Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/676 E. 2021/684 K. 20.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/676 Esas
KARAR NO : 2021/684

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … -…
DAVALI : … – …

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 27/09/2018
KARAR TARİHİ : 20/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı şirketin %50 hisseli ortağı olduğunu, dava dışı diğer ortak olan …’in ise davalı şirketin yetkili temcisi olan diğer ortağı olduğunu, şirket müdürü ve yetkilisi …’in 2017 yılı Şubat ayından bu yana müvekkiline şirketin mali durumu hakkında herhangi bir bilgi vermediğini, şirketin durumu ile ilgili görüş alışverişinde bulunmadığını, ayrıca şirket genel kurulunu da toplamadığı gibi şirket içerisinde alt kira ilişkisi niteliğinde avukatlara yer temini sağlamasına rağmen müvekkiline kira bedeli ödemesi de yapmadığını, ticaret sicil gazetesinden yaptıkları araştırmaya göre şirketin bir kısım sigorta acenteliklerinin iptal edilmesine rağmen müvekkiline bilgi verilmediğini, yine davalı tarafın müvekkilinin şirketin ticari defterlerini inceleme ve bilgi alma haklarını da engellediğini beyanla TTK 636/3 m. Çerçevesinde müvekkilinin şirketteki hissesinin gerçek değeri ödenerek şirket ortaklığına son verilmesini aksi takdirde haklı sebepler oluştuğundan şirketin feshine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP VE SAVUNMA :
Davalı tarafa dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi sunmadığı gibi kendisini de vekil ile temsil ettirmemiştir.
YARGILAMA GEREKÇE :
Dava, TTK 636.m.gereğince limited şirket ortaklığından çıkma aksi takdirde terdiden şirketin haklı nedenle feshine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Ticaret sicil müdürlüğünden celp edilen davalı şirketi temsil ilzama yetkili temsilciler ile ilgili olarak ticaret sicil tasdiknamesi ve diğer bilgi ve belgeler incelendiğinde; şirketi aksi yönde karar alınıncaya kadar müdür olarak temsile dava dışı …’in temsil ve yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere; davacı şirket limited şirket olup ortaklıktan çıkma ve çıkarılma TTK 638.madde de düzenlenmiştir. Buna göre her ortak haklı sebeplerin varlığında şirketten çıkmasına karar verilmesi için davalı açabilir. 640.madde de ise şirket sözleşmesinde bir ortağın genel kurul kararı ile şirketten çıkartılabileceği sebepler ön görülebileceğini, şirket genel kurulu tarafından buna dayanılarak ortağın şirketten çıkartılabileceğini, ayrıca şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirkette çıkartılmasını talep edebileceği düzenlenmiştir.

Dosyamızda re’sen seçilen nitelikli hesap bilirkişi ve SMMM bilirkişisinden alınan asıl ve birinci ek raporda özetle; davacının ortaklığın çekilmez hale geldiği iddiası ile ilgili olarak şirket defter ve belgelerinin dosyaya sunulmasından sonra rapor tanzim edileceği belirtilmiştir.
Davalı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak tanzim edilen ikinci ek raporda ise; davalı şirketin 2017 yılına ait yevmiye, defteri kebir ve envanter defterlerinin açılış onaylarının yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış onaylarının yapılmadığı, davalı şirketin 2017-2018-2019 yılı tüm ticari defter onaylarının yaptırıldığı ve tutulduğu, davacının ortaklığın çekilmez hali geldiği iddiasının kabulü halinde davalı şirketin en yakın tarihte sunulan 31/12/2019 tarihli kaydi değer bilançosuna göre yapılan hesaplama sonucunda davacının şirketten çıkma payının 204,56-TL olduğu, 2017-2018 ve 2019 yılı ticari faaliyetlerinin 31/12/2019 tarihi itibariyle 65.959,83-TL zararla sonuçlandığı, 2019 yılında faaliyet konusuna ilişkin bir hizmet satışının gerçekleşmediği, 78,71-TL giderin gerçekleştiği, 71.427,01-TL tutarında diğer ticari ve vergi borcunun bulunduğu, 31/12/2019 tarihli öz kaynağının 409,11-TL olduğu, bu tespitler çerçevesinde gayri faal durumda bulunan davalı şirketin faaliyetine teknik ve mali yönden devam etmesinin ticari icaplara ve hayatın olağan akışına uygunluk arz etmediği, davalının ticari defterlerinde davacının 31/12/2019 tarih itibariyle bir alacak miktarının kayıtlı olmadığı mütalaa edilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerle tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan davanın limited şirket ortaklığından çıkma aksi takdirde TTK 636/3 m. gereğince şirketin haklı nedenlerle fesline karar verilmesi istemi olduğu, limited şirketlerde şirket ortaklığı ilişkisinin şirketin kuruluş amacı olan kâr elde etme ve kazanç paylaşma ilkesi realize edilebildiği ölçüde ve ortaklar arasında korunması gerekli güven ve iş birliği duygusu mevcut olduğu sürece sürdürülebileceği, bu bağlamda dosyamıza sunulan ve mahkememizce de benimsenen bilirkişi ikinci ek raporu dikkate alındığında davacının ortağı olduğu davalı şirketin 2019 yılında ticari faaliyetlerinden zarar ettiğinin sabit olduğu, diğer taraftan şirketin halihazırda herhangi bir ticari faaliyetinin ve elde ettiği kârı bulunmadığı için gayrifaal bir şirket olarak davacı şirket ortağı ve diğer şirket ortağına kâr dağıtma ihtimalininde mevcut olmadığı, şirketin kuruluş amaçlarından olan ekonomik ve ticari faaliyet çerçevesinde kâr elde etme ve paylaşma ihtimalinin davacı ortak yönünden sona ermesi nedeniyle davacı ortağın şirket ortaklığının devamında ortaklığın kuruluş amacı çerçevesinde hukuki ve ticari yönden pratik bir faydanında kalmadığı, ancak şirketin tümüyle borca batık olduğunun tespit edilemediği ve feshini gerektirir haklı nedeninin mevcut olmadığı, bu suretle de davacı ortağın ortaklıktan çıkma payı ödenerek çıkartılmasının şirket yönünden uygun çözüm olduğu kanaatine varılmakla; davanın kabulü ile davacı ortağın şirket ortaklığından çıkmasına ve ikinci ek raporda belirtilen çıkma payının davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve çıkma payı olarak 204,56 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı 59,30-TL olup peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 23,40-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90-TL başvurma harcı, 35,90-TL peşin/nispi harç olmak üzere toplam 71,80-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından karşılanan 740,60-TL tebligat posta gideri ve 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olan toplam 1.740,60-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T.13/2 maddesi uyarınca hesaplanan 204,56-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/10/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza