Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/480 E. 2022/298 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/480 Esas – 2022/298
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/480 Esas
KARAR NO : 2022/298

HAKİM :…
KATİP : …

DAVACI ..
VEKİLİ : Av. …..
DAVALI : …..
VEKİLİ : Av. …

DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2019
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili,müvekkili sigorta şirketi ile …. arasında 05.06.2017-05.06.2018 tarihleri arasını kapsayan dövizli grup sigorta poliçesinin imzalanmış olduğunu, yapılan sözleşmenin döviz cinsi üzerinden ve ödeme oranının da %25 olarak belirlendiğini, davalı …. çalışanlarının 07.07.2017 tarihinde, …adresinde yapmakta olduğu kablo döşeme çalışması sırasında, sigortalı ….’ne ait … doğal gaz borusuna hasar vermiş olduğunu, alt yapı çalışması yapacak kuruluşlara, bölgenin altyapı projelerinin talep edilmesi halinde verildiğini, davalı şirketin böyle bir talebinin bulunmadığını, gerekli tedbirler alınmamış olduğunu, hasardan sorumlu olduğunu, boruda hasar meydana geldiğinde sigortalı Başkent Doğalgaz acil müdahale ekiplerinin olay yerine intikal etmiş olduklarını ve yaptıkları incelemeler sonucunda davalı şirketin hasarı meydana getirdiğini saptayarak bunu tutanağa geçirmiş olduklarını, sigortalıya ait boru hatlarının mevzuata uygun döşenmediği iddiasının doğru olmadığını, buna ilişkin bir tespit ne de bir tutanak mevcut olmadığını, sigortalı şirketin kendi işçilerini olağan işleri haricinde başka kişi ve kurumlar tarafından zarar verilen doğalgaz borularını onarmak için görevlendirmek durumunda kaldığını, burada sigortalı şirketin gerçek zararı meydana gelmiş olduğunu, olayın trafik yoğunluğunun bulunduğu saatlerde meydana gelmiş olduğunu, bu nedenle ekibin müdahalesinin 24 dakika gibi bir sürede gerçekleşmiş olduğunu, sigortalı şirketin kusurunun bulunmadığını, belirttiği, hasar miktarı ve tazmin için düzenlenen eksper raporunda davalı ….çalışanlarının kusuru sonucu oluşan zararın 3.977,88 USD olduğunun tespit edilmiş olduğunu, imzalanan sözleşme gereği %25’ini ….’ne 994,47 USD karşılığının 14.03.2018 tarihinde ödenmiş olduğunu, hasarın müvekkili şirkete ödenmesi gerektiğini, davacı şirketin 22.02.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurmuş olduğunu, ancak anlaşma sağlanamaması nedeniyle davacının ….E dosyasından yaptığı icra takibine davalı şirketin haksız yere itiraz ettiğini ve takibin durduğunu ileri sürerek davalının haksız itirazının iptaline, bu bu miktarın %20 sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, müvekkilinin kusurunu ispatlayan herhangi bir delil bulunmadığını, müvekkilinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kusurlu olması gerekmekte olduğunu, oluşan zararda birlikte kusurluluk durumu varsa bu halde de müvekkilinin yalnızca kusuru oranında sorumlu tutulabileceğini, eksper raporunun kaza mahalli görülmeden hazırlanmış olduğunu, hattın belirli bir derinliğe yerleştirilmesi gerektiğini, etrafına sarı renkli kum, bu kumun üzerine tuğla, tuğlanın üzerine de sarı renkli ikaz bandı şerit olarak çekilmesi gerektiğini, doğalgaz boru hattı yeterli derinliğe gömülmüş, sarı kum, tuğla ve ikaz bandı gibi uyarıcı tedbirler mevzuata uygun olarak uygulanmış olması halinde kazanın yaşanmayacağını, meydana gelen zararda ….’nin tamamen veya en azından kısmen kusurlu olması durumunun söz konusu olduğunu, kazanın kazı ekibinin kusuru nedeniyle meydana geldiği ispatlansa dahi müvekkilinin tek başına sorumlu tutulamayacağını, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen kazının sadece müvekkili firmanın değil bir çok firma ve kuruluşun ortak kazısı olduğunu, kazı yapılan noktanın tekrar tekrar kazılmaması, bir kez kazılıp tüm işlemin bitirilmesi için bir çok firma ve kuruluşun ortaklaşa bir kazı yapmış olduklarını, sorumluluğun ortak olduğunu, iddia edilen zararın ispatlanmamış olduğunu, hasar meydana gelmese dahi işçilik ücretlerinin ödeneceğini, dağıtım şirketinin, dağıtım sırasında boru hatlarında sızıntı olması muhtemel bir durum olup sızıntının ve gaz kaçağını önlenmesini sağlamak amacıyla ilgili teknik personel sahaya ulaşmadan gaz sızıntısını engelleyebilmesi gerektiğini, olayın gerçekleştiği yerde yalnızca boru hattı bulunduğunu, gaz kaçağının engellenmesi genel dağıtım hattındaki vanalar aracılığıyla sağlanmakta olduğunu, şirketin gaz kaçağını durdurma hususunda gecikme göstermiş olduğunu, gaz sızıntısının daha erken önlenmesi mümkün iken davacı tarafından bu imkanların kullanılmaması ve teknik ekibin olayın gerçekleştiği yere gelmesini beklenmesinin zararın artmasına sebebiyet veren bir kusur olduğunu, gaz sızıntısı dolayısıyla doğan masrafların herhangi bir kusuru bulunmayan müvekkilinden talep edilemeyeceğini, sızıntı miktarının sayaç dökümleri ve teknik raporlarla belgelenmesi gerekmekte olduğunu, sızıntının yaşandığı sürenin, borudaki hasarın çapının ve bu hasar dolayısıyla yaşanabilecek sızıntı miktarının ne kadar olabileceğinin tespiti gerekmekte olduğunu, hasar için yapılan böyle bir onarım için gerekli malzeme miktarının ve bu malzemeler için ödenmesi gereken bedelin tespiti gerekmekte olduğunu, onarım sırasında kullanılan malzeme bedellerinin onarım için kullanılması gereken boru miktarının bağlantı elemanlarının özelliklerinin ve miktarlarının ne olması gerektiğinin tespit edilmesi gerekmekte olduğunu hasar çerçevesinde meydana gelen zararın… tarafından verilmiş olduğunu, müvekkili şirket tarafından verilmeyen bir zararın yüklenmek istendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
-İcra Dosyası
-Sigorta hasar dosyası
-Bilirkişi raporu
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının sigortacısı olduğu dava dışı ….’ye davalının yaptığı kazı çalışması nedeniyle doğan zarar sonucunda ödenen tazminatın davalıdan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafından düzenlenen sigorta poliçesinde sigortalının … olduğu, sigorta döneminin 05/06/2017-05/06/2018 olup sigorta konusunun .. nin tüm yer altı ve yer üstü varlıklarını kapsayan zararları için teminat sağladığı anlaşılmıştır.
… sayılı dosyasının incelenmesinden; 3.514,25 TL asıl alacak ve 216,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.731,85 TL’ yönünden davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, takibe davalı tarafça 22.10.2018 tarihinde itiraz edildiği ve takibin durduğu, eldeki davanın da süresi içinde açıldığı anlaşılmıştır.
TTK’nın 1472 maddesi uyarınca sigortalıya sigorta tazminatını ödeyen sigorta şirketinin ödediği tazminatı zarar sorumlularından rücuen talep edebileceği düzenlenmiştir. Talep edilebilecek tazminat tutarı sigortalının gerçek zararı ile sınırlıdır. Bu nedenle davalı savunması doğrultusunda zararın davalı eylemi ile meydana gelip gelmediği ve sigortalıya ödenen tazminat tutarının gerçek zarar kadar olup olmadığı konusunda deliller toplanmış ve bilirkişi raporu alınmıştır.
Sigorta şirketi tarafından sigortalıya yapılan ödemeye ilişkin ödeme belgesi sunulmuştur. Ödemenin 14/03/2018 tarihinde 2384,50 USD olduğu görülmüştür.
… tarafından düzenlenen hasar tespit tutanağında, 07/07/2017 tarihinde Güvenay firması çalışanları tarafından yapılan çalışma esnasında … boruya yırtarak hasar verildiği düzenlenmiştir.
… tarafından tanzim edilmiş 22.02.2018 tarihli “Ekspertiz Raporunda” 13.02.20218 tarihinde yapılan ekspertiz sonucu hasar gören hatta ait evraklar üzerinden yapılan ekspertiz sonucu meydana gelen hasarın KDV dahil 9.537,99 USD olduğunun belirtildiği, ayrıca 07.07.2017 tarihli …. nolu “Onarım takip formunda, zarar gören doğalgaz hattının onarımında 125 mm çaplı 2 metre PE (Polietilen) boru ve 3 adet Manşon ve l adet eşit “T” kullanıldığı, 08.08.2017 tarihli faturaya göre hasar bedelinin KDV hariç 13.236,38 TL olarak belirlendiği, ….’nün 11.12.2020 tarih ve 130858 sayılı yazsında, 07.07.2017 tarihinde … önü … adresinde herhangi bir kazı izni verilmemiş olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Mahkememizce, delililer toplandıktan sonra dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdi ile dava konusu kazı çalışmasının yapıldığı bölge meydana gelen zararın ödeme tarihi itibariyle değeri ve tarafların kusur durumları ile ilgili rapor tanzimi istenmiş ve düzenlenen 05/07/2021 tarihli rapor yeterli görülmemiş ve yeniden bilirkişi raporu alınmıştır. 03/01/2022 tarihinde düzenlenen rapor…. kablo altyapı çalışması yapacağı sokak yahut caddeyi ilgili kuruluşa bilgi vermeden, izin almadan ve diğer altyapı kuruluşlarına bilgi vermeden dikkatsizce ve tedbirsizce yapmakla %100 oranında etkili olduğu, dava dışı ….’nin ihmali ve alabileceği tedbir bulunmadığı, meydana gelen zararın ödeme tarihi itibarı ile değeri yönünden; hasarın onarımı için yapılan harcama ve hasar nedeniyle oluşan gaz kaybı tutarının %18 KDV dahil 15.618,93 TL olduğu, davacı …’nin sigortalısı …..’ne poliçe gereği %25 ödeme yükümlülüğü bulunması nedeniyle ödeme tutarının: 15,618.92 x %25 = 3.904,73 TL olacağı belirtilmiştir. Anılan bilirkişi raporu, dosya kapsamındaki delillere uygun olarak hazırlanmış olduğundan hükme esas alınmış, davalı vekili tarafından her ne kadar hasar verilen doğalgaz hattının teknik açıdan uygun derinliğe döşenmemiş olduğu, tekniğine uygun şekilde gömlekleme ve şerit yapılmamış olduğu savunulmuşsa da bu konuda dosyaya delil sunulmamış ve davalının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
Öte yandan; bilirkişi raporunda yapılan hesaplamalarda işçilik bedelinin de dahil edildiği görülmüş ancak çalıştırılan işçilerin dava dışı sigortalının işçileri olduğu gözetilerek ve ayrıca bu çalışma için işçilere ek ücret ödendiği hususunda bir delil sunulmadığı da nazara alınarak davacının işçilik bedelini talep edemeyeceği anlaşılmış ve bu konuda davalı vekilince yapılan itirazlara değer verilmiş ve 294,92 TL tutarındaki işçilik bedeli yönünden istemin reddi ile asıl alacak bakımından ödeme tarihi ve takip tarihi arasındaki işlemiş faiz esas alınarak davanın kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından inkar tazminatı isteminin reddine karar verilerek neticede aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine … E. Sayılı takip dosası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 3.219,33 TL asıl alcak ve 216,85 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.436,18 TL üzerinden asıl alacağı takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 234,72 TL harçtan peşin alınan 46,15 TL harcın düşümü ile eksik alınan 188,57 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Peşin ve başvuru harcı ve vekalet harcı olarak alınan 96,95 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1552,50 TL’nin haklılık oranına göre hesaplanan 1.429,78 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-A.A.Ü.T. Nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 3.436,18 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 294,92 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.