Emsal Mahkeme Kararı Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/744 E. 2021/815 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA YARGILAMA YAPMAYA VE HÜKÜM VERMEYE YETKİLİ

T.C.
ANKARA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/744 Esas
KARAR NO : 2021/815

BAŞKAN : … …
ÜYE : … …
ÜYE : … …
KATİP : … …
DAVACI : ….
VEKİLİ : Av. … -….
DAVALI : …,
VEKİLİ : Av. … – ….
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/08/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/01/2022
Mahkememizin yukarıdaki esasına kayden açılan ticari satımdan kaynaklanan alacak davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
Dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE İSTEK :
Davacı vekili sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yüklendiği inşaat işlerinde kullanmak amacı ile davalı üretici şirketten 25.08.2015 tarihli sipariş formu ile kamyon üzerinde beton pompası sipariş ettiğini, davalı şirketten 28.09.2015 tarihli 334490 sıra numaralı toplam 259.600,00 Euro bedelli fatura ile söz konusu araç ve üzerindeki beton pompasını satın aldığını, müvekkili şirkete teslim edilen Pİ PO 140-44 Kamyon üstü bomlu beton pompasının