Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/490 E. 2021/96 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/490 Esas – 2021/96
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/490 Esas
KARAR NO : 2021/96

DAVA : İstirdat (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/09/2019
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Genel Kredi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava dışı … Grup Sigorta A.Ş. ‘nin davalının …. Ankara nezdinde kullanmış olduğu kredide kefaletinin bulunduğunu, ancak dava dışı … Grup Sigorta A.Ş. müvekkilin kefaleti olan krediyi kapattığını, banka temsilcisi ile yapılan görüşme neticesinde kefaletlerin sonlandırıldığını, müvekkili tarafından gönderilen … Noterliği 08 Kasım 2018 tarih …Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile kefalete ilişkin borçlanmayı kabul etmediklerinin ihtar edildiğini, davalının …Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosya üzerinden ihtiyati haciz kararı aldığını ve akabinde … Müdürlüğü … Esas sayılı dosya üzerinden takibe geçildiğini, icra dosya alacağına ve ferilerine süresi içerisinde itiraz edildiğini, davalının ihtiyati haciz kararı sonrasında müvekkilinin araçlarına yakalama haczi uygulaması ve banka hesaplarını bloke etmesi sebebiyle nedeniyle müvekkilinin icra tehdidi altında olması nedeniyle mecburen borcun ödendiğini belirterek icra takibi baskısı ile dosya borcunu ödeyen müvekkilinin ödemiş olduğu kısmın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesinin birinci cümlesi ile dava dışı … Grup Sigorta A.Ş.’ye kefil olduğunu beyan ve kabul ettiğini, davacı şirketin müvekkili banka nezdinde dava dışı şirkete kefil olduğu hususunda taraflar arasında bir ihtilaf olmadığını, hatta davacı şirketin dava dışı … Grup Sigorta A.Ş.’nin müvekkil banka nezdinde kullandığı Genel Kredi Sözleşmelerindeki kefillerinden sadece birisi olduğunu, dava dışı … Grup Sigorta A.Ş.’nin müvekkil banka nezdinde kullandığı genel kredi sözleşmesinin taksitleri ödenmeyince müvekkil banka adına borcun tahsili amacı ile hem dava dışı … Grup Sigorta A.Ş.’ye hem davacı şirkete hem de diğer kefiller yönünden ihtiyati haciz kararı alınması için Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, bu karar üzerine davacı borçlu şirketin menkul mallarına yönelik ihtiyati haciz işlemi uygulandığını, davacının müvekkili bankaya gönderdiği ihtarname ile kefillikten çekildiğini iddia ettiğini, ancak kefillik durumunun davacının iddia ettiği gibi, ihtar çekmek suretiyle sona ermeyeceğini, kefaletin sona ereceğine dair izlenecek yolların yasal olarak belirlendiğini, davacının genel kredi sözleşmesini kefil sıfatı ile imzalamış olması nedeniyle borçtan sorumlu olduğunu belirterek açılan davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunduğu görülmüştür.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, davalı banka ile dava dışı şirket arasında tanzim edilen kredi sözleşmesini kefil olarak imzalayan davacı aleyhine davalı bankanın takip yaparak tahsil ettiği bedelden sorumlu olmadığı iddiasıyla istirdatı konularına ilişkindir.
… Müdürülüğünün … esas sayılı dosyası celb edilmiş yapılan incelemede; alacaklı … Bankası A.Ş.’ye izafeten … Şubesi tarafından borçlular … Grup Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd.Şti, …..Tur.Res.Araç.Kiralama Eğl.Mek.ve Otel İşl.Tic. Ltd.Şti. Ve …. aleyhine 419.557,19 TL yönünden icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra uzman bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; davalı banka ile dava dışı … Grup Sigorta A.Ş.arasında 15/04/2014 tarihli 150.000,00 TL limitli 22/09/2014 tarihli 750.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmeleri tanzim edildiği ve davalı … şirketinin sözleşmeleri müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, davalı banka ile dava dışı … Grup şirketi arasında 28/07/2017 tarihli GKS sözleşmesi imzalanmış olup davacının bu sözleşmede kefaletinin bulunmadığını, davalı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete 09/10/2017 tarihli 350.000,00 TL meblağlı teminat mektubu verdiğini, söz konusu teminat mektubu kredisi davacının kefaleti bulunmayan 28/07/2017 tarihli 350.000,00 TL tutarlı sözleşme kapsamında kullandırıldığını, teminat mektubunun 07/09/2019 tarihinden tazmin edildiğini, mütakiben 10/09/2018 tarihinde ana para alacağına mahsuben 2.248,64 TL kısmı tahsilat yapılmış olup bakiye borcun 347.751,36 TL kaldığını, 05/11/2018 tarihinde hesap kat edilerek bu miktarda ana para, işlemiş faiz ve BSMV ile birlikte toplam 367.577,58 TL ihtarname ile talepte bulunduğunu, kısmi ödemeler yapıldığını, yapılandırma ve faizler eklenerek …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 18/07/2019 tarihinde icra takibi başlatıldığını, davacı şirket tarafından 07/08/2019 tarihinde “istirdat davası ve tüm yasal haklar saklı kalmak kaydıyla” şerhi düşülmek suretiyle davalı bankaya ferileri ile birlikte toplam 445.000,00 TL ödenerek dosya borcunun kapatıldığını belirtmiştir.
