Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/239 E. 2021/6 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/239 Esas
KARAR NO : 2021/6

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 12/01/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVA :
Davacı vekili, dava dışı …’in davacı kooperatifin üyesi olduğunu, kanun ve sözleşme uyarınca dava dışı …bank’tan kredi kullandığını, davalının da dava dışı …’in borcuna kefil olduğunu, davacının bu tür kredilerde yasal aracı konumunda bulunduğunu, kredinin ödemesinin yapılamaması üzerine davacı kooperatifin krediyi veren bankadaki hesabından bankaca kesinti yapıldığını, kesinti yapılan tutarın tahsili amacıyla başlatılan takibe davalı kefil tarafından borca ve yetkiye itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek … Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve müvekkili lehine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulune uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE :
Dava; kefalet kooperatifi kredi sözleşmesine istinaden dava dışı üyenin kullandığı kredinin geri ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve kefil hakkında yapılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Davalı İcra dairesinin yetkisine itiraz etmişse de; sözleşmenin tarafı olan ve aleyhlerine takip yapılan asıl borçlu ve diğer kefil ile davacının yerleşim yerinin Ankara olduğu gözetilerek HMK 7.maddesi gereğince davalının yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Ayrıca Sözleşmenin tarafı olan ve hakkında takip yapılan asıl borçlunun kooperatifin üyesi olduğu görüldüğünden davada görevli mahkemenin de Ticaret mahkemesi olması sebebiyle dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dosyada bulunan sözleşmesini incelenmesinden; davadışı … tarafından davadışı …’e 22/08/2014 tarihinde 10 ay taksitli 133.000 TL tutarında işletme kredisi kullandırıldığı, gerekli kesintilerdn sonra miktarın …’in hesabına aktarıldığı, davalının da kefil konumunda olduğu, 4. taksit borcuna isabet eden 13.300 TL nin ödenmemesi üzerine, anılan miktar ile ferileriyle birlikte toplam 16.222,09 TL nin davacı kooperatifin hesabından tahsil edildiği, bunun üzerine davaya dayanak takibin davacı tarafından asıl borçlu ve kefil aleyhine başlatıldığı görülmektedir. Ayrıca mezkur sözleşmeye istinaden her bir taksit sayısına isabet eden 10 adet bonolar düzenlenmiş olup; bu bonolarda bankanın alacaklı, asıl borçlu ve kefilin borçlu, davacı kooperatifin ise aval veren olduğu tespit edilmiştir.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya kapsamında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Alınan bilirkişi raporunun özellikle davalı kefilin sorumluluğuyla ilgili kanaatinin dosya kapsamına uygun olmadığı da gözetilerek dava dosyasında yeni bir bilirkişi tayini yapılmış olup, hazırlanan 15.10.2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinden; davacının takibe konu miktarı avalist sıfatıyla davalı kefilden rucüan talep edebileceği bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacı yanca davadışı banka ile asıl borçlu arasında yapılan işletme kredisi sözleşmesi ile bu sözleşmeye istinaden düzenlenen bono bedelinin davacı tarafça ödenmesi sebebiyle ödenen bedelin tahsili amacıyla yapılan takibe itiraz üzerine iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, dosya kapsamında alınan denetime ve hüküm kurmaya elverişli 15/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davalının davadışı banka ile dava dışı asıl borçlu aarsında yapılan işletme kredisine kefil olduğu, 4. taksit borcuna isabet eden 16.222,09 TL nin davacı kooperatifin hesabından tahsil edildiği, sözleşmeye istinaden tanzim edilen bonolarda bankanın alacaklı, asıl borçlu ve kefilin borçlu, davacı kooperatifin ise avalist olduğu, davacının takibe konu miktarı avalist sıfatıyla davalı kefilden rucüan talep edebileceği, buna göre de davalının davacıya takip talebindeki miktar kadar borçlu olduğu, davacının avalist sıfatıyla dava dışı bankaya ödediği miktarı rucüan davalı kefilden talep etmekte haklı olduğu kanaatine varılmıştır. İİK 67/2 maddesi uyarınca hükmedilen alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacı yararına icra inkar tazminatına da hükmedilerek takdiren aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Açıklanan gerekçeye ve dosya kapsamına göre;
Davanın KABULÜ İLE,
1-Davacının davalı aleyhine … müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası ile yapılan takibe davalının vaki itirazının iptali ile takibin 16.222,07 TL asıl alacak ve 1.612,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.834,14 TL üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-İİK 67 uyarınca hükmolunan alacağın %20si üzerinden hesaplanan 3.566,82 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 1218,25 TL harçtan peşin alınan 304,57 TL harcın düşümü ile kalan 913,68 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Peşin ve başvuru harcı ve vekalet harcı olarak alınan 345,67 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacının dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.504,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-…Ü.T. uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/01/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır