Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/876 E. 2021/97 K. 17.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/876 Esas – 2021/97
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/876 Esas
KARAR NO : 2021/97

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kablo üretimi yapan ve ülke çapında satışını gerçekleştiren büyük bir firma olduğunu, müvekkili tarafından davalı tarafa muhtelif tarihlerde mal satışının yapıldığını, aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan borcun bir kısmının ödenmediğini, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı cari hesapta yer alan alacağın tahsili için davalı hakkında … Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, borçlunun icra müdürlüğüne verdiği itiraz dilekçesinde takibe konu borca ve ferilerini itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili ön inceleme duruşmasındaki beyanında özetle; müvekkili hakkında verilmiş konkordato kararının mevcut olduğunu, bu nedenle konkordato kesinleşinceye kadar takip yapılamayacağından itiraz ettiklerini, konkordato davası sonuçlanıncaya kadar itirazın iptali davasının görülemeyeceğini, dava dilekçesinde … esas dosyası ile birlikte … esas sayılı dosyasında da bahsettiği için talep sonucunda da bu konuda açıklama yapmadığı için derdestlik itirazında bulunduklarını belirterek davanın reddini talep ettiği görülmüştür.
YARGILAMA VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında ticari ilişkiye istinaden fatura ve çeke dayalı olarak yapılan takibe vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı konularına ilişkindir.
…. Müdürlüğünün …. esas sayılı celb edilmiş yapılan incelemede; alacaklı … … Elektrik San. Tic. A.Ş.tarafından borçlu … aleyhine 6.418.515,99 USD alacak yönünden icra takibi yapıldığı, borçlunun borca itirazı üzerine takibin durduğu, davacının bir yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
…ATM’nin …. karar sayılı kararı celp edilmiş yapılan incelemede; davacı … tarafından konkordato talebiyle açılan dava sonucunda 22/04/2015 tarihinde konkordato talebinin kabulü ile tasdik edilen proje kapsamında 18 ayda eşit taksitler halinde borcun ödenmesine karar verildiği, temyiz üzerine Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 27/03/2017 tarihli kararında davacı borçlunun bazı alacaklılardan olumlu oy almak için proje dışı sözleşmeler yaparak bu alacaklılara faizli ödeme ön gördüğünü, tasdik edilen projede davacı borçlarını 18 ayda faizsiz olarak ödemeyi teklif etmiş olmasına rağmen projesinin dışına çıkılarak alacaklılar arasında adaletsizlik yaratacak şekilde sözleşme yapmış olması konkordatonun dürüstlük kuralına uygun düşmediğini bu nedenle konkordatonun tasdiki talebinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulduğu, bozmadan sonra davanın takipsiz bırakıldığı ve açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra davacının ticari defterlerinin bulunduğu Kayseri ticaret mahkemesine talimat yazılarak mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin tasdiklerinin usulüne uygun yapıldığını ve usulüne uygun olarak tutulduğunu, kayıtlara göre davalı … ile ticari ilişkilerinden kaynaklanan satışlara istinaden 10 adet toplam 4.964.928,31 USD bedelli çek alınarak deftere kaydedildiğini, çeklerin bankalarda karşılığı olmadığından tahsil edilemediğini, davalıya tekrar iade edildiğini, davacının davalı ile ilgili kayıtlarını iki ayrı hesapta takip etmekte olup bu hesapların 120.0.00.00.0245 nolu TL hesabı olduğu, ilgili hesabın muavin detayında satışların ve tahsilatların olduğunu, cari hesap defterine göre davalıdan 139.919,17 TL alacaklı olduğunu, 31/12/2016 tarihinde söz konusu alacağın şüpheli ticari alacaklar hesabına virman yapılarak cari hesabın kapatıldığını, huzurdaki dava konusuyla ilgili olmadığını, 120.0.00.00.0062 nolu USD hesabı olduğunu, yapılan satışlara istinaden çeşitli tarihli 10 adet çekin davalıdan alınarak kayıtlara geçirildiğini, bankalarda karşılığı olmadığından tahsil edilemediği ve çeklerin davalıya iade edildiğini, 10 adet çek bedelinin 4.812.830,00 USD olduğunu, ayrıca davacının davalıdan faturaya dayalı 152.098,31 TL alacağının bulunduğunu, iade edilen çeklerle birlikte toplam davalı borcunun 4.964,31 USD olduğunu belirtmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra mahkememizce resen seçilen bilirkişiden rapor aldırılmış bilirkişi 16/10/2019 tarihli raporunda özetle; talimat raporunda davacı defterlerinde davalıdan 4.964.928,31 USD alacak tespit edildiğini, davalının dava konusu takipte tespit edilen alacak tutarına itirazının olmadığını, faize ve faizin başlangıç tarihine itiraz ettiğini, ayrıca Ankara 2 ATM’de açtığı davada konkordato talebinin kabul edildiğini bu nedenle takip yapılamayacağını belirttiğini, alacağın takip tarihindeki faizinin hesaplandığında 4.964.928,31 USD asıl alacak 1.453.468,87 USD işleyen faiz olmak üzere toplam 6.418.397,18 USD toplam alacağın bulunduğunu belirtmiştir.
İtiraz üzerine eski bilirkişiden ek rapor aldırılmış bilirkişi eski raporundaki beyanları tekrar etmiştir.
Bilirkişi raporu teknik verilere ve dosya münderecatına uygun karar vermek için yeterli olmadığından mahkememizce oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor aldırılmış bilirkişi heyeti 11/05/2020 tarihli raporunda özetle; talimatla davacı defter ve kayıtları üzerinden yapılan inceleme sonucu aldırılan bilirkişi raporunda davalının karşılıksız çıkan ve kendisine iade edilen çekler nedeniyle davacıya 4.964.928,31 USD borçlu olduğunun tespit edildiğini, davalının ticari defter ve kayıtları ile BA ve BS formlarının incelenmesinde 2015 yılı sonu itibariyle 13.383.570,48 TL karşılığı 4.964.928,31 USD davacı … … A.Ş.’ye borçlu olarak göründüğünü, kayıtlar karşılaştırıldığında bakiyelerin birbiri ile örtüştüğünü, takibin iki adet fatura ve 10 adet çeke dayandığını, hepsi için faiz hesaplandığını, ancak faturaların kesin vade içermediğinden ve temerrüte düşürülmediğinden bunlara yönelik faizin hesaplanmadığını, çekler yönünden ise takip tarihinde 1.406.408,81 USD takip öncesi işlemiş faiz hesaplandığını belirtmişlerdir.
İtiraz ve konkordato davasının kesinleşmesi üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmış bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; ana para alacağına ilişkin taraflar arasında ihtilaf bulunmadığından faiz yönünden değerlendirme yapılması gerektiğini, konkordato davasının görüldüğü Ankara 2.ATM’nin dosyasının Yargıtay bozması üzerine açılmamış sayılmasına karar verildiğini, davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği tarihten sonra davacının 25/05/2018 tarihinde icra takibine başladığını, davanın açılmamış sayılması hükmü gereği davalının konkordatosu ortadan kalmakta ve davalı lehine olan konkordato hükümlerinden faydalanma imkanının bulunmadığını, TTK 1530/4 maddesine göre sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemiş ise faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden 30 günlük sürenin sonunda temerrüdün başlayacağının belirtildiğini, buna göre faturanın davalı tarafından alınmasını takip eden 30 günlük süre sonunda borçlunun mütemerrüt olduğu varsayılacağını, çekler iade edildiğinden cari hesaptan kaynaklanan alacak iddiasının faturalara dayandırıldığını, buna göre yapılan hesaplama sonucunda takibe dayanak olarak gösterilen çeklere istinaden davacının 1.605.171,14 USD faiz talep hakkının olduğunu, talebin bundan az olduğunu, takipten önce çekler davalıya iade edildiğinden çek vadelerinin alacaklı açısından bağlayıcı olduğu yönünde mahkemede kanaat oluşması halinde takip tarihi itibariyle davacı alacağının 4.964.928,31 USD ana para ve 1.452.844,60 USD işlemiş faiz hakkının bulunduğunu belirtmişlerdir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden davacı tarafından davalıya satılarak teslim edilen ürünlerin bedelinin ödenmediği iddiasıyla davalı aleyhine yapılan takibe davalının konkordato davası bulunduğu ve talep edilen faizin de fazla hesaplandığı iddiasıyla itirazda bulunduğu, davacı tarafından itirazın haksız olduğu iddiasıyla iptali talebiyle derdest davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Yukarıda izah edildiği üzere davacı tarafından konkordato talebiyle açılan dava sonucunda mahkemece verilen karar Yargıtay’ca bozulması üzerine davacı tarafından takip edilmediğinden davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve dava konusu icra takibinin bu açılmamış sayılma kararından sonra açıldığı anlaşıldığından davalının konkordato davasından dolayı takip yapılamayacağına yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları, BA ve BS formları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalıya satılarak teslim edilen mallara karşılık davacının tanzim ederek davalıya gönderdiği takibe konu faturaların bedelinin davacı tarafından ödenmediği, ödeme vasıtası olarak verdiği çeklerin karşılıksız çıktığı ve davalıya iade edildiği hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı takibe konu asıl alacağa yönelik bir itirazda da bulunmamıştır. İtiraz faiz noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında ödeme günü veya süresini belirten herhangi bir sözleşme bulunmamaktadır. Takip yukarıda belirtildiği üzere faturaya dayalıdır. Her ne kadar takipte çekler belirtilmiş ise de defter kayıtları ve raporlarda belirtildiği üzere çeklerin karşılığı bulunmadığından davalıya iade edilmiş olup bu durumda takip formunda çekler gösterilmekle birlikte takip fatura ve ticari defter kayıtlarına dayalı adi takiptir.
Yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasında borcun ödenme zamanını belirten bir sözleşme bulunmadığından TBK 117.maddesi uyarınca borçlunun temerrüdü alacaklının ihtarıyla oluşur. Olayımızda davacının davalıya keşide ettiği bir ihtarname bulunmadığından temerrüt takip ile oluştuğundan takipten önce faiz talep edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davacının faiz talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacı her ne kadar takip talebinde asıl alacak ve faizleri USD olarak belirtmiş ise de neticeyi talebinde toplam alacağın takip tarihindeki TL karşılığı olan 30.167.025,15 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9 oranında yasal faiz ile tahsilini talep ettiği bu nedenle alacağını takip tarihinde TL olarak istediğinden takip tarihindeki T.C.M.B. Efektif kuru üzerinden hesaplanması gerekmiştir.
Buna göre yapılan hesaplama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve davacı tarafından davalı aleyhine yapılan takipten dolayı davalının vaki itirazının 23.515.389,95 TL asıl alacak yönünden iptali ile bu miktar yönünden takip talebinde belirtilen yıllık %9 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı haksız olarak takibe itiraz edip davacının zamanında alacağına ulaşmasına engel olduğundan İİK 67/2 maddesi uyarınca alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı alacaklının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne, davacı tarafından davalı aleyhine … Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile asıl alacak miktarı olan 23.515.389,95 TL yönünden iptali ile takip tarihinden itibaren yıllık %9 ve değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında hesaplanan 4.703.077,98 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 1.606,336,29 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 931,85 TL tebligat posta gideri ve 5.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 6.431,85 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red edilen miktarları göz önüne alındığında 5.013,67 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.uyarınca hesaplanan 323.778,90 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,

6-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. uyarınca hesaplanan 155.141,35 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/02/2021