Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/329 E. 2021/216 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/329 Esas
KARAR NO : 2021/216

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 26/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan rücuan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
1- Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından tanzim edilen Konut Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan …’ın konutunda meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde sigortalıya 140.040,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, sigortalının konutunun bulunduğu sitenin güvenliğinin davalı şirket tarafından yapıldığını, ancak bu görevin gereği gibi yerine getirilmemiş olması neticesinde hırsızlık olayının yaşandığını, davalı … şirketi ile sözleşme imzalayan davalı kooperatifin de yaşanan hırsızlık olayı nedeniyle sorumluluğu bulunduğunu ileri sürerek, 140.404,00 TL.’nin 100,404,00 TL.’sinin ödeme tarihi olan 19.12.2014 tarihinden, 40.000,00 TL.’sinin ödeme tarihi olan 07.01.2014 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
2-Davalı kooperatif vekili, davacı … şirketinin TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olduğunu ve iş bu davayı açtığını, davacı … şirketinin halefi olduğu sigortalı ve müvekkili yönetim ile davalı … şirketi arasındaki hukuki ilişki 4077 sayılı Yasa kapsamında bulunduğundan görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğunu, sigorta poliçesine göre kıymetli eşyaların ancak kilit altında tutulmaları koşuluyla teminata dahil edildiklerini, sigortalıya ait evde kasa bulunmadığı, çalınan kıymetli eşyaların kilitli çekmecede dahi tutulmadıkları açıkça belirtildiğinden sigorta şirketince teminat dışında ödeme yapıldığının anlaşıldığını, bu durumun sigortacının rücu hakkını ortadan kaldırdığını, yaşanan hırsızlık olayında zarar gören sigortalının yeterli önlemi alıp almadığı, zararın artmasına neden olup olmadığı, müvekkilinin güvenlik hizmetini hayatın olağan akışına uygun olarak verip vermediğinin tartışılması gerektiğini, müvekkilinin 380 dönüm arazi üzerinde 176 müstakil villadan oluşan bir yapı kooperatifi olduğunu, villaların arasından geçen sokakların kooperatife ait olmadığını, kooperatifin çevresi duvarlarla çevrilmiş, kapalı bir alan olmadığını, villaların yüksek duvarlarla çevrili olduğunu, sadece 105 tanesinde ikamet edildiğini, diğer villaların çoğunun natamam olduğunu, sitede güvenlik görevlisi bulunmasının amacının her bir dairenin tek tek korunması olmayıp, bir kısım natamam taşınmazlar dahil, genel olarak alan güvenliğinin ve sitede bir kontrolün sağlanması olduğunu, diğer davalı … şirketine 2014 yılında ayda yaklaşık 19.000,00 TL. ödendiğini, üç vardiyada üçer kişiden toplam dokuz güvenlik personelinin istihdam edildiğini, villa başına ayda 176,00 TL toplandığını, bu bütçe ile arazinin tamamının her an izlenmesinin mümkün olmadığını, sigortalı kooperatif üyesinin evinde hem kamera, hem de alarm sistemi mevcut olmasına rağmen her nedense o gün ikisinin de çalışmadığını, sigortalının evde iki kişi çalıştığını beyan ettiğini, hırsızlığın olduğu gün evin tesadüfen boş kaldığını, sigortalının yüklü miktardaki ziynet eşyalarını kasaya, hatta kilitli bir dolaba dahi koymadığını, sigortalının mimari projede kış bahçesi olmamasına rağmen, bu kısmı ekleyip, kış bahçesine açılan kapıyı kilitlemeyerek villayı kolay girilebilir hale getirdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
3- Davalı şirket, davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
4- Dava, davalı kooperatifin üyesi olan dava dışı sigortalının evinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle, konut yangın sigorta poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin TTK’nın 1472. maddesine dayalı olarak davalı kooperatif ve davalı … şirketinden rücuan tahsili istemine ilişkindir.
