Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/866 E. 2023/279 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/866 Esas – 2023/279
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/866 Esas
KARAR NO : 2023/279

HAKİM :…
KATİP : ….

DAVACI …
DAVACI : ….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 13/04/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 14.03.2018 tarihinde sürücü Hüseyin UĞUR’un sevk ve idaresindeki…plaka sayılı motosikleti ile karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkile çarpması neticesinde yaralamalı-maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini beyan ederek Müvekkil …’”ın ağır şekilde yaralanması, geçici ve sürekli iş göremezliğe maruz kalması sebebiyle şimdilik 7.000,00-TL maddi tazminatın ve tedavi süresince bakım ihtiyacı doğduğundan şimdilik 100,00-TL bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı Sigorta Şirketinden (teminat limiti ile sorumlu olmak üzere) tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 01/12/2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat kalemlerini 5.000,00-TL sürekli iş göremezlik, 2.000,00TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL bakıcı gideri tazminatı olarak açıklamıştır.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı sigorta şirketi vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın başvurusu üzerine müvekkil sigorta şirketince 23.11.2018 tarihinde basiretli bir tacir olarak zararını karşılayacak miktarda 4. 677,54-TL ödeme yapıldığını, davacı ile sulh olunması nedeniyle sulh nedeniyle davanın reddi gerektiğini, yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri üzerinden hesap yapılması gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapıldıysa düşülmesi gerektiğini, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren faiz istemesinin haksız olduğunu, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-) Davalı sigorta şirketi tarafından açılan hasar dosyası ve ZMMM poliçesi örneği.
2-) Kazazede davacıya ait tedavi belgeleri.
3-) Kusur, maluliyet ve aktüer hesap bilirkişisi raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri zararın tazmini istemine ilişkindir.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre; 14.03.2018 günü Saat:17.15 sıralarında sürücü… , yönetimindeki “… ” plaka sayılı motosiklet ile 1. Börekçi Sokağı takiben seyirle olay yeri kavşağa geldiğinde, seyir yönüne göre yolun sağından karşısına kavşak giriş çıkışından geçmeye çalışan yaya …’a çarpması sonucu, dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Mahkemece hastane kayıtları, hasar dosyası, ekonomik sosyal durum araştırması, SGK yazı cevabı, dosyaya celp edilerek incelenmiştir.
… SGK İl Müdürlüğü Kocatepe Sağlık SGM’nin 02.10.2020 tarih ve 11804095 sayılı yazısında davacı …’a 14.03.2018 tarihinde geçirdiği kaza nedeniyle rücuya tabi ödeme yapılmadığı bildirilmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen 64 NH 197 plakalı motorsiklete ait ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyasının incelenmesinden; dava konusu trafik kazasına karışan 64 NH 197 plakalı motosikletin kaza tarihini de kapsar şekilde 13/04/2017-13/04/2018 tarihleri arasında davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 16/12/2019 tarihli kusur bilirkişi raporunda; davacı yaya …’ın %15 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan da dışı motosiklet sürücüsünün ise %85 kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur.
Dava konusu olaya ilişkin olarak yürütülen soruşturma dosyasında … CBS tarafından alınan kusur bilirkişi raporunda kazazede davacının asli, motorsiklet sürücüsünün ise; tali kusurlu kabul edildiği , bu suretle de dosyamıza sunulan kusur raporu ile anılan rapor arasında çelişki mevcut olduğu gözetilerek sözkonusu çelişkinin giderilmesini teminen ATK…Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından kusur raporu alınmıştır. 25/03/2021 tarihli ATK…Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas kurumu tarafından hazırlanan raporda ise; davacı yaya …’ın %15 kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan da dışı motosiklet sürücüsünün ise %85 kusurlu olduğu mütalaa olunmuştur. ATK’da alınan kusur raporu dosya içeriğine uygun olduğundan hükme esas alınmıştır.
Trafik kazası nedeniyle yaralanan davacının sürekli ve geçici iş göremezlik oranının ve bakıma muhtaç olup olmadığının tespiti bakımından Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden rapor alınmıştır.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan 27/09/2021 tarihli adli tıp raporunda engel oranının %10 olduğu tespit olunmuştur.
Davacı …’ın yargılama aşamasında bu trafik kazasından kaynaklanan alacağının %25’ini dava dışı Gülfem Yaylacıya devrettiğine ilişkin temlikname dosyaya sunulmuştur. Sonrasında Davacı … … 25. Asliye Hukuk Mahkemesinde temliknamenin iptali talepli dava açmış ise de; … 25. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 22/02/2022 tarihli 2021/26E-2022/66K sayılı ilamı ile davacı …’ın…4. ATM’nin 2018/866 esas sayılı dosyasında hüküm altına alınacak olan alacağın %25’i oranında tazminat alacağını davalı Gülfem Yaylacıya temlik ettiği kabul edilerek temliknamenin mevzuata aykırı olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Tarafların iş bu kararı istinaf etmemesi üzerine söz konusu hüküm 09/09/2022 tarihinde kesinleşmiştir.
Davalı sigorta vekili dava açılmadan önce davacı ile anlaştıklarını 23/11/2018 tarihinde davacıya 4.677.54-TL ödeme yaptığını iddia etmiş. Buna ilişkin dosyaya dekontu sunmuştur. Ayrıca davacı ile aralarında sulh ve ibra protokolü yaptıklarını, bu protokol gereğince tarafların ileride sorumluluk, kusur, maluliyet oranı gibi hesaba etki edecek unsurlarda bir değişiklik olması ve/veya ihtilaf doğması halinde öncelikle bir diğerine talebi tevsik edecek tüm belgelerle birlikle yazılı olarak başvuru yapmayı; doğrudan dava açılması yoluna giden tarafın faiz, yargılama gideri, dava vekalet ücreti talep edemeyeceğini bildirmiştir. Dosyamıza iş bu sulh ve ibra protokolünü dosyaya sunmuştur.
Davacı vekiline davalı sigorta şirketi ile sulh olunduktan sonra maluliyetin arttığına ilişkin davalı sigorta şirketine herhangi bir başvuru yapılıp yapılmadığı yapılmış ise başvuru ve tebliğ evraklarının gönderilmesinin istenilmiş ancak davacı vekili tarafından buna ilişkin herhangi bir delil sunulmamıştır.
Davacı vekili 01/12/2022 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat kalemlerini 5.000,00-TL sürekli iş göremezlik, 2.000,00TL geçici iş göremezlik, 100,00-TL bakıcı gideri tazminatı olarak açıklamıştır.
Aktüer hesabı bakımından ise dosya özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından konuyla ilgili verilen iptal kararı da nazara alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre;
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, ve özellikle Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. (Konuyla ilgili emsal kabul edilen ve alıntılanan karar: … BAM 26. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/590 Esas, 2021/1242 K. sayılı kararı)
Bu doğrultuda; Dosyamızda aktüer hesap bilirkişisinden alınan 07/03/2023 tarihli raporda özetle; davacının Sürekli işgücü kaybından kaynaklanan bakiye tazminat tutarının 212.603,28-TL olduğu mütalaa olunmuştur.
Temlik alan vekili 13/03/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile 5.000,00TL sürekli iş göremezlik tazminatını 48.150,82-TL artırmak suretiyle 53.150,82-TL nin tahsili talep etmiştir.
Davacı vekili ise 30.03.2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile dava değerlerini 205.603,28-TL artırarark toplam 212.603,28TL tazminat alacağının tahsilini talep etmiştir.
Bedel artırım dilekçesi davalılara tebliğ olunmuştur.
Bilindiği üzere; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiştir.
Bu bilgiler ve toplanan deliller ışığında, davalı sigorta şirketinin kaza tarihi itibariyle zorunlu trafik sigortacısı olduğu…plakalı motosiklet sürücüsünün, yaya olan davacı …’a çarpması sonucundan gerçekleşen trafik kazası sonucunda davacının yaralandığının sabit olduğu, davalı sigorta şirketi, dava dışı araç sürücüsünün, 2918 sayılı KTK’nın araç işletenin sorumluluğunu ZMMS poliçe teminat limitleri ve sigortalı dava dışı motosiklet sürücüsü olan dava dışı Hüseyin Uğur’un kusuru oranında üstlendiğinden, dava dışı sigortalı araç sürücüsünün %85 kusurlu eylemi ile sebebiyet verdiği sabit olan trafik kazası nedeni ile kazazede davacının kaza nedeni ile oluşan dava konusu sürekli iş göremezlik zararını tazminle yükümlüdür.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketine yöneltilen maddi tazminat istemleri bakımından; toplanan deliller ve Mahkememiz’ce yukarıda anılan ilkeler gözetilerek toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de benimsenen maluliyet raporu ile benimsenen aktüer ve ATK kusur raporuna göre, davacı ve temlik alan’ın sürekli iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlik tazminatını talep edemeyeceği bu bağlamda yukarıda anılan ilkeler gözetilerek dosyamıza sunulan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncelleştirilmiş değeri olan 6.471,02 TL ödemenin davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebinden mahsup edilerek davacının sürekli iş göremezlik tazminat talebi bakımından temlikname ile devrettiği %25 alacak miktarı da gözetilerek davacı … bakımından 159.452,46-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı yönünden davanın kısmen kabulüne, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri talebi bakımından davanın reddine, temlik alan Gülfem Yaylacı bakımından ise aktüer hesap raporu ile belirlenen 212.603,28-TL alacağın %25’i olan 53.150,82-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatı yönünden davanın kısmen kabulüne, geçici iş göremezlik, geçici bakıcı gideri talebi bakımından davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan taraflar arasında imzalanan Sulh ve İbra Protokolü başlıklı belgenin 5.paragrafında “İşbu Sulh ve İbra Sözleşmesinin tarafları arasında 14/03/2008 tarihli kaza ile ilgili olarak doğabilecek ihtilafların iyi niyet kaideleri çerçevesinde çözümü esastır. Bu nedenle taraflar; ileride sorumluluk, kusur, maluliyet oranı gibi hesaba etki edecek unsurlarda bir değişiklik olması ve/veya ihtilaf doğması halinde öncelikle bir diğerine talebi tevsik edecek tüm belgeler ile birlikte yazılı olarak başvuru yapmayı; doğrudan dava açılması yoluna giden tarafın, faiz, yargılama gideri, dava vekalet ücreti talep etmeyeceğini peşinen kabul ederler.” şeklinde düzenlemenin bulunduğu, söz konusu düzenlemeden de anlaşılacağı gibi taraflar arasında söz konusu kaza ile ilgili yeni bir ihtilaf doğduğunda dava yoluna gidilmeden önce mutlaka talepte bulunanın diğer tarafa başvurmasının gerektiği, mevcut olayımızda davacı tarafından söz konusu Sulh ve İbra Protokolünün ilgili maddesi işletilmeden yani sigortaya başvuru yapılmadan doğrudan mevcut davanın açıldığı, sigortaya başvuru olmadan mevcut davanın açılması nedeni ile ilgili protokolün yukarıda belirtilen maddesi de geçerli olduğundan davalının faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığı anlaşılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Emsal Yargıtay 4. HD 21/09/2021 tarihli, 2021/2432E-2021/5081K)
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Temlik alan açısından;
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 53.150,82-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının davalıdan tahsili ile temlik alana verilmesine,
b-Geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat talebinin reddine
2-Davacı temlik eden açısından;
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 159.452,46-TL sürekli iş gücü kaybı tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine
b-Geçici iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminat talebinin reddine
3-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 14.522,93-TL olduğundan peşin alınan 35,90-TL harç ve 165,00 TL tamamlama harcı, 3.511,19 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 10.810,84-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı ve temlik alan duruşmada her ne kadar kendisini bir vekil ile temsil ettirmiş ise de taraflar arasındaki Sulh ve İbra Protokolü gereğince davacı ve temlik alan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı ve temlik alan tarafından yapılan yargılama giderlerinin taraflar arasındaki Sulh ve İbra Protokolü gereğince davacı ve temlik alan üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısım var ise karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Red edilen miktar yönünden davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
Dair; davacı vekili ile temlik alan vekili ve davalı sigorta vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde…Bölge Adliye Mahkemelerinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023

……
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır