Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/884 E. 2021/11 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/708 Esas
KARAR NO : 2021/46

####
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2018
KARAR TARİHİ : 28/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/02/2021

Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin babası …’nin “… Yemek” isimli şahıs şirketinin davalıya olan borcundan dolayı 150.000,00-TL bedelli, 25/12/2012 keşide, 15/01/2013 vade tarihli ve 250.000,00-TL bedelli, 20/12/2012 keşide, 15/01/2013 vade tarihli 2 adet bonoya kefil olduğunu, sözkonusu bonoların bedelinin ödenmemesi üzerine davalı Şirket tarafından … Müdürlüğü’nün …ve …sayılı takip dosyalarında müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, kesinleşen takip dosyalarında birden fazla gayrımenkulün satışı yapılarak dosya borcunun büyük oranda tahsil edildiğini, ayrıca müvekkilinin davalıya aile konutu üzerindeki haczin kaldırılması için bedelsiz olarak 13/02/2014 keşide, 31/12/2014 vade tarihli ve 61.000,00-TL bedelli bono verdiğini, anılan bonoya dayalı olarak … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasında icra takibi başlatıldığını ve müvekkilinin icra takiplerine konu borcu ödeyebilmek için 2 adet gayrımenkulünü sattığını, satıştan elde edeceği 300.000,00-TL alacağın kendisine değil; icra borcuna karşılık davalının banka hesabına aktarılması için bankaya talimat verdiğini, ancak buna rağmen davalının kötüniyetli olarak 27/06/2013 tarihinde müvekkilinin icra takip borcuna mahsuben yaptığı 300.000,00-TL ödemeyi icra dosyasına bildirmeyerek mükererrer tahsilata yol açabilecek şekilde icra takiplerine devam ettiğini beyanla … Müdürlüğü’nün …ve …ile … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyalarında davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazladan ödeme yapılmış ise; davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Dava dilekçesi davalıya açıklamalı davetiye ile yöntemine uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu icra takip dosyaları hakkında ödeme emrinin 2013 yılında tebliğ edilmesi nedeni ile istirdat talebi yönünden 1 yıllık zamanaşımı süresinin geçirildiğini, dava konusu 300.000,00-TL ödemenin araştırılması gerektiğini, dava konusu senetlerin davacının babasının müvekkili Şirket ile arasındaki ticari ilişki çerçevesinde düzenlendiğini ve davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
– … Dairesi’nin …sayılı takip dosyası aslı.
– … Dairesi’nin …ve … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası örnekleri.
-Bilirkişi heyeti raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kambiyo senedine dayalı olarak başlatılan icra takipleri nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde bahse konu 3 adet icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş, … Dairesi’nin …sayılı takip dosyasında dosyamız davacısı olan … ve dava dışı takip borçlusu … aleyhine dosyamız davalısı Şirket tarafından dosyamız arasına celp edilen 250.000,00-TL bedelli, 20/12/2012 keşide, 15/01/2013 vade tarihli bonoya istinaden başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, … Dairesi’nin …sayılı takip dosyasında yine aynı taraflar arasında 150.000,00-TL bedelli, 25/12/2012 keşide, 15/01/2013 vade tarihli bonoya istinaden başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, … Dairesi’nin …sayılı takip dosyasında dosyamız davacısı aleyhine dosyamız davalı olan takip alacaklısı Şirket tarafından 13/02/2014 tanzim, 31/12/2014 vade tarihli ve 61.000,00-TL bonoya istinaden fer’ileri ile birlikte başlatılan ilamsız icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yan vekili gerek yargılamanın 08/10/2020 tarihli ve gerekse de 28/01/2020 tarihli en son celsesinde davalı taraftan istirdat taleplerinin bulunmadığını ve istirdada konu olabilecek bir alacağın henüz doğmadığını beyanla istirdat talepleri hakkında karar verilmemesini belirterek beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra alınan bilirkişi raporunda özetle; davacı aleyhine dava konusu 3 adet icra takip dosyası ile icra takibi başlatılmasından sonra takip borçlusu olan davacı … ile diğer borçlu … arasında imzalanan 13/01/2014 tarihli Protokolün imzalandığını, sözkonusu protokolün 4.m. gereğince davacı tarafından düzenlenerek davalı Şirkete verilen 61.000,00-TL’lik bono ile yeni bir borç mu ihdas edildiği yoksa protokol hükümlerinin uygulanmasını teminen teminat mahiyetinde bir senet mi verildiği hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu belirtildikten sonra bahse konu icra takip dosyalarında takip borçluları tarafından yapılan ödemelerin mahsubundan sonra 61.000,00-TL’lik bononun bağımsız bir borç doğurduğu kanısına varıldığı takdirde … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyasında herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu, sözkonusu bononun kefilin teminatını değiştirmesinden ibaret olduğu düşünülmekte ise; davalının dava tarihi itibariyle 22.048,94-TL asıl alacak ve 6.848,46-TL işlemiş faiz alacağının teminatı olduğu sonucuna varılabileceği mütalaa edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Protokol başlıklı sözleşme incelendiğinde; 4.maddesinde dosyamız davacısına ait olup hacizli iken hacizleri kaldırılmış olan ….numaralı bağımsız bölümlere ilişkin olarak davacının … Tarım Ürünleri San. Tic. Ltd. Şirketine yapmış olduğu satış işlemi karşılığında alacaklıya 27/06/2013 tarihinde havale edilen 300.000,00-TL tutarındaki ödemenin borçlunun (…) alacaklıya olan cari hesap borcuna mahsup edildiği, borçlulardan dosyamız davacısı tarafından protokolde belirtilen taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması karşılığında takip alacaklısı olan davalı Şirkete 31/12/2014 ödeme tarihli ve 61.000,00-TL bedelli bono verilmesinin kararlaştırıldığı, yine protokolün 5.maddesinde ise; takip alacaklısı davalı Şirketin borçlu …’nin … Dairesi’nin …ve …sayılı takip dosyaları ve diğer borçlunun cari hesaptan kaynaklı borçlarından hukuken sorumluluğunun kalmadığı ve davalı Şirketin davacı takip borçlusunu gayrı kabili rücu kabul ve beyan ettiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, yapılan yargılama ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı takip borçlusu aleyhine davalı takip alacaklısı Şirket tarafından davacının dava dışı babası …’nin ticari faaliyetinden kaynaklanan borçlarına karşılık olarak düzenlenen 2 adet bonoya kefil olması ve ayrıca 61.000,00-TL bedelli bono tanzim etmesi nedeni ile icra takibi başlatıldığı tartışmasızdır. Yukarıda ayrıntılı olarak değinilen protokol hükümleri dikkate alındığında; dava konusu icra takipleri nedeni ile protokolde ada ve parsel numaralı belirtilen taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması karşılığında davacının alacaklı davalı Şirkete 61.000,00-TL bono tanzim ederek vermesinin kararlaştırılmasının ve sözkonusu senedin tanziminin takibe konu borcun yenilenmesi olarak değerlendirilmesi hukuken olanaklı değildir. Zira, 6098 sayılı TBK’nın “Yenileme” başlıklı 133.maddesinde açıkça; “ Yeni bir borçla, mevcut bir borcun sona erdirilmesi, ancak tarafların bu yöndeki açık iradesi ile olur. Özellikle mevcut borç için kambiyo taahhüdünde bulunulması veya yeni bir alacak senedi ya da kefalet senedi düzenlenmesi, tarafların açık yenileme iradeleri olmadıkça yenileme sayılmaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bahse konu protokol içeriğinde protokolün … Dairesi’nin …ve …sayılı takip dosyalarında takibe konu borçların yenilenmesine yönelik olarak düzenlendiğine yönelik olarak taraf iradelerini açıkça yansıtan bir düzenlemeye yer verilmediğinden, protokol gereğince davacı takip borçlusundan 61.000,00-TL olarak bono alınmasının kararlaştırılmasının yenileme olarak değil; borcun kambiyo senedi ile güvenceye bağlanması olarak kabulü ve yorumlanması gerekmektedir. Bu itibarla da, açıklanan gerekçelerle; Mahkememiz’ce de denetime uygun görülmekle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile davacının (değinilen protokolün 5.maddesi de dikkate alınarak) dava konusu … Dairesi’nin …ve … Dairesi’nin …sayılı icra takip dosyalarında davalı Şirkete borçlu olmadığının tespitine, … Müdürlüğü’nün …sayılı takip dosyası yönünden ise; davacının takibe konu 22.048,94-TL asıl alacak ve 6.848,46-TL işlemiş faiz alacağı haricindeki asıl alacak ve fer’iler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu toplam alacak yönünden eksik peşin harcın ikmal edilmediği dikkate alınarak davacı lehine dava dilekçesindeki değer üzerinden vekalet ücreti takdirine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ VE KISMEN REDDİ İLE;
1-Dava konusu ….İcra Müdürlüğü’nün …Ve …Sayılı takip dosyalarında takibe konu asıl alacak ve fer’i borçlar nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-Dava konusu ….İcra Müdürlüğü’nün …Sayılı takip dosyasında davacıların takibe konu 22.048,94-TL asıl alacak ve 6.848,46-TL işlemiş faiz alacağı haricindeki takibe konu asıl alacak ve fer’iler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-(Dava konusu icra takipleri ile talep edilen ve menfi tespit kararı verilen toplam alacak miktarı olan 460.317,36-TL üzerinden) Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 31.444,27 -TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 31.102,72-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
4- Davacı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 4.080,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-(Reddine karar verilen alacak miktarı yönünden) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT 13/2.m. gereğince maktu 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bu dava kapsamında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 1.709,60-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince red-kabul oranı (0,95) gözetilerek 1624,12-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı uhdesinde bırakılmasına,
8-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair;taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerişinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

YARGILAMA GİDERİ DÖKÜMÜ:
1- Posta ve davetiye gideri : 209,60-TL
2- Bilirkişi gideri : 1.500,00-TL
TOPLAM : 1.709,60-TL