5- Eldeki davada, Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 07/07/2017 tarihli …. K. sayıılı ilamı sebebiyle Ticaret Mahkemelerinin davaya bakmakta görevli olduğu anlaşılmakla davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.

6- Taraf delilleri toplanmış, sigorta poliçesi, ekspertiz raporu, ödeme belgesi, hasar dosyası getirtilmiştir.
7- Davacı vekilince, davadışı sigortalıya ödeme yapıldığını gösterir 07/01/2015 tarihli 40.000-TL ve 19/12/2014 tarihli 100.404-TL tutarındaki banka ödeme dekontları dosyaya sunulmuştur.
8- Gerek görevsiz mahkemece gerekse mahkememizce dava konusu olayla ilgili bilirkişi raporları alınmışssa da; dosyada bulunan bilirkişi raporlarının ve özellikle kusura ilişkin değerlendirmelerin çelişkili olması, bu haliyle mevcut raporların hesaplamaya, hükme ve denetime elverişli olmaması sebebiyle HMKnın 31. Md. Dikkate alınarak; dava konusu olayın meydana geldiği yerde keşif yapılmak suretiyle somut olayla ilgili tüm tarafların kusurunun belirlenmesi ile akabinde sigorta poliçesine istinaden sigortalısına ödemede bulunan davacı … şirketinin davalılardan rücuen talepte bulunma koşullarının oluşup oluşmadığı, talep edebileceği miktar ile temerrüd tarihi konusunda rapor tanzimi yoluna gidilmiştir.
9- Yapılan keşif neticesinde dosyaya sunulan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu zararın meydana gelmesinde dava dışı sigortalının yüzde 60 oranında kusurlu olduğu, davalıların her birinin de yüzde 20’şer oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir.
10- Dava dilekçesi, alınan son kusur bilirkişi raporu, sigorta poliçesi ve hasar dosyası, tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Olay tarihi olan 31.10.2014 de dava dışı sigortalıya ait konutta meydana gelen hırsızlık neticesinde davacı … şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz raporuna göre sigortalıya 140.404,00TL’nin ödendiği, davacı … şirketinin ise TTK’nun 1472. maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olduğundan, ödediği bedelin rücuen tazmini yönünde eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.
11- Mahkememizce yapılan keşif sonucunda düzenlenen ve kusur yönünden alınan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporu usul ve yasa ile dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçeli olduğu görülmekle hükme esas alınmıştır.
12- Bilirkişinin yaptığı inceleme sonucunda düzenlediği rapora göre, olayın meydana gelmesinde davadışı sigortalının yüzde 60 oranında kusurlu olduğu, davalıların her birinin de yüzde 20’şer oranında kusurlu oldukları, her ne kadar 2 ayrı dekont ile davacı tarafından davadışı sigortalıya ödeme yapılmışsa da; 07/01/2015 tarihinde yapılan 40.000 Tl lik ödemeye ilişkin ekspertiz raporu dosyada yer almadığından davacının ödediği bu meblağı davalılardan talep edemeyeceği anlaşılmış ve neticede davadışı sigortalıya ödenen 19/12/2014 tarihli miktar ile tarafların kusur oranları da dikkate alındığında davacının davalılardan talep edebileceği alacak miktarının 41.761,60 TL olduğu belirlenmiş ve bu miktarın ödeme tarihi olan 19/12/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline dair davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
1- 41.761,60 TLnin 19/12/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Alınması gereken 2852,73 TL harcın peşin alınan 2.397,75 TL harçtan düşümü ile kalan 454,98 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacının yatırdığı başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı toplamı olan 2.429,55 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından karşılanan bilirkişi ücreti,posta-davetiye gideri, keşif gideri olmak üzere toplam 5.704,40 TL yargılama giderinden davanın haklılık oranına göre hesaplanan 1.696,71 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde YATIRANA İADESİNE,
7-Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden …Ü.T. Uyarınca hesaplanan 6.229,01 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı kooperatif kendini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım bakımından hesaplanan 13.321,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak anılan davalı tarafa ödenmesine,
Dair davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı diğer davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır