Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/727 E. 2022/39 K. 26.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/727 Esas
KARAR NO : 2022/39

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

ASIL DAVACI-KARŞI DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … – …
ASIL DAVALI-KARŞI DAVACI : … – …….
VEKİLİ : Av. …

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) ve Alacak
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 26/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) ve Alacak davalarının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında CNG-TIBBİ ve SINAİ gazlar dolum istasyonunun yapım işinin anahtar teslim yapılmasına dair 16.06.2017 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşmenin “Fiyat Ve Ödemeler” başlıklı 7. Maddesi gereğince, belirlenen tahmini keşif bedeline göre müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 10.12.2017 vade ve 13052 seri no.lu 500.000,00-TL bedelli, 30.01.2018 vade ve 13053 seri no.lu 400.000,00-TL bedelli, 30.02.2018 vade ve 13054 seri no.lu, 400.000,00-TL bedelli ve 30.04.2018 vade ve 13055 seri no.lu 400.000,00-TL bedelli çeklerin verildiğini, sözleşme konusu işin geçici kabulünün tamamlanması sonrasında taraflar arasında tarihinde imza altına alınan tutanak ile sözleşmenin 7. Maddesinde düzenlenen Fiyat ve Ödemeler” başlıklı maddesine göre işin maliyetinin müteahhitlik kârı da dâhil olacak şekilde 2.932.203,39-TL+KDV=3.460.000,00-TL olduğu ve müvekkili şirketin davalıya bu tutar üzerinden ödeme yapılacağının kararlaştırıldığını, daha önce verilmiş olan çeklerin hükümsüz kılınarak yerine müvekkili şirket tarafından davalı şirkete 17.03.2018 vade ve 250.000,00-TL bedelli, ve 500.000,00-TL bedelli, 17.05.2018 vade ve 300.000,00-TL bedelli, 17.06.208 vade ve 500.000,00-TL bedelli, 17.07.2018 vade ve 700.000,00-TL bedelli ve 17.08.2018 vade ve 700.000,00-TL bedelli senetlerin teslim edildiğini, müvekkili şirket tarafından davalıya yapılan avans ödemeleri de dikkate alındığında sözleşme konusu işe ilişkin olarak yapılan ödemeler toplamının 3.773.000,00-TL olduğunu, buna göre fazladan ödeme yapıldığı ve bu anlamda dava konusu senetten ötürü de borçlu olunmadığını, müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu borcun ödenmesi kapsamında davalı şirkete teslim edilen 6 no’lu 05.02.2018 tanzim ve 17.08.2018 vade tarihli 700.000,00-TL senet bedelinin banka kanalı ile ödenmesine rağmen müvekkili şirkete iade edilmediğini, keşide ettikleri noter ihtarnamesine karşılık müvekkili şirketten vade farkı adı altında alacak iddiasında bulunulduğunu ve iadesi talep edilen 6 no.lu 05.02.2018 tanzim ve 17.08.2018 vade tarihli, 700.000,00-TL bedelli senedin iade edilmediğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu borcun ödenmesi kapsamında davalı şirkete teslim edilen ve bedeli banka kanalı ile ödenmesine ve iadesi ihtaren talep edilmesine rağmen müvekkili şirkete iade edilmeyen 05.02.2018 tanzim ve 17.08.2018 vade tarihli, 700.000,00-TL bedelli senetten dolayı müvekkili şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine, müvekkili tarafından davalıya fazladan ödenen tutardan fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 50.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı vekili sunduğu 05.12.2018 tarihli cevap ve karşı dava ilekçesinde özetle; taraflar arasında 16.06.2017 tarihli Sözleşmenin imzalandığını, sözleşme kapsamında müvekkili firma tarafından gerçekleştirilmiş işin toplam bedelinin, müteahhitlik karı ve KDV dâhil olmak üzere toplam 3.460.000,00-TL olarak kararlaştırıldığı hususunda herhangi bir ihtilafın bulunmadığını, dava konusu edilen 17.08.2018 tarih ve 700.000,00-TL bedelli senet aslının da diğer senetler ile birlikte müvekkili firmanın uhdesinde olduğunu, sözleşme konusu işlere yönelik toplam alacağın 3.460.000,00-TL olarak kararlaştırılmasına rağmen cari hesaplarda yapılan inceleme sonucunda müvekkili firmaya 3.773.000,00-TL ödendiğinin tespiti altında müvekkili firmaya fazladan ödeme yapıldığı ve bu anlamda dava konusu senetten ötürü de borçlu olunmadığı yönündeki iddia ve beyanların gerçeği yansıtmadığını ve sözleşme hükümleri ile de bağdaşmadığını, Sözleşme’nin Fiyat ve Ödemeler başlıklı 7. Maddesinin birinci fıkrasında, “işin tamamının anahtar teslimi yapılacağı, tüm malzeme, imalat, işçilik; nakliye, vinç; ulaşım, şantiye kurulumu, konaklama vb. tüm giderler dahil edilerek ortaya çıkacak maliyet bedeli üzerinden % 22 oranında müteahhitlik karı hesaplanacağı ve söz konusu bedellerin toplamı üzerinden hesaplanacak KDV’nin de eklenmesi ile meydana çıkacak toplam bedelin sözleşme konusu işlerin toplam bedeli olacağının” öngörüldüğünü, yine sözleşmede”müteahhidin imalata başlayacağı ile tüm peşinat ve diğer ödemelerin müteahhit tarafından yapılacağının” açıkça düzenlendiğini, dördüncü (4.) fıkrasında ise; “müteahhidin ödeme yaptığı her harcamanın, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren aylık % 1.5 vade farkı konularak işverenin ilk ödeme yaptığı tarihe kadar vade farkı hesaplanacağı, işveren ödemesinin, müvekkili firmanın yaptığı harcamadan daha düşük kalması halinde de “kalan kısma vade farkının çalışmaya devam edeceğinin” hüküm altına alındığını, davacı/karşı davalı firmanın müvekkili firmaya geri ödeme yaptığı tarihe kadar geçen süre yönünden aylık % 1,5 oranında vade farkı alacağı hesaplandığını, davacı/karşı davalı firmanın yapmış olduğu ödemelerin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. Maddesi uyarınca öncelikle faiz ve ferilerinden düşüldüğünü ve kalan anapara alacağı yönünden vade farkı işletilmeye devam edildiğini, müvekkili firmaya 3.773.000,00 TL ödeme yapılmak suretiyle fazla ödeme yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığı gibi sözleşmenin 7/4. Maddesine de açıkça aykırı düştüğünü, basiretli davranan hiçbir ticari şirketin, sözleşme bedeline istinaden fazladan 313.000.00-TL ödeme yapmış olmasının beklenemeyeceğini, müvekkili firmanın davacı/karşı davalı firmadan halen sözleşmeden kaynaklı alacağının bulunduğunu, beyanla asıl davanın reddi ile açılmış davanın reddi gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Fiyat ve Ödemeler” başlıklı 7. Maddesi dikkate alındığında; davacı/karşı davalı firma tarafından müvekkili firma hesabına gerçekleştirilen düzensiz ödeme tarihleri esas alınarak yapılan hesaplama doğrultusunda 371.656,17-TL vade farkı alacağı + KDV olmak üzere toplam 438.554,28-TL’nin müvekkili lehine vade farkından kaynaklı alacağının doğduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 100. Madde uyarınca, işveren karşı firma tarafından yapılan ödemelerin ilk önce faiz ve fer’ilerinden mahsup edilmesi sebebiyle düzensiz ödemeler kapsamında davalıdan 84.949,64-TL anapara ve 125.554,28-TL vade farkından kaynaklı alacak olmak üzere toplam 210.503,92-TL cari hesaptan kaynaklı müvekkili firma alacağının bulunduğunu beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 10.000,00-TL sözleşme bedeli anapara alacağı ile 10.000,00-TL vade farkı alacağının dava tarihinden itibaren işletilecek avans faiziyle birlikte davacı- karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Taraflar arasında imzalanan Sözleşme
-Ticari defter ve belgeler
-Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl dava, eser sözleşmesine istinaden asıl davalıya iş bedeline karşılık olarak verilen bono nedeni ile menfi tespit ve fazladan ödendiği ileri sürülen miktarın istirdaden tahsili, karşı dava ise; sözleşme kapsamında ödenmediği ileri sürülen iş bedeli ve vade farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamıza sunulan sözleşme içeriğinden; taraflar arasında dava konusu davacı iş sahibine ait…. parselde kain arsa üzerine asıl davacı-k.davalı Şirket adına yapılacak olan … gazlar dolum istasyonunun anahtar teslimi olarak ve proje ile teknik şartnamelere uygun olarak yapımını davalı yüklenici Şirketin üstlendiği, sözleşmenin Fiyat ve ödemeler başlıklı 7.maddesi gereğince İşin tamamının tasdikli projeler doğrultusunda anahtar teslimi yapılacak olup tüm malzeme, imalat, işçilik, nakliye, vinç ulaşım, şantiye ve konaklama vb. giderleri dâhil edilerek ortaya akacak maliyet fiyatının özerine % 22 müteahitlik kan ve KDV eklenerek ödeneceği, müteahhitin büyük montanlı malzeme alımı ve işçilik işlerini işveren ile birlikte ortak onay ile imalata başlatacak tüm peşinat ve diğer ödemeleri müteahhitin yapacağını, işverene ödemeler karşılığında avlık % 1.5 finansman gideri ekleneceği, belirlenen bu tutardan davacı tarafından davalı adına 16.01.2018 tarihli iş deneyim belgesinin düzenlendiği, asıl davalı …İnşaat Enerji San.Tic. A.Ş. ile asıl davacı …Endistriyel Gaz Tic A.Ş. arasında yapılan…Tesis yapımı sözleşmesine istinaden …inşaat şirketine … Ltd.Şti tarafından verilen 10.12.2017 vadeli 13052 seri no.lu 500.000,00-TL, 30.01.2018 vadeli 13053 seri no.lu 400.000,00-TL, 30.02.2018 vadeli, 13054 seri no.lu 400.000,00-TL, 30.04.2018 vadeli 13055 seri no.lu 400.000,00-TL bedellerin çeklerin aralarında asıl dava konusu senedin de yer aldığı 6 adet ve toplam bedelleri 2.950.000,00-TL senetlerin verilmesi ile hükümsüz kalacağının kararlaştırıldığı tartışmasızdır.
Dosyamıza sunulan 01/12/2017 tarihli yapım işleri geçiçi kabul tutanağı ve 16/01/2018 tarihli Geçiçi Kabul Eksikleri Tamamlama Tutanağı birlikte incelendiğinde; eser sözleşmesine konu işin geçiçi kabulünün yapıldığı, geçiçi kabulde tespit edilen eksikliklerin eksiksiz olarak tamamlandığı ve işin taraflar arasında geçiçi kabulünün eksiksiz olarak yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu bağlamda, somut uyuşmazlık, iş bedeline karşılık olarak verilen dava konusu bononun davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, davacı işverenin davalı yükleniciye sözleşme konusu iş bedelini tamamen ödeyip ödemediği ve daval-k.davacının iş bedeli veya vade farkı alacağının bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra dosyamız asıl ve birleşen dava konusu talepler yönünden bir inşaat, bir mali müşavir ve bir borçlar hukuku mevzuatında nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişilerden oluşturulan bilirkişi heyetlerinden rapor ve ek raporlar temin edilmiş, her iki bilirkişi heyeti raporu arasında çelişkilerin mevcut olması üzerine 3. Bilirkişi heyetinden asıl ve itirazları karşılar mahiyette ek rapor temin edilmiştir.
Bu bağlamda, dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de benimsenen 3. Bilirkişi heyetinden alınan 05/06/2021 tarihli ek raporda özetle; Öte yandan, vadeli işlemlerde bedelin zamanında ödenmemesi nedeniyle ortaya çıkan yeni vade farkları da vadeli satışa konu teslim ve hizmete ilişkin matrahın bir unsuru olduğundan, bu vade farklarının ayrıca fatura edilmesi ve vadeli satışa konu teslim veya hizmetin yapıldığı tarihte bu işlemlerin tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanarak, vade farkı faturasının düzenlendiği döneme ilişkin beyannamede beyan edilmesinin gerektiği, karşı davada asıl davacı-k.davalı işveren tarafından asıl davalı-k.davacıya yapılan fatura konusu hak ediş bedeli toplamının 3.893.932,30-TL, asıl davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerin toplamının 3.773.000,00-TL olup asıl davalı-k.davacı yüklenicinin asıl davacıdan 50.422,61-TLhak ediş bedeli ve 70.509,69-TL vade farkı alacağı olmak üzere toplam 120.932,30-TL bakiye alacağının mevcut olduğu, asıl davada ise; asıl davacının-k.davalının sözleşme ile kararlaştırılandan fazla bir ödeme yapıldığının tespit edilemediğinden yapıldığı iddia edilen fazla ödemenin ve buna bağlı bono şeklindeki kambiyo senedinin iadesinin mümkün olmadığı mütalaa edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında SINAİ gazlar dolum istasyonunun yapım işinin asıl davalı-k.davacı yüklenici Şirket tarafından anahtar teslim yapılmasına ve asıl davalı-k.davacı işverene teslimine ilişkin olarak 16.06.2017 tarihinde eser sözleşmesi imzalandığı, sözleşme konusu işin geçici kabulünün tamamlanması sonrasında taraflar arasında tarihinde imza altına alınan tutanak ile sözleşmenin 7. Maddesinde düzenlenen “Fiyat ve Ödemeler” başlıklı maddesine göre sözleşme konusu işin maliyetinin müteahhitlik kârı da dâhil olacak şekilde 2.932.203,39-TL+KDV=3.460.000,00-TL olduğu , asıl davacı şirketin yüklenici Şirkete bu tutar üzerinden ödeme yapmasının kararlaştırıldığı, daha önce yükleniciye asıl davacı tarafından verilmiş olan çeklerin hükümsüz kılınarak yerine 17.03.2018 vade, 250.000,00-TL bedelli, ve 500.000,00-TL bedelli, 17.05.2018 vade, 300.000,00-TL bedelli, 17.06.208 vade ve 500.000,00-TL bedelli, 17.07.2018 vade ve 700.000,00-TL bedelli ve 17.08.2018 vade ve 700.000,00-TL bedelli senetlerin verildiği, taraflar arasında işin geçiçi kabulünün yapıldığı konusunda çekişme bulunmadığı, dosyamızda işin ayıplı ve/veya eksik ifasına yönelik bir iddia bulunmamakta olup asıl davacının sözleşme konusu iş bedelini tamamen ve fazladan davalı yükleniciye ödediğini ileri sürmesine rağmen asıl davalı-k.davacı yüklenicinin vade farkı ve bakiye hak ediş bedeli alacağının ödenmediğini ileri sürdüğü, bu bağlamda dosyamıza sunulan ve Mahkememiz’ce de denetime elverişli görülmekle benimsenen 3. Bilirkişi heyeti ek raporuna göre; asıl davacının iddiasının aksine asıl davacının taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve iş bedelinin ödenmesine yönelik olarak tanzim edilerek verilen senetler ve yapılan ödeme miktarları birlikte dikkate alındığında; asıl davacı işverenin k.davacı yüklenici Şirkete fazladan yaptığı ödemenin ve istirdat istemine konu alacağının varlığının kanıtlanamadığı, aksine k.davacı yüklenici Şirketin asıl davalı işverenden sözleşme konusu iş bedelinden ödenmeyen bakiye 50.422,61-TLhak ediş bedeli ve sözleşmenin 7.maddesinde öngörülen vade ve koşullara uygun olarak ödeme yapılmaması sebebiyle doğan 70.509.69-TL vade farkı alacağı olmak üzere toplam 120.932.30-TL bakiye alacağının mevcut olduğu anlaşılmakla; açıklanan gerekçelerle haklılığı kanıtlanamayan asıl davanın reddine, karşı davanın ise; ıslah talebi gözetilerek kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek ve hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 12.808,13-TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.727,43-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yatırılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince 54.550,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN:
1-Davanın ıslah talebi gözetilerek KABULÜ İLE; dava konusu 50.422,61-TL sözleşme bedeli anapara alacağı ve 70.509,69-TL vade farkı alacağı olmak üzere toplam 120.932,30-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 8.260,88-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL ve 1.725,00-TL ıslah harcı olmak üzere toplam 2.066,55-TL harcın mahsubu ile bakiye 6.194,33-TL harcın davalıdan alınarak Maliye Hazinesine gelir kaydına,
3- Davacı tarafından peşin yatırılan 341,55-TL ve 1.725,00-TL ıslah harcı ile 35,90-TL olmak üzere toplam 2.066,55-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 15.438,54-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan gider avansından karşılanan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 8.110,50-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/01/2022

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza

YARGILAMA GİDERİ GÖKÜMÜ: (Karşı dava yönünden)
1-Bilirkişi ücreti : 8.000,00-TL
2-Posta ve davetiye gideri :+ 110,50-TL
TOPLAM : 8.110,50-TL