Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/389 E. 2022/328 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/389 Esas
KARAR NO : 2022/328

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2019
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
1-Davacı vekili, taraflar arasındaki araç bakım onarım ve parça değişimine hizmetine dair ticari ilişkiden kaynaklanan hizmet bedellerinin ödenmediğini, bunun üzerine alacağının tahsili amacıyla … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
2- Davalı vekili, davalı şirketin davacı tarafa icra takibinde belirtildiği meblağda borcu bulunmadığını, bu durumun ticari defter incelemesi ile de ortaya çıkacağını, davacının davalıya verdiği hizmet karşılığında akdedilen sözleşme uyarınca asli yükümlülüklerini yerine getirmediğini, davacının hizmeti aşar biçimde tek taraflı faturalar düzenlediğini, davalıya ihtar da gönderilmediğini savunarak davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
GEREKÇE :
3- Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının hizmet sözleşmesi kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği halde bir kısım bedelin ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir.
4- Taraf delilleri toplandıktan sonra, dosyanın malimüşavir bilirkişiye tevdi edilerek, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca ve dosyaya sunulan bilgi belgeler ve ticari defterlere istinaden takip tarihi itibariyle davacının davalıdan talep edebileceği bakiye alacak olup olmadığ konusunda rapor tanzimi tanzimi istenmiş ve bu doğrultuda inceleme yapan 2 ayrı bilirkişiden alınan 2 ayrı asıl ve ek raporlar tetkik edilmiştir.
5- Gerek 31/03/2020 tarihli gerekse 09/08/2021 tarihli bilirkişi raporlarında; davacı tarafın takip tarihi itibariyle ticari defter kayıtlarına göre 6.111,31 TL. davalı tarafa borçlu olduğu, davalı tarafın ticari defter kayıtlarında ise dava tarihi itibariyle 12.723,30 TL Davacıya borcu bulunduğu, Davacı ve davalı taraflara ait defter kayıtlarındaki uyumsuzluk bulunduğu hususunda görüş bildirilmiştir.
6- 6100 sayılı … Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Diğer taraftan, faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK’nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK’nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
7- 6 nolu bentte anılan düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında, taraflar arasında yapılmış bir yazılı hizmet sözleşmesinin dosyaya sunulmadığı görülmektedir. Ancak bilirkişilerce davalı defterleri üzerinde yapılan incelemeye göre, Davalı tarafın davacı tarafa ait 320, B77 Muhasebe Hesap kodunda işlem gördüğü, 2017 yılı devrinde 5.434,12 TL davacı tarafın alacaklı olduğu, 2018 yılı içerisinde davacı tarafından 12 adet KDV dahil fatura karşılığında 21.723,30 TL. hizmet aldığı, bu hizmetler karşılığında 14.434,12 TL. ödemede bulunduğu, 2018 yıl sonu devir bakiyesinin 12.723,30 TL alacaklı lehine olarak kapandığı tespitleri nazara alındığında davacının taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ve davalıya hizmet verdiğine dair iddiasını ispatladığının kabulü gerekir.
8- Yine 6 nolu bentte anılan düzenlemeler dikkate alındığında davacının defter kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davacı defterlerinin usulüne uygun açılış ve kapanışlarının yapıldığı belirtilmişse de 09/08/2021 tarihli raporun 7. Sayfasındaki ve 22/12/2021 tarihli ek raporun 5. sayfasındaki değerlendirmelere göre davacının defterlere kayıt biçiminin Vergi Usul Kanununun 171. maddesine ve Tek Düzen Muhasebe Sistemi kaidelerine aykırı olduğu yönündeki tespitlere değer verilmiş ve bu doğrultuda davacı defter kayıtlarının birbirini doğrulamadığı ve buna göre defter kayıtlarının sahibi aleyhine değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Öte yandan davalı defterlerinin de usulüne uygun tutulduğuna dair tespite ve devir sonu bakiyesinin davacı lehine 12.723,30 TL belirlenmesi sebebiyle davalının defter ve kayıtlarındaki meblağa itibar edilmesi de gerekmektedir.
9- Tüm dosya kapsamı bakımından; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği halde bir kısım bedelin ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali istemiyle açılan davada, davacının defter kayıt biçiminin Vergi Usul Kanununun 171. maddesine ve Tek Düzen Muhasebe Sistemi kaidelerine aykırı olduğu, bu sebeple defter kayıtlarının sahibi aleyhine değerlendirilmesi gerektiği, ayrıca usulüne uygun tutulan davalı defter ve kayıtlarına göre de davacının alacağının 12.723,30 TL olduğu görüldüğünden bu kısım yönünden alacağın likit olduğu ve davacının takip yapmada kötüniyetinin de ispatlanamadığı anlaşıldığından açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE ;
1-Ankara 10. İcra müdürlüğünün 2018/14348 E. Sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 12.723,30 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 2.544,66 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacının takip yapmaktaki kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli 869,47 TL harçtan peşin yatırılan 287,93 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 581,54 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan başvurma harcı, peşin/nispi harç ve vekalet harcı olmak üzere toplam 338,73 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından karşılanan tebligat posta gideri ve bilirkişi ücreti olan toplam 804,05 TL’nin haklılık oranına göre belirlenen 1215,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Reddedilen kısım yönünden, davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. 13/2 uyarınca hesaplanan 4.136,75 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile …. Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.