Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/477 E. 2022/215 K. 22.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/477 Esas – 2022/215
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/477 Esas
KARAR NO : 2022/215

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/09/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, taraflar arasında yapılan bakım onarım sözleşmesinin davalı tarafça süresinden önce feshedildiğini, bu sebeple sözleşme uyarınca cezai şart alacağının doğduğunu, sözleşmenin feshine gerekçe gösterilen hususların sözleşme kapsamında değerlendirilemeyeceğini, 3 aylık sözleşme bedeline isabet eden cezai şart alacağına ilişkin olarak davalıya fatura gönderildiğini, ancak bedelin ödenmediğini, yapılan takibe de davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile … Esas saylı takibe davalının vaki itirazının iptaline ve takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacının sözleşme hükümlerine aykırı hareket ettiğini ve arızalara zamanında müdahale etmediğini, bu sebeple davalının zararının oluştuğunu, sözleşmenin davalı tarafça haklı olarak feshedildiğini, bu doğrultuda davacının cezai şart alacağının da oluşmayacağını savunarak davanın reddi ile ve davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. .

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında yapılan bakım onarım sözleşmesinin davalı tarafça haksız ve süresinden önce feshedildiği iddiasıyla sözleşme uyarınca belirlenen cezai şart alacağının tahsili için faturaya istinaden yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ve sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı konularına ilişkindir.
Dava dosyasında taraf delilleri toplandıktan sonra, davadan önce davalı tarafça yaptırılan tespitin davacının yokluğunda yapılması ve davacının bu tespit raporuna açık itirazının da bulunduğu da görüldüğünden; ön inceleme duruşmasında kurulan ara kararla; dosyanın tıbbi cihazlar konusunda uzman bilirkişiye tevdi ile ilgili makine üzerinde inceleme yetkisi de verilerek, dava ve cevap dilekçelerinde belirtilen teknik hususlar da irdelenerek makinada meydana gelen arızanın sebebinin, kaynağının, bu hususlarda taraflara yüklenecek bir kusur veya ihmal bulunup bulunmadığının, arıza kaynağının sözleşme kapsamında olduğu belirtilen parçalardan mı kaynaklandığı hususlarında rapor tanziminin istenmesine karar verilmiştir.
Hazırlanan 21/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda; teknik inceleme ve tespitler izah edildikten sonra, meydana gelen arızanın oluşmasında, değişken parametrelerinin çok çeşitli olmasından dolayı, Meydana gelen zararın Davacı tarafa kusur olarak yüklenilmesi mümkün olmadığı yönünde kanaat bildirilmiştir.

Taraflar arasında yapılan bakım onarım sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 5. Maddesinde “İşbu sözleşme, süresinden önce herhangi bir sebepten dolayı sona ermiş ise, firma bu sözleşmeyi süresi sonuna kadar tahsil edeceği ücretleri varsayarak imzaladığından, Müşteri firmaya 3 aylık sözleşme bedelinin nakden ve defaten ödemeyi kabul ve taahhüt eder” Hükmünün yer aldığı görülmektedir.
Mahkememizce, davalı tarafça gösterilen tanıklar maddi vakıanın aydınlatılması gayesiyle talimat mahkemesi aracılığıyla dinlenmişse de tanık beyanlarında bakım ve onarım sözleşmesine konu makinenin arızasının nedeni hakkında bilgiye ve görgüye dayalı bilgilerinin bulunmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, anılan sözleşme hükümleri ve mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporundaki tespitler birlikte değerlendirildiğinde; cihazda meydana gelen arızanın davacıya tarafa yükletilebilecek bir kusur sonucunda oluşmadığı, davacının bakım onarım sözleşmesi kapsamında edimlerini yerine getirdiği buna rağmen sözleşmenin davalı tarafça feshinin haksız olduğu ve davacının cezai şart talep edebileceği sonucuna varılmış ve davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı vaki itirazının iptaline ve ayrıca, İİK 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davacı tarafında davalı aleyhine… Sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin asıl alacak üzerinden takip dosyasındaki koşullarla devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 5.310,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gereken 1.813,63 TL harçtan peşin alınan 320,66 TL harcın düşümü ile kalan 1.492,97 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Peşin ve başvuru harcı ve vekalet harcı olarak alınan 371,46 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma gideri olarak sarf ettiği 1.299,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/03/2022