Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/707 E. 2022/94 K. 16.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/707 Esas
KARAR NO : 2022/94

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 25/12/2019
KARAR TARİHİ : 16/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :

Davacı vekili sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkili Bankanın Ostim Ticari Şubesi nezdinde kredi borçlusu davalı … Enerji Elektrik Üretim Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi lehine Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine istinaden kredi hesapları açılıp krediler kullandırıldığını, davalı şirket ve müvekkili banka arasında akdedilen Ankara … Noterliğinin 03.11.2014 tarih 25906 yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Ticari işletme Rehni Sözleşmesi ile ticari emtia üzerine müvekkili banka lehine 5.560.000 TL bedelle ticari işletme rehni tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine kredi hesaplarının kapatılarak borçlulara Ankara … Noterliğinin 12.12.2018 tarih 47013 yevmiye nolu ihtarnamesi ile 10.12.2018 kat tarihi itibariyle 25.077.962,11 TL tutarında nakit alacak ile 267.047,88 TL tutarında meri teminat mektubundan kaynaklı gayrinakit alacağın depo edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, ancak ihtardan müspet bir netice alınamadığını, kredi borçlarının ödenmemesi üzerine davalı borçlu hakkında Ankara …İcra Müdürlüğünün 2019/1397 sayılı dosyası ile ticari işletme rehni tesis edilmiş ticari emtia hakkında rehin tutarı üzerinden rehnin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız icra takibine başlandığını, davalının borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, dava şartı olarak arabuluculuk müessesesine başvuruda bulunulmuş olmasına karşın davalı ile anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket hakkında rehin tutarı üzerinden takip yapıldığı için borçlunun itirazının yerinde olmadığını, icra takibinin rehin sözleşmesi ile kararlaştırılmış olan rehin tutarı 5.560.000-TL üzerinden başlatıldığını, ancak keşide edilen ihtarnamede kayıtlı olduğu üzere müvekkili banka alacağının daha yüksek olduğunu, rehin limiti üzerinden başlatılan davaya konu takipte faiz talebi bulunmadığını, bu nedenle davalı borçlunun faiz oranına yaptığı itirazın yerinde olmadığını beyanla itirazın iptali ile icra takibinin takip talebinde yer alan kayıt ve şartlarla aynen devamına, haksız itiraz sebebi ile davalının İİK. m. 67/2 maddesinde belirtilen oranda inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. .
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; borç miktarının davacı tarafın Ankara … İcra Müdürlüğü nezdinde 2019/1397 E. sayılı dosyadan başlattığı takip miktarı kadar olmadığını, takibe esas alınan tutar 5.560.000-TL olmakla birlikte, borç miktarının sözleşmeye aykırı gösterilerek müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, davacı tarafın gerçek alacak miktarının bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın haksız icra takibini devam ettirmek amacıyla huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacı tarafın amacının müvekkilini borçlu olmadığı tutardan sorumlu tutmaya yönelik olduğunu, yapılan takipte, takip talebinde asıl alacak ve faiz miktarının ayrıntılı olarak gösterilmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin takibe itiraz etmekte haklı olduğunu beyanla davanın reddine, % 20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile yargılama giderlerinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Genel kredi sözleşmesi ve ekleri.
