Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/163 E. 2022/378 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2020/163 Esas
KARAR NO : 2022/378

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2020
KARAR TARİHİ : 28/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket’in faaliyet alanı Hastanelere tıbbi malzeme temini işi olduğunu, müvekkil faaliyet alanı kapsamında iş dolayısı ile ihtiyacı olan malzemelerin tedariki için, davalı şirket ile anlaştığını, müvekkil hastanelere olan taahhütlerini yerine getirmek için davalı şirkete şipariş bildirmekte, davalı şirket de şiparişe konu malzemeleri temin etmek sureti ile taraflar ticaret yaptığını, İşin bedeli taraflar arasında aşağıda belirtilen şekilde ödendiğini, müvekkil tarafından, sipariş konusu malzemeler davalı tarafa bildirildiğini, davalı, siparişe konu malzemelere ilişkin toplam ödemeyi müvekkile bildirdiğini, müvekkilinin sipariş gelmeden bildirilen bedele ilişkin toplam ödeme için davalıya nakit, banka havalesi, dekont ve vadeli senet veya çek düzenlediğini, Malzeme temini ve ödeme taraflar arasında bu şekilde yapıldığını, taraflar arasındaki ticaret gereği olarak, müvekkil şiparişe konu olan malzemelere ilişkin davalı adına vadeli kambiyo senetleri düzenlendiğini, davalı şirket yetkilisi söz konusu siparişe konu edilen malzemelere ilişkin olarak siparişe konu malzemelerin elinde bulunmadığı, yurt dışından temin edileceği ve benzer mazeretler ileri sürerek malzemeleri göndermediğini, müvekkilin sipariş bedelini ödemesine karşılık, davalı tarafından gönderilmeyen malzemelerin toplam değeri 172,236.20 TL olduğunu, fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davalıdan şimdilik 10.000,00 TL’nin tahsiline, hükmedilecek alacağa temerrüt tarihi olan 20/08/2019 tarihinden itibaren en yüksek ticari faiz uygulanmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 25/3/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL talepli olarak açılan davasını 52.520,06 TL ıslah ederek toplam 62.520,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Öncelikle davalı müvekkilin şirket merkezi İstanbul/Esenler’de olduğundan HMK genel yetki kurallarına dayanarak yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili ile davacının çalışma sistemi anlatıldığı gibi olmadığını, müvekkilinin tıbbi malzeme temin etmediğini, sadece veteriner hayvan yakalama ekipmanı ve veteriner sarf malzemeleri üretip satma işiyle iştigal ettiğini, taraflar arasında 172.236,20 TL bakiye alacağın kalmadığıı, bu kapsamda ticari defterler ve hesap hareketleri incelendiğinde taraflarının alacaklı çıkacağını, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamakta ve güvene dayalı iş ve işlemler yürütüldüğünü, yazılı sözleşme bulunmasa da arada cari hesap oluşturulduğundan 3 ayda 1 BA – BS formları düzenlenmek suretiyle mutabakatlar sağlandığını, bu hususta her iki tarafın muhasebecileri tarafından mutabakatlar sağlanıp beyannameler ile vergi dairelerine bildirildiğini, buna dair mutabakat belgeleri, bizzat bir araya gelinmediği için ıslak imzalı olmasa da davacı şirketin yetkilisinin mailinden tarafımıza ait maile iletildiğini, Yine hesap hareketleri incelendiğinde bazı ödemelerin tarafımızca kendilerine yapıldığının görüleceğini, davacı taraf ile aramızdaki ticari ilişkinin üzerimize düşen edimlerini tam ve zamanında yerine getirdiklerini, aldıkları siparişleri anlaşma gereği kamu kurumlarına malzeme temin ederek ve karşılığında faturalar tanzim ederek, ettirerek yerine getirmiş durumda olduklarını, müvekkil firmanın zaten yurtdışından ithalat yapmadığını, davacı taraf, malzemelerin neden temin edilemediği iddiasında bulunurken hayal gücü ile hareket ettiğini, yetki itirazımız kabul edilerek; dosyanın …Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, Haksız davanın açıkladığımız çerçevede tüm talepler yönünden reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :
-İrsaliyeler, faturalar, malzeme temini taahhüdü belgesi, Bilirkişi raporları, ticari defterler, BA-BS formları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari satımından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin yetkisizlik itirazının akdi ilişkinin inkar edilmediği dikkate alınarak HMK 10 ve TBK 89 m gereğince reddine karar verilmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra davacının ticari defterlerinin incelenmesi için bilirkişi raporu alınmış söz konusu 20/08/2020 tarihli raporda özetle; Davacı şirketin Kızılbey Vergi Dairesinin 062 009 5863 sicil nolu mükellefi olduğu, şirket ticari defterlerinin ayrıntılı, anlaşılır şekilde tutulmuş olduğu ancak bazı tutarların VUK ve TTK hükümlerine uygun olarak süresi içinde defterlere kaydedilmemiş olduğu, (2018 yılında ödeme için verilen çekin 2019 yılında kayda intikal ettirilmiş olduğu) bu nedenle defterlerin lehe delil niteliği taşımayacağı, davacı şirket ticari defterlerine göre; taraflar arasında gerçekleşmiş ticari ilişki nedeniyle davalı şirketten 62.520,06 TL alacaklı gözüktüğü mütalaa edilmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafça sözleşme veya akdi bir ilişkiye dair bilgi belge ibraz edilmediğini, Ticari ilişki başlangıç ve bitiş dönemi kapsayacak şekil de 2016-2017-2018-2019 defter bilgileri TTK ve VUK hükümlerine uygun olarak yasal süresi için de Yevmiye ,Defter-i Kebir ve Envanter Defterleri açılış ve kapanış yapılmış olduğu ve kesin delil olma vasfi taşıdığı görüldüğünü, defter kayıtlarında borç ve alacak ilişkisi bulunmadığını, davalıya ait ticari defterler de dava konusu siparişlere ait satış faturaları defter kayıtların da tespit edildiğini, ödemelerin 3 aylık periyotlarla ticari defterlere yansıtıldığı tespit edildiğini, sipariş konusu malların teslimleri hakkında irsaliye faturalarda teslim alan ve teslim eden kısımları boş olduğunuı fakat satış faturalarına da itiraz bulunmadığını, ticari defterler de ürün iadesi iptali ,ödeme iadesi gibi işlemler tespit edilmediği mütalaa edilmiştir.
