Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/971 E. 2021/817 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/971 Esas
KARAR NO : 2021/817

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – ….

DAVA : Ticari Şirket (Fesih ve Çıkma İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih ve Çıkma İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda:
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin dava dışı…. ile birlikte davalı şirketi 16/02/2018 tarihinde kurduklarını, …isimli ortakların ilk üç yıl için şirket yetkili temsilcisi olarak görevlendirildiklerini, müvekkilinin anılan ortaklara güvendiğini ve kendisinin işleri nedeniyle şirket işlerini tamamen bu ortaklara teslim ettiğini, ancak şirketin yetkili temsilcilerinin şirket işleri konusunda müvekkilini aydınlatmadıklarını ve kendisine bilgi vermediklerini, bu konudaki çabalarının sonuçsuz kaldığını, bu nedenle taraflar arasındaki güven ilişkisinin kaybolduğunu, müvekkilinin…’e ihtarname keşide etmesine rağmen durumun düzelmediğini, şirketin yetkili temsilcileri tarafından kötü yönetildiğini, şirketin madencilik faaliyeti alanında kar elde ettiği büyük işler yapmasına rağmen şirketin kâr payı dağıtmadığı gibi azınlık pay sahiplerinin haklarını da kısıtladığını, bu nedenle müvekkili yönünden şirket ortaklık ilişkisini devam ettirmesinin mümkün olmadığını beyanla haklı nedenlerle TTK 531 m.gereğince davalı şirketin feshine, talebin kabul edilmemesi halinde ise davacının şirketteki payının gerçek değeri ödenerek şirketten ayrılmasına ve şirkete tedbiren yönetim kayyımı atanmasını karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde tertidli talepte bulunduklarını, talepleri nedeniyle şirketteki payının gerçek değeri üzerinden dava değeri belirterek eksik peşin harcın ikmalinin gerektiğini, davacının dava konusu iddialarının soyut ve hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli iddialar olduğunu, davacının amacının şirkete ve diğer ortaklara zarar vermek olduğunu, keşide ettiği ihtarnamelere yazılı ve sözlü olarak cevap verildiğini, şirket ortağı olarak davacının şirket lehine fiili hiçbir emek ve katkısı bulunmadığını, müvekkili şirketin diğer ortaklarının ise şirketin … ilçesindeki tesisinin yapım ve faaliyet aşamasında işin bizzat başında bulunarak tesisinin üretime başlamasını sağladıkları, davacının müvekkili şirket ortaklarına keşide ettiği ihtarnamelerin iftira içerikli olup haksız yere ortaklardan…’in şahsiyetini hedef alan ağır hakaretler ve gerçek dışı ithamlar içerdiğini, TTK 392 maddesi gereğince davacının şirket işleri ve yönetimi hakkında yasaya uygun şekilde bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmadığını, haklı sebeplerle şirketin feshi için haklı sebeplerin oluşmadığını beyanla davacının TTK 396 maddesi kapsamında rekabet kapsamında aykırı davranarak müvekkili şirketin sırları niteliğinde olan bilgileri … temsilcisi ile paylaştığını beyanla davalı şirketin feshine ilişki talebin reddine, davacının şirketteki payının değeri ödenmek suretiyle şirketten ayrılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları
-Davalı şirketin ticari sicil kaydı
-Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları
DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, TTK 531 .m.gereğince davalı anonim şirketin feshi aksi takdirde davacı ortağın şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirketin Ankara Ticaret sicil müdürlüğünden celp edilen ticaret sicil kaydının incelenmesinde; davalı şirketin 16/02/2018 tarihinde ticaret siciline tescil edildiği, 17/04/2019 tarihinde alınan yönetim kurulu kararı gereğince 16/04/2022 tarihine kadar şirket ortakları Ali Kemal Aydın ve… ile davacı ortak …’un yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği, 16/04/2022 tarihine kadar… ve Ali Kemal Aydın’ın şirketi müştereken temsile yetkilendirildikleri anlaşılmıştır.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra SMMM ve ticaret mevzuatında uzman nitelikli hesap bilirkişisinden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosyamıza sunulan 30/10/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; davalı şirketin incelemeye konu 2018 ve 2019 yılı ticari defter kayıtlarının açılış ve kapanış onaylarının usulüne uygun olarak yapıldığı, defter kayıtlarının muavin kayıtları ile uyumlu olduğu, davalı şirketin aynı yıllara ait bilançoları karşılaştırmalı olarak incelendiğinde; kurulduğundan beri herhangi bir satış yapmadığı yada kâr elde etmediği, 2018 yılının 14.485,95-TL, 2019 yılının ilk dokuz ayının ise 8.051,06-TL zararla kapattığı göz önüne alındığında ödenmiş sermayeden bu tutarlar ve gelecek yıl giderleri indirildiğinde net öz varlığının 77.384,29-TL olduğu, davalı şirketin yaptığı yatırımın devam ettiğinin mali verilerden anlaşılabildiği, davacının şirketteki %32 hissesi karşılığında çıkma payının yapılan hesaplamaya göre 30/09/2019 tarihinde 24.762,97-TL olduğu, ayrıca davacının şirketten ortaklara borçlar hesabı nedeniyle 40.689,00-TL alacaklı olduğu, davacı yönünden ortaklığın çekilmez hale geldiğinin kabulü halinde davacının çıkma payı ve şirketten alacağı ile birlikte toplam şirketten 65.451,97-TL talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Bilirkişi heyeti raporuna yönelik taraf itirazları üzerine alınan birinci ek raporda asıl rapordaki tespit ve hesaplamalar teyit ve tekrar edilmiştir.
Dosyamızda davalı şirketin bünyesinde faaliyet gösteren işletme ve tesisisin makine ve ekipmanları yönünden mahallinde değer tespiti yapılarak bilirkişi raporu alınması için … Asliye Hukuk Mahkemesine istinabe yazısı yazılarak makine mühendisi bilirkişiden rapor alınmıştır. Dosyamıza sunulan 09/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı şirketin işlettiği maden zenginleştirme tesisinin 28/12/2018 tarihli dava tarihli kuruluş maliyetinin 295.063,39-TL, aynı tesiste yer alan makine ve ekipmanların amortisman bedelleri düşüldüğünde toplam değerinin ise 260.861,14-TL olduğu belirtilmiştir.
İstinabe ile alınan makine mühendisi bilirkişi raporu dikkate alınarak davacının mevcut ise çıkma payı alacağının hesaplanması ve asıl ve önceki ek rapora yönelik taraf itirazlarının değerlendirilmesi için aynı bilirkişi heyetinden ikinci ek rapor temin edilmiş, dosyamıza sunulan ikinci ek raporda özetle; şirketin tek yatırımı olan maden zenginleştirme, yıkama-eleme tesisinin 2018-2019 yıllarında yapılmakta olan yatırımlar hesabında takip edildiği, 2019 yılı sonunda 285.601,01-TL olan bu hesabın tesis, makine ve cihazlar hesabına aktarıldığı ve 2020 yılında 57.120,20-TL amortisman ayrıldığının görüldüğü, şirketin öz varlık toplamının 77.384,29-TL olarak daha önce hesaplanmasına rağmen 31/12/2020 tarihi itibariyle yeniden yapılan hesaplamada şirket kaydi değerleri ile şirketin faaliyete geçtiği 30/09/2019 tarihinden 31/12/2020 tarihine kadar olan dönemdeki zararların etkisiyle öz varlık toplamının 47.947,07-TL’ye düştüğü, bu durumda davacının hissesine isabet eden çıkma payı tutarının 15.343,06-TL olup davacının ortaklara borçlar hesabından alacaklı olduğu 40.689,00-TL’nin eklenmesi ile birlikte davacının ortaklıktan çıkması halinde toplam 56.032,06-TL çıkma payı talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesine yeniden istinabe yazılarak daha önce bilirkişi raporu aldırılan makine mühendisi bilirkişiden davalı şirket tesisi yönünden malzeme ve ekipmanlar da dikkate alınarak dava ve rapor tarihi itibariyle ayrı ayrı rayiç değerinin tespitinin yapıldığı ek rapor temin edilmiş, sunulan 29/03/2021 tarihli ek raporda özetle; söz konusu tesisin dava tarihi itibariyle kurulum mahiyeti yönünden asıl rapordaki tespit edilen bedel tekrar edildikten sonra rapor tanzim tarihi itibariyle kurulum mahiyetinin 489.695,28-TL ve artı KDV olduğu, rapor tanzim tarihine göre tesisteki malzeme ve ekipmanların amortisman bedeli düşüldüğünde değerinin ise 413.520,22-TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin itirazları ve … Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi ek raporu da dikkate alınarak karar tarihine en yakın tarihteki veriler üzerinden yeniden davacının çıkma payının hesaplanması için bilirkişi heyetinden üçüncü ek rapor alınmış, sunulan ek raporda özetle; 31/12/2020 tarihi itibariyle şirketin borçlarının toplamının 269.290,17-TL olup varlıklar toplamanın ise 469.896,32-TL olduğu bu nedenle şirketin aynı tarihteki net öz varlık toplamının 200.606,15-TL olduğu, davalı şirkete ait tesisin rayiç değerleri toplamı esas alınarak hesaplama yapıldığı belirtilerek yapılan hesaplama sonucunda şirketin toplam net öz varlığından davacının hissesine isabet eden çıkma payı tutarını 64.193,97-TL olup şirketten alacaklı olduğu 40.689,00-TL’nin eklenmesi sonucunda davacının davalıdan 104.882,97-TL talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
Davalı şirket vekili tarafından bilirkişi heyeti üçüncü ek raporuna itiraz dilekçesi sunularak yeniden keşif ve bilirkişi rapor alınması talebi ile söz konusu talebin reddi üzerine de kurulan ara karardan rücu edilmesi isteminde bulunmuştur. Ancak bahse konu talep ve rücu istemi dosya kapsamı ve davacı vekilinin itirazına dayanak olarak sunduğu Proforma faturaların mahiyeti itibari ile bir teklif mektubu olduğundan ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229. maddesinde yer alan fatura hükmünde olmadığından, gerçek bir borç-alacak ilişkisini temsil etmedikleri, bu sebeple de tarafların ticari defterlerinden muhasebeleştirilemeyecekleri, bu bağlamda … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından mahallinde icra edilen keşif sonrasında düzenlenen makine mühendisi bilirkişi ek raporunun davalı şirketin işlettiği tesis yönünden mahallinde yapılan tespit ve değerlendirmeleri içermekle denetime elverişli olduğu dikkate alınarak Mahkememizce yerinde görülmemiştir.
Davacı vekili bedel artırım talepli dilekçesini sunmakla davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Bilindiği üzere limited şirket ve anonim şirketlerde; şirketin haklı sebeplerle feshi ve şirket ortaklığından çıkma için haklı sebep teşkil edecek nedenlerin hangi haller olduğu hususu Türk Ticaret Kanununda sayılmamış olup, doktrinde ve Yargıtay …Hukuk Dairesinin emsal içtihatlarında “şirketin kötü yönetilmesi ve ortaklar arasında ciddi anlaşmazlıklar bulunması,” “şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirmesinin imkansız olması,” “şirket varlıklarının yanlış kullanılması veya israf edilmesi,” “azınlığa karşı fiili veya manevi güç baskı uygulanması,” “azınlığın meşru taleplerinin devamlı olarak reddedilmesi” ve pay sahiplerinin şirketteki hareket kabiliyetinin ortadan kalkması, şirketin feshi açısından haklı sebep olarak örnek olarak sayılmıştır.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın limited şirket ortaklığından çıkma aksi takdirde TTK 636/3 m. gereğince şirketin haklı nedenlerle fesline karar verilmesi istemi olduğu, anonim şirketlerde şirket ortaklığı ilişkisinin şirketin kuruluş amacı olan kâr elde etme ve kazanç paylaşma ilkesi realize edilebildiği ölçüde ve ortaklar arasında korunması gerekli güven ve iş birliği duygusu mevcut olduğu sürece sürdürülebileceği, bu bağlamda dosyamızda toplanan deliller ile davacının ortağı olduğu davalı şirkette diğer ortaklar olan ve davalı şirketin müştereken yetkili temsilcileri konumundaki… ve … ile arasında davacının ortaklık ilişkisini sürdüremeyeceği boyutta anlaşmazlık ve güvensizlik oluştuğu, dosyamıza sunulan bilirkişi asıl ve ek raporları ile şirketin Mahkememizce de karar tarihine yakın şirket mal varlığı rayiç değeri üzerinden yapılan hesaplamayı içeren üçüncü ek rapor dikkate alındığında davalı şirketin madencilik faaliyet alanında faal durumda olup … ilçesindeki maden zenginleştirme tesisinin işletilmekte olduğu, şirketin 31/12/2020 tarih itibariyle hesaplanan öz varlıklarının net toplamı dikkate alındığında borca batık olmadığı ancak 2019 yılındaki faaliyete başlangıcından itibaren ticari faaliyetin olağan riski kapsamında değerlendirilebilecek miktarda zarara uğradığının sabit olduğu, bu durumda davacının davalı şirketin TTK 531 maddesi gereğince feshi talebinin haklılığının kanıtlanamadığı, terditli talep olan davacının davalı şirketten çıkarılması ve çıkma payının ödenmesi istemi yönünden ise; davacının davalı şirketin diğer ortakları ile yaşadığı dosyaya sunulan noter ihtarnameleri ve diğer deliller ile sabit olan ciddi anlaşmazlık ve güven ilişkisinin zedelenmesi olguları birlikte nazara alındığında davacı yönünden davalı şirketten çıkma talebine ilişkin haklı nedenin varlığının kanıtlandığı, bu durumda ise; bedel artırım talebi gözetilerek bilirkişi heyeti üçüncü ek raporu doğrultusunda davacının çıkma payı olarak hesaplanan 64.193,97-TL ile davalı şirketten ortaklara borçlar hesabından kaynaklı olarak alacaklı olduğu 40.689,00-TL olmak üzere toplam 104.882,97-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ve davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davacının Ankara Ticaret Sicil Memurluğunun 418203 sicil numarasında kayıtlı davalı …. ortaklığı’ndan çıkmasına izin verilmesine,
2-Bedel artırım talebi gözetilerek dava konusu 104.882,97-TL çıkma payı alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 7.164,55-TL olup peşin yatırılan 35,90-TL ve 673,38-TL ıslah ile 1.117,76-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.827,04-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.337,51-TL harcın davalıdan tahsili ile Maliye Hazinesine gelir kaydına,
4-Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL ve 653,38-TL ıslah ile 1.117,76-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.827,04-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki A.A.Ü.T.13/1 gereğince hesaplanan 13.913,79-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-HMK 333 m.gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,

7-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 3.523,10-TL yargılama giderinin HMK 326/2 m.gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ :
1-Posta ve davetiye gideri : 523,10-TL
2-Bilirkişi Ücreti :+ 3.000,00-TL
TOPLAM 3.523,10-TL