Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/611 E. 2022/396 K. 13.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/611 Esas
KARAR NO : 2022/396

HAKİM : … …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … – […

DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 13/05/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili, davacı ile davalı arasında yapılan Sabiha Gökçen Havalimanı elektrik raylı sisteminde tünel beton kaplama işlemlerinin yapılması konulu eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafından sözleşme yükümlülükleri yerine getirilmesine rağmen davalının haksız olarak sözleşmeyi feshettiğini, davalı tarafından sağlanması gereken malzemeler, işin sağlıklı ve verimli yürütülebilmesi için uygun olmadığından davacının zorluklar yaşayarak işi durdurmak zorunda kaldığı anlar olduğunu, buna rağmen 2 aya yakın bir süre çalışılmasına rağmen hakediş ödemesi yapılmadığını, davalıya verilen 634.500,00 TL tutarında teminat senedinin iade edilmediğini ileri sürerek hakedişin tespiti ile davalıdan tahsiline ve fesih nedeniyle müspet zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili, davacı tarafın edimlerini eksik ve kusursuz ifa etmemesi nedeniyle temerrüde düştüğünü ve bu nedenle davalı tarafından sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini, bu konuda davacı tarafa 03/05/2018 ve 11/05/2018 tarihlerinde yeterli sayıda ve nitelikte işçi çalıştırması ihtar edildiğini buna karşılık yeterli ekiple işe başlanmadığını, işin programının gerisinde kalındığını bu itirazlara davacı tarafından karşılık verilmediğini bu nedenle sözleşme feshinin haklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DELİLLER:
-Sözleşme, taraf defterleri
-Bilirkişi Raporu

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağı ve sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı müspet zarar tazminine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen Nisan 2018 tarihli sözleşmede iş konusunun ” Sabiha Gökçen Havalimanı raylı sistem bağlantısı inşaat ve elektromekanik sistemleri temin, montaj ve işletmeye alma işleri ” kapsamında ” tünel, beton kaplama işlerinin yapılması ” işinin davacı tarafından üstlenildiği, sözleşmenin 2. maddesine göre iş bitirme süresinin 255 gün olduğu mücbir sebeple sürenin uzatılabileceği ayrıca 2. maddede taşeron tarafından iş için gerekli her türlü malzeme ekipman eleman ihtiyacının tamamlanacağı, 2.5. maddesinde iş yeri sahası ile ilgili bilginin taşeron tarafından bilindiği, sözleşmenin 3. maddesinde teknik personel bulundurma zorunluluğu, 4. maddede projelerin uygulanması ve bulundurulması zorunlu ekipman iş gücü ve malzeme konusunda düzenleme yer aldığı, 6. maddede sözleşme bedelinin 6.345.000,00 TL olduğu, 7. maddede hakediş ödemelerine ilişkin düzenleme yapıldığı, bu maddede düzenlenen hakedişlere paralel olarak birim fiyat ve keşif özeti tablosunda yer alan birim fiyatlar ve işveren tarafından onaylanan miktarlar dikkate alınarak hakedişlerin tanzim edileceği belirtilmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinde iş veren ile şirket arasında geçici kabul işlerinin tamamlanmadan taşeron ile şirket arasında geçici kabul işleminin yapılmayacağı, kesin hakedişin bütün işlerin tamamlanmasından sonra kesin hesaplara göre yapılacağı belirtilmiştir. Dava dilekçesinde yer alan teminata yönelik düzenlemede sözleşmenin 9. Maddesinde kesin teminat mektubunun kesin kabulü müteakip taşeronun SGK’dan kendisi ve taşeronları için borçsuzluk belgesi alması ve ibraz etmesi, gerektiğinde teftiş verilmesi, sözleşmede belirtilen miktarda işçilik bildirmiş olması şirketin talep ettiği ibraya ilişkin diğer belgelerin şirkete verilmiş olması koşullarının düzenlenmiş olduğu görülmüştür.
Dava konusu eser sözleşmesinde idarenin T.C. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Altyapı Yatırımları Genel Müdürlüğü, yüklenicinin … adi ortaklığı olduğu anlaşılmış, öncelikle yüklenici … ortaklığından dava konusu tünel beton kaplama işi kapsamında belgeler getirtilmiş ve davalı savunmasında yer alan Ayem Genel Müdürlüğü uygunsuzluk raporu getirtilmiştir.
… adi ortaklığı tarafından TOA Yapı şirketine noter aracılığıyla gönderilen 31/05/2018 tarihli ihtarda tünel beton kaplama işlerindeki aksamalar hakkında 03/05/2018 ve 11/05/2018 tarihlerinde yazı gönderilerek iş için yeter kabiliyette ve yeter sayıda ekip temin ederek çalışmaların hızlandırılmasının ihtar edildiği, buna karşılık işin gereklerinin yerine getirilmediği ihtar edilerek 02/04/2018 tarihli taşeron sözleşmesinin 13. Maddesi uyarınca sözleşmenin feshedildiği ihtar edilmiştir.
AYEM Genel Müdürlüğü tarafından 31/05/2018 tarihinde düzenlenen uygunsuzluk raporunda; makas tüneli T105 nolu iç kaplama beton anosunda karşılıklı olarak fotoğraflarda da görüldüğü gibi çok bariz bir şekilde soğuk derz, segregasyon tespit edildiği ayrıca yer yer donatı demirlerinin açıkta yer aldığı sonuç olarak kusurlu imalat kapsamında olduğu belirtilmiş, uygunsuzluğun giderildiği ve 08/10/2019 tarihli tutanakta belirlenen uygunsuzluk dışında NCR-150 nolu uygunsuzluğun kapatılması görüşü belirtilmiştir.
HMK 222. Maddesi uyarınca davalı şirketin ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış, davalının ticari defterleri usulüne uygun düzenlendiği, defter kayıtlarının birbirini doğruladığı, davalı kayıtlarında davacı yana yapılan 239.435,62 TL tutarında ödemelerin kayıtlı olduğu, davacı tarafından düzenlenen bir faturanın kayıtlarda yer almadığı buna göre davacının 239.435,62 TL borç bakiyesinin kayıtlı olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu işin bulunduğu yerde inceleme yapılarak yapılan işin tespiti, ayıplı olup olmadığı, davacı tarafından ileri sürülen koşulların bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi için talimat yazılarak bilirkişi heyetinden rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 29/12/2020 tarihli raporda, davacı tarafın su yalıtımı işçiliği tünel kaplama betonu C30 yapılması işçiliği, tünel donatısı işçilik imalatlarını yaptığı, projenin çalıştığı kısımlarında davacıya işveren tarafından çalışılacak kısmı kazısı tamamlanmış olarak teslim ettiği, projeye uygun olarak davacının su yalıtım imalatı daha sonra donatı imalatı ve en son beton imalatının yaptığı, sözleşmeye göre davacı sadece işçilik yapmakta olup imalat sırasında kullanılacak sarf malzemelerin temini işçilik kapsamında olduğu, davalı tarafından sarf malzemelerinin davacıya tutanak ile teslim edildiği, davacı sahadan uzaklaştırıldığında sahada kalan malzemelerin tespitinin davalı tarafından tek taraflı yapıldığı, davacı tarafından sahada kalan miktar sorulduğunda herhangi bir miktar belirtilemediği, davalı tarafından hazırlanan hakedişte çalışan kısımlar ve yapılan imalatlar konusunda mutabık kalındığı, zaiyat hesaplarında kullanılan sahada kalan malzeme tespitlerinin doğru olarak yapıldığı kanaati oluştuğu, idare tarafından T105 anosu yüzey imalatı için düzenlenen uygunsuzluk formu nedeniyle davalı tarafından tadilatın yaptırıldığı ve bu masrafın davacının hakedişinden kesildiği belirtilmiştir. Ayrıca yapılan değerlendirmede davacı taşeronunun sözleşmenin 2.4. maddesine göre şantiye binası işçi koğuşları vb. yapıları kendisinin tesis edeceği belirtildiğinden davacının dava dilekçesinde belirtilen çalışma koşulları uygunsuzluğu iddiasında davalının böyle bir yükümlülüğü olmaması nedeniyle bulunamayacağı, yine sözleşmenin 4.2. ve 4.3. maddesi uyarınca işin ifasındaki her türlü tesis ve malzemenin davacı tarafından temin edileceği buna karşılık davacı tarafın hazırladığı sıkıntı yaşadığını belirttiği tutanaklarda belirtilen eksikliklerin kendi uhdesinde bulunduğu değerlendirilmiştir. Tünelin çalışma koşullarının standartlara uygun olduğu, firmanın çalıştığı süre boyunca yapılan İSG ölçümleri incelenmiş, sıkıntılı bir durum olmadığı belirtilmiştir. Dava konusu hakediş alacağı konusunda; davacının iki aylık süre boyunca yapmış olduğu iş miktarının sahada çalışılan yerler konusunda mutabık kalınmış olması dikkate alınarak kesintiler hariç 69.528,16 TL olarak hesaplandığı bu imalat tutarından zaiyat, tamirat kesintileri toplamı düşüldüğünde davacının bakiye hakediş alacağının 36.815,20 TL olduğu buna karşılık davalı tarafın sözleşmenin feshinde 13. Maddeye dayalı olarak işin sözleşme uyarınca belirtilen çalışma hızına ulaşılamaması nedeniyle haklı olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazı üzerine itirazları karşılanmak üzere ek rapor alınmış, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen ek raporda; kök raporda belirtildiği gibi davalının feshinin haklı nedenlere dayandığı, davacı tarafından çalışılan iki ay içinde daha fazla hakediş alacağı olması gerektiği buna yönelik çalıştırılan işçilerin sayısı bildirilmiş ise de hakedişte yapılan iş miktarının önemli olduğu bu nedenli itirazın haklı olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan değerlendirmede; davacı tarafından davalının sözleşmeyi haksız biçimde feshettiği iddiası ile hakediş alacağı ve müspet zarar talep edilmiş olduğu, dosya kapsamına sunulan uygunsuzluk raporu ile Ankara 13. Noterliği tarafından gönderilen 31/05/2018 tarihli raporda iş sahibi adi ortaklığı işin süresine uygun devam etmediği ihtarı birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından üstlenilen işin süresine uygun ve ayıpsız biçimde sürdürülemediği değerlendirilmiştir. Davacı iddiasında olumsuz koşullar ve malzeme temininin işin yavaşlamasına neden olduğunu ileri sürmüş ise de sözleşmenin ikinci maddesinde malzeme temininin davacı yüklenicide olduğu ve sözleşme konusu tünel içinde yapılan incelemede olumsuz koşulların bulunmadığının belirtildiği birlikte değerlendirildiğinde bu iddianın da haklı olmadığı kabul edilmiştir. Talimat ile alınan bilirkişi raporu dosya kapsamındaki delillere uygun olarak hazırlanmış ve denetime uygun ve doğru veriler ile çalışılan süredeki hakediş alacağının belirlemiş olduğundan hükme esas alınmıştır. Buna göre davacının çalıştığı süre sonunda hakediş alacağının 36.815,20 TL olduğu kabul edilmiş, sözleşmenin feshinde davalı haklı olduğundan müspet zarar isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre,
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
36.815,20 TL hakediş alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Haksız fesih iddiasına dayalı tazminat isteminin reddine,
2-Alınması gereken 2.514,84 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL nispi harcın düşümü ile eksik alınan 2.429,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça sarf edilen 35,90 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç, 5,20 TL vekalet harcı toplamı 126,49 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacının 295,90 TL posta-davetiye gideri ve 2.600,00 TL bilirkişi masrafı olarak sarf ettiği toplam 2.895,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca belirlenen 5.522,28 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/05/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