Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/422 E. 2021/130 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/422 Esas
KARAR NO : 2021/130

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 16/08/2019
KARAR TARİHİ : 25/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 04/03/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE SAVUNMA :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı Kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif üyeliğinden daha sonra istifa dilekçesi verdiğini, istifa tarihine kadar müvekkilinin kooperatif aidatlarını eksiksiz olarak ödediğini, davalıya 18/05/2018 tarihinde tebliğ edilen …yevmiye numaralı ihtarname konusu istifa beyanının davalı kooperatif tarafından oybirliği ile kabul edilerek ödediği aidatların kendisine iadesine karar verildiğini, ancak bugüne kadar müvekkiline ödeme yapılmadığını, beyanla fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL aidat alacağının faizi ve yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili Av. … Sarıkan sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kooperatifin 2018 yılında ayrıldığını, kooperatifin genel kurul toplantısının ise; 07/07/2019 tarihinde yapıldığını, her ne kadar dava 16/08/2019 tarihinde açılmış ise de; dava şartı olan arabuluculuk başvurusunun bilançonun kesinleşmesini izleyen 1 aylık süre geçmeden yapıldığını , 2018 yılı bilançosuna göre muaccel bir aidat alacağının bulunmadığını ve davacının gecikme cezası olarak da yaptığı ödemelerin istirdadını talep edemeyeceğini, müvekkili tarafından 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında ortaklıktan çıkan veya çıkartılan ortaklara yapılacak geri ödemelerin 3 yıl süre ile ertelenmesi kararı alındığını, bu nedenle de davacının davalıya ödediği aidatların iadesini talep hakkının doğmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Kooperatif Ana Sözleşmesi
-Kooperatif defter ve kayıtları.
-Bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, kooperatiften çıkma payı alacağı istemine ilişkindir.
Davalı taraf her ne kadar davacı tarafın zorunlu arabuluculuk dava şartını yerine getirmediğini ileri sürmüş ise de; dava konusu alacağın çıkma payı alacağı olup sözkonusu alacağın muacceliyet şartı olarak bilançonun kesinleşmesinden sonraki 1 aylık sürenin değerlendirilebileceği gözetildiğinde; dosyamızda davalının işbu davadan önce zorunlu arabulculuk başvuru şartını yerine getirdiği anlaşılmakla; bahse konu itiraza itibar edilememiştir.
Dosyamız kapsamında toplanan delillere göre; davacının daha önce davalı kooperatifin üyesi olup …. yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek kendi isteği ile üyelikten istifa ettiği, davalı kooperatif yönetim kurulunun 26/06/2018 tarihli kararı ile istifayı kabul ettiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Bu bağlamda, yargılama konusu uyuşmazlık, davacının kooperatiften çıkma payı alacağı olup olmadığı ve mevcut ise; miktarının tespiti konusundadır.
Bilindiği üzere; 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nda kooperatiflerin kuruluşu, üye yapısı, ilk genel kurul oluşumu, yönetim kurulu, denetim kurulu ve kooperatifler hukukuna hakim olan temel ilkeler ayrıntılı şekilde düzenlenmiştir. Kooperatifler Kanununun 10. Maddesinde ortaklığın sona ermesi ve ortaklıktan çıkma serbestisi ile tazminat hakkı düzenlenmiştir. 16. Maddede ortaklıktan çıkarılma esasları, 17. Madde de kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakla hesaplaşma sırası ve yükümlülükler düzenlenmiştir. Yapılan düzenleme uyarınca; kooperatiften çıkan veya çıkarılan ortakların kendilerinin yahut mirasçılarının kooperatif varlığı üzerinde hakları olup olmadığı ve bu hakların nelerden ibaret bulunduğu anasözleşmede gösterilir. Bu haklar, yedek akçeler hariç olmak üzere, ortağın ayrıldığı yıl bilançosuna göre hesaplanır. Kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürecek nitelikteki iade ve ödemeler, anasözleşmede daha kısa bir süre tespit edilmiş olsa bile genel kurulca üç yılı aşmamak üzere geciktirilebilir. Bu durumda kooperatifin muhik bir tazminat isteme hakkı saklıdır. Çıkan veya çıkarılan ortaklar ile mirasçılarının alacak ve hakları bunları istiyebilecekleri günden başlayarak beş yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamızda bilirkişi heyeti raporu aldırılmıştır.
Dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle benimsenen bilirkişi raporunda özetle;davalı kooperatifin bilanço değerleri ile kooperatifin 1200 üyesinin mevcut olduğu ve ayrıca kooperatif inşaatlarının kat karşılığı yaptırılacağına yönelik kararlar birlikte değerlendirildiğinde; kooperatiften ayrılan veya ihraç edilen ortaklara yapılacak ödemelerin kooperatifin mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği ve bu konuda alınan genel kurul kararın davacı yönünden uygulanamayacağı belirtilerek ve davacının ortaklıktan ayrıldığı 2018 yılında kendisine isabet eden gider payı mahsup edilerek yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan talep edebileceği muaccel nitelikteki aidat alacak miktarının 17.437,77-TL olduğu mütalaa edilmiştir.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının usulüne uygun şekilde kooperatiften istifa ettiği, istifa tarihine kadar yaptığı ödemeleri talep etmekte kooperatif ana sözleşmesi ve Yönetim kurulu kararı dikkate alındığında hukuken haklı olduğu, dava konusu kooperatif aidatlarının iade edilmemesi yönünde alınan davalı kooperatif genel kurulu kararının kooperatifin tespit edilen bilanço verileri ile üyesi sayısı birlikte dikkate alındığında davacı yönünden uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığı da gözetildiğinde; davanın açıklanan gerekçelerle kabulü gerektiği kanaatine varılmakla; davanın ıslah talebi gözetilerek kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; dava konusu 17.437,77-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 1.191,17-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL peşin ve 281,00-TL olmak üzere toplam 325,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 865,77-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3- Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL peşin ve 281,00-TL olmak üzere toplam 325,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam -TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince 923,30-TL yargılama giderinin HMK 326/23.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşıi davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır