Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/410 E. 2021/251 K. 07.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/410 Esas
KARAR NO : 2021/251
HAKİM :… …
KATİP : … …

DAVACI : … –
VEKİLLERİ : Av. … -…
Av. … -…
DAVALI : … – …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … …
Av. … -…
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 15/09/2014
KARAR TARİHİ : 07/04/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
1- Davacı vekili, davacı ile davalı arasında satıma dayalı ticari ilişki bulunduğunu, bu ilişki nedeniyle düzenlenen 4 adet faturanın kısmen ödendiğini, bakiye alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
2- Davalı vekili, dava konusu alacağın bir kısmının çek ile kalan kısmının da banka havalesi ile ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE :
3- Dava, taraflar arasında yapılan satım sözleşmesine istinaden düzenlenen faturadan kalan bakiye alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının vaki itirazının iptali ile inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
4- Mahkememizce, 30/12/2014 tarihli kararla davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
5- Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 15.02.2018 tarih, 2016/19941 Esas, 2018/702 K. Sayılı kararı ile “….Davacı taraf, davalının ödeme olarak dayandığı çekle ödemeyi kabul etmemektedir. Böyle bir halde davalının davacıya 53.299,00 TL bedelli çekle ödeme yaptığının kabul edilebilmesi için, iş bu çekin tevdi veya teslim bordrosu ile davacı şirkete teslim edildiğinin ya da lehtar-ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olduğunun kanıtlanması gerekmektedir. Dosya içinde çek teslimine ilişkin bir belge bulunmadığı gibi, davacı defterlerinde de bu çeke ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. O halde mahkemece lehtar ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı incelenerek, dosyaya celbedilen deliller ve soruşturma dosyası da değerlendirilip, imza davacı şirket yetkilisine ait ise ödeme olarak kabul edilmesi, ait olmaması halinde ise ödeme olarak kabul edilmemesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
6- Mahkememizce bozma ilamına uyularak bozma ilamında bahsi geçen hususlarla ilgili araştırma yapılmıştır. Buna göre;
7- Şikayetçileri eldeki davanın davacısı şirket ve şirket yetkilisi …, şüphelilerin davalı şirket, … ve … olan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/13436 soruştuma nolu dosyada “…müştekinin soyut iddiasını şüphelinin kabul etmediği, müştekinin soyut iddiası dışında atılı suçun işlendiğine dair kamu davası açmaya yeterli şüpheye ulaştıracak delil elde edilemediği, müşteki tarafın alacak miktarını alamadığından bahisle dolandırıcılık iddiasına ilişkin olarak beyanlarının mevcut deliller karşısında hukuki ihtilaf mahiyetinde olup, hukuk mahkemelerinde ileri sürülmesi gerektiği anlaşıldığından” bahisle olay ve şüpheliler hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığna dair karar verildiği,karara müştekiler vekili Av. … tarafından itiraz edildiği ve Ankara …. Sulh Ceza Hakimliğinin 13/03/2018 tarih ve 2018/296 D.iş sayılı kararı ile kesin olarak İtirazın Reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
8- Bozma ilamı uyarınca lehtar ciranta imzasının davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığına ilişkin tahkikat yapılmış ve davacı şirket temsilcisisnin imza örnekleri ilgili yerlerden celbedilerek imazanın şirket yetkilisi …’a ait olup olmadığı hususunda grafolog bilirkişiden rapor alınmıştır.
9- 25/12/2019 tarihli grafolog bilirkişi raporunda 08/12/2004 tarihli çek aslının dosyaya sunulması halinde sağlıklı rapor tanziminin mümkün olabileceği mahkememize bildirilmiştir. Ancak; eksik olduğu bildirilen çekin yasal saklama süresi geçtiğinden imha edildiği gerek taraf beyanları gerekse soruşturma dosyasındaki bilgi belge ve ifadelerle sabit olduğundan çek aslı üzerinde inceleme yapılması ve diğer imza örnekleriyle mukayese edilmesi imkanı kalmamıştır.
10- Öte yandan; dava dosyasına ekli takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 153.446,61 TL değerindeki 4 ayrı faturaya dayanılarak asıl alacak ve işlemiş faizleri yönünden takip yapıldığı, davalının itirazları üzerine itirazın iptali davasının açıldığı, itirazın iptali davasının konu ve değerinin 4 ayrı faturanın asıl alacak tutarına denk gelen 86.721,15 TL baz alınarak ve 02/03/2021 tarihindeki davacıya yapılan 10.000,00 TL lik ödeme tenzil edilerek 76.721,15 TL üzerinden açıldığı, davacı vekilinin mahkememizce tesis edilen ara karar uyarınca sunmuş olduğu 10/12/2020 tarihli beyan dilekçesine göre 20/05/2004 tarihli 30.000TL tutarlı…havalesi ve 10/06/2005 Tarihli 5.000TL tutarlı…havalesi ile 35.000,00 TLlik ödeme alındığının bildirildiği, ancak bu ödemelerin takibe konu fatura alacağına istinaden alınıp alınmadığını net olarak belirlenemediği, bu konuda beyana davet edilen davacı vekilinin de 09/03/2021 tarihli celsede zapta geçen beyanına göre de, 2004 ve 2005 yıllarına ait ödemelerin takibe konu fatura alacağına istinaden yapılıp yapılmadığı hususunun dosyanın geçirdiği safahat ve eski olması sebebiyle müvekkilleri tarafından da net olarak ortaya konulamadığı tespit edildi. Bu doğrultuda yapılan 35.000,00 TL lik ödemenin takip tarihinin 01/02/2013 olması da dikkate alındığında takipten önce yapıldığının kabulü gerekir. Bu kabulden hareketle, anılan meblağın takibe konu asıl alacaktan mahsubu gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosyada bulunan bilgi, belgeler, uyulan bozma ilamı içeriği ve bozma ilamı uyarınca yapılan tahkikattan elde edilen sonuçlar, soruşturma dosyasında verilen takipsizlik kararı ve alınan grafoloji raporu ile yapılan ödemeler de nazara alınarak davalının takibe konu asıl alacak miktarını davacıya ödemediği ancak takipten önce yapılan 35.000,00 TL tutarlı ödemenin varlığı sebebiyle davacının talep edebileceği asıl alacak tutarının 41.721,15 TL olduğu sonucuna varılmış, neticede davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1-Davacı tarafından davalı aleyhine Ankara …. İcra müdürlüğünün 2013/1408 E. Sayılı takip dosyası üzerinden yapılan takibe davalının vaki itirazının kısmen iptali ile takibin 41.721,15 TL asıl alacak yönünden takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 8.344,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Reddedilen kısım yönünden davacının kötü niyeti ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
4-Alınması gereken 2.849,97 -TL harçtan peşin alınan 543,05 TL harcın düşümü ile kalan 2.306,92 -TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacının bozma öncesi ve bozmadan sonra sarf ettiği toplam 1.356,20-TL yargılama giderinden haklılık oranına göre hesaplanan 737,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde gideri içerisinden karşılanarak davacıya iadesine,
6- Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. uyarınca belirlenen 6.223,75 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Reddedilen kısım yönünden Davalı kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. uyarınca hesaplanan 5250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren15 günlük süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile Yargıtay Temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.07/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır