Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/947 E. 2021/619 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/947 Esas – 2021/619
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/947 Esas
KARAR NO : 2021/619

HAKİM :….
KATİP : ….

DAVACI : ….
DAVALI : ….
DAVALI : ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 26/12/2018
KARAR TARİHİ : 28/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 24/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Asıl davada davacı vekili, 30.07.2007 günü, sürücü … yönetimindeki… plakalı kamyon ile davacının eşi …’in kullandığı … plakalı otomobilin çarpışması neticesinde dava konusu kazanın meydana geldiğini ve davacının eşi …’in hayatını kaybettiğini, kazada… plakalı araç sürücüsü …’nun tali kusurlu olarak, … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’in ise asli kusurlu olarak tespit edildiğini, davacının, kazadan dolayı destekten yoksun kaldığını, kaza tarihi itibariyle, müteveffa …’ in kullandığı … plakalı aracın Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile… Sigorta Aş. Tarafından sigorta edildiğini, sürücü … ’nun kullandığı… plakalı araç Maksimum Ticari Kasko Poliçesi ile 15084437 poliçe no ile … Sigorta Aş. Tarafından sigorta edildiğini, bu sebeple davacının uğramış olduğu aşkın ve artan maddi ve manevi zararından anılan davalının sorumlu olduğunu, eşini kaybeden davacının manevi zararının bulunduğunu belirterek trafik kazasında vefat eden eşinin desteğinden yoksun kalan davacı için, şimdilik 1.000.00 TL maddi, tazminatı her iki davalıdan, 15.000.00 TL. Manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan … Sigorta AŞ den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, dava konusu olayda kaza Tarihi itibariyle, …’ nun kullandığı… plakalı aracın 200200003571263 numaralı Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile …Sigorta Aş. Tarafından sigorta edildiğini, dava konusu kaza sebebiyle eşini kaybeden davacının destekten yoksun kaldığını, belirterek trafik kazasında vefat eden eşinin desteğinden yoksun kalan davacı için, şimdilik 1.000.00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili, 06/07/2021 tarihli dilekçe ile taleplerini …Sigorta Yönünden 30.200.35 TL.; … yönünden de 60.000.00 TL. Olmak üzere toplamada 90.200.35 TL. Ye yükseltmiştir.
CEVAP:
Asıl davada davalı … AŞ vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, işbu davanın hasarın meydana geldiği yerde, haksız fiilden zarar gören davacının yerleşim yerinde veya müvekkil şirketin merkezinin bulunduğu İstanbul’daki mahkemelerden birinde açılması gerektiğini, davacının HMK’da yetkili olarak belirtilen mahkemelerin hiçbirinde davasını ikame etmediğini, bu nedenle yetki yönünden davanın reddini talep ettiklerini, davaya konu kazanın 30.07.2007 tarihinde gerçekleştiğini, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, zarar sorumlusunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davacı taleplerinin bu sebeple zaman aşımına uğradığını, müteveffanın kazanın oluşunda tamamen asli kusurlu olduğunu ve davacının da bu sebeple destekten yoksun kalma tazminatını ZMMS poliçesini düzenleyen davalıdan talep edemeyeceğini, kabul anlamaına gelmemekle birlikte dava konusu olayda kusur ve aktüer bilirkişiden rapor alınması gerektiği, savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta AŞ vekili, davacı taleplerinin zaman aşımına uğradığını, dava dilekçesinde bahsi geçen… plaka sayılı aracın müvekkili şirkete 05.07.2007-05.07.2008 tarihleri arasında geçerli 15084437 Kasko Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluğun kaza başına 20.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, ayrıca poliçe özel şartlarında İhtiyari Mali Mesuliyet teminatına manevi tazminat taleplerinin dahil edilmediğini, teminat limitini bildirmenin davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte dosyada kusur tespititinin yapılması gerektiği, zaten sigortalı sürücünün kusursuz olduğunu, talep edilen manevi tazminat tutarının da fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı …Sigorta AŞ Vekili, davacı için 18.06.2009 tarihinde müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, davalının bu ödeme sebebiyle davacı tarafından ibra edildiğini, ödeme tarihinden itibaren 2 yıl geçtikten sonra açılan davanın hak düşürücü süre de açılmadığını, müvekkili şirketçe davacı için müteveffa … r’in vefatı nedeniyle 18.06.2009 tarihinde 6.067,00 TL tazminat ödenmiş olmakla, taraflar arasında yapılan ibra sözleşmesi ile davacılar müvekkil şirketi söz konusu kaza nedeniyle ortaya çıkan ve çıkacak borçtan tamamen ibra edildiği, ayrıca asıl dava dosyasında alınan raporların yokluklarında alınması sebebiyle hükme esas alınamayacağını dosyada kusur tespitinin yapılması gerektiği, zaten sigortalı sürücünün kusursuz olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl Dava, davacının desteğinin hayatını kaybettiği çift taraflı trafik kazası sebebiyle davacının desteğinin kullandığı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen şirket ile karşı tarafın aracının kasko poliçesini düzenleyen şirket aleyhine her iki şirket bakımından açılan destekten yoksun kalma tazminatı ve kasko poliçesini düzenleyen şirket aleyhine açılan manevi tazminat davası olup, birleşen dava ise karşı taraf aracının ZMMS poliçesini düzenleyen şirket aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı taleplerine ilişkindir.
Asıl davada davalı … vekili her ne kadar yetki itirazında bulunmuşsa da; HMK’nun 19/2 maddesi nazara alındığında anılan davalının seçtiği mahkemeyi açıkça belirtmediği görüldüğünden davalı … AŞ vekilinin usulune uygun bulunmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Gerek asıl davada gerekse birleşen davada davalılar vekilleri zaman aşımı def’i ileri sürmüşlerse de 2- 2918 sayılı KTK nın 109. maddesi, 5237 sayılı TCK nın 85/1 ve 66/1-d maddesi, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2010/19-652 Esas, 2001/705 K. sayılı kararı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/17-2198 Esas, 2015/1495 K. sayılı kararı, Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 2015/19176 Esas, 2016/471 K. sayılı kararları dikkate alınarak zaman aşımı süresinin 15 yıl olacağından (bir ölümle birlikte bir veya birden fazla yaralı varsa zaman aşımı 15 yıla çıkacaktır.) davalıların zamanaşımı itirazlarının reddine karar verilerek dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava konusu kazayla ilgili yapılan ceza yargılaması sırasında alınan kusur bilirkişi raporunda Ahmet’in kavşağa yaklaşırken hızını azaltmayarak kazanın meydana gelmesine sebep olduğundan tali kusurlu bulunduğu, müteveffa … ise tali yoldan anayola çıkarken geçiş üstünlüğü kurallarına uymadağından asli kusurlu olduğu belitilmiş ve verilen karar Yargıtay aşamasından geçerek kesinleştiğinden anılan rapordaki tespitler benimsenmiş, bu tespitler ışığında tarafların kusurlarının yüzdesel olarak belirlenmesi için mahkememizce rapor alınmış ve 06/02/2020 tarihli raporda müveteffa …’in % 62,5 oranında, karşı taraf sürücüsü … ’in % 37,5 oranında kusurlu olduğu belirtilmiş, kusur bilirkişi raporu dosya kapsamındaki deliller ile uyumlu olduğundan hükme esas alınmıştır.
Davalı … AŞ tarafından düzenlenen sigorta poliçesinin incelenmesinde poliçenin ZMMS poliçesi olduğu, 19/10/2006-19/10/2007 tarihleri için teminat sağlandığı aracın sigortalısının Hanife Özdemir olduğu teminat limitinin 57.500,00 TL olduğu görülmüştür.
Davalı … sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesinin incelenmesinde poliçenin kasko poliçesi olduğu, 05/07/2007-05/07/2008 tarihleri için teminat sağlandığı aracın sigortalısının Recep Seyhan olduğu ihtiyari mali sorumluluk limitinin 20.000,00 TL olduğu, poliçede manevi tazminat klozunun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen davada Davalı Sompo sigorta şirketi tarafından düzenlenen sigorta poliçesinin incelenmesinde poliçenin ZMMS poliçesi olduğu, 29/06/2007-29/06/2008 tarihleri için teminat sağlandığı aracın sigortalısının Recep Seyhan olduğu poliçe limitinin 60.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Sunulan nüfus kaydı ve mirasçılık belgesine göre, davacı …’ın kazada hayatını kaybeden …’in eşi olduğu, davacı eşin destekten yoksun kaldığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan ve dosyada kusur raporu alındıktan sonra gerek asıl davada gerekse birleşen davada Tazminat tutarının belirlenmesi için bilirkişi raporları alınmıştır. Asıl dava dosyası bakımından alınan 19/02/2020 tarihli raporda davacı eş için PMF-1931 Yaşam tablosu verilerine göre talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının 33.034,83 TL olduğu, davalı … AŞ nin poliçe limiti dahilinde sorumluluğu bulunduğu belirtilmiştir. Birleşen dava dosyası bakımından alınan 29/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacıya yapılan ödemeler güncellenerek TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant usulune göre yapılan hesaplamada davacının talep edebileceği tazminatın 30.291,61 TL olduğu belirtilmiştir.
Asıl dava dosyası bakımından; davalı … AŞ nin sorumluluğu bakımdan aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama hükme esas alınmıştır. Herr ne kadar raporda PMF 1931 yaşam tablosu verileri esas alınmışsa da raporun Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas, 2020/40 K. saylı iptal kararından önce tanzim edilmiş olması ve bu rapora yönelik davacı vekilinin süresinde yapılmış bir itirazının bulunmaması, konuyla ilgili itirazının birleşen dava dosyasında alınan bilirkişi raporundan sonra sunması sebebiyle asıl davayla ilgili olarak 19/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda erişilen sonuç uyarınca hüküm tesisi yoluna gidilmiştir. Asıl dava dosyasında diğer davalı … Sigorta AŞ nin maddi tazminata yönelik sorumluluğu bakımından ise, alına aktüer raporuna göre zararın ZMMS poliçe limitini aşmaması ve kasko sigorta poliçesini düzenleyen davalı … AŞ nin sorumluluğunun ancak ZMSS poliçe limitini aşan kısmı yönünden mümkün olması sebebiyle anılan davalıya karşı yöneltilen maddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davacı, davalı … dan manevi tazminat talebinde de bulunmuşsa da; poliçede manevi tazminat klozunun yer almaması sebebiyle davalı … AŞ ye karşı açılan manevi tazminat davasının da reddine karar verilmiştir.
Birleşen dosyada; Aktüer hesabı bakımından ise dosya özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından konuyla ilgili verilen iptal kararı da nazara alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre;
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay … Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay ….HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, ve özellikle Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. (Konuyla ilgili emsal kabul edilen ve alıntılanan karar: Ankara BAM …. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/590 Esas, 2021/1242 K. sayılı kararı)
Bu doğrultuda; Dosyamızda aktüer hesap bilirkişisinden rapor temin edilmiş, 29/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının davalı sigorta şirketinden 30.291,61 TL tazminat talep edebileceği görüldüğünden birleşen dava bakımından bedel artırım dilkeçesindeki talebe bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın kabulüne dair, asıl davada davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün 2918 sayılı KTK’nın 99.m. gereğince temerrüdün 8 iş günü sonrasında 18/12/2018 tarihinde gerçekleştiği, birleşen davada ise temerrüdün davacıya kısmi ödemenin yapıldığı 18/06/2009 tarihinde gerçekleştiği gözetilerek anılan tarihten itibaren hüküm altına alınan maddi tazminat alacaklarına yasal faiz işletilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar kısa kararda birleşen dava yönünden “kısmen kabul” biçiminde hüküm kurulmuşsa da bedel artırım dilekçesindeki miktar ile hükümde belirtilen miktar uyumlu olduğundan ve kısmen sözcüğünün kısa kararda sehven yazıldığı görüldüğünden HMK 304 m. gereğince sözkonusu maddi hata re’sen gerekçeli kararın hüküm fıkrasında düzeltilerek birleşen dava dosyası bakımından davanın kabulüne karar verilmiş ve neticede aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl dava dosyası bakımından;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davacı tarafından davalı… A.Ş. Aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, 33.034,83 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafından davalı … Sigorta A.Ş. Aleyhine açılan davanın reddine,
3- Alınması gerekli 2.256,60 TL harçtan 54,65 TL peşin ve ıslahla yatırılan (asıl davada davalı … bakımından yatırılan) 204,21 TL harcın mahsubu ile 1.997,75 TL eksik harcın davalı… A.Ş.den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı, ıslah harcı toplamı olan 299,96 TL’nin davalı… A.Ş.den alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiklerinden maddi tazminat yönünden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.955,22 TL vekalet ücretinin davalı… A.Ş.den tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Reddedilen maddi tazminat nedeniyle A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 4080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı…A.Ş.ye ödenmesine,
6- Davalı … Sigorta AŞ bakımından Reddedilen maddi tazminat nedeniyle A.A.Ü.T 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ ye ödenmesine,
7-Reddedilen manevi tazminat nedeniyle davalı … Sigorta AŞ vekille temsil edildiğinden A.A.Ü.T. 10/3 maddesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Sigorta AŞ’ye verilmesine,
8-Davacının posta-davetiye gideri, bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği toplam 2.024,60 TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan 1114,70 TL’sinin davalı…A.Şdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
Birleşen Ankara … . Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/249 E. Sayılı dava dosyası bakımından;
Davanın KABULÜ İLE,
1- 30.200,35 TL destekten yoksun kalma tazminatının 18/06/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 2.062,98 TL harçtan 54,40 TL peşin ve ıslahla yatırılan (birleşen davada davalı sigorta bakımından yatırılan) 102,79 TL harcın mahsubu ile 1.905,79 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen başvurma harcı, peşin harç ve vekalet harcı, ıslah harcı toplamı olan 219,39 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 4.530,05 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacının posta-davetiye gideri, bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği toplam 788,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı diğer davalılar vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. . 28/09/2021

Katip ….
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır