Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/900 E. 2022/489 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/900 Esas – 2022/489
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/900 Esas
KARAR NO : 2022/489

HAKİM :…
KATİP ….

DAVACI : …
DAVALI :…

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/12/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: :
1-Davacı vekili, 15/01/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı araçta yolcu olarak bulunan davacının araçtan inerken, araç sürücüsünün davacı yolcunun inişi sırasında gerekli emniyeti sağlamadığından yaralanarak malul kaldığını ve kusurun araç sürücüsünde olduğunu, belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 500,00 TL geçici iş göremezlik ve 4.500,00 TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 5000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden, tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davacı vekili, 18/04/2022 tarihli bedel artırım dilekçesiyle Geçici İş Göremezlik Tazminatı talebini 5.803,64-TL’ye, sürekli İş Görmezlik Tazminatı talebini 54.757,55-TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :
3-Davalı sigorta şirketi vekili, zaman aşımı itirazında bulunmuş, ayrıca sigorta şirketine usulüne uygun biçimde başvuruda bulunulmadığını belirtmiş ayrıca davanın esastan da reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
4- Davalı sigorta şirketi vekili her ne kadar zamanaşımı def’inde bulunmuşsa da; sigorta şirketine yapılan başvuru tarihleri ile dava tarihi ve kaza tarihi birlikte değerlendirildiğinde zaman aşımı süresinin dolmadığı görüldüğünden zaman aşımı def’inin reddine karar verilerek dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
5- Dava, davalı sigorta şirketince ZMMS poliçesi ile sigortalı olan aracın içinde yolcu olarak bulunan davacının araç sürücüsünün kusuru neticesinde malül kaldığı iddiasıyla aracın sigorta şirketine karşı açtığı daimi ve geçici işgöremezlik tazminatı istemlerine ilişkindir.
6- Dosyamız arasına celp edilen ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyasının incelenmesinden;dava konusu trafik kazasına karışan aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu ve davacıya ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
7- Kazaya karışan araç sürücüsü ve davacının kazanın meydana gelmesinde yüzdesel kusur dağılımlarının belirlenmesi gerektiğinden kazanın meydana geldiği Çorum’a talimat yazılarak refakete trafik kazalarında kusur incelemesi konusunda uzman bir bilirkişi de alınarak, davacı asil ile davalı sigorta şirketine sigortalı aracın şoförü olan Celal Ballıkkaya’ya da keşif gününü bildirir ihtaratlı davetiye gönderilerek ve keşif mahalinde beyanları alınarak dava konusu olay ile ilgili tarafların kusur durumunun yüzdesel olarak belirlenmesi istenmiş ve 20/11/2021 tarihli kusur bilirkişi raporunda davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsünün ise %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
8- HÜTF tarafından düzenlenen 27/05/2021 tarihli dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince düzenlenen maluliyet raporuna göre; davacı için trafik kazasına bağlı bedensel özür oranı tayinine mahal olmadığı, 4 ay süre ile geçici işgöremezliğinin oluştuğu ve bakıcıya ihtiyaç süresinin 1 ay olduğu belirtilmiştir.
9-Aktüer hesabı bakımından ise dosya özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından konuyla ilgili verilen iptal kararı da nazara alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre;
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, ve özellikle Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. (Konuyla ilgili emsal kabul edilen ve alıntılanan karar: Ankara BAM … Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/590 Esas, 2021/1242 K. sayılı kararı)
10-Bu doğrultuda; Dosyamızda aktüer hesap bilirkişisinden rapor temin edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak ve davacının ev hanımı olması sebebiyle asgari ücret verileri baz alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının davalı sigorta şirketinden 5803,64 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
11-Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketine karşı yöneltilen maddi tazminat istemi bakımından; toplanan deliller ve Mahkememiz’ce yukarıda anılan ilkeler gözetilerek, davacının kaza tarihinde yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri gereğince sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı, bu talep yönünden istemin reddi gerektiği, toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de benimsenen maluliyet raporu ile benimsenen aktüer bilirkişi raporuna göre geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, bu bağlamda yukarıda anılan ilkeler gözetilerek dosyamıza sunulan kusur raporundaki tespitlere göre geçici iş göremezlik tazminatından yüzde 25 oranında kusur indirimi yapılması gerektiği ve alınan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dilekçesi ve değer artırım talebi gibi davanın geçici iş göremezlik talebi bakımından davanın kısmen kabulü gerektiği nazara alınarak; açıklanan gerekçelerle davanın maddi tazminat talepleri bakımından kısmen kabulüne, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün ise 25/06/2018 tarihinde oluştuğu gözetilerek anılan tarihten itibaren hüküm altına alınan tazminat alacaklarına aracın ticari araç olması sebebiyle avans faiz işletilmesine karar verilerek neticede aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
4.352,73 TL geçici iş göremezlik tazminatının 25/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu kalem yönünden fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinini reddine,
3-Alınması gereken 297,33 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL harcın ve 190,00 TL ıslah harcının düşümü ile kalan 71,43 TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacının peşin harç, başvurma harcı, vekalet harcı, ıslah harcı, dosya, pul, davetiye, yazışma, gideri, ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği toplam 3.331,10 TL nin haklılık oranına göre hesaplanan 239,41 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-A.A.Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 4.352,73 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-A.A.Ü.T.’nin 13/3 maddesi uyarınca belirlenen 4.352,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.14/06/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.