Dosyamızın asıl raporu sunan SMMM bilirkişisi Latife Yazıcı Yalçınkaya’ya tevdii edilerek dosyamızda daha önce sunduğu davacı şirketin ticari defterlerine ilişkin bilirkişi raporu ve … …. ATM kanalı ile davalı şirket defterleri yönünden SMMM bilirkişi Serpil Kayacı’dan alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi giderici nitelikte ve karşılaştırmalı incelemenin yapılması istenmiş. Söz konusu ek raporda özetle; VUK, TTK ve Tek Düzen Hesap Planı Uygulama Yönetmeliğine göre, tacirler tarafından satın alınan mal ve hizmet bedeli faturalarının 10 gün içinde ticari defterlere kaydedilmesi gerektiğini, tacirler tarafından tahsil edilen veya ödenen tutarların da 10 gün içinde ticari defterlere intikal ettirilmesi gerektiğini, Davacı ticari defterlerinin incelenmesinde mevzuatın bu amir hükmüne riayet edildiği tespit edilmiş olmakla birlikte, davalı ticari defterlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenmiş olan bilirkişi raporundan anlaşıldığı kadarı ile bu hususa uyulmamış olduğu anlaşıldığını, taraflara ait ticari defterlerin incelenmesi sonucunda düzenlenmiş bilirkişi raporlarında yer alan tablolara göre davalı yanca, davacıya yapılmış olan mal satışlarının bir kısmı ticari defterlere intikal ettirilmiş iken bir kısmının ticari defterlere intikal ettirilmemiş olduğu Form BS kayıtları ile sabit olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirkete satışı yapılmış tüm mal faturaları ticari defterlere kaydedilmemiş iken, davacı yandan tahsil ettiği tutarların tamamını da ticari defterlerine işlemediği tespit edildiğini, davalı şirket toplam yaptığı tahsilatı değil, sadece ticari defterlerine işlediği faturalara denk gelen tutar kadar tahsilatı ticari defterlerine işlemiş olduğu tespit edildiğini, ayrıca davalı şirket bu tutarları tahsil ettiği tarihte değil, üçer aylık periyotlarla ticari defterlerine işlediği tespit edildiğini bu nedenlerle, davalı şirket ticari defterlerinin taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde delil olarak kabul edilemeyeceği, taraflar arasında sözleşmeye dayanmayan ticari ilişkinin 2018 yılından önce başlamış olduğu ve 30.05.2019 tarihine kadar devam ettiği, anılan tarihten sonra ticari ilişkiye devam edilmemiş olduğu, davacı şirketin mal alımı nedeniyle peşin yapmış olduğu ödemelerden (verdiği sipariş avansından) dolayı davalı şirketten 62.520,06 TL alacaklı gözüktüğü mütalaa edilmiştir.
Davalı vekilinin imza itirazı dikkate alınarak davacı vekilinin dosyaya sunduğu ihtarname ekindeki 18/09/2017 tarihli ve 01/03/2018 tarihli 2 adet taahhüt belgesi ve tahsilat makbuzlarının asılları altındaki imzanın muteriz davalı Şirket yetkili temsilcisinin eli ürünü olup olmadığı konusunda rapor alınmış söz konusu raporda özetle; 18.09.2017 ve 01.05.2018 tarihli 2 adet taahhüt belgesinde …Medikal İlaç Ecza Deposu Veterinerlik San, Tic. Ltd. Şti. kaşesi üzerinde yer alan imzaların davalı şirket yetkili temsil, …’nın eli ürünü olduğu, 17.12,2018, 18.12.2018. 19.12.2018, 20.12.2018, 21.12.2018 tarihli beş adet tahsilat makbuzu başlıklı belgeler üzerindeki imzaların ise …’nın eli ürünü olmadığı sonucuna varıldığı mütalaa edilmiştir.
HMK’ nın 31. Maddesi gereğince davayı aydınlatma ödevi kapsamında hangi kalem medikal ürünlerin uyuşmazlığa konu olduğu, teslim edilemediği ileri sürülen medikal ürünlerin nelerden ibaret olduğu ve dosya kapsamındaki bir kısım çek ve makbuz örneklerinin bu ürünlere ait ödemeler kapsamında yapılıp yapılmadığı konusunda davacı vekilinden iddiasını somutlaştırılması istenmiştir.
Hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında sorulan sorulara cevap vermek amacıyla davacı tarafından verilen dilekçede özetle; cari hesap usulü ile çalışıldığını, cari hesap çalışılmasının sonucu olarak ürün gelmeden önce ödeme yapıldığını, anlık ihtiyaç kadar ürün talep edildiğini, kalan ürün ihtiyaç halinde istendiğini, bu durumun 09.07.2021 tarihli bilirkişi raporunun 5. Sahifesinde yer alan tabloda da bilirkişi incelemesi ile ortaya konulduğunu, düzenlenen faturalara bakıldığında birebir çek bedeli karşılığı olan hiçbir fatura bulunmadığını, davalının müvekkil şirkete göndermediği veya teslim edilmemiş medikal ürün sözkonusu olmadığını, müvekkilin dava konusu alacağı Cari hesap usulünün niteliği gereği olduğunu, 20.08.2020 tarihli bilirkişi raporunun 6. Sahifesi 4. Parağrafında ” davacı defterlerine göre 10.01.2019 tarihine kadar mal tesliminden sonra ödeme yapılmış olduğu, anılan tarihten sonra ise ödeme yapıldıktan sonra mal teslim edilmiş olduğu , taraflar arasında ticari ilişkinin 30.05.2019 tarihine kadar devam ettiği, anılan tarihten sonra ticari ilişkiye devam edilmemiş olduğu , davacı şirketin peşin yapmış ödemelerden (verdiği sipariş avansından) dolayı davalı şirketten 62.520.06 TL alacaklı gözüktüğü ” tespiti ile sabit olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili 25/3/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile 10.000,00 TL talepli olarak açılan davasını 52.520,06 TL ıslah ederek toplam 62.520,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir. Söz konusu ıslah dilekçesi davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Toplanan deliller, bilirkişi raporları ve tüm bu açıklamalar çerçevesinde taraflar arasında 2016 yılından 2019 yılına kadar ticari ilişkinin bulunduğu davacının hangi tıbbi malzemelere ilişkin davacı tarafından yapıldığı iddia edilen ödemelerin hangi tıbbi malzemelere ilişkin olduğunun ve bu malzemelerden hangi kalem malzeme grubuna ait olduğu somutlaştıramadığı, davalının ise akdi ilişkiyi inkar etmemekle birlikte davaya konu satım ilişkisini kabul etmediği kendisinin veterinerlik ürünleri sattığını ileri sürdüğü bu itibarla davacı vekilinin davaya konu hangi malzemelerin ilişki kapsamında olduğunu ve bu malzemelerin ödendiği olgusu yönünden ispat yükü altında olduğu, davalının söz konusu mallar ve ödemeyi kabul etmemesi, davalının ispat yükü altında olmadığı anlaşılmıştır. Davacı yanca sunulan fotokopisi sunulan aslı ibraz edilmeyen tahsilat makbuzları altındaki imzanın davalıya ait olmadığı, yine dosya da iki ayrı malzeme temini taahhüt belgesindeki imzanın davalının yetkili temsilcisine ait olmakla birlikte hangi malzemelerin taahhüt altında olduğunun belirtilmediği, ayrıca söz konusu taahhüt belgeleri malzemenin teminine yönelik taahhüt niteliğinde olup ücretin ödendiğine delil teşkil etmeyeceği, davacının da kabulünde olduğu gibi davacı yanca ödemeler yapıldıktan sonra malzemelerin temin edileceğinin davacı tarafından kabul edildiği hukuki ilişki de ilk edimsel hareketin davacı yanca yerine getirilmesi gerektiği ancak yukarıda belirtilen tahsilat makbuzları ile ticari defterlerin incelenmesinden davacı yanın kendisinden beklenen ilk edimsel hareket olan ödeme olgusunu ispat yükü altında olduğu, mahkememizce davacı yana yemin delili hatırlatılmasına rağmen davacı vekilinin yemin deliline dayanmayacaklarını duruşmada bildirdiği anlaşıldığından, davacının hangi malzemelerin sözleşme kapsamında olduğunu ve buna ilişkin ödemeyi yaptığını da ispat edemediğinden davacının davasının reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup, 170,78 TL peşin harç ve 900,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.070,78 TL den mahsubu ile arta kalan 990,08 TL’nin istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
5-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.maddesi uyarınca hesaplanan 8.927,61 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
6-Arabulucu ücreti olarak yatırılan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davalı tarafından harcanan 800,00 TL bilirkişi ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/04/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