-Hesap kat ihtarnamesi
-Banka kayıtları
– Bilirkişi asıl ve ek raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerinden sonra imzalanan ticari işletme rehni sözleşmesinden kaynaklanan kaynaklanan alacağa dayalı olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen Ankara …İcra Müdürlüğü’nün 2019/1397 esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; taraflar arasında düzenlenen ticari işletme rehni sözleşmesine konu rehnin paraya çevrilmesine ve 5.560.000-TL alacağın tahsiline ilişkin icra takibi olduğu, kredi asıl borçlusu davalının takibe konu borca ve fer’ilerine üzerine takibin durduğu, davacının bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Celp edilen genel kredi sözleşmeleri ile ticari işletme rehni sözleşmelerinin yapılan incelemesinde; davacı banka ile davalı asıl borçlu arasında 03/04/2013 tarihli, 3.600.000 USD, 03/04/2013 tarihli, 5.000.000,00-TL, 22/05/2012 tarihli ve 3.290.000 USD, 22/05/2012 tarihli, 500.000 USD, 15/09/2012 tarihli , 10.000,00-TL bedelli, 28/04/2010 tarihli, 225.000-TL ve 22/05/2012 tarihli ve 3.290.000 USD bedelli ve dava dışı asıl borçlu Doğan Güleçyüz arasında 27/04/2015 tarihli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerinin imzalanarak davalıya kredi kullandırıldığı, yine taraflar arasında imzalanan 03/11/2014 tarihli Ticari İşletme Rehni Sözleşmesi ile 22/05/2012 tarihli ve 3.290.000 USD ve 03/04/2013 tarihli ve 3.600.000 USD ve 22/05/2012 tarihli genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davacı banka alacağının teminatını teşkil etmek üzere davalı Şirketin rehin sözleşmesinde belirtilen mal ve hakları üzerinde kredi veren davacı bankanın Ostim Şubesi lehine 5.560.000-TL değerinde birinci sırada ve birinci derecede süresiz olarak ve fekki rehin alan banka tarafından bildirilinceye kadar ticari işletme rehni tesis edildiği, asıl borçlu hakkında menkul rehninin paraya çevrilmesi yoluyla yapılacak icra takibi ile yine asıl borçlu hakkında yapılacak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinin işbu takip ile mükerrer olduğu tespit edilecek kısmı yönünden tahsilde tekerrüt etmemek kaydı ile takip yapıldığının takip talebinde açıkça belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamız re’sen seçilen bankacı bilirkişiye tevdi edilerek aldırılan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmeleri ile ticari işletme rehni sözleşmesi dikkate alındığında; Söz konusu ticari işletme rehninin davacı Bankanın davalı şirkete kullandırdığı tüm kredilerin teminatını teşkil ettiği, davacının 10.12.2018 tarihi itibariyle davalı şirketten nakit ve gayrinakit alacakları toplamı toplam 25.345.009,88- TL alacaklı olduğu, davacı Bankanın davaya konu icra takibini 5.560.000-TL olan Ticari işletme Rehin limiti üzerinden başlattığı ve takip talebinde faiz istemi bulunmadığı, davacı Bankanın davalı şirketten olan nakit ve gayrinakit alacaklarının tahsili için fazlaya dair haklarını saklı tutarak ticari işletme rehin limiti üzerinden başlatmış olduğu davaya konu icra takibinde davalı şirketten 5.560.000 TL tutarında alacaklı bulunduğu mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekilinin gerekçeli itirazları doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor temin edilmiştir.
Dosyamıza sunulan bilirkişi heyeti ek raporunda ise özetle; davacı Bankanın Ostim Bulvar Şubesinde yerinde yapılan incelemede davalı şirket tarafından davacı Bankaya temlik edilen alacağa ilişkin olarak davacıya davalı tarafından EPİAŞ’ alacaklarından yapılan temlik bedellerinin rapor ekinde yer aldığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 45. maddesinin; “Rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. Ancak rehinin tutarı borcu ödemeğe yetmezse alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebilir.” hükmüne amir olup, davada alacağın 5.560.000,00 TL’lik kısmının “ Ticari İşletme Rehin Sözleşmesi” ile teminat altına alındığı, takibin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile başlatıldığı ve davalının asıl borçlu sıfatına haiz olduğu dikkate alındığında, davaya konu icra takibinde İİK. m. 45.maddesine aykırı bir husus bulunmadığı belirtilerek davalı vekilinin itirazları bentler halinde ve denetime olanak verecek biçimde irdelendikten sonra asıl rapordaki tespit ve hesaplamalar tekrar ve teyit edilmiştir.
Davalı vekili tarafından yeniden bilirkişi raporu alınması talep edilmiş ise de; dosya kapsmı itibariyle sunulan bilirkişi asıl ve ek raporunun denetime ve dosya kapsamına elverişli olduğu gözetilerek yeniden rapor alınması talebi yerinde görülmemiştir.
Konu ile ilgili olarak 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu’nun 2. maddesinde, “Ticari işletme rehni sözleşmesi, tüzel kişiliği haiz ve sermaye şirketi olarak kurulmuş kredi müesseseleri kredili satış yapan gerçek ve tüzel kişiliği haiz müesseseler ve kooperatifler ile ticari işletmenin maliki bulunan gerçek ve tüzel kişiler arasında yapılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine, TMK’nın 939. maddesinde, “Kanunda öngörülen ayrık durumlar dışında taşınırlar, ancak zilyetliğin alacaklıya devri suretiyle rehnedilebilir.
Rehnedende tasarrufta bulunma yetkisi olmasa bile, rehin konusu taşınıra iyiniyetle zilyet olan kimse, zilyetlik hükümlerine göre edinimi korunduğu ölçüde rehin hakkı kazanır. Üçüncü kişilerin önceki zilyetlikten doğan hakları saklıdır.
Taşınır, fiilen yalnız rehnedenin hakimiyetinde kaldığı sürece rehin hakkı doğmaz.”
Bu bağlamda yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı şirket arasında yukarıda değinilen ve farklı tarihlerde genel kredi ve teminat sözleşmeleri imzalanarak davalı Şirkete nakdi ve gayrınakdi ticari kredi kullandırıldığı, sözkonusu kredi sözleşmelerinden kaynaklanan davacı banka alacağının teminat alınması için taraflar arasında 03/11/2014 tarihinde ticari işletme rehni sözleşmesi imzalandığı , dava konusu icra takibinin genel kredi alacağının ödenmemesi üzerine ticari işletme rehninin paraya çevrilmesine yönelik olarak başlatıldığı, dosyaya sunulan Ankara 54. Noterliği’nin 12.12.2018 tarihli, 47013 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kredi hesabının 10.12.2018 itibariyle kat edildiği belirtilerek davalı borçlu firma ve sözleşme kefillerden toplam 25.077.962,11 TL alacağın ödenmesi ve 267.047,88 TL mer’i teminat mektupları bedelinin depo edilmesi için 24 saat süre verildiği, ihtarnamenin davalı borçlu şirkete 14.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarname ile verilen 24 saatlik süre içinde borcun ödenmemiş olması nedeniyle 16.12.2018 itibariyle davalı borçlu şirket yönünden temerrüt olgusunun gerçekleştiği, dosyamızda yer alan takip borçlusu konumundaki davalının takibe konu kredi borcunun dayanağı olan genel kredi sözleşmelerinde asıl borçlu sıfatını haiz olduğu, bu durumda aslı borçlu yönünden uygulama imkanı olan İİK 45 maddesi gereğince öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmasının usule ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davalı Şirket tarafından yapılan ödeme ve temlik miktarları dikkate alındığında dahi bilirkişi raporlarında yapılan hesaplamaya göre davalının -talep ile bağlı kalındığında- davacı bankaya takibe konu 5.560.000,00-TL rehin konusu alacağı ödediğini iddia ve usulen kanıtlayamadığı, bu itibarla da mahkememizce de benimsenen ve denetime elverişli nitelikteki bilirkişi heyeti ve asıl raporu doğrultusunda davanın kabulü gerektiği kanaatine varılmakla; davalının dava konusu icra takibine vâki haksız itirazının (talep ile bağlı kalınarak) 5.560.000-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin anılan asıl alacak miktarı üzerinden devamına, davalının haksız itirazı sonucunda davacı bankanın alacağına geç kavuşmasına neden olduğundan, likit nitelikteki alacak nedeni ile İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek ve hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın talep ile bağlı kalınarak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla KABULÜ İLE; davalının dava konusu Ankara …İcra Dairesi’nin 2019/1397E. sayılı icra takıp dosyasına vâki davalının haksız itirazının İPTALİNE, takibin 5.560.000,00-TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-İİK 67.m. gereğince hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranında 1.112.000,00-TL icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Dava konusu icra takibinde davacının kötüniyeti sabit olmadığından yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 379.803,60-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 67.150,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 312.652,70-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 44,40-TL başvurma ve 67.150,90-TL peşin harç olmak üzere toplam 67.195,30-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 144.225,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.102,00-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/02/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1-Bilirkişi ücreti : 1.000,00-TL
2-Posta ve davetiye gideri :+ 102,00-TL
TOPLAM : 1.102,00-TL