Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/498 E. 2021/138 K. 03.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/498 Esas
KARAR NO : 2021/138

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
Davacı vekili, taraf arasında ticari ilişki bulunduğunu, tarafların cari hesaba dayalı olarak önce malın teslimini gerçekleştirip daha sonra peşin ya da bono/çek ile ödemesi alınmak suretiyle çalıştıklarını, davacı tarafından gönderilen 30.10.2018 tarihli faturaya ilişkin malların teslim edilmesine rağmen davalının Sevk İrsaliyesini imzalamaması üzerine davacının davalıyla çalışmasına son verdiğini, alacakların talep edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine takip yapıldığını, takibe davalı tarafça itiraz edildiğini, oysa sunulan fatura ve cari hesaplar ve müvekkilinin ticari defterleri kayıtları incelendiğinde alacağın bulunduğunun ortaya çıkacağını, BA ve BS formlarının da celbi gerektiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve davacı yararına %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili, takibe dayanak faturaların ve fatura konusu malların davalı tarafça teslim alınmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında yapılan satım sözleşmesine istinaden davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği halde bir kısım bedelin ödenmediği iddiasıyla faturaya (cari hesap) dayalı yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali konularına ilişkindir.
…Müdürülüğünün …. esas sayılı dosyası celb edilmiş yapılan incelemede, alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 30/11/2018 tarihli cari hesap ekstresine dayanılarak 106.200,00 TL yönünden icra takibi yapıldığı itiraz üzerine takibin durduğu, bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların delilleri celp edildikten sonra mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; faturaların davacı defterlerine kayıtlı olmasına rağmen davalı defter kayıtlarında bulunmadığı, bu yönden taraf defter kayıtlarının örtüşmediği, faturaya konu malların davalıya teslim edildiğine dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı belirtmiştir.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde sunulan sevk irsaliyelerinin yapılan incelemesinde; teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş olduğu, teslime ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili malların teslimine ilişkin tanık dinletme talebinde bulunmuş, davalı taraf dinletmeye muvafakat etmediği ve davanın niteliği ve değeri itibariyle tanık dinletmeye muvafakat edilmediğinden tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Ayrıca, dosyamızda davacı vekili tarafından dosyasına tüm delillerin sunulduğu bildirilmiş olup dava dilekçesinde dayanılan deliller sıralandıktan sonra “ikamesi mümkün her türlü delil” ibaresine yer verilmesi nedeni ile açıkça yemin deliline dayanılmadığı gözetilerek 03/03/2017 tarih, 2015/2E.,2017/1 K. sayılı Y.İ.B.K. gereğince usulen olanak bulunmadığından, davacı şirkete, malların davalıya teslimi yönünden yemin teklif hakkı hatırlatılmamıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap ekstesine ve bunun dayanağı olan faturaya dayalı olarak yapılan takibe davalının itirazı nedeniyle takibin durduğu, davacının derdest itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan bilgi ve belgeler, tarafların ticari defterleri ve bilirkişi raporuna göre, takibe konu faturaların davacının ticari defterinde kayıtlı olduğu ancak davalı tarafın ticari defterlerinde kaydının bulunmadığı, sunulan irsaliyelerde de teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş olduğu, teslime ilişkin herhangi bir kaydın bulunmadığı görülmüştür.
Dava, kökeni itibariyle satım sözleşmesine dayanmakta olup malın sözleşme kapsamında zamanında tam ve ayıpsız olarak teslimini satıcı, bedelin ödendiğini ise alıcının ispatlaması gerekir. Olayımızda davacı satıcı malın davalıya teslim edildiğini ispatlayamamıştır. Bu nedenle davacının subut bulmayan davasının reddine, davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalı tarafın koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalının, koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan peşin alınan 1.282,64 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.223,34 TL harcın kararın kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana iadesine,
6- Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. gereğince hesaplanan 14.039,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 03/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır