Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/16 E. 2022/326 K. 19.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2019/16 Esas – 2022/326
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2019/16 Esas
KARAR NO : 2022/326

HAKİM :..
KATİP : ….

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. ..
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. ..

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan genel tarım kredisi kullandığını, davalının çeşitli adlar altında haksız kesintiler yaptığını ileri sürerek şimdilik 3.024,00 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, alınan ücretlerin sözleşme ile kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
Dava, davalı tarafça davacıya kullandırılan kredilerle ilgili olarak, davalı tarafça haksız olarak kesildiği ileri sürülen miktarların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce 15/12/2015 tarihinde…Esas sayılı dosya üzerinden verilen …. sayılı karar ile “.. taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesinde komisyon ve kesinti oranları ve miktarının belirlenmediği ve ayrıca bankanın yaptığı harcamaları ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 3.024,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline” karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, …. K sayılı ilamı ile “…Dava konusu Tarımsal Kredi Genel Sigorta sözleşmelerinin düzenlendiği tarihler itibarıyle 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun hükümlerine tabidir. Sözkonusu kredi sözleşmelerinde komisyon alınmasına dair hüküm bulunduğu ancak komisyon miktarı ve oranlarına ilişkin hüküm bulunmadığıda dikkate alınarak, 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi gereğince yapılması gereken bir ilan ve yayım varsa, bunun yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise, bankaların bu oranlar üzerinden masraf vb. alabileceğinin kabulü ile hüküm kurulması gerekir. Şayet, gerekli ilan ve yayımlar yapılmamış ise, sözleşmede miktar ve oran belirtilmediği gözönüne alınarak emsal banka uygulamalarının araştırılması, alınan masrafların emsal banka uygulamalarına göre uygun olup olmadığı, bankanın kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, davacıya iadesi gereken miktar bulunup bulunmadığı hususlarında değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır. Ayrıca BSMV’nin kredi işlemlerinde alınan yasal vergi kesintisi niteliğinde olduğundan bu kesintinin davalıdan iadesine karar verilmesi isabetli değildir. Bu nedenle mahkemece anılan hususlar değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.” gerekçesi ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun bozma ilamına uyulmasına karar verilerek, yargılamaya devam olunmuştur.
Bu doğrultuda; bozma kararında belirtildiği üzere, 09.12.2006 tarihli Resmi Gazete’de Merkez Bankası tarafından yayınlanan Mevduat ve Kredi Faiz Oranları ve Katılma Hesapları Kâr ve Zarara Katılma Oranları İle Kredi İşlemlerinde Faiz Dışında Sağlanacak Diğer Menfaatler Hakkında 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi gereğince yapılması gereken bir ilan ve yayımın yapılıp yapılmadığı öncelikle araştırılmış ve davalı bankaya müteaddit defalar yazılan müzekkerelere bankaca yanıt verilmemiş ve buna göre böyle bir ilan ve yayımın yapılmadığı kanaatine varılmıştır. Bu kabulden hareketle, emsal banka uygulamalarının araştırılması safhasına geçilmiş ve beş ayrı bankadan emsal kayıtlar getirtilmiştir.
Kayıtlar dosyaya kazandırıldıktan sonra Mahkememizce, bilirkişiden 27/11/2021 tarihli rapor alınmış ve rapor denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunmuştur.
Bu bilgiler ışığında somut olay ve tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamındaki hususlar değerlendirildiğinde; 2006/1 sayılı Tebliğ’in 6. maddesi gereğince yapılması gereken bir ilan ve yayımın yapılmadığı, emsal banka uygulamaları nazara alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna göre ise davacıya iadesi gerekli tutarın 1.363,97 TL olduğu, sigorta prim kesintilerinin ise sözleşmede yer verilmiş olması ve fiilen yapılmış olması nedeniyle yerinde olduğu sonucuna varılmış ve neticede davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1.363,97 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gerekli 93,17-TL harçtan peşin ödenen 51,65-TL harcın mahsubu ile bakiye 41,52-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen 25,20-TL başvurma harcı ve 51,65-TL peşin harç toplamı 76,85-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacının bozma öncesinde sarf ettiği 477,80-TL ile bozma sonrası sarf ettiği 193,00 TL olmak üzere toplam 670,80 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre belirlenen 302,56 -TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
5-A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.363,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-A.A.Ü.T.’nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.660,03-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde verilecek dilekçe ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/04/2022

Katip…
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.