Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/669 E. 2022/1003 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2022/339 Esas – 2022/1049
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2022/339 Esas
KARAR NO : 2022/1049

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 28/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, Davalı …’in müvekkili şirkette % 12,25 hisseye sahip olmakla birlikte davacı şirket ile arasında akdedilmiş bulunan İş Sözleşmesi kapsamında da 26.12.2014 tarihinden davalı tarafından haksız nedenle 27.01.2022 tarihli … 53. Noterliği’nin 02398 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iş akdini feshedilene dek şirkette “ticari müdür” olarak görev yaptığını, davalı işçinin müvekkili şirketteki çalışması devam ederken müvekkili şirket tarafından bir diğer davalı rakip şirketin %50 kurucu ortağı ve münferit müdürü olduğunun tespit edildiğini, davalı çalışanın müvekkili şirket ile aynı faaliyet alanında ticari varlık sürdüren ve müvekkili şirketle rekabet halinde olan bir diğer davalı …Tarım İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin %50 kurucu ortağı ve münferit müdürü olduğunu, öğrendiği ticari sırlar kapsamında ve edindiği çevre ile aynı faaliyet alanında ticari varlık sürdüren ve müvekkil şirketle rekabet halinde olan davalı …Tarım İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ için müvekkili şirketin ticari ilişki içinde olduğu tedarikçilerinden … TARIM VE SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’i (… MADDELERİ TİC. LTD. ŞTİ. ve … Gıda Tarım Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nden işbu ürünleri satın alınması hususunda davalı işçinin davalı şirket için işbu tedarikçilerle iletişime geçtiğini, davalı işçinin müvekkili şirketin tedarikçilerinden ürün alımında aktif rol oynamasının yanı sıra müvekkil şirketin tedarikçilerden aldığı ürünleri sattığı müşterilere davalı …Tarım İthalat İhracat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi üzerinden satış yaptığını, davalı eski çalışanın müvekkili şirkette “ticari müdür” olması göz önünde bulundurulduğunda müvekkil şirketin ticari sır niteliğindeki bilgileri edinerek müvekkili şirket için yapmakla yükümlü olduğu ürün alımını davalı şirket için yaparak yine müvekkili şirket için yapması gereken satışları davalı rakip şirket için yaparak müvekkili şirketin elde etmesi gereken kazancı davalı şirketin kazanmasını sağladığını, bu sebeplerle davalıların müvekkili şirkete karşı müteselsil olarak rekabet etmeme yükümlülüğünü ihlal ettiğin, belirterek davanın kabulü ile davalı şirket tarafından TTK 55/1-c hükmü itibari ile davalı şirket tarafından davalı çalışandan hukuka aykırı şekilde elde edilen ticari sır niteliğindeki bilgilerin değerlendirilerek müvekkil şirket tedarikçilerinden müvekkil şirket ile aynı ürünlerden yüklü miktarlarda tedarik edilmesi ve müvekkil şirketin müşteri çevresine satılarak haksız rekabet fiilini işlediğinin TESPİT EDİLMESİNE, davalı çalışan hakkında ise müvekkil şirketteki görevi itibari ile elde ettiği ticari sır niteliğindeki bilgileri müvekkili şirket ile aynı faaliyet alanında olan …adlı şirketi kurarak müvekkil şirkette edindiği bilgiler doğrultusunda müvekkil şirketin kazanması gereken karı davalı rakip şirkete TTK 55/1-d hükmü gereği haksız rekabet fiilini işlediğinin TESPİT EDİLMESİNE, Davalıların haksız fiillerinin tespit edilmesi ile müvekkil şirketin işbu haksız fiiller sebebi ile müteselsil olarak HMK 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmek üzere 1000 TL MADDİ VE 1000 TL MANEVİ TAZMİNATIN DAVALILARDAN TAHSİLİNE, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, davalıların eylemlerinin haksız rekabet olarak tespiti ile haksız rekabetten kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
Somut olayda, yukarıdaki özetten anlaşılacağı üzere davacı, davalının davacı şirketle hizmet ilişkisi devam ederken dava dışı başka bir rakip firmayı kurduğunu, ayrıca başkaca bir rakip firmaya da bilgi aktardığını, dava dışı tedarikçileri de etkilediğini bu eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürmüş, diğer deyişle davalının haksız rekabete yol açtığı bildirilen eylemlerinin davalının davacı şirkette hizmet akdi ile çalıştığı sırada başladığı iddia edilmiştir. Dava dilekçesinde anlatılan tüm olaylar ve sunulan deliller de hizmet akdinin sona erdirildiği 27/01/2022 tarihinden önceye isabet etmektedir. Buna göre ; taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin devam ettiği zaman dilimi içinde davalının rekabet yasağına aykırı hareket ettiğinin iddia edildiği somut uyuşmazlık bakımından görevli mahkeme İş Mahkemeleridir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/12/2017 tarih , 2016/3381 Esas 2017/6936 Karar sayılı ilamında da aynı hususlara yer verilmiştir. (Emsal kabul edilen diğer Yargıtay ilamları: Yargıtay 11. HD, 2016/2873 Esas, 2016/3692 K. sayılı karar, … ,)
Görevle ilgili BAM kararları da bu doğrultudadır. (Emsal karar: … BAM 20. HD, 2019/1285 Esas, 2021/488 K. sayılı karar)
Diğer davalı şirketle ilgili olarak ise; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 30. maddesinde usul ekonomisi ilkesi düzenlenmiş, hâkimin, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Aynı Kanun’un 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır. Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde hangi davaların birlikte görüleceği ayrıntılı bir şekilde açıklanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta ise davalı şirket ile davacı arasında bir iş sözleşmesi ilişkisi yoktur. Dolayısıyla anılan davalı yönünden uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de işbu dava, davalı şirket ile gerçek kişi olan diğer davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalar arasında bağlantı olduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de muhtemeldir. Hal böyle olunca usul ekonomisi, daha isabetli bir karar verilmesi ve davaların makul bir süre içinde bitirilmesi yükümlüğü açısından, davaların birlikte görülmesi gereklidir. Ayrıca davalı şirket hakkındaki davanın da ticaret mahkemesine göre daha özel nitelikteki iş mahkemesinde görülmesi, göreve ilişkin usul kurallarına da uygun düşecektir. Yargıtay 11. H.D.’nin benzer uyuşmazlıklardaki emsal uygulaması da bu yöndedir (…). (Konuyla ilgili olarak alıntılanan ve emsal kabul edilen karar … … sayılı karardır.)
Dosya içerisinde toplanan tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları, ve diğer belgelerin incelenmesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın, hizmet ilişkisinin devam ettiği döneme ilişkin olduğu, eş anlatımla, hizmet ilişkisinden kaynaklandığı bu haliyle davanın ticari bir dava olmadığı, açılan davada İş Mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmış ve davanın mahkememizin görevsizliği nedeniyle (HMK 114/1-c, 115/2) usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davaya bakmaya … İş Mahkemesinin görevli olması nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı yokluğu sebebi ile usulden reddine,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren tarafların 2 hafta içerisinde müracaatı halinde dosyanın görevli … Nöbetçi İş Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerine görevli mahkemece karar verilmesine,
4- Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. md.gereğince bir karar verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 28/12/2022