Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/770 E. 2022/491 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/770 Esas
KARAR NO : 2022/491

HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – […
DAVA : İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili, taraflar arasında mal satımına ilişkin sözleşme yapıldığını, sözleşme uyarınca malların teslim edildiğini, teslimin davalıya verilmesine rağmen davalı tarafından faturaya dayalı borcu ödenmediğini, bunun üzerine ödenmeyen alacağının tahsili amacıyla … 23. İcra müdürlüğünün 2018/11914 E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takip yaptığını, davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili, davalı şirketin son 3-4 yıldır aktif bir şirket olmadığını ve hiçbir çalışanının bulunmadığını, fakat borca konu fatura üzerinde Teoman Kaynak adlı kişiye 11.04.2018 tarihinde teslim edildiğinin göründüğünü ve müvekkili şirketin hiçbir zaman bu isimde bir çalışanı olmadığını, bu nedenle davaya konu borcu kabul etmediklerini, ayrıca yine borca delil olarak gösterilen fatura üzerinde borca konu Satışı gerçekleştirilen ve malı eksiksiz teslim eden ve imza atan kişinin malı nereye teslim ettiğinin bilinmediğini, çünkü müvekkil şirketin aktif olmaması sebebiyle son yıllarda hiçbir alım-satım içerisine girmediğini ve hatta tebligatın yapıldığı şirketin önceki adresinin kapısının dahi yıllardır açılmadığını, savunarak davanın reddini istemiştir.

GEREKÇE :
Dava; taraflar arasında yapılan satım sözleşmesine istinaden davacının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini yerine getirdiği halde bedelin ödenmediği iddiasıyla faturaya dayalı yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali davasıdır.
… 23. İcra Müdürlüğü’nün 2018/11914 E. sayılı dosyasının incelenmesinden davacı tarafından davalı aleyhine11/04/2018 tarihli faturaya istinaden 3302,20 TL alacağın tahsili amacıyla icra takibi yapıldığı, davalı tarafından davacı yana herhangi bir borcun bulunmadığından bahisle itiraz edildiği, itirazın ve iş bu itirazın iptali davasının süresinde olduğu ve asıl alacak miktarının dava konusu yapıldığı tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 16.09.2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden davacı şirketin 2018 yılı ticari defterlerinin süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 3302,20-TL alacak kaydının yer aldığı, davalı ticari defterlerinin inceleme için dosya kapsamına sunulmadığı, bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında yapılan satım sözleşmesinden kaynaklı faturanın tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı şirketin 2018 yılı yevmiye defterlerinin süresi içerisinde tasdiklerinin yaptırıldığı ve usulüne uygun tutulduğu, davacı ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 3302,20-TL alacak kaydının yer aldığı, ön inceleme duruşmasında hazır bulunan davalı vekilline yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmadığı ve defter yerlerinin de bildirilmediği görülmüştür.
Bu doğrultuda; eldeki dosyada ispat yükü kendisine düşen davacı Şirket, davalıya fatura konusu malı verdiğini ve bu nedenle fatura konusu alacağa ilişkin edimini ifa ettiğini usulüne uygun şekilde kanıtlamakla yükümlüdür. Bu bağlamda, dava konusu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu sabit olup 3302,20-TL yönünden ödeme kaydı bulunmadığına göre davacı satışın ve teslimin yerine getirildiği olgusunu usulen kanıtlamıştır. Bu durumda, davalı ödeme olgusunu kanıtlamak zorundadır. Ancak davalı takip ve dava konusu borcu davacıya ödediğine ilişkin delil sunmamıştır.
Öte yandan, takibe konu irsaliye faturada teslim alan kısmında belirtilen Teoman Kaynak isimli kişinin davalı şirket çalışanı olmadığına dair savunma sebebiyle bu kişinin davalı şirketle olan bağı araştırılmış, bu doğrultuda SGK ya müzekkere yazılmışsa da gelen müzekkere cevaplarına göre davalı şirketin işveren olarak SGK Kaydının dahi bulunmadığı bildirilmiş ve davalı vekilinin anılan kişinin davalı şirket çalışanı olmadığına dair iddiası da ispatlanamamıştır.
Açıklanan gerekçelerle; faturanın konusu malın davalıya teslim edildiği anlaşılmış olup, davacının 3302,20 TL’lik tutar yönünden anılan bedeli talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Ayrıca, İİK 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilerek takdiren aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KABULÜ İLE;
1-Davacı tarafından davalı aleyhine…23. İcra müdürlüğünün 2018/11914 E. Sayılı takip dosyasıyla yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin 3.302,20 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 660,44 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 225,57 TL harçtan peşin alınan 56,40 TL harcın düşümü ile kalan 169,17 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Peşin, vekalet ve başvuru harcı olarak alınan 97,50 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.035,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-…Ü.T. 13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 3.302,20 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair;davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 14/06/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.