Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/379 E. 2021/180 K. 12.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/379 Esas
KARAR NO : 2021/180

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 12/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu, bedelinin tamamını ödediği 2 aracın ayıplı olduğunu, ayıbın gizli ayıp mahiyetinde olduğunu, dava konusu araçlarda çatlak ve paslanmadan ileri gelen ve imalattan kaynaklanan sorunların olduğunu, bu durumun sonradan ortaya çıktığını, bu konuda davalıya ihtarname gönderilmişse de yanıt verilmediğini ve ayıpların giderilmediğini, bu sebeple ayıbın tespitini, aracın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini, ya da ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, araçta servis veya üretimden kaynaklı bir ayıbın bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının davalıdan satın aldığı 2 aracın ayıplı olduğu iddiası ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi talebine ilişkindir.
Davacı tarafından davalılara gönderilen 15/10/2018 tarihli ihtarnamede araçlarda çatlak ve paslanmadan ileri gelen ve imalattan kaynaklanan sorunların olduğu belirtilerek araçların misli ile değiştirilmesi isteğinde bulunduğu ihtar edilmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, dava konusu araçlarda ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp var ise bu durumun üretimden mi yoksa kullanımdan mı, dış etkenden mi kaynaklandığı, makinanın ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının bu nedenlerle bedelin iadesi talebinde bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında makine mühendisi ve kimya mühendisi bilirkişilerden rapor alınmış, 27/04/2020 ve 01/02/2021 tarihli raporlarda, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, , bu ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu, sorunun kullanımdan kaynaklanmadığı, ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği bildirilmiştir.
Bu teknik tespitler ışığında konuyla ilgili düzenlemeler dikkate alındığında;
6102 sayılı TTK’nin 23.maddesi; “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır…
c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
TBK madde 223; ” Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. “
Madde 219- “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur.”
Alıcının seçimlik haklarının düzenlendiği 227.madde; “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir.” hükümlerini taşımaktadır.
Somut olayda, davacının davalı şirketten satın aldığı otomobillerin gizli ayıplı olduğu, davacının mahkememize açmış olduğu dava ile öncelikle misli ile değişim talebinde bulunduğu, bilirkişi kurulu tarafından ibraz edilen rapor ile, araçlardaki hasarın üretim aşamasında boyama hatasından kaynaklandığı, problemin imalat kaynaklı gizli ayıplı olduğu, bu ayıp nedeniyle araçtaki değer kaybının belirlendiği anlaşılmış olup, bilirkişi kurulu tarafından yapılan tespitler ve ilgili mevzuat hükümleri bir arada değerlendirildiğinde davacının seçimlik haklarından sadece birisini kullanabileceği, her ne kadar misli ile değişim talebinde bulunulmuş ise araçtaki mevcut ayıbın aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getireceği, davacının 2. talebinin değerlendirilmesi gerektiği, bu doğrultuda yapılan incelemeye göre de ayıbın aracın tümünü değiştirilmesini gerektirecek bir gizli ayıp sınıfına girmediği, bu bilgiler ışığında; aracın misli ile değişim hakkının kullanmasının tarafların hak ve menfaatleri bakımından dengesizliğe neden olacağı tespit edilmiş, davacının 2. talebi olan 2 araç yönünden ayıp oranında bedel indirimine ilişkin talebi bakımından ise bedel indirimi seçeneğinin uygulanabileceği görüldüğünden bilirkişi raporunda her iki araç için hesaplanan toplam 20.579,48 TL yönünden bedel indirimi talebinin kabulüne karar verilmiş ve dava dilekçesinde faize dair talep bulunmadığından 20.579,48 TLnin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek, neticede aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
Terditli açılan davada;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davacının 2 adet aracın misliyle değişimine ilişkin 1. Talebinin reddine,
2-Davacının 2 araç yönünden ayıp oranında bedel indirimine ilişkin 2. Talebinin kabulü ile;
20.579,48 TLnin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 1.405,78 TL harçtan peşin alınan 1.565,54 TL’nin düşümü ile fazla alınan 159,76 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 1405,78 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.848,80 TL’nin haklılık oranına göre hesaplanan 415,03 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım bakımından …Ü.T.’nün 13/3 maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır