Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/362 E. 2021/43 K. 28.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/362 Esas
KARAR NO : 2021/43

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/02/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile davalı Şirket arasında 02/01/2018 tarihinde “….948 adet Konut İnşaatları ile Altyapı İnşaatları ile Altyap ve Çevre Düzenlemesi işi” kapsamındaki tüm daire giriş çelik kapıları ve yangın kapılarının imalatı+tüm şaft kapaklarının imalatı+mıontajı olarak anahtar teslimi yapımı işine ait sözleşme imzalandığını, sözleşme sonrasında davalı alt yüklenicinin çelik kapıların imalatını geciktirmesi ve sözleşmede belirtilen şartlara uygun olmaması sebebiyle müvekkili tarafından davalıya …Noterliği’ne ait 17/08/2018 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamenin gönderildiğini, ihtarname keşidesinden sonra davalı alet yüklenicinin işi hak ediş alma karşılığında yapmayı kabul ederek kendisinin 1 no’lu hak edişinden kesilen daire teminatından taşerona iade edileceğini düzenleyen sözleşmenin eki niteliğindeki 03/10/2018 tarihli ek protokolün taraflar arasında imzalandığını, davalı tarafından 30/06/2018 tarihinde bitirilmesi gereken işin müvekkilinin tüm ihtarlarına rağmen bitirilmediği gibi sözleşmeye uygun olmayan imalatlar yapılmak suretiyle müvekkilin zararına sebebiyet verildiğini, bu nedenle davalının yapmadığı işler yönünden dava dışı Şirket ile 20/11/2018 tarihinde anlaşma yapılarak davalının namı-ı hesabına eksik işlerin yaptırıldığını beyanla nama ifa sebebiyle fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydıyla 1000,00-TL alacağın davalıdan yargılama giderleri ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalıya TK 35.m. gereğince açıklamalı davetiye ile yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı yan cevap dilekçesi sunmadığı gibi kendisini vekil ile de temsil ettirmemiştir.
DELİLLER :
– Taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesi ve eki protokol.
-Davacı Şirkete ait ticari defter ve belgeler ile hak ediş evrakları.
-Bilirkişi heyeti raporu .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 97 ve 470v.d.m. gereğince taşeron sözleşmesine aykırılık nedeni ile doğduğu ileri sürülen nama ifa alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Şirkete ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş ise de; davalı taraf ticari defterleri konusunda herhangi bir beyanda bulunmayarak ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Mahkememiz’ce taraf delilleri toplandıktan sonra SMMM-eser sözleşmeleri alanında nitelikli hesaplama konusunda uzman ve inşaat mühendisi bilirkişi heyetinden alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı Şirketin uyuşmazlık ile ilgili ticari defterlerininVUK ve TTK hükümlerine uygun olarak tutulduğu, ticari defter bakiyelerinin birbirini teyit ettiği, bu nedenle de davacı lehine delil teşkil edeceği, davalı Şirket tarafından 26/02/2018-20/03/2018 tarihleri arasında düzenlenen toplam 6 adet faturanın davacı tarafından ticari defter kaydına intikal ettirildikten sonra iade faturası düzenlenmek kaydı ile davalıya geri gönderildiği, davacı Şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacının davalı tarafından düzenlenen hak edişlerden daha fazla ödeme yapmış olduğu, bu nedenle de davalı Şirketten 92.614,00-TL alacaklı olarak göründüğü, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 5.maddesi gereğince davalının hak edişlerinden kesilen % 5’lik teminat tutarlarının ilgili musahebe hesabnda bloke edildiği dikkate alındığında; davacının kendi ticari defterlerine göre 92.614,00-TL-15.783,29-TL=76.830,71-TL alacaklı olduğu, davalı yüklenicinin işi sözleşmeye uygun olarak ve süresinde tamamlayamadığı, davacı tarafın davalı Şirketin nam ve hesabına işin tamamlanması için yaptığı sözleşmelere konu imalatların birim fiyatları ile tarafların yaptıkları sözleşmedeki birim fiyatlar kıyaslandığında; iş bedelinin artış oranı da dikkate alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının davalıdan işi zamanında bitirmemesi sebebiyle 3.kişilerle dava konusu işlerin davalının nam ve hesabına bitirilmesi için yaptığı sözleşme nedeni ile davalıdan 412.670,05-TL maddi zararını talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporu davacı vekili ile davalıya tebliğ edilmiş, davacı vekilinin ıslah dilekçesi TK 35.m. gereğince davalı Şirkete tebliğ edilmiştir.
Bu bağlamda, toplanan delillere ve dosya kapsamı ile taraflar arasında imzalanan 03/10/2018 tarihli ek protokol içeriğine göre; taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi niteliği itibariyle 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 v.d. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi olup davacı yüklenici, davalı ise; alt yüklenici (taşeron) konumundadır.
Bilindiği üzere; Eser sözleşmesi ilişkilerinde ayıp, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin ondan beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı niteliklerin bulunmaması veya olmaması gereken bozuklukların bulunması olarak ifade edilmektedir. Eserin ayıplı yapılmış olması sözleşmeye aykırılık teşkil eder.
Açık ayıp, eserin tesliminden sonra makul süre içerisinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilebilecek ayıplardır. Gizli ayıplar ise, basit bir kontrol ve muayene ile ortaya çıkmayıp kullanılmaya başlamasından sonra ortaya çıkan ayıplardır.
Eser sözleşmelerinde ayıplı imalât halinde iş sahibi, 6098 sayılı TBK’nın 474/I. maddesi uyarınca açık ayıplarda, eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek, gizli ayıplarda ise aynı Kanun’un 477/son maddesi uyarınca, ortaya çıkması üzerine gecikmeksizin ayıp ihbarında bulunmak zorundadır. İş sahibi gözden geçirmeyi ve ihbarda bulunmayı ihmâl etmişse eseri olduğu gibi kabul etmiş sayılır.
İmalatta eksik olduğu ise ihbar koşuluna ve ihbar süresine bağlı olmaksızın teslim tarihinden itibaren kural olarak beş yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülebilir.
Bu bilgiler ışığında, dosyamıza sunulan ihtarname örnekleri incelendiğinde; davacı Şirketin sözleşme konusu iş yönünden yukarıda değinilen yasal düzenlemeler gereğince yasal süresinde ayıp ihbarında bulunduğu ve sözkonusu ayıpların giderilmemesi ve eksik işlerin ifa edilmemesi sebebiyle davalı taşeron nam ve hesabına anılan işleri tamamlatmak amacıyla dava dışı Şirket ile sözleşme yaptığı anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde ise; davacı yüklenici ile davalı taşeron Şirket arasında dava dilekçesinde bahse konu işin çelik kapı imalat ve montaj kısmı yönünden 02/01/2018 tarihli Çelik Kapı Tedariki Sözlşemesi ile 03/10/2018 tarihli Ek Protokol imzalandığı, davalı taşeron Şirketin sözleşme ve ek protokole konu edimini tam ve gereği gibi yerine getirmediği, işin teknik yönden ayıplı ve eksik şekilde ifa edildiği gibi sözleşmede kararlaştırılan süresinde de bitirilmediğinin toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle; benimsenen bilirkişi raporu ile sabit olduğu, davacı yüklenicinin davalıdan nama ifa nedeni ile yaptığı ve davalının kusurlu ve ayıplı ifasından kaynaklanmakta olup bilirkişi raporunda tespit edilen 412.670,05-TL maddi zararını talep etmekte hukuken haklı olduğu kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın talep ile bağlı kalınarak ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kabulü ile dava konusu 76.830,71-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın ıslah talebi gözetilerek KABULÜ İLE; Dava konusu 76.830,71-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (davacının fazlaya ilişkin talep haklarının saklı tutulmasına)
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 5.248,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL ile 1.295,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.339,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.908,90-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3- Davacı tarafından peşin yatırılan 44,40-TL ile 1.295,00TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.339,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 10.787,99-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 2.888,70-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır