Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/134 E. 2021/827 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/134 Esas
KARAR NO : 2021/827

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – T.C.: …
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27/02/2020
KARAR TARİHİ : 15/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/12/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan Şirket ortaklığından çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ve …’nın davalı şirkette ortak olduklarını, müvekkilinin davalı şirketin eski müdürü olduğunu, diğer ortak …’nın kendisinin izni ve bilgisi dışında bazı iş ve işlemler yaparak şirketle ilgili evrakları imzalamış olduğunu, kendisini müvekkilinin defalarca kez şifahen uyarmasına rağmen bu uyarılarının dikkate alınmadığını, davalı şirketin diğer ortağı ile arasındaki güven ilişkisinin sona erdiğini, bu nedenle de haklı sebeplerle davalı şirket ortaklığından ayrılmak istediğini, müvekkilinin davalı şirket müdürlüğü görevinden istifa ettiğini, Ankara …. Noterliği 06565 Yevmiye Nolu 12.02.2020 tarihli ihtarname ile durumu şirketin diğer ortağı olan …’ya bildirmiş olduğunu beyanla müvekkilinin davalı Şirket ortaklığından çıkartılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin işletme konusunun sigorta eksperliği olduğu, şirkette davacı …’ın %2 paya sahip olduğunu, diğer ortak ve fer’i müdahil …’nın %98 oranda paya sahip olduğunu, davacının münferit imza yetkisine sahip şirket müdürü olduğunu, Sigorta Eksperleri Yönetmeliği m. 5.ç hükmüne göre; bir tüzel kişinin eksperlik faaliyetlerinde bulunabilmesi için: “mesleki faaliyetlerde şirketi imzası ile temsil ve ilzam eden yetkililerinin eksper olması”nın zorunlu olduğunu, davacının şirketi tek başına temsil ve ilzama yetkili kılınmış olmasının nedeninin de bu olduğunu, davacının şirketten çıkma talebinin kabul edilmesi halinde: diğer ortak ve fer’i müdahilin eksper belgesi bulunmadığından tek ortaklı olarak şirketin ayakta tutulması kuruluş amacına uygun faaliyette bulunmasının mümkün olmayacağı, davacının keşide ettiği ihtarnamenin davalıya ulaşmamış olduğunu, davacının şirketi yönetim ve temsil yetkisini kötüye kullanmış olduğunu, bağlılık ve rekabet etmeme yükümüne aykırı eylemleri ile şirketi zarara uğratmış olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER:
-Davalı Şirketin ticaret sicil kayıtları
-Ticari defter kayıtları ve belgeler
-Bilirkişi raporu .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 638/2. m. gereğince limited şirket ortaklığından çıkma kararı verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen davalı Şirkete ait ticaret sicil kaydının incelenmesinde; davalı … kuruluş tarihinden itibaren aksi yönde karar alınıncaya kadar davacının temsil ve ilzama yetkilendirildiği, fer’i müdahale talep eden …’nın ise; davalı Şirketin diğer ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Ankara ….ATM’nin 2020/636E., 2021/161K. sayılı dosyasında verilen 24/02/2021 tarihli karar ile davalı … işbu dava dosyasında temsil etmek üzere davalı Şirketin ortaklarından …’nın atandığı görülmüştür.
Mahkememiz’ce taraf delilleri toplandıktan sonra ticaret mevzuatında nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişi ile SMMM bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınmış, dosyamıza sunulan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda davacı tarafından ileri sürülen çıkma talebi yönünden iddianın ispatına ilişkin olarak dosya kapsamında hiçbir bilgi veya belge bulunmadığı, iddia edildiği gibi feri müdahil diğer ortak “şirket adına” işlem yapmış olsaydı bile, söz konusu işlemlerin davalı … bağlamayacak ve davalı … zarar doğuran bir sonuç doğuramayacağı, 28.08.2013 tarih ve 8393 sayılı TTSG kaydına göre davacı, davalı şirketin tek müdürü olduğunu, fer’i müdahil diğer ortağın şirketi temsil yetkisi bulunmadığı, işleri durdurmalarını talep eden ve şirketin zararına epostalar yollamış olduğunu ileri sürmüş ve bu iddiasına ilişkin olarak eposta örnekleri sunduğunu, ancak davalı tarafından sunulan söz konusu e-postaların davacının (kurumsal şirket adresi olmayan) “… ” adresinden alınan, bu adres sayfasına girilerek elde edilmiş e-postalar olduğu, anılan e-postalar değerlendirilmeye alınmış olsa bile, bunlarda davalının “müşteri çevresine şirkete iş göndermemelerini yaydığı, şirketin müşterilerine mail atarak “ kuracağım yeni şirkete iş gönderin” dediği iddiasını ispat için yeterli bir kanıtın yer almadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, rapor içeriği ve raporda yer alan tespitler dosya kapsamına uygun ve denetime görülmekle ek rapor alınmasına gerek görülmemiştir.
Bilindiği üzere limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay ….Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır. Çıkma talebi ile açılan her davada haklı nedenin varlığının ayrıca iddia ve ispatlanması zorunludur.
Bu bilgiler ışığında yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı Şirketin yetkili temsilcisi ve ortağı olarak Şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi talebi ile dava açmış olup TTK 638/2.m. gereğince Şirket ortaklığından çıkma talebi yönünden haklı nedenin varlığını dosya kapsamında usulüne uygun deliller ile davacının kanıtlamakla yükümlü olduğu, ne var ki haklı neden olarak ileri sürdüğü dava dışı ortak …’nın birtakım işlem ve belgelere kendisinin uyarısına rağmen imza atarak Şirketi zarara uğrattığı yönünde somut zarar iddiasını ve illiyet bağını ortaya koyan delilleri dosyaya sunmadığı, zarar olgusunu ortaya koyan somut işlemleri bildirmediğinden Mahkememiz’ce bu konuda herhangi bir araştırma ve çıkma talebine dayanak haklı neden yönünden bir değerlendirme yapılmasına hukuken olanak bulunmadığı, yerleşik içtihatlar gereğince çıkma talep eden Şirket ortağı tarafından ileri sürülen ve delillerle desteklenmeyen gerekçelerin şirket ortaklığından çıkmak için haklı sebep teşkil etmeyeceği (Yargıtay …. HD.Başkanlıı’nın 22.06.2016 tarih, E. 2015/9114, K. 2016/6883 sayılı ilamı), diğer taraftan davacının çıkma talebine karşılık olarak davalı tarafından dosyaya sunulan e-postalar kişisel veri niteliğinde olup HMK 190.m. gereğince kanuna aykırı delil olarak kabul edileceğinden ve davacı yönünden haklı nedenin varlığı da dosya kapsamında sabit olmadığından haklı nedenin yaratılmasında davacının kişisel kusuru bağlamında ayrıca bir değerlendirme yapılmasına gerek bulunmadığı gözetildiğinde; haklılığı kanıtlanamayan davanın açıklanan gerekçelerle reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL harcın davacıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına, (parasal terkin sınırı altında kalmakla bu hususta müzekkere yazılmasına yer olmadığına)
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince maktu 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekilleri ile davalı Şirket yetkili temsilcisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar oybirliği ile karar verildi. 15/12/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza