Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/191 E. 2022/821 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2020/191 Esas – 2022/821
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/191 Esas
KARAR NO : 2022/821

BAŞKAN :….
KATİP :….

DAVACI :….
DAVALI : ….

DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2020
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 08/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili şirket ile davalı… İnş. Enj. San. Ve Tic. A.Ş. Arasında 22/11/2017 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca müteahhit… İnş. Enj. San. Ve Tic. A.Ş.’nin yüklenmiş olduğunu, Şımak ili Merkez ilçesi 3 Bölge 718 adet konut ve 24 adet dükkân inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi kapsamında müvekkil şirkete alt yüklenici olarak verilen ince iş imdatları işinin müvekkili şirket tarafından eksiksiz olarak yerine getirilerek tamamlandığını, müvekkili şirketin sözleşmeden kaynaklanan işleri yerine getirmesi nedeni ile süreç içinde davalı adına faturalar düzenlendiğini, müvekkil şirket tarafından alt yüklenici sıfatı ile yürütülen işlerden doğam alacağın tahsili için düzenlenen 11/12/2018 tarihli 565.448,57-TL tutarlı ve 29617 sıra numaralı faturadan bakiye kalan yaklaşık 350.000,00-TL alacağın davalı tarafından geçerli ve hukuka uygun hiçbir sebep olmaksızın ödenmediğini, taraflar arasında yapılan görüşmelerde her ne kadar davalı tarafça müvekkil adına bazı ödemeler yapıldığı, bu nedenle bu ödemelerin müvekkilin alacağından mahsup edildiğinden bahsedilmişse de ne müvekkilin kendi adına ödeme yapılması hususunda bir talimatı ne de bu yönde bir onayı bulunmadığını, bu durumda fatura tutarının karşılığının müvekkile ödenmesi gerekmekte iken kısmi bir ödeme yapılarak kalan tutarın kendilerine ödenmediğini, davalı ile yapılan görüşmelerde müvekkili adına SGK V5 gibi kuramlara sözleşme düzenlemelerine uygun olarak yapılan ödeme tutarlarının belgeleri ve miktarları istenmişse de tarafımıza bu belge ve bilgiler verilmediği için kendi ticari defter ve belgelerine göre hesaplama yapılarak yaklaşık olarak 350.000,00-TL tutarında alacaklı olduğunun belirtildiğini beyanla fazlaya ilişkin talep hakları kalmak kaydıyla 350.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın kötüniyetli olarak açıldığını, müvekkili Şirket ve davacı konumunda yer alan …İnş. Taah. İth İhr. Elek Emlak Taş. Tic. Ltd. Şirketi arasında müvekkilin yapımını üstlenmiş olduğu Şımak ili, Merkez ilçesi, 3 Bölge, 718 adet konut ve 24 adet dükkân inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi kapsamında ince işlerin ifa edilmesi amacıyla 22.11.2017 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşme uyarınca müvekkili şirketin sözleşmenin ayakta olduğu süre boyunca ödemelerini geciktirmeksizin ve aksatmaksızın, eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak Ağustos 2018 tarihinden itibaren davacı şirketin çalıştırdığı personelin işçilik hak ve alacakları ile SGK primlerini zamanında ödeyememeye başladığını, her ne kadar davacı şirketin ödemelere ilişkin muvafakati olmadığı belirtmiş ise de; müvekkili şirketin bu ödemeleri yapmak için herhangi bir muvafakata gerek olmadığı gibi böyle bir beyanın kötü niyetli bir yaklaşımdan ibaret olduğunu, basiretli bir tacir olarak imzalanmış olan sözleşmenin başta 6. maddesinde davacı şirketin çalıştırdığı personelin tüm hak ve alacaklarından sorumlu olduğunun hükme bağlandığını, sözleşmenin 6.26 ve devamı maddelerinde bu ödemelerin davacı şirketçe yapılması gerektiği aksi takdirde müvekkilinin sözleşmeyi fesih dahil teminatların irat kaydedebileceğine dair açık hüküm mevcut olduğunu, yine sözleşmenin 6.30. Maddesinde davacı şirketin personelinin tüm bedelleri ödemesi gerektiğini, müvekkili gerekli görmesi halinde; davacı şirket personelinin ücretlerini, davacının hakedişinden kesmek suretiyle personele ödeyebileceği veya teminat olarak tutabileceği açık bir şekilde hükme bağlandığını, sadece faturaya dayanılarak hak iddia edilmesinin hukuken kabul edilebilir olmadığını, müvekkili şirketin kendisine gönderilen faturalara itiraz etmemesinin fatura bedelini ödeme zorunda olduğu anlamına gelmediğini beyanla haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Taraflar arasında imzalanan altyapı ve çevre düzenlemesi işi kapsamında ince işlerin ifa edilmesi amacıyla 22.11.2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesi
– Noter ihtarnameleri
-Dava konusu işe ait hak ediş ve faturalar ile ödeme belgeleri
-Taraf Şirketlerin ticari defter ve kayıtları
-Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 470v.d.m. gereğince taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesinden kaynaklanan fatura konusu bakiye iş bedeli alacağının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, davalı şirkete ait BA-BS formları celp edilip incelenmiştir.
Dosyamıza örneği sunulan 22/11/2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin taraflarının dosyamız tarafları olan davacı taşeron ile davalı yüklenici şirket olduğu, davalı yüklenici şirket ile dava dışı … arasında imzalanan eser sözleşmesine konu Şımak ili, Merkez ilçesi, 3 Bölge, 718 adet konut ve 24 adet dükkân inşaatları ile altyapı ve çevre düzenlemesi işi kapsamında ince işlerin ifa edilmesi amacıyla düzenlendiği anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamızda davacı şirketin ticari defterleri yönünden … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine istinabe yazısı yazılarak bilirkişi raporu temin edilmiş bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin ticari defterleri vergi incelemesinde olduğu için sunulmadığından incelemenin davacının sunduğu cari hesap ekstreleri üzerinden yapıldığı belirtilerek yapılan inceleme sonucunda davacının cari hesap ekstresine göre davalıdan 06/03/2019 tarihi itibariyle 150.312,76-TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir.
Dosyamızda davalı şirketin ticari defterleri yönünden re’sen seçilen SMMM ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden asıl ve ek rapor temin edilmiş, davalı şirketin uyuşmazlık konusu yıllara ait ticari defterlerinin e-defter mükellefi olarak GİB sistemine süresinde yüklendiği ve defter beratlarının alındığı, bu nedenle ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğine haiz olduğu , davalı şirketin muavin defter kayıtlarına göre davacı taraf ile 06/03/2019 tarihine kadar hesaplarda mutabık oldukları, bu tarihten sonra davalı tarafından davacıya verilen çekler ve ödemelerin davacı şirket kayıtlarında görünmediği, bu kayıtlar da dikkate alındığında 2019 yılı sonu itibariyle davalının davacıya 27.272,15-TL borçlu olduğu, davacı şirketin sözleşme konusu işle ilgili olarak düzenlediği 11 adet hak ediş faturası toplam bedeli 3.942.472,55-TL olduğu, davalı tarafın malzeme ve çeşitli giderler karşılığında düzenlediği fatura toplamının ise 1.012.422,14-TL olduğu, bu durumda davacı şirketin ticari defter kayıtlarındaki davalıdan olan alacak bakiyesi ile davalının davacı olan borç bakiyesinin uyumsuz olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine yeniden istinabe yazısı yazılarak davacı şirket ticari defterleri yönünden inceleme yapılarak ek rapor tanzimi talep edilmiş ise de; davacı şirket ticari defterleri talep edilmesine rağmen bilirkişiye ibraz edilmediğinden ek rapor tanzim edilemediği ek raporda belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, bilirkişi raporlarına yönelik taraf vekillerinin itirazları üzerine farklı bir SMMM ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden davalı şirketin ticari defterleri yeniden inceletilerek rapor temin edilmiştir. Dosyamıza sunulan 09/09/2022 tarihli ikinci bilirkişi heyeti raporunda ise özetle; davalı şirketin davacı şirket tarafından düzenlenen faturalar ile faturalar mahsuben yapılan ödemeleri yasal süresinde ticari deftere kaydettiği ancak defter beratlarının süresinde GİB sistemine yüklenmediği, davacı taşeron tarafından dava konusu iş bedeline dayanak faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı yüklenici şirket tarafından davacı alt yüklenici hak ediş alacağından davacının çalıştırdığı işçiler nedeniyle 97.468,77-TL personel ücret ödemesi ve SGK prim alacakları nedeniyle 4.772,84-TL ödeme yapıldığını, yapılan kesinti ve hak ediş ödemeleri dikkate alındığında davacı alt yüklenici dava konusu fatura nedeniyle davalıdan talep edebileceği bakiye hak ediş alacağının 27.272,15-TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık alt yüklenici sözleşmesinden kaynaklanmakta olup akdi ilişkinin varlığı ve dava konusu faturanın davacı taşeron tarafından davalı şirkete taşeron sözleşmesine konu iş bağlamında tanzim edildiği taraflar arasında çekişmesizdir.
Yargılama konusu somut uyuşmazlık, davacı taşeronun sözleşme konusu işte çalıştırdığı işçiler nedeniyle ödenmesi gereken SGK primleri ile işçilik hak ve alacaklarından hukuken sorumlu olup olmadığı, davalı yüklenici tarafından sözkonusu primler ve işçilik alacakları nedeniyle yapılan ödemelere istinaden davacı taşeron şirketin dava konusu hak ediş alacaklarından kesinti yapılıp yapılamayacağı v bu nedenle davacının davalıdan talep edebileceği bakiye hak ediş alacağının saptanması noktalarında toplanmaktadır.
Konu ile ilgili olarak dosyamıza örneği sunulan ve dava konusu isteme dayanak 22/11/2017 tarihli alt yüklenici sözleşmesinin 6.30 maddesinde; “Alt yüklenici, ulaşım vs.giderleri ile yürürlükteki mevzuata göre her türlü vergi, ücret, sosyal güvenlik primi, izin, kıdem ve ihbar tazminatı, çalışanların tasarrufa teşvik edilmesi ve bu tasarrufların değerlendirilmesine dair kanun gereği yapılacak ödemeler, zorunlu bireysel emekliliğe ilişkin ödemeler gibi her türlü hak ve sosyal güvencelerinden ve masraflarından sorumlu olup bunları süresi içerisinde yerine getirecek, bu tür giderler için müteahhitten herhangi bir talepte bulunmayacaktır. Müteahhit, gerekli gördüğünde alt yüklenici personelinin kıdem ve ihbar tazminatları, ücret vs.her türlü hak ve alacağını alt yüklenicinin hak edişinden keserek doğrudan personele ödeme ya da teminat olarak tutma hakkına sahiptir. ” hükmüne yer verildiği görülmektedir.
Dosyamıza sunulan bilirkişi raporlarında davacı şirketin ticari defterleri vergi incelemesinde olduğu belirtildiği ancak şirket yetkilisi tarafından hangi mercide bulunduğu konusunda bilgi verilmediği için incelenememiştir.
Dosyamıza örneği sunulan … 35.Noterliğine ait 11.04.2019 keşide tarihli ve 09028 yevmiye sayılı ihtarname ile davalı yüklenici şirketin davacı şirkete sözleşme konusu işle ilgili SGK işe giriş bildirgeleri ve işçilere ait imzalı bordrolar ile diğer belgelerin ibraz edilmesi konusunda ihtarda bulunduğu aksi takdirde hak ediş ödemelerinin yapılmayacağını ve doğabilecek zararların rücu edileceğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Dosyamızda davacı yan taşeron şirket olarak edimini ifa ettiğini ancak dava konusu faturaya ait bakiye iş bedelinin ödenmediğini iddia etmektedir. Davalı şirket ise savunmasında hak ediş bedelinin davacıya tamamen ödendiğini ve davacı taşeron şirketin sorumluluğunda olan SGK prim borçları ile işçilik alacaklarının kendileri tarafından davacıya yansıtılmak üzere ödendiğini, söz konusu ödemelerin her iki şirket arasındaki cari hesap kartına da işlendiğini ileri sürmektedir.
Dava konusu isteme dayanak ve davacı tarafından tanzim edilen 11/12/2018 tarihli ve 565.448,57-TL bedelli faturanın davalı şirketin davalı şirketin ticari defterlerinde satıcılar hesabında kayıtlı olup söz konusu fatura yönünden hesabın 361.591,49-TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu bilirkişi heyeti ikinci ek raporu ile saptanmıştır.
Yine Mahkememiz’ce denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi heyeti ikinci ek raporunda da davalı yüklenici Şirket tarafından davacı alt yüklenici şirketin sözleşme konusu işte çalıştırdığı işçiler nedeni ile 97.468,77-TL personel ücret ödemesi, farklı tarihlerde olmak üzere toplam 4.772,84-TL SGK prim ödemesi ve 20.799,00-TL bankadan ödeme yapıldığı tespit edilmiş olup davacı taşeron şirket tarafından sözkonusu ödemelerin sözleşme konusu iş bağlamında yapılmadığına yönelik olarak dosyamıza bir iddia ve delil sunulmamıştır.
Bu durumda, yapılan yargılama ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre ; taraflar arasında alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandığı, davacı taşeron tarafından tanzim edilen dava konusu faturanın davalı yüklenici şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı Şirketin davacı taşeron Şirkete karşı eksik ve ayıplı iş savunması ile dava hak ediş faturasını davacıya iade veya faturaya itiraz ettiğine yönelik bir iddia ve delil sunmadığı, bu durumda davalı Şirketin davacıya yaptığı kanıtlanan ödemelerin mahsubundan sonra fatura konusu iş bedeli alacağını davacı taşeron Şirkete ödemekle yükümlü olduğu, dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de dosya kapsamına ve denetime elverişli görülmekle benimsenen 2. Bilirkişi heyeti raporu dikkate alındığında; davalı yüklenici Şirketin davacı Şirketin alt yüklenici sözleşmesinin 6.30 m. kapsamında davacının sorumluluğunda olan işçilik alacakları ve S GK alacaklarını ödediği sabit olmakla yukarıda değinilen ödeme kalemleri ile dava konusu faturaya mahsuben davalı tarafından yapılan tüm ödemelerin mahsubundan sonra bakiye 27.272,15-TL fatura konusu hak ediş bedeli alacağını davacıya ödemekle yükümlü olduğu kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile; dava konusu 27.272,15-TL hak ediş alacağının (TBK 117.m. gereğince dava tarihinden önce davalının temerrüdü olgusunun gerçekleştiği kanıtlanamadığından) dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; dava konusu bakiye 27.272,15-TL hak ediş alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 1.862,96-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 5.977,13-TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.114,16-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL ve 1.862,96-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.917,36-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-(Reddine karar verilen alacak miktarı gözetilerek) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 48.181,90-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 10.710,75-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince red-kabul oranı (0,077) gözetilerek 824,72-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022

Başkan …
e-imza

Katip…
e-imza

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1-Posta ve davetiye gideri : 2.710,75-TL
2-Bilirkişi ücreti : +8.000,00-TL
TOPLAM :+10.710,75-TL