Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/220 E. 2022/602 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2018/220 Esas – 2022/602
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.

4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/220 Esas
KARAR NO : 2022/602

HAKİM :…….

DAVACI …..
DAVALI :….

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/03/2018
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: :
1-Davacı vekili, dava dilekçesinde ve 28/04/2021 tarihli beyan dilekçesinde özetle; 11/06/2017 tarihinde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalı …’in sevk ve idaresinde olan aracın motosiklet kullanıcısı olan davacıya çarptığını ve davacının yaralandığını, geçici ve sürekli işgöremezliğinin oluştuğunu, ayrıca, davacının kaza sebebiyle psikolojik sorunlar yaşadığını bu yönden de manevi zararın oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla 25,00 TL geçici iş göremezlik ve 25,00 TL daimi iş göremezlik, 20 TL bakıcı gideri ve 30,00 TL kazanç kaybı olmak üzere toplam 100,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan, 10.000 TL manevi tazminatın ise davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davacı vekili, 07/02/2022 tarihli bedel artırım dilekçesiyle maddi tazminat talebini 5.175,45 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP :
3-Davalı sigorta şirketi vekili, zaman aşımı def’ii ileri sürmüş ayrıca kazada sigortalı araç malikinin kusurunun bulunmadığını, davacının maluliyetinin belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, manevi tazminatın sigorta poliçesi kapsamında bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, meydana gelen kazada davacı motosiklet sürücüsünün kendi aracına çarptığını, kazada kusurunun bulunmadığını, davacıyı hastaneye kendisinin götürdüğünü, karakol ekibinin aracın kaldırılmasını istediği için aracı yerinden kaldırdıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
4- Davalı sigorta şirketi vekili her ne kadar zaman aşımı def’iinde bulunmuşsa da; KTK’nın 109/2 maddesi uyarınca ceza zamanaşımının dolmadığından davalı tarafın yerinde görülmeyen zamanaşımı itirazının reddine karar verilerek dava dosyasının esasının incelenmesine geçilmiştir.
5- Dava, davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, diğer davalının sürücüsü olduğu araç ile davacının kullandığı motosikletin karıştığı kazada, davacıda oluştuğu iddia edilen geçici ve kalıcı işgöremezlik tazminatının, bakıcı ve kazanç giderinin davalılardan, manevi tazminatın ise davalı sürücüden tahsili konularına ilişkindir.
6- Dosyamız arasına celp edilen ZMMS poliçesi ve sigorta hasar dosyasının incelenmesinden;dava konusu trafik kazasına karışan aracın kaza tarihini de kapsar şekilde davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu ve davacıya ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
7- Kazaya karışan araç sürücülerinin yüzdesel kusur dağılımlarının belirlenmesi gerektiğinden dosyada kusur raporu alınmış ve 22/01/2022 tarihli kusur raporunda davacının %25 oranında kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketine sigortalı aracın sürücüsü davalı …’in ise %75 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
8- AÜTF tarafından düzenlenen 16/11/2020 tarihli dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği tarihte yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü…. Yönetmeliği hükümleri gereğince düzenlenen maluliyet raporuna göre; davacının kaza nedeni ile engellilik oranının bulunmadığı ve 3 ay süre ile geçici işgöremezliğinin oluştuğu belirtilmiştir.
9-Aktüer hesabı bakımından ise dosya özellikle Anayasa Mahkemesi tarafından konuyla ilgili verilen iptal kararı da nazara alınarak mahkememizce değerlendirilmiştir. Buna göre;
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010”adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca’da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 Esas – 2020/8874 Karar sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 Esas – 2021/34 Karar sayılı ilamı)
Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40 Esas – 2020/40 sayılı Kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, ve özellikle Yargıtay görüş değişikliği gereğince hesaplamada progresif rant yöntemine göre hesaplama yapılması yoluna gidilmiştir. (Konuyla ilgili emsal kabul edilen ve alıntılanan karar: … BAM 26. Hukuk Dairesinin 24/06/2021 tarih, 2019/590 Esas, 2021/1242 K. sayılı kararı)
10-Bu doğrultuda; Dosyamızda aktüer hesap bilirkişisinden rapor temin edilmiş, bilirkişi raporunda özetle; TRH-2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda davacının davalılardan 5175,45 TL geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği mütalaa edilmiştir.
11-Bu bağlamda, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre; davalı sigorta şirketine ve davalı sürücüye karşı yöneltilen maddi tazminat istemi bakımından; toplanan deliller ve Mahkememiz’ce yukarıda anılan ilkeler gözetilerek, esas alınan Adli Tıp raporunda da belirtildiği üzere davacı yararına sürekli iş göremezlik zararının oluşmadığı, toplanan deliller ve Mahkememiz’ce de benimsenen maluliyet raporu ile benimsenen aktüer bilirkişi raporuna göre geçici iş göremezlik tazminatı talep edebileceği, bakıcı ve kazanç kaybıyla ilgili dosyaya delil sunulmadığı, bu bağlamda yukarıda anılan ilkeler gözetilerek dosyamıza sunulan aktüer bilirkişi raporu doğrultusunda, dava dilekçesi ve değer artırım talebi gibi davanın geçici iş göremezlik talebi bakımından kabulü gerektiği, ancak davacının sürekli işgöremezlik, kazanç kaybı ve bakıcı gideri tazminatı talep edemeyeceği de nazara alınarak; açıklanan gerekçelerle davanın maddi tazminat talepleri bakımından kısmen kabulüne, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüdün ise dava tarihi olan 20/03/2018 tarihinde oluştuğu, diğer davalı yönünden ise kaza tarihi olan 11/06/2017 tarihinde oluştuğu gözetilerek anılan tarihten itibaren hüküm altına alınan tazminat alacaklarına aracın hususi araç olması sebebiyle yasal faiz işletilmesin karar vermek gerekmiştir.
12- Davalı …’e karşı açılan manevi tazminat istemli dava bakımından ise, davacının meydana gelen kazada yaralandığı dikkate alınarak, paranın satın alma gücü, manevi tazminatın niteliğine ilişkin hukuki değerlendirme, 22/06/1976 tarihli 7/7 sayılı içtihatı birleştirme kararı ile davacıda oluşan genel çalışma gücü kayıp oranı, iyileşme süresi, tarafların olaydaki kusur dağılım oranları ile son olarak tarafların gelir durumları da birlikte değerlendirilmiş ve neticede davacının manevi tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-Maddi tazminat istemleri yönünden;
1-Sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri tazminatı ve kazanç kaybı taleplerinin ayrı ayrı reddine,
2-Geçici iş göremezlik tazminatı bakımından talebin kısmen kabulü ile 5.100,45 TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı … yönünden 11/06/2017, davalı sigorta şirketi yönünden 20/03/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-Manevi tazminat istemleri yönünden;
Davanın kısmen kabulü ile;
1.000,00 TL manevi tazminatın 11/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-a) Maddi tazminat yönünden alınması gereken 348,41 TL harçtan peşin alınan 35,90 TL ile ıslah ile alınan 80,70 TL harcın düşümü ile kalan 231,81 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
b) Manevi tazminat yönünden alınması gereken 68,31 TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
3-Davacının peşin ve başvuru harcı, ıslah harcı, dosya, pul, davetiye, yazışma ve bilirkişi ücreti olarak sarf ettiği 1.794,60 TL’den haklılık oranına göre belirlenen 1.768,59 TL sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-a) Maddi tazminat yönünden A.A.Ü.T. Uyarınca hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Maddi tazminat yönünden, reddedilen kısım bakımından AAÜT’nin 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 75,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı sigorta şirketine verilmesine,
b)Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden AAÜT’nin 10/1 ve 13/2 maddesi uyarınca belirlenen 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair; tarafların yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde verilecek dilekçe ile … Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip…
e-imzalıdır.

Hakim…
e-imzalıdır.