Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/106 E. 2021/209 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2020/106 Esas
KARAR NO : 2021/209

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 24/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili davacı dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15/01/2019 tarihinde düzenlenen 7 adet faturanın ödenmediğinden bahisle ödenmeyen fatura bedellerinin tahsili için davalı hakkında … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile takibe geçildiğini, davalının icra takibine itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamı ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu faturaların müvekkili şirket tarafından çek ve banka havalesi yoluyla ödendiğini, tarafların ticari defter kayıtları incelendiğinde müvekkilinin davacıya karşı herhangi bir borcunun olmadığının hatta yapılan ödemeler nedeniyle davacının müvekkiline karşı borçlandığının ortaya çıkacağını, müvekkili şirket tarafından davacıya takibe konu faturaların bedellerinin üstünde ödeme yapılmışken davacı tarafından bu faturaların takibe dayanak gösterilmesinin kötü niyetinin bir göstergesi olduğunu belirterek davacı aleyhine takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine irsaliyeli faturaya davalı olarak yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali konularına ilişkindir.
… Müdürülüğünün … esas sayılı dosyası evraklarının yapılan incelemede; alacaklı … Grup Elektrik Elk. İnş.Tem.San. Ve Taahhüt Tic. Ltd.Şi. tarafından borçlu … Ses Işık Görüntü Otomasyon San. Tic. Ltd.Şti. aleyhine 360.466,10 TL alacak için icra takibi yapıldığı, borçlunun borca ve ferilerine itiraz üzerine takibin durduğu, davacının bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; davacı … şirketinin mahkemece verilen süreye rağmen ticari defterlerini sunmadığı, inceleme yapılacak yeri bildirmediğinden inceleme yapılamadığını, davalı … şirketinin incelenen 2018 ve 2019 yıllarına ait ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğunu, 2018 yılı içerisinde 22 adet fatura karşılığında 1.247.578,74 TL bedelli davacıdan mal satın alındığını ve defter kayıtlarına işlendiğini, bunlardan 11/08/2020 tarih 227175 numaralı faturanın BA formu ile beyan edilmediğini, diğerlerinin beyan edildiğini, bu faturalar karşılığı davalı tarafından davacı şirkete 5 adet çek karşılığında 1.215.060,00 TL, banka havalesi ile 40.322,00 TL olmak üzere toplam 1.255.282,00 TL ödeme yapıldığını, 2018 yılı kapanış kaydına göre 7.804,16 TL davalı … şirketinin davacı … şirketinden alacaklı göründüğünü, 11/08/2020 tarih 227175 nolu faturanın Ağustos 2020 BA formunda beyan edilmemekle birlikte 01/09/2020 tarihinde 742 yevmiye numarası ile davalı defterlerine kaydedildiğini, geç kaydedilmenin borç alacak ilişkisine etkili olmadığını, yapılan çek ödemelerine ilişkin çeklerin incelemesinde 07/02/2019 tarihli ….Bankasına ait 2577 nolu 300.000,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … tarafından … şirketine ciro edildiği ve 07/02/2019 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, 08/11/2018 tarihli 07/02/2019 tarihli … Bankasına ait 2577 nolu 300.000,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … tarafından … şirketine ciro edildiği ve 07/02/2019 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, 08/11/2018 tarihli 07/02/2019 tarihli … Bankasına ait 2577 nolu 300.000,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … tarafından … şirketine ciro edildiği ve 07/02/2019 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, 08/11/2018 tarihli tarihli … Bankasına ait 2577 nolu 100.000,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … tarafından … şirketine ciro edildiği ve 08/11/2018 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, 25/07/2018 tarihli … Bankasına ait 2566 nolu 370.000,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … tarafından … şirketine ciro edildiği ve 25/07/2018 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, 12/02/2019 tarihli … Bankasına ait 2576 nolu 195.060,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … Bankasından bu çekle ilgili bilgi gelmediğini ancak 23/09/2020 tarihinde … Bankası İnternet bankacılığından alınan çek ödeme dekontunda 14/02/2019 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, 08/02/2019 tarihli … Bankasına ait Z9116114 nolu 250.000,00 TL meblağlı çekin davalı … şirketi tarafından davacı … şirketine düzenlendiği, … tarafından … şirketine ciro edildiği ve 23/09/2020 tarihinde … tarafından tahsil edildiğini, bu şekilde yapılan ödeme toplamının 1.215.060,00 TL olduğunu, ayrıca çeşitli tarihlerde … internet bankacılığından davalı şirket tarafından davacı … şirketinin İBAN numarasına havale gönderildiğini, toplam banka havalesinin 40.322,00 TL olup bu durumda toplam ödemenin 1.255.382,00 TL olduğunu, buna göre davalı tarafın 2018 yılı kayıtları incelendiğinde; davacı tarafından düzenlenen takibe konu 22 fatura karşılığı 1.247.578,74 TL çek ve havale ile ödemelerin yapıldığını, bu durumda aradaki fark olan 7.804,16 TL davalı tarafın davacıdan alacaklı olarak görüldüğünü belirtmiştir.
İcra dosyasında takip talebine eklenen faturaların yapılan incelemesinde; bilirkişi raporunda incelenen davalı tarafın 2018 yılı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu ve karşılığında çek ve banka havalesi ile ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili rapora itiraz ettiklerini beyanla defterlerinin incelenmesini talep ettiği, davalı vekilinin süresinde ticari defterlerin ibraz edilmediğini, bu nedenle muvafakatlarının olmadığını beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Dosyanın incelemesinde; davacı vekilinin dava dilekçesinde ve ön inceleme aşamasına kadar delil listesinde ticari defterlerinin bulunduğu adresi bildirmediği, 23/09/2020 tarihli ön inceleme duruşmasında defterlerin mahkemeye sunulması yada bulunduğu adresin bildirmesi için HMK 222.maddesi uyarınca 2 haftalık kesin süre verilmesine rağmen mahkemeye sunulmadığı ve adreslerin bildirilmediği anlaşıldığından davalı taraf da muvafakat etmediğinden davacının defterlerinin incelemesi talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından satılarak davalıya teslim edilen malların bedelleri ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu davacının bir yıllık yasal süre içerisinde derdest itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
BA, BS kayıtları, ticari defter ve kayıtlar, banka kayıtları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, icra takibine konu dava konusu faturalarda belirtilen malların davacı tarafından davalıya teslim edildiği sabittir. Gerek BA formlarında gerek davalı ticari defter ve kayıtlarında bu faturalar kayıtlı olup taraflar arasında bu hususta ihtilaf yoktur. Bu hali ile davacı fatura konusu malları ayıpsız şekilde teslim ettiğini kanıtlamıştır. Bu durumda davalının bedelin ödendiğini ispatlaması gerekir. Olayımızda gerek davalının ticari defter ve kayıtlarında gerekse de davalı tarafından keşide edilerek davacıya verilen çeklerin bankadan tahsil edildiğine dair kayıtlar ve gerekse davalı tarafından davacı şirkete İBAN numaralarına yapılan havaleler dikkate alındığında gerek takibe konu faturalar ve gerekse bunlardan önceki faturalara ilişkin davacı alacağını karşılayan miktardan fazla davalı tarafından davacıya ödemede bulunulduğu, kayıtlara göre davalının davacıdan 7.804,16 TL alacaklı olduğu, bu durumda davacının takip tarihi itibariyle dava konusu faturalardan dolayı davalıdan alacaklı olmadığı anlaşıldığından davanın reddine, davacı alacaklının kötü niyet ispatlanamadığından davalı tarafın yerinde görülmeyen kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 6.126,86 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 6.067,56 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 33.682,63 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafca yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde tarafa iadesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 24/03/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza