Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/618 E. 2021/721 K. 15.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/618 Esas – 2021/721
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/618 Esas
KARAR NO : 2021/721

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : …..

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/11/2019
KARAR TARİHİ : 15/11/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: :
Davacı vekili, 26.07.2019 tarihinde davalı şirket tarafından sigortalanan aracın yapmış olduğu tek taraflı kazada araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve malul kaldığını, kaza tespit tutanağına göre araç sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunu,dava konusu kazanın meydana gelmesinde yolcu konumunda olan davacının herhangi bir kusuru bulunmadığını, 1994 doğumlu olan davacının çevre mühendisliği son sınıf öğrencisi olduğunu, mezun olduktan sonra kalifiye eleman olarak asgari ücretin en az 2 katı düzeyinde olduğunu, tazminat hesaplanmasına esas gelirin tespiti için TMMOB Çevre Mühendisleri Odasına yazı yazılarak emsal ücretin sorulmasını belirterek fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 100,00 TL geçici-sürekli bakıcı gideri tazminatı ve 4.300,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 4.500,00 TL maddi tazminatın temerrüd tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 16/06/2021 tarihli bedel artırım dilekçesiyle sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 389.800,00 TLye yükselterek avans faizi uygulanmasını talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, sigorta şirketi olarak sorumluluklarının sigortalının araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olarak yalnızca davacının sürekli maluliyetine ilişkin olup davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri taleplerine karşı davalının her hangi bir sorumluluğu bulunmadığını, geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerine ilişkin taleplerin teminat kapsamı dışında olduğunu, bu talepler bakımından Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumlu olduğunu, davacının henüz üniversite öğrencisi olması nedeniyle, çevre mühendislerinin alabileceği ücretin tespitini ile kendisi için yapılacak olan tazminat hesaplamasının bu ücrete göre yapılmasını istemesinin kabul edilebilir olmadığını, davacının emniyet kemeri takmaması sebebiyle müterafik kusuru nedeniyle indirim yapılmasını, daha sonra ise hatır taşıması nedeniyle ayrıca bir indirim yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın tek taraflı yaptığı kazada araçta bulunan davacının malül kaldığı iddiasıyla aracın sigorta şirketine karşı açtığı daimi ve geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı gideri tazminatı talebine ilişkindir.
Dosyamız arasına celp edilen ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyasının incelenmesinden;dava konusu trafik kazasına karışan aracın 15.03.2019 başlangıç, 15.03.2020 bitiş tarihli poliçe ile davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, poliçe tanzim tarihi itibariyle poliçe limitinin 360.000,00 Tl, kaza tarihi itibariyle ise limitin (kaza 01 Temmuz 2019 tarihinden sonra gerçekleştiğinden) 390.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili, davacı yolcunun emniyet kemeri takmadığından müterafik kusurlu sayılmasını ve buna göre tazminattan indirim yapılması gerektiğini savunmuşsa da; 26/07/2019 tarihli kaza tespit tutanağı içeriğine göre davacının kaza sırasında araçta oturduğu yerin ve emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususun belirlenemediği tespit edildiğinden ve bu doğrultuda davacının müterafik kusurunun olduğu iddiası başkaca delillerle ispatlanamadığından hükmolunan tazminat miktarından müterafik kusur indirimi yapılmamış, kazanın tek taraflı olması ve davacının da yolcu konumunda olması sebebiyle ayrıca bir kusur raporu da alınmamıştır.
Davalı vekili, hatır taşımacılığı sebebiyle hükmolunacak tazminattan indirim yapılmasını talep etmiştir. Gerçekten de gerek soruşturma dosyasındaki ifadeler ve gerekse mahkememizce kurulan ara karar doğrultusunda davacı vekilince dosyaya sunulan beyan dilekçesinin incelenmesinde, davacı ile araç sürücüsünün arkadaş oldukları ve sürücünün kiraladığı araçla seyahat ettikleri ve buna göre somut olayda hatır taşımacılığı bulunduğu ve Yargıtay ….. HD sinin yerleşik içtihatları uyarınca yüzde 20 oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği açıksa da; mahkememizce alınan aktüer bilirkişi raporuna göre davacının kaza nedeniyle uğradığı sürekli iş göremezlik zararının 505.897,38 TL olduğu, belirlenen oranda indirim yapıldıktan sonra dahi zararın poliçe limitini aştığı, KTK ZMM sigortasının, 2918 sayılı KTK 91. Maddesi gereği, işletenlerin, KTK kapsamında motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. Kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortası olduğu hususları nazara alınarak poliçe limiti dahilinde hüküm kurulması gerektiği anlaşıldığından limitten ayrıca hatır taşımacılığı indirimi yapılmamıştır. (Emsal kabul edilen karar: Yargıtay ….. Hukuk Dairesi, 2017/2243 Esas, 2019/10746 K. sayılı karar)
Davacı asilin maluliyet oranının belirlenmesi için trafik kazasının gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan Erişkinler İçin Engellilik hükümlerine göre Hacettepe Üniversitesi Hastanesi tarafından düzenlenen 12.10.2020 tarihli raporda, davacının engel oranının yüzde 29 olduğu, tıbbi iyileşme, geçici iş göremezlik süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve 2 ay bakıcıya ihtiyacı olduğu tespit edilmiştir.
Dosyada aktüer hesabı yapılmış, dosya özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından konuyla ilgili verilen iptal kararı da nazara alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre;
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay …..Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay …..HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, ve özellikle Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. (Konuyla ilgili emsal kabul edilen ve alıntılanan karar: Ankara BAM 26. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/590 Esas, 2021/1242 K. sayılı kararı)
Bu doğrultuda; Dosyamızda aktüer hesap bilirkişisinden rapor temin edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının davalı sigorta şirketinden 505.897,38 TL sürekli iş göremezlik zararı ve 5.116,80 TL geçici bakıcı gideri zararı talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; açılan davanın trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkin olduğu, davacının kaza tarihinde üniversite öğrencisi olduğu, gelir getirici bir işte de çalışmadığından davacı yararına geçici iş göremezlik zararının oluşmadığı, toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de benimsenen maluliyet raporu ile benimsenen aktüer bilirkişi raporuna göre sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talep edebileceği, bu bağlamda yukarıda anılan ilkeler gözetilerek dosyamıza sunulan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, olayda hatır taşımacılığına dair indirim uygulansa bile zararın her halükarda poliçe limitinin üzerinde olduğu, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı talebine yönelik olarak davalı sigorta şirketinin kazanın meydana geldiği tarihteki poliçe limiti olan 390.000,00 TL ile sorumlu olduğu gözetilerek değer artırım talebi gibi davanın bu talepler bakımından kabulü gerektiği kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün ise dava tarihi olan 19/11/2019 tarihinde oluştuğu gözetilerek anılan tarihten itibaren hüküm altına alınan tazminat alacaklarına aracın hususi araç olması sebebiyle yasal faiz işletilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Geçici iş göremezlik tazminat talebinin reddine,
2-389.800,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 100 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 389.900,00 TL tazminatın 19/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 26.634,06 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın ve 1.316,67 TL ıslah harcının düşümü ile kalan 25.272,99 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harç ve vekalet harcı ile ıslah harcı toplamı olan 1.411,87 TL ‘nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta masrafı ile bilirkişi ücreti toplamı olan 953,00 TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 952,75 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 35.743,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Reddedilen kısım yönünden, Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.’nün 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip….
¸e-imzalıdır

Hakim …..
¸e-imzalıdır