ve başvuru harcı olarak alınan 1.207,39 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının posta-davetiye gideri, bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği toplam 1.716,00 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre belirlenen 1.690,52 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 12.824,14 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nün 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.407,78 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.