Raporda devamla; davacının kefil olarak imzasının bulunduğu sözleşmelere istinaden 15/04/2014 tarihinde kullandırılan 112.000,00 TL tutarlı teminat mektubu kredisinden kaynaklı riskin 16/08/2015 tarihinde sona erdiğini, 22/09/2014 tarihinde 62.500,00 TL ve 4.500,00 TL olarak kullandırılan toplam 67.000,00 TL tutarındaki borçlu cari hesap kredisinin 23/02/2015 tarihinde yapılan ödeme ile sona erdiğini, söz konusu BCH kredisinden kaynaklı faiz borçlarının da sonuncusunun 03/03/2015 tarihinde tahsil edilmiş olduğunu, davacının kefaletinin bulunduğu sözleşmelerde gerek kat tarihindeki alacak miktarına gerekse takip talebindeki istem tutarına intikal etmiş bir borcun bulunmadığını, takibe konu edilen borcun dava dışı asıl borçlu şirkete 09/10/2017 tarihinde verilen 350.000,00 TL tutarlı teminat mektubundan kaynaklanmakta olup bu teminat mektubunun ise davacının kefaletinin bulunmadığı 28/07/2017 tarihli 350.000,00 TL tutarlı sözleşme kapsamında kullandırıldığını, Yargıtay 19. Ve 11.Hukuk Dairesinin içtihatlarında belirtildiği üzere banka tarafından yeni bir sözleşme düzenlenerek kredi kullandırılması halinde yeni sözleşmede ilk sözleşmeye kefalet eden kefilin imzasının bulunmaması ve ilk sözleşmede yeni incelenen sözleşmeye atıfta bulunulmaması halinde bu yeni kullandırılan krediden dolayı borcu ödenerek kapatılan ilk sözleşmeye kefalet eden davacının sorumluluğundan söz edilemeyeceğini, bu nedenle davacının kefaleti bulunmayan 28/07/2017 tarihli sözleşmeye istinaden kullandırılan krediden kaynaklı borçtan sorumlu tutulamayacağı, bundan dolayı icra takibi altında ödediği 445.000,00 TL’nin istirdatını ödeme tarihi olan 07/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan talep edebileceğini belirtmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davalı banka ile dava dışı şirket arasında çeşitli tarihlerde değişikli meblağlı genel kredi sözleşmesi imzalanmış olup bir kısmında davacının kefil olarak imzasının bulunduğu, davalı bankanın kefalet sözleşmelerine istinaden asıl borçlu ve kefil olan davalı aleyhine icra takibinde bulunduğu, davacı kefilin ihtirazi kayıtla icra dosyasına ödemede bulunarak akabinde takibe konu borcun dayandığı kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunmadığı bu nedenle icra tehdidi altında ödediği bedelin istirdatı talebiyle derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası, taraflar arasında tanzim edilen kefalet sözleşmeleri, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacı banka ile dava dışı … Grup şirketi arasında çeşitli tarihlerde değişik meblağlı genel kredi sözleşmesi tanzim edilmiş olup bir kısmında davacı şirketin müteselsil kefil olarak imzasının bulunduğu, 2014 ve 2015 tarihli kredi sözleşmelerine istinaden verilen teminat mektupları ile kredi borçlarının ödenerek kapatıldıkları, davalı banka tarafından takibe konulan ve davacı tarafından icra tehdidi altında ödenen borcun 28/07/2017 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmış olup bu sözleşmede davacının kefaletinin bulunmadığı, daha önceki kefaletinin bulunduğu sözleşmelerde kaynaklanan borcun ödendiği, bu durumda davacının kefaleti bulunmayan sözleşmeye istinaden yapılan takipten dolayı sorumlu olmadığı ve bu nedenle icra tehdidi altında ödemek zorunda olduğu bedeli istirdat hakkının bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne ödediği meblağın davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne, 445.000,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 30.397,95 TL harçtan peşin alınan 7.559,49 TL harcın düşümü ile eksik kalan 22.798,46 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40 TL başvurma harcı ile 7.599,49 TL peşin /nisbi harcın toplamı olan 7.643,89 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 159,00 TL tebligat posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.159,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 39.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2021