Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/561 E. 2021/166 K. 11.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/561 Esas
KARAR NO : 2021/166

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2016
KARAR TARİHİ : 11/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/03/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dilekçesinde özetle; müvekkili Şirkete ait “… tepe mevkilerinde 40’şar kişilik, …Tepe mevkiinde 70 kişilik tanık karakolları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi inşaatı işinin” davalı Şirket tarafından 103042271-212066892/0 no’lu poliçesi ile sigorta ettirildiğini, poliçenin yürürlükte olduğu dönem içerisinde …mevkiinde yer alan karakolda 18/09/2013 tarihinde saat 19:00 sıralarında daha sonra Savcılık soruşturması ile terör eyleminden kaynaklandığı tespit edilen 4 patlamanın meydana geldiğini ve patlamalar sonucunda inşaat alanındaki inşaat malzemelerinin kullanılamaz hale geldiğini, müvekkiline ait zarar gören malzemenin dilekçe ekindeki ekli listede yer aldığını ve bedelinin yaklaşık olarak 681.205,00-TL olduğunu, davalı Şirkete sözkonusu zararın poliçe kapsamında tazimin edilmesini talep ettiklerini bildirmelerine rağmen kendilerine ödeme yapılmadığını beyanla belirsiz alacak yönünden değer artırım hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL sigorta hasar tazminatının ihtarname tarihi olan 13/10/2014 tarihinden itibaren uygulanacak en yüksek orandaki banka mevduat faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili Av. … Beyazıt sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu İnşaat All- Risk Sigorta poliçesinin sigortalısının T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı olduğunu, müvekkili davacı Şirketin ise; proje müteahhidi konumunda bulunduğunu, dava konusu sigorta meblağ sigortası olduğundan, 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, davanın niteliği itibariyle belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını ve bu nedenle usulden reddi gerektiğini, davacının talebinin poliçede yer alan kloz no 001-Grev-Lokavt Kargaşalık Halk Hareketleri Terör Şartları 2/C m. gereğince teminat dışında olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-İnşaat all risk paket sigorta poliçesi ve hasar dosyası.
-… Başkanlığından gönderilen davaya muvafakat yazısı.
-Bilirkişi raporu .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İnşaat all risk paket sigorta poliçesinden kaynaklanan sigorta hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucunda Mahkememiz’ce her ne kadar dava konusu tazmini talep edilen zarar miktarının davacının davalı … şirketine keşide ettiği ihtarnamede belirtildiği dikkate alındığında; davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında dava şartı niteliğindeki hukuki yararın mevcut olmadığı gerekçesi ile usulden reddine karar verilmiş ise de; istinaf incelemesi sonucunda Ankara 21.H.D. Başkanlığı’nın 12/09/2019 tarih, 2019/1045E.-1284K. sayılı ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmekle; Mahkememizin yeni esasına kayden yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememiz’ce dava konusu İnşaat All risk sigorta poliçesinin sigortalı kısmında dava dışı T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın belirtildiği ancak sigorta poliçesine konu işin ihale ile dosyamız davacısı Şirkete alt yüklenici olarak ihale edildiği ve zararlandırıcı olay nedeni ile zarar gören malzemelerin de sigorta ettiren konumundaki davacıya ait olduğu, ihale şartnamesi ve eki belgeleri gereğince zorunlu olarak davacı yüklenicinin sigortalı olarak hak sahibi olarak gösterildiği dikkate alınarak … Başkanlığı’na müzekkere yazılmış, 04/03/2020 havale tarihli müzekkere cevabı ile sigorta konusu işin davacı Şirketin yükleniminde olduğu ve dava konusu sigorta hasar tazminatının davacıya ödenmesinde herhangi bir sakınca bulunmadığı dosyamıza bildirilmiştir.
Dosyamızda … cevabi yazısı ve sigorta poliçesi içeriği ile poliçenin tanzimine dayanak ihale konusu işin ifasında davacı Şirketin sıfatı ve konumu birlikte gözetildiğinde; davacının işbu davada aktif husumet ehliyetinin ve hukuki yararının mevcut olduğu kabul edilmiştir.
Dosyamızda dava konusu isteme dayanak olay, dava dilekçesi ekindeki bilgi ve belgelere göre; 18/09/2013 tarihinde gerçekleşmiş olup dava 22/04/2016 tarihinde açılmıştır. Bilindiği üzere; 6102 sayılı TTK’nın 1420.m. gereğince; “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482nci madde hükümleri saklı kalmak üzere sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her halde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren alt yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Olayımızda davacı Şirket davalı … şirketine keşide ettiği ve davalıya 15/10/2014 tarihinde tebliğ edilen ….Noterliği’ne ait 13/10/2014 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sigorta hasar tazminatının ödenmesini talep etmiş olup sözkonusu ihtarnamenin 6098 sayılı TBK’nın 154.maddesinde sınırlı olarak belirtilen zamanaşımını kesen nedenler arasında kabulüne hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle, dava konusu sigorta tazminatı alacağı yönünden dava tarihi itibariyle davanın zamanaşımına uğradığının kabulü mümkündür. Ancak sigorta poliçesinde sigortalı olarak dava dışı …’nin sigortalı sıfatını haiz olması ve davacı alt yüklenici Şirketin açtığı davaya ve hasar tazminatının davacıya ödenmesine muvafakatının ancak dava tarihinden sonra yazılan müzekkere ile netlik kazandığı dikkate alındığında; -ortada davacı yönünden davalıdan talep edilebilecek nitelikte ve muaccel alacak bulunup bulunmadığının yargılama sürecine intikal eden sözkonusu müzekkere cevabına kadarki dönemde belirsizliği gözetilerek- hak arama hürriyeti ve adil yargılama ilkesi ile TMK 2.m. bağlamında dosyamızda muacceliyet ve buna bağlı olarak da zamanaşımı olgusunun gerçekleşmediğine yönelik olarak ileri sürülebilecek aksi yöndeki kabul çerçevesinde ayrıca işin esasına yönelik bilirkişi raporu alınması gerekmiştir.
Bu bağlamda, dosyamıza sunulan sigortacı-makine mühendisi ve inşaat mühendisi bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda özetle; dava konusu inşaatın yapıldığı bölgede meydana gelen terör saldırısı sonucunda tam olarak zayi olan malzemelerin de bulunduğu dikkate alındığında; net olarak bir hasar tespitinin yapılamayacağını, olayın sigorta poliçesindeki klozlar çerçevesinde poliçe teminatı dışında olduğu mütalaa edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; “… tepe mevkilerinde 40’şar kişilik, … mevkiinde 70 kişilik tanık karakolları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi inşaatı işinin” dava dışı yüklenici T.C. Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından davacı Şirkete ihale edildiği, dava konusu iş sahasında ihale konusu iş nedeni ile doğabilecek rizikolar yönünden 29/08/2013 tarihinde 31/08/2013-15/07/2015 dönemine ilişkin olarak İnşaat All Risk Sigorta Poliçesi tanzim edildiği sabittir. Ancak dava konusu sigorta poliçesinin “Grev, Lokavt ve Halk Hareketleri Teminatı” “Klozlar” başlıklı kısmında 2.bendinde; “Bu sigorta, doğrudan doğruya veya dolaylı yoldan aşağıdaki durumların neden olduğu veya bunlar sırasında veya bunların sonucunda meydana gelen ziya veya hasarları teminat altına almaz…c)Yasal olarak veya fiilen işbaşına gelmiş bir hükümeti devirmek veya terörizm veya şiddet yoluyla nüfuz altına almak amacıyla faaliyet gösteren bir örgüt namına veya böyle bir örgütle bağlantılı olarak hareket eden bir kişinin fiillerinin” açıkça poliçe teminatı haricinde olduğu belirtilmiştir. Dosya kapsamında mevcut soruşturma belgeleri ile diğer delillere göre olayın terör saldırısı mahiyetinde olup aynı maddenin c) bendi gereğince aksini ispat yükümlülüğü kendisine ait olan davacı tarafından da zararlandırıcı sigorta olayının terör saldırısı mahiyetinde olmadığı hususu iddia ve usulen kanıtlanamamıştır. Bu durumda, davalı … şirketinin dava konusu hasar nedeni ile tazmin sorumluluğunun doğmadığı sabit olup açıklanan gerekçelerle davanın reddi gerektiği kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 240,38-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 181,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır