Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/308 E. 2021/219 K. 25.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2018/308 Esas
KARAR NO : 2021/219

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2018
KARAR TARİHİ : 25/03/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili Av. … sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davacı ile davalı Şirket arasındaki ticari ilişki nedeni ile müvekkilinin davalı Şirketten cari hesap ekstresine konu 23.093,42-TL alacağının mevcut olduğu, müvekkilinin müteaddit kez talep etmesine rağmen alacağını tahsil edememesi nedeni ile davalı borçlu Şirket aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, takibe konu alacaklarının para alacağı olup TBK 89.m. gereğince davacının yerleşim yeri Mahkemesinin yetkili olduğunu beyanla davalının ….Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasına vâki haksız itirazının iptaline, % 20 oranında icra-inkâr tazminatının yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA :
Dava dilekçesi davalı Şirkete tebliğ edilmiş ise de; davalı yan cevap dilekçesi sunmadığı gibi kendisini de vekil ile temsil ettirmemiştir.
DELİLLER :

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağa ilişkin olarak başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyamızda mevcut Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … sayılı dosyasında verilen 02/05/2018 tarihli kararı ile davalı Şirket hakkında iflas kararı verildiği, anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere;İİK’nın 191. maddesi gereğince borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüz olup, müflisin masa malları üzerindeki tasarruf yetkisi iflâs ile kısıtlandığından, aynı Kanun’un 226. maddesinde de masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu hükmü kabul edilmiştir. Diğer anlatımla, iflasın açılmasıyla dava takip yetkisi (ve taraf sıfatı), artık müflise değil, iflas idaresine ait olup, adi tasfiyede İİK’nın 226-229 maddeleri gereği iflas masasını temsil yetkisi iflas idare memurlarına, eğer basit tasfiye (İİK’nın m. 218) usulü benimsenmiş ise; bu temsil yetkisi İflas Müdürlüğü’ne (İflas Dairesine) aittir. Diğer taraftan, basit tasfiye usulünde 2.alacaklılar toplantısı yapılmayıp iflas masasının temsili iflas dairesi tarafından yapıldığından , davayı iflas dairesinin takip etmesi gerekir. Adi tasfiye usulünde ise; müflisin taraf olduğu davalar İİK.’nın 194. maddesi uyarınca 2. alacaklılar toplantısında kadar durur ve bu halde 2. alacaklılar toplantısı yapıldıktan sonra iflas idaresi iflas masasını temsil eder.
Yine, basit usule göre iflas tasfiyesinin yapılması durumunda müflis Şirketin taraf olduğu hukuk davalarının İİK 194.m. Gereğince tatil edilmesi (geri bırakılması) hukuken olanaklı değildir. (Yargıtay 23.H.D. Başkanlığı’nın 21.03.2018 tarih, 2016/102 E., 2018/2280K. sayılı ilamı)
Dosyamız davalısı müflis Şirket yönünden iflas tasfiyesinin yürütüldüğü Ankara Batı İflas Dairesine müzekkere yazılarak 2018/2İflas sayılı dosyada tasfiye usulü ve aşaması araştırılmış, dosyamıza gönderilen cevabi müzekkereden müflis davalı Şirketin malvarlığına rastlanmadığından, tasfiyenin basit tasfiye usulüne göre yapılmasının kararlaştırıldığı ve tasfiyenin re’sen Ankara Batı İflas Dairesi tarafından yürütülmekte olduğu anlaşılmıştır.
İflas tasfiyesinin basit usule göre yürütüldüğü ve bu usulde İİK 154.m. gereğince 2. Alacaklılar toplantısının yapılmayacağı dikkate alınarak İİK 194.m. gereğince yasal olanak bulunmamakla dosyamızda yargılamanın durdurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosyamızda yargılamanın 16/07/2020 tarihli celse ara kararı ile hesap bilirkişi raporu alınmasına ve bilirkişi ücreti nedeni ile eksik delil avansının ikmaline karar verilmiş olup sözkonusu ihtaratlı kesin süre içeren Mahkememiz ara kararı tebliğine rağmen davacı tarafından dosyamıza eksik delil avansının yatırılmamıştır.
Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafından dava konusu cari hesap alacağının tahsiline yönelik olarak başlattığı icra takibine vâki müflis davalı Şirketin itirazının iptali talep edilmiş ise de; müflisin davalı Şirketten dava konusu icra takip tarihi itibariyle cari hesap ilişkisi nedeni ile alacaklı olduğunu ispatlamakla yükümlü olduğu, hal böyle iken ispat yükü kendisine düşen davacının eksik delil avansını ikmal etmemesi nedeni ile davasının haklılığını kanıtlayamadığı, bu itibarla da açıklanan gerekçelerle haklılığı kanıtlanamayan davanın reddi gerektiği kanaatine varılmakla; davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 394,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye 335,08-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya İADESİNE,
3- Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4- HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5- …İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır