Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/590 E. 2022/369 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/590 Esas – 2022/369
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/590 Esas
KARAR NO : 2022/369

HAKİM …
KATİP :…

DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av…

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/07/2019
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, 04/07/2009 tarihinde … sevk ve idaresinde bulunan …plakalı araç sürücüsünün … Bulvarı üzerinden … istikamitine seyir halinde bulunduğu esnada ışıklı lamba uyarı levhasının bulunmadığı karayolunda karşıdan karşıya hızlı bir şekilde koşarak okul geçidinden geçmeye çalışırken, okul geçidinin bulunduğu yaya geçidinden geçerken KTK gereğince hız, dikkat ve özen kurallarına uymayan araç sürücüsünün kusuruyla müvekkilinin bedenen yaralandığını, işbu kaza sonucunda hayati tehlike yaşayarak yaralanan müvekkilinin kalıcı olarak sakatlandığını belirterek, 300,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, talebin zamanaşımına uğradığını, davalının sigortalısı olan aracın sürücüsünün kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava; davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan aracın yaya davacıya çarpması sonucu oluşan kazada davacının malul kaldığı iddiasıyla davacı tarafından davalı sigorta şirketi aleyhine açılan daimi iş göremezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Davalı, zaman aşımı def’i ileri sürmüş olup öncelikle bu hususun değerlendirilmesi gerekir. Buna göre;
6098 sayılı BK.’nın 72. maddesinde haksız fiilden zarar görenin bundan kaynaklanan zararın tazmini istemi ile açacağı davaların, zararı ve faili öğrendiği tarihten itibaren 2 ve herhalde haksız fiil tarihinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu belirtilmiştir.
Bunun yanında, 2918 sayılı KTK.nun 109/1. maddesinde “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” hükmüne, yine aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir.
2918 sayılı Kanunun anılan madde hükmünde, ceza kanununda öngörülen daha uzun zamanaşımı süresinin, tazminat talebi ile açılacak davalar için de geçerli olabilmesinin, sadece eylemin Ceza Kanununa göre suç sayılması koşuluna bağlanmış bulunmasıdır. Yani tedavinin devam ediyor olması ve gelişen durumun varlığı halinde gelişen durumun sona ermesinden itibaren 2918 sayılı Yasanın 109/1. maddesinde belirtilen 2 yıl içinde dava açılması gerekir. 10 yıllık tavan zamanaşımı süresi ise, failin fiilen zararın öğrenilmesi vs. durumun bulunduğu hallerde uygulanabilen süredir. Gelişen durumun varlığı halinde açılacak tazminat davalarının bu 10 yıllık tavan zamanaşımı içinde açılması gerekmektedir. Ancak gelişen durumun varlığının bulunmadığı hallerde uygulanacak zamanaşımı süresi ise, 10 yıllık tavan zamanaşımı süresi değil, ceza zamanaşımı süresidir. Davaya konu 04.07/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda davacı yaralanmış olup, eylem için kaza tarihinde yürürlükte bulunan TCK’nın 89/1. maddesindeki ceza üst sınırı gözetildiğinde, aynı Kanunun 66/1-e maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi 8 yıldır. 8 yıllık sürenin uygulanması durumunda ise davanın zaman aşımına uğradığı ortadadır.
Davacı vekili somut olayda 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması gerektiğini belirtmiştir. Ancak yukarıda da izah edildiği üzere 10 yıllık tavan zamanaşımı süresi ise, failin fiilen zararın öğrenilmesi vs. durumun bulunduğu hallerde uygulanabilen süredir. Gelişen durumun varlığı halinde açılacak tazminat davalarının bu 10 yıllık tavan zamanaşımı içinde açılması gerekmektedir.
Bu nedenle “gelişen durum” un varlığının somut olayda bulunup bulunmadığının da irdelenmesi gerekir.
Gelişen durum; olay sonucu meydana geldiği halde, başlangıçta bilinen yaralanmalar dışında, sonradan ortaya çıkan veya gelişen, olaya bağlı vücut bütünlüğünü bozan sonuçlar olarak tanımlanabilir. Gelişen durumun olup olmadığı ise her olaya özgü olarak kanıtlara göre değerlendirilir. (Emsal karar: … K. Sayılı karar)
Davacının tedavisinin yapıldığı … Devlet Hastanesinden gelen 23/12/2021 tarihli ve … hastanesinden gelen 25/02/2021 tarihli yazı cevaplarında ve eklerinde davacının görmüş olduğu tedavilerle ilgili kayıtlar gönderilmiş olup, bu kayıtlara göre, davacı bakımından az yukarıdaki paragrafta bahsi geçen şekilde, sonradan ortaya çıkan ve gelişen bir durumun varlığından da bahsedilemeyecektir. Hatta Elmadağ Devlet Hastanesince düzenlenen raporda, mevcut psikiyatrik bulguların dava konusu olayla illiyet bağının kurulamayacağı da tespit edilmiştir.
Bu bilgiler ışığında; kaza tarihinin 04/07/2009 olması, davanın 03/07/2019 tarihinde açılmış olması ve eldeki davada uygulanması gereken sürenin 8 yıl olması ve 10 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanması şartlarının bulunmaması birlikte değerlendirilmiş ve zaman aşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın REDDİNE,
2- Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın düşümü ile eksik alınan 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
4-A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 300,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 26/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.