Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/416 E. 2022/608 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/416 Esas
KARAR NO : 2022/608

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACILAR : 1- … – (T.C.:…) …
2- … – (T.C.:…) …
3- … – (T.C.:…) …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 08/08/2019
KARAR TARİHİ : 06/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacılar sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin 19/05/2019 tarihinde yapılan 2018 yılı Olağan Genel Kurul toplantısından önce genel kurula davet mektubunun usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, Yönetim ve Denetim kurulu raporlarının genel kurul salonunda veya kooperatif merkezinde incelenmek üzere askıya çıkarılmamış olmasının da başka bir usulsüzlük olduğunu, Yönetim kurulunun ortaklıktan çıkarılan veya ortaklar tarafından kabul edilen ortaklar hakkında herhangi bir gündem maddesi oluşturmamış olmasının Kooperatifler Kanununun 16.maddesine ve hukuka aykırı olduğunu beyanla davalı Kooperatifin dava konusu genel kurul kararlarının yürütmesinin tedbiren durdurulmasına, kooperatifin mevcut yönetim kurulu üyeleri 1 derecede akrabalardan oluştuğundan yönetime tedbiren geçiçi bir temsilci veya kayyım atanmasına, 19/05/2019 tarihli davalı kooperatif genel kurul toplantısının ve toplantıda alınan kararların mutlak butlan ile batıl olması nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine veya iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı kooperatif temsilcisi sunduğu cevap dilekçesinde özetle; kooperatif genel kurulunun 19/05/2019 tarihinde yapıldığını, davanın ise; 08/08/2019 tarihinde açıldığını, kooperatifler kanununun 53.m. gereğince toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde davanın açılmasının gerektiğini, davacıların bir aylık hak düşürücü süreyi geçirdiklerinden davanın süre yönünden reddinin gerektiğini, davacıların alınan kararlara karşı muhalif olduklarını, ancak muhalefet şerhlerini tutanağa yazdırarak tutanağı imzalamadıklarını, bu nedenle dava açma haklarının olmadığını, genel kurulda alınan kararların kanuna ve anasözleşme hükümlerine uygun olduğunu, yönetim ve denetim kurulu üyelik seçimlerinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
– Ticaret sicil kaydı
– Bilirkişi asıl ve ek raporları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu hükümlerine aykırılık iddiasına dayalı olarak açılan Kooperatif Genel Kurul kararının mutlak butlan nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra kooperatif konusunda uzman bilirkişiden rapor ve ek raporlar temin edilmiştir.
Dosyamıza sunulan bilirkişi 2. Ek raporunda özetle; dava konusu 19/05/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan (4) no’lu kararda ödemelerini zamanında yapmayan ortaklardan aylık % 2 oranında gecikme farkı alınmasına” dair genel kurul kararının 6098 sayılı TBK’nın 120/2.maddesine aykırı olması nedeni ile geçersiz olduğu, Yönetim kurulu karar defterleri ve üye kayıt defterine göre Mustafa Aygün’ün ortaklık sıfatı tespit edilemediğinden dava konusu Genel Kurul toplantı gündeminin 6.maddesinde Mustafa Aygün’ün Yönetim Kurulu asil üyeliğine seçilme kararının geçersiz olduğu, aynı genel kurulun 6.maddesinde yönetim kurulu yedek üyeliğine seçilen Muharrem Göl’ün daha öncesinde tefecilik suçundan … 36.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/03/2017 tarih ve 2016/571E., 2017/226K. sayılı kararı ile muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan… Asliye Ceza Mahkemesi’nin 09/02/2016 tarih ve 2015/92E., 2016/92K. sayılı kararının kesinleşmiş olması nedeni ile yönetim kurulu yedek üyeliğine seçimine ilişkin kararının geçersiz olduğu mütalaa edilmiştir.
Ek rapor taraflara tebliğ edilmiş, yargılamanın 16/03/2022 tarihli celsesinde davalı kooperatif yetkili temsilcileri olarak … ve … müşterek ve uyumlu beyanlarında özetle; dava dışı Mustafa Aygün’ün kooperatiflerinin üyesi olmadığını, buna rağmen yönetim kurulu üyesi seçildiğini, dava konusu genel kurul toplantısında yönetim kurulu yedek üyesi olarak seçilen Muharrem Göl ile eşnin hukuka aykırı olarak yönetimde görev yaptıklarını bildirmişlerdir.
Ayn celse davalı kooperatif temsilcileri tarafından dosyamıza sunulan ticaret sicil gazetesi örneğinin incelenmesinden; aynı temsilcilerin 27/01/2022 tarihli ticaret sicil gazetesi ilanına göre 16/01/2026 tarihine kadar davalı kooperatfi temsil ve ilzama yetkilendirildikleri anlaşılmıştır.
Davalı kooperatifin denetim kurulu üyeleri olan Atilla Tengilimoğlu ve … kendilerine tebligat çıkartılması üzerine sonraki duruşmada davayı kabul ettiklerini , kooperatifin önceki yöneticilerinin geçmişteki iş ve işlemleri nedeni ile Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmakta olduklarını beyan etmişlerdir.
Bu nedenle, aynı celse ara kararı ile davacılar vekiline davacıların aynı zamanda davalı kooperatifin yetkili temsilcileri olduğu ve davalı kooperatif ile davacılar arasında menfaat çatışması bulunduğu gözetildiğinde emsal nitelikteki Yargıtay 23.H.D. Başkanlığı’nın 254/01/2013 tarih, 2012/5710 E., 2013/381K. ve … Bölge Adliye Mahkemesi 23.HD. Başkanlığı’nın 10/02/2021 tarih, 2018/1814 E., 2021/220K. sayılı emsal ilamları gereğince TMK’nın 426/3. maddesi uyarınca, dosyamız yönünden davalı kooperatifin haklarını korumak ve kooperatifin dosyamızda temsilini sağlamak üzere davalı kooperatife geçici kayyım atanması için dava açmak ve beyanda bulunmak üzere 2 hafta kesin önel verilerek verilen sürede dava açmaması durumunda dava açmaktan vazgeçmiş sayılacağının ve davanın taraf teşkili sağlanamadığından usulden reddine karar verileceği kendisine ihtar edilmiştir.
Ne var ki, davacı vekili tarafından verilen sürede kayyım tayini talepli dava açılmamıştır.
Tüm dosya kapsamına göre , açılan dava kooperatifin dava konusu genel kurul kararının yokluk veya butlanının tespiti istemidir. Yargılama sürecinde dosyamıza sunulan ticaret sicil gazetesi örneği ve sicil tasdiknamesine göre davacılar Polat Yıldız, … ve …’ın 26/01/2026 tarihine kadar müştereken temsile yetkili olarak görev yapmak üzere davalı kooperatifin yetkili temsilcileri olarak görevlendirildikleri tartışmasızdır. Bu durumda, davacılar ile davalı kooperatif arasında -dosyamızda davalı kooperatif denetçilerinin davayı kabul beyanlarına hukuki bir değer atfedilemeyecek olmasına rağmen- menfaat çatışması doğduğundan, davalıyı temsilen kayyım atanmasında zorunluluk bulunmaktadır. Yine, davacılar vekili Av. …’nun davacıların vekili olarak dosyamıza vekaletname sunmasına ve görev yapmasına rağmen müvekillerinin aynı zamanda husumet yönelterek dava açtıkları davalı kooperatifin yetkili temsilcileri olmaları nedeni ile de menfaat çatışmasının mevcut olduğunun kabulü gerekmektedir. Nitekim, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 38/b. maddesine göre avukat aynı işte menfaati zıt bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalaa vermiş olursa teklifi reddetmek zorunluğundadır. Bu durumda, davacı ile davalı kooperatif arasında menfaat çatışması olduğundan, davalı kooperatife kayyım tayin edilerek davaya devam edilmesi zorunludur. (Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 24.01.2013 tarih ve 2012/5710 E.-2013/381 K.sayılı kararı)
Hal böyle iken, davacılar vekili tarafından değinilen ara karar doğrultusunda kayyım tayini davası açılmadığından, Mahkememiz’ce kamu düzenine ilişkin olup re’sen gözetilmesi gereken davalı kooperatife ilişkin taraf teşkili eksikliği ihtaratlı ara karara rağmen kayyım tayini ile giderilmediğinden , davaya devam edilmesine ve dava konusu talebin esası hakkında karar verilmesine usulen olanak bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle; davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d ve 115/2.m. gereğince taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d. m. delaleti ile 115/2.m. gereğince taraf ehliyetine ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30-TL harcın davacılardan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oyibrliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza