Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/636 E. 2022/445 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/636 Esas
KARAR NO : 2022/445
HAKİM : … …
KATİP : … …
DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … …
DAVALI : … – … …
VEKİLİ : Av. … –
TANIK/(LAR) : ….
……
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/06/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket, “TİTAN” markalı İş Makinelerinin İmalatını yaparak servis hizmeti sunduğunu ve yedek parça satışı gerçekleştirdiğini, davalı şirkete de değişik tarihlerde servis Hizmeti verilerek yedek parça satışı gerçekleştirildiğini, yapılan her bir iş karşılığı Fatura düzenleyerek tebliğ edildiğini, davalı Takibe konu Faturaların dayanağı mal ve hizmetten yararlandığını ancak ödeme yapmadığını, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında Ankara 17. İcra Müdürlüğü’nün 2018/8294 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili dilekçesinde özetle; Davacı tarafından üretilmiş olan ve yedek parça, servis hizmetleri de davacı tarafından sağlanan Titan Marka, 2010-008 Seri Nolu 1S-26 Beton püskürtme makinesi 05.08.2017 tarihinde davacı şirkete tamirat, bakım ve revizyon işlemleri yapılmak üzere teslim edildiğini, 114.800,00 TL +KDV tutarındaki fiyatın bakım onarım teklifi müvekkil şirketçe 12.10.2018 tarihinde onaylandığını, bunun dışında tamirat aşamasında başkaca yedek parça değişimi, tamiri ve fiyatlandırması hakkında müvekkil şirket yetkililerinin yazılı onayının alınmadığını, davacı yanca düzenlenen teklif formunda dahi beklenmeyen değişimler 114.800,00 TL fiyat çıkartıldığını, aracın teslim alınabilmesi için mecburen 114.800,00 TL ödendiğini, davacı buna rağmen 159.048,66 TL talep ettiğini, davacının teklif formu ile fatura ve gönderdiği listeler de örtüşmediğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini, kötüniyet tazminatı hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak için düzenlenen faturaya dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Ankara 17. İcra Dairesinin 2018/8294 sayılı icra dosyasında alacaklı davacı tarafından borçlu davalı aleyhine 5 adet faturaya dayalı olarak asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı 56.413,13 TL alacak için icra takibi başlatılmış, takip borçlunun süresinde itirazı ile durmuş ve dava İİK’nın 67. maddesine göre yasal süresi içinde açılmıştır.
Takip konusu faturaların davalı adına düzenlendiği, 07/09/2017 tarih 3.250,00 TL, 09/10/2017 tarih 525,00 TL, 26/11/2017 tarih 1.750,00 TL, 31/12/2017 tarih 2.475,00 TL, 04/07/2018 tarih 159.048,66 TL olduğu görülmüştür.
Davacı Tanığı … beyanında; Ben davacı şirkette 9 yıldır makine mühendisi olarak çalıştığını, şirketimiz beton püskürtme makinelerinin imalatını yaptığını aynı zamanda yedek parça ve servis hizmetini de sunduğunu, dava konusu faturalarda belirtilen servis ve yedek parça hizmetini davalı tarafa verdiklerini, makine tarafımıza geldiğinde ilk incelemede kabaca bir değerlendirme ile onarım fiyat teklifimiz davalı tarafa iletildiğini, daha sonra yapılan teknik incelememizde ilave arızalara bağlı maliyetler oluştuğu için bunlar da fiyat teklifimize eklenerek davalıya fatura edildiğini, fiyat teklifindeki 45 gün sürede onarımı yapamadıklarını zira makinenin başlangıçta tespit edilemeyen ve fiyat teklifinde yer almayan diğer iş kalemleri ortaya çıktığı için onarım süresi uzadığını belirtmiştir.
Davacı tanığı Ayşe Gül Coşkun beyanında; davacı şirkette muhasebeci olarak çalıştığını, davalı şirket tarafından beton püskürtme makinesi onarım ve yedek parça işi için işyerimize getirildiğini, İlk bakışta teknik inceleme ile tespit edilen fiyat teklifimiz davalının yetkili temsilcisi olan Nuri Bey isimli şahısa iletildiğini, daha sonra malzeme ve iş kalemleri artışı teknik yönden zorunlu olunca bu konuda davalıdan teyit alındığını, ayrıntılı inceleme ile ortaya çıkan toplam 232 iş kalemi makine yönünden gerçekleştirildiğini, fiyat artışı ile ilgili olarak 232 kalem yedek parça yönünden Nuri Bey’e mail attıklarını, makineyi onarım sonrasında teslimde iş kalemlerini ve bedellerini faturada ayrıntılı olarak gördüklerini ancak buna itirazda bulunmadıklarını belirtmiştir.
Taraf delilleri toplandıktan sonra tarafların defterlerinin incelenmesi için alınan bilirkişi raporunda özetle; Davacı yanca, davalı şirkete ait Beton Püskürtme Makinasının bakım ve onarımı ile ilgili düzenlediği 20.01.2018 tarihli faturanın, tarafların bakım onarım bedeli hususunda mutabık olmadıkları için her iki taraf ticari defterlerinde yer almadığı, ancak makine tamir bedeline mahsuben davalı yanca, davacıya verildiği belirtilen 114.800.-TL’lik çekin her iki taraf ticari defterlerinde yer aldığı, davalı yanca davacı şirkete verilmiş olan 114.800.-TL’lik çekin münhasıran Beton Püskürtme Makinası bakım onarım bedeline mahsuben verildiğinin kabulü halinde, davacı şirketin cari hesaptan kaynaklanan ve takibe konu ettiği asıl alacak tutarı 9.440.-TL’ye davalı itirazının iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına karar verilmesi gerekeceği, davacı şirketin, davalı şirkete ait Beton Püskürtme Makinasının bakım ve onarımını yapmış olması nedeniyle davalı şirketten bakım onarım bedeli talep edebileceği kanısına varılmış olmakla birlikte, dava dosyasına sunulmuş olan bakım onarım bedeline ilişkin listede yer alan malzemelerin kullanılıp kullanılmadığı ile bu malzemeler nedeniyle tespit edilmiş fiyatların uygun olup olmadığı hususunda bir hesap ve değerlendirme yapabilmesi uzmanlık alanımda olmaması nedeniyle bu hususta bir değerlendirme yapılamayacağı mütalaa edilmiştir.
07.09.2021 tarihinde alınan bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında kurulmuş ticari ilişki sebebiyle ve taraf defterleri de esas alınmak suretiyle, davacı şirketin, davalı şirketten icra takibine de konu edilmiş olan ( 3.835.-TL, 619,50 TL, 2.065.-TL ve 2.920,50 TL tutarlı faturalar nedeniyle) 6.519,50 TL alacaklı olacağı, Yine icra takibine konu edilen 159.048,66 TL’lik fatura için de; davalının 114.800,00 TL bedelli çek ile kısmi ödeme yaptığının taraf kabullerinde olduğu ve bakiye 159.048,66 TL -114.800.-TL =44.248,66 TL’yi takibe konu edebileceği mütalaa edilmiştir.
Teknik bilirkişiden yerinde inceleme de yapılmak suretiyle alınan raporda ise özetle; dava dosyasına verilen yedek parçaların kullanıldığını, tamir bakım ve onarımının yapıldığının, beton püskürtme makinesinde yapılan tespitte yapılan bakım, onarım, revizyonlardan kaynaklı herhangi bir arızanın bulunmadığı, davacı tarafından keşide edilen e-faturadaki bedellerinin işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına uygun olduğu mütalaa edilmiştir.
Tarafların itirazları üzerine yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmış söz konu bilirkişi raporunda özetle; 232 kalemden oluşan atölye bakım onarım listesinde yer alan fiyatların ve faturadaki bedellerin 2017 yılı ikinci yarısındaki serbest piyasa fiyatlarına uygun ve makul olduğu, dava tarihi itibariyle tarafların muavin kayıtlarının incelenmesinde davacı tarafın 53.688,66 TL alacaklı olduğu mütalaa edilmiştir. Bu bilirkişi raporu mahkememizce benimsenerek hükme esas alınmıştır.
Toplanan deliller, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamından taraflar arasında uyuşmazlık dava konusu servis hizmeti olması sebebiyle eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Eser sözleşmesinde iş sahibi, eserin meydana getirilmesi için bir bedel ödeme borcu altına girerken, yüklenicinin borcu ise eseri meydana getirmek ve bunu iş sahibine teslim etmektir. Davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği bakım, onarım, revizyonlar sonucu makineyi davalı iş sahibine teslim ettiği dosya kapsamından sabittir Davacı tarafından davalıya teslim edilen eserin ayıplı olduğu yönünde davalının bir iddiası da bulunmamaktadır. Yine yerinde inceleme ile yapılan teknik bilirkişi tarafından alınan raporda da beton püskürtme makinesinde yapılan tespitte yapılan bakım, onarım, revizyonlardan kaynaklı herhangi bir arızanın bulunmadığı da belirtilmiştir. Davalı yan, her ne kadar davacının eseri zamanında ve kararlaştırılan sürede gerçekleştirmediğini, davacı yüklenicinin geciktiğini ve bunun zararına yol açtığını da iddia ederek gecikme için uğradığını öne sürdüğü zararın indirilmesi gerektiğini belirtmiş ise de buna ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır. Yine teknik bilirkişi raporu ile de yapılan işin kapsamına göre (232 kalem parça ve malzemeden oluşan bakım onarım listesinde imalatların gerçekleştirilebilmesi için) kullanılan bakım onarım süresinin makul bir süre olduğu değerlendirildiğinden davacının bakım-onarım ve revizyon işleminde gecikmediği anlaşılmıştır.
Eser sözleşmesinde ücret ödeneceğinin taahhüt edilmesinin yeterli olmakla birlikte, ödenecek ücretin miktarının sözleşme yapılırken belirlenmiş ya da belirlenebilir olmasına gerek yoktur.
Zira TBK 481.maddesinde de “Eserin bedeli önceden belirlenmemiş veya yaklaşık olarak belirlenmişse bedel, yapıldığı yer ve zamanda eserin değerine ve yüklenicinin giderlerine bakılarak belirlenir” denilmiştir. Bu konuda yerleşik Yargıtay içtihatlarında ücreti kararlaştırmayan işin bedelinin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına göre belirleneceği ifade edilmiştir. Bu bağlamda davacı tarafından keşide edilen e-faturadaki bedellerinin teknik bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına uygun olması sebebiyle davalı yanca ödenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar çerçevesinde davacının eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe davalının itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, davacı yüklenicinin gerçekleştirdiği bakım, onarım, revizyonlar sonucu makineyi davalı iş sahibine teslim ettiği, eserin ayıplı olduğu yönünde davalının bir iddiasının bulunmadığı, davalı yan, her ne kadar davacının eseri zamanında ve kararlaştırılan sürede gerçekleştirmediğini, davacı yüklenicinin geciktiğini ve bunun zararına yol açtığını da iddia ederek gecikme için uğradığını öne sürdüğü zararın indirilmesi gerektiğini belirtmiş ise de buna ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulmadığı, bu bağlamda davacı tarafından keşide edilen e-faturadaki bedellerinin teknik bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere işin yapıldığı tarihteki serbest piyasa fiyatlarına uygun olması sebebiyle davalı yanca ödenmesi gerektiği anlaşıldığından bilirkişi raporunda tespit edilen 53.688,66 TL tutarındaki asıl alacak yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Buna karşılık faturaların ödenmesi yönünde davalı yana gönderilen bir ihtarname bulunmadığından işlemiş faiz isteminin reddi ile alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilerek, yasal koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin ise reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;Davacı tarafından davalı aleyhine Ankara 17. İcra müdürlüğünün 2018/8294 E sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 53.688,66 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20 si üzerinden hesaplanan 10.737,73 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gerekli karar ve ilam harcı nispi 3.667,48-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 963,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.704,07-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 963,40-TL peşin harç, 35,90-TL başvurma harcı, 5,20 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.004,5-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 7.779,53-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-(Reddine karar verilen alacak miktarı üzerinden) Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince 2.724,47-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Bu dava kapsamında davacı tarafından yatırılan toplam 7.030,00-TL yargılama giderinin HMK 326/2.m. gereğince red-kabul oranı gözetilerek 6.690,49-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