Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/32 E. 2022/538 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/32 Esas
KARAR NO : 2022/538

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI – KARŞI DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI – KARŞI DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … – …

DAVA : Menfi Tespit, Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit, Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
1- Davacı- karşı davalı vekili, Çin’in Guangzhou kentinde 15-19 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen 112. Çin Uluslararası İthal ve İhraç Ürünleri Fuarı’na gönderilecek olan katılımcı firma ve … mallarının İstanbul- Guangzhou ve Guangzhou—İstanbul deniz yolu nakliye ve lojistik taşıma hizmetleri ile ilgili olarak 06.08.2012 tarihinde … Fuarcılık ve Geliştirme A.Ş. ile … Uluslararası Nakliyat Mim ve Dış Tic. Ltd. Şti. arasında sözleşme akdedildiğini, sözleşmede belirlenen iş bedelinin davalıya tamamen ödendiğini, müvekkilinin kendisine ait bütün yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sözleşmede ardiye ücreti demuraj gibi bedellerin konu edilmediğini,taşıma bedelinin de gümrük giriş beyannamesinin kendilerine ulaştırılmasından sonra hemen davalıya ödendiğini, taraflar arasında sözleşme bedelinin ödenmesi konusunda ihtilaf olmadığını, tüm malzemeleri İstanbul’a sevk etmek ve dönen malzemeleri İstanbul’daki depoya sevk ederek katılımcılara eksiksiz teslim etme yükümlülüğünün davalıya ait olduğunu, kendilerinin günlük çıkış beyannameleri ibraz edilmediği için ödeme yapmadıklarını, davalı tarafın kusuru ile ortaya çıkan yükümlülüklerin ve bedellerin kendilerine yüklenemeyeceğini, dolayısı ile demuraj, depolama ve ardiye bedeli gibi masraflar açısından müvekkilinin borcunun bulunmadığını belirtmiş ve malların teslimini ve fazla ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla malların zarar görmesi halınde bunların bedelinin kendilerine ödenmesi gerektiğin belirterek, malların kendilerine teslim edilmesine, davalı şirkete ait iddiaların aksine demuraj, depolama ve ardiye bedeli konularında borcu olmadığının tespit edilmesine, malları aynen teslim edilememesi durumunda, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla malların bedelinin kendilerine ödenmesine, mallar üzerinde haksız ve hukuka aykırı şekilde el konulduğu gerekçesiyle uğradıkları tüm zararların saklı tutulmasına karar verilmesini, süresinde açılmayan karşı davanın da reddini talep etmiştir.

CEVAP:
2-Davalı- karşı davacı vekili, Dava her ne kadar tespit davası olarak nitelendirilse de davanın aslında birden fazla talebi ve tazminat talebini içerdiğini, oysa tazminat talebinin harcının yatırılmadığını, verilecek sürede harcın tamamlanması gerektiğini, aksi halde tazminat talebinin dava şartı yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme çerçevesinde taşıma işinden oluşacak gidiş bedelinin gümrük çıkış beyannamesinin tamamlanmasıyla; dönüş bedelinin ise fuar mallarının dönüşünde gümrük giriş beyannamesinin tamamlanması ile müvekkili şirkete ödenmesi konusunda anlaşmaya varıldığını, gümrük çıkış beyannamesi tamamlandığında ödenmesi gereken 27.08.2012 tarihli fatura bedeli olan 23.850 USD tutarındaki bedelin kendilerine ödenmediğini, bu bedelden 13.850 USD tutarın gemi yola çıktıktan çok sonra (ancak 05.10.2012 tarihinde) ödendiğini, malların 07.10.2012 tarihinde Çin’deki varış limanına Çin’li acente tarafından boşaltıldığını, ancak navlunun bedelinin bu tarihte halen kendilerine tamamen ödenmediğini, malların İstanbul limanına geri dönüşünde tekrar sorun yaşanmaması ve varışa kadar dönüş ödemesinin yapılabilmesi için davacı taraf ile yapılan anlaşma sonucunda dönüş navlun faturasının 01.11.2012 tarihinde 31.200 USD olarak düzenlendiğini, giriş navlununda sorun çıkınca Çin’li acentenin konişmentoyu teslim etmeyeceğini kendilerine bildirdiğini, bunun üzerine davacıdan dönüş navlununun ödenmesinin istendiğini, aksi takdirde ek masrafların oluşacağının kendilerine bildirildiğini, ancak bu bildirime rağmen davacının ödeme yapmadığını, fuar bitiminde malların gemiye yüklenerek İstanbul’a doğru yola çıktığını, 26.11.2012 tarihinde malların İstanbul’a vardığının davacıya e-posta aracılığı ile bildirildiğini ve malların 28.11.2012 tarihinde boşaltıldığını, 15.02.2013 tarihinde müvekkilinin taşıma konusu malları bir depoya istiflemek zorunda kaldığını, navlun bedeline ek olarak demuraj, ardiye ve depo ücretlerinin ödenmesinin talep edilmesine rağmen davacının aylar sonra sadece dönüş navlununu ödediğini ve kendi kusuru ile oluşan diğer masrafları ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin yasal hapis hakkını kullandığını, alacakları kendisine ödenmediği takdirde üzerinde hapis hakkı bulunan malları satarak alacağını tahsil edeceğine ilişkin olarak davacı tarafa ihtarname gönderildiğini, navlun bedelinin Türk Ticaret Kanunu’nun 1197. maddesi uyarınca eşyanın tesliminin istendiği anda ve herhalde boşaltma süresinin sonunda muaccel olacağını, oysa davacının malların Çin’deki varış limanına boşaltıldığı 07.10.2012 tarihinde navlunun tamamını ödemeyerek gecikmeye neden olduğunu, bunun neticesinde demuraj ve ardiye masraflarına neden olduğunu, müvekkilinin Türk Ticaret Kanunu’nun 1201. ve 1203. Maddeleri uyarınca hapis hakkı kurduğunu; ancak kendilerinin taraflar arasındaki çekişmeli tutarın mahkemece belirlenecek bir yere yatırılması şartıyla teslim etmeye hazır olduklarını, karşı davaya ilişkin talepleri ile ilgili olarak taşıma sözleşmesinden kaynaklanan demuraj, ardiye ve depo faturalarının düzenlenerek davacıya gönderildiğini, navlunun ve diğer masrafların en geç boşaltma süresi sonunda ödenmek zorunda olduğunu, davacının kendi kusuruna dayanarak hak iddia ettiğini ifade ve iddia ederek, davacı tarafın taleplerinin reddine, karşı davanın kabulü ile depolama ve ardiye faturalarına dayanan alacaklarının ticari avans faizi ile birlikte kendilerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
3-Dava, deniz taşıma sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve alacağın tahsili istemine ve karşı dava olarak açılan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
4- Taraf delilleri toplanmış, dosya kapsamında birden fazla bilirkişi raporları alınmıştır. Ancak; Dosya içerisinde bulunan mali müşavir ve deniz ticareti hukuku alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar hüküm ve denetime elverişli bulunmadığından; Dosyanın mahkememizce belirlenecek bir mali müşavir ve bir deniz ticareti hukuku alanında uzman bilirkişiye tevdi edilerek tarafların sav ve savunmaları dosyada bulunan raporlar arasındaki mevcut çelişkiler daha önce sunulan rapordaki tüm değerlendirmeler dikkate alınarak hüküm ve denetime elverişli rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiş ve bu doğrultuda alınan Dr Öğretim Üyesi Serdar HIZIR tarafından hazırlanan bilirkişi raporu incelenmiştir.
5- Dosyaya sunulan 03/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının/karşı davalının, kendisine davalı/karşı davacı tarafından isnat edilen demuraj ve ardiye masraflarından hukuken sorumlu tutulamayacağı, Davacı/karşı davalı tarafın somut olaya konu edilen ve taraflar arasında akdedilmiş olan navlun sözleşmesi uyarınca üzerine düşen navlun borcunu tamamını ifa ettiği ve söz konusu borcun sona erdiği, Davalı/karşı davacının anılan sözleşmeye bağlı olarak hapis hakkı kurmasının hukuka uygun olmadığı kanaati bildirilmiştir.
6-Tüm dosya kapsamına,03/01/2021 tarihli bilirkişi raporundaki tespitlere ve 04/09/2014 ve 28/05/2015 tarihli hesap bilirkişi raporundaki tespitlere ve taraf defter ve kayıtlarına göre ; 55.050 USD navlun içerikli Faturanın ve bu faturalara istinaden yapılan aynı bedelli ödemenin kayıtlarda yer aldığı ve davacının/karşı davalının navlun bedeline dayanan bir alacağının bulunmadığı, davacı/karşı davalı tarafın somut olaya konu edilen ve taraflar arasında akdedilmiş olan navlun sözleşmesi uyarınca üzerine düşen navlun borcunun tamamını ödediği görüldüğünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
7- Öte yandan; davacı vekilinin 18/05/2022 tarihli beyanı ve davalı vekilinin 21/06/2022 tarihli zapta geçen beyanları birlikte değerlendirilmiş malların davacıya teslim edildiği sonucuna varılarak bu istem yönünden davanın reddine ve neticede asıl davanın kısmen kabulüne ve karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
ASIL DAVA DOSYASI BAKIMINDAN;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davacının davalıya 25.920 USD demuraj bedeli, 1.097,40 EURO depolama bedeli ve 14.417,18-TL ardiye bedeli bakımından borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Davacının malların aynen teslimine ilişkin talebinin REDDİNE,
58.529,02-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 3998,11-TL harçtan dava açılırken peşin olarak alınan 1087,85-TL harcın ve 1003,00 TL tutarındaki tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 1907,26TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Peşin ve başvuru harcı ile vekalet harcı ve tamamlama harcı olarak alınan 2118,90 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1483,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6- A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 8408,77 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Reddedilen kısım yönünden, davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 5100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
KARŞI DAVA DOSYASI BAKIMINDAN;
1-Karşı davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 1.334,00 TL harçtan düşümü ile fazla alınan 1253,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yatırana iadesine,
3-Karşı davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T’ye göre belirlenen 8.408,77 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya ödenmesine,
4-Yargılama giderlerinin karşı davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza