Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/880 E. 2021/246 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/880 Esas
KARAR NO : 2021/246

###
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :
1- Davacı vekili, dava konusu makinanın 23/02/2016 tarihinde 93.928,00TL bedelle davalıdan satın alındığını, ürünün 2 yıl garantisi olduğunu, ürünün istenilen işlevleri yerine getirmediğini ve arızaları olduğunu, tamir için davalıya gönderildiğini ancak ayıpların giderilmediğini, dava konusu olayda davalının ağır kusurlu olduğunu iddia ederek ürünün iadesini ve ödenilen 93.928,00TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
2- Davalı vekili, görev, yetki, husumet ve zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davanın esası yönünden ise malın ayıplı olduğu iddialarının asılsız olduğunu, davacının gerekli bildirim yükümlülüklerini de yerine getirmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
3- Dava, davacının davalıdan satın aldığı makinanın ayıplı olduğu iddiası ile ayıplı malın iadesi ile ödenen bedelin davacıya ödenmesine dair alacak istemine ilişkindir.
4- Davalı vekili görev itirazında bulunmuşsa da Vergi Dairesinden gelen müzekkere cevabı dikkate alındığında davacının tacir olduğu belerilendiğinden ve görevsizlik kararı veren tüketici mahkemesince yapılan tahkikatın sonucunun da bu durumu teyit ettiği görüldüğünden davalının görev itirazının reddine karar verilmiştir.
5- Davalı vekili yetki itirazında bulunmuşsa da HMK’nun 19/2 maddesi uyarınca, usulüne uygun yapılmayan yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
6- Davalı vekili TBK nın 231. maddesi uyarınca zaman aşımı def’i ileri sürmüşse de davacının delil listesindeki 24/05/2016 tarihli irsaliyeli faturalar nazara alınarak ve davanın görevsiz mahkemede 03/04/2018 tarihinde açıldığı da gözetilerek davalının zaman aşımı itirazının reddine karar verilmiş ve dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
7- Eldeki davada davacı delil olarak …’nin 24.11.2015 düzenleme tarihli 42332-116 proforma no’lu 93.928,00 TL’lik proforma faturasına,16.12.2015 tarih ve 41 fiş ve 41.500,00 TL’lik Kasa Tahsilat Makbuzuna, 23.02.2016 tarih ve 40.000,00 TL’lik Çek Alındı Belgesine, …’nin 24.05.2016 düzenlenme tarihli A- 009127 seri-sıra no’lu İrsaliyeli Faturasına,Probotsan Router … Otomasyonları ürün özellikleri ve detayını anlatan kaşe ve imzalı belgeye, telefon mesaj dökümlerine, arama kayıtlarına, davaya konu olan … makinasının ortadan kesilmesini gösteren video kaydına ticari defter kayıtlarına ve bilirkişi deliline ve sair delillere dayanmıştır.
8- Davalı vekili, savunma delilleri olarak; Faturaya, Taraflar arasında düzenlenen Her Tür Belge, Servis Raporları, Fotoğraflara ve Şirket Belgelerine, Ticaret Sicil Kayıtlarına, Servis Tutanaklarına, Tanık, Bilirkişi deliline ve sair delillere dayanmıştır.
9- Dosyada taraflarca dayanılan deliller toplandıktan ve incelendikten ve eksik dava harcı tamamlandıktan sonra tarafların sav ve savunmaları ve sundukları deliller değerlendirilerek dava konusu olayın teknik boyutunun irdelenmesi için dosya dava konusu makinenin arızasının bulunup bulunmadığı, arıza var ise bu durumun üretimden mi yoksa kullanımdan mı kaynaklandığı, makinanın ayıplı olup olmadığı, bu ayıbın gizli ayıp olup olmadığı, davacının bu nedenlerle bedelin iadesi talebinde bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı konusunda belirlemelerin yapılması için 2 ayrı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve dava dosyasında 2 ayrı bilirkişi raporu alınmıştır. 13/03/2020 ve 12/02/2021 tarihli bilirkişi raporları tetkik edilmiştir.
10- Her iki bilirkişi raporunda da dava konusu makinanın davacı tarafından yapılacak işe yönelik donanıma sahip olmadığı, arızalar çıkardığı, makinanın kullanımıyla ortaya çıkacak gizli ayıpların var olduğu, arızalardan davalının da bilgisinin bulunduğu, arızların kullanıcı hatasından kaynaklandığının ispatlanamadığı, ayıpların davalı tarafından giderilmediği bildirilmiştir. Hazırlanan raporlar dosyada mahkememizce celp edilen deliller ile davacı tarafça sunulan deliller ışığında ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlendiği görüldüğünden dava konusu olayın teknik kısmı bakımından hüküm ve denetime elverişli bulunmuş ve hükme esas alınmıştır.
11- TBK nun dava konusuyla ilgili olan 223. maddesi “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” hükmünü taşımaktadır.
Dava konusu olayda ise ayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının 2. cümlesinde ifadesini bulan ayıplardan olup, gizli ayıp niteliğindedir ve davacı bu durumu davalıya bildirmiş ve bu konuda servis bakımı adı altında irsaliye fatura da düzenlenmiş ancak ayıp giderilmemiştir.

12-Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; davacının davalı şirketten satın aldığı … tezgahının teslimden kısa bir süre sonra sonra bazı arızaların çıkması üzerine tamir için davalı şirkete bildirim yaptığı, bir takım tamirler yapılmakla birlikte makinanın çalışmadığı; fatura, servis kayıtları, yazışmalar, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıdan satın aldığı tezgahta üretimden kaynaklanan arızanın oluştuğu, arızaların davalının davacıya taahhüt ettiği garanti süresi içerisinde meydana geldiği, bu arızanın gizli ayıp niteliğinde olduğu, satış ve teslim esnasında mevcut olmayıp sonradan ortaya çıktığı, TBK 223/2-son cümle uyarınca bu durumda hemen satıcıya bildirilmesi gerektiği, davacının yasa gereğince satıcıya süresinde bildirerek tamirini talep ettiği, buna rağmen davalı satıcının davacının tamir talebini süresinde yerine getirmediği, bu nedenle aynı yasanın 227.maddesi kapsamında sözleşmeden dönerek bedeli talep etmede haklı olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
13- Her ne kadar davaya konu edilen makinaya ödenen ücretin 93.928,00 TL olduğundan bahisle anılan meblağ üzerinden dava açılmışsa da davacının delil listesinde bulunan ödeme evraklarına göre makinanın bedelinin 41.500,00 TL yönünden davacının sattığı aracın bedeli karşığında ve 40.000 TL yönünden ise 3 ayrı çekle ödendiği ve toplamda ödenen miktarın buna göre 81.500,00 TL olduğu, kalan kısım yönünden ise ödeme iddiasının kanıtlanamadığı görüldüğünden bedel istemi bakımından davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Öte yandan davalı vekili, gerek son bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde gerekse son duruşmada zapta geçen beyanında bedel hususunda anlaşmazlık bulunduğunu belirtmişse de davalı vekilinin bu konudaki ilk açık itirazını 2. rapordaki tespitlerden sonra gündeme getirdiği, yargılamalar boyunca dava konusu tezgahın değeri ve ödenen bedel bakımından bir itirazının olmadığı ve ayrıca ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık tespit yapılırken de uyuşmazlığın “davacının davalıdan satın aldığı makinanın ayıplı olduğu iddiası ile ayıplı malın iadesi ile ödenen bedelin davacıya ödenmesine dair alacak istemine ilişkin” olduğu tespitinin her iki tarafça da teyit edildiği görüldüğünden davalı vekilinin bu yönle ilgili itirazına itibar edilmemiş ve neticede davacının davalıya ödemiş olduğunu iddia ve ispat ettiği 81.500,00 TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-3 Eksen … markalı tezgahın davalıya iadesine,
2-81.500,00 TL alacağın dava tarihi olan 03/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gerekli 5.567,26-TL harçtan alınan 1.604,05 TL peşin harcın mahsubu ile eksik kalan 3.963,21 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan tamamlama harcı olan 1.604,05 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan tebligat, posta gideri ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.295,00 TL giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 4.594,39 TL sinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T uyarınca hesaplanan 11.395,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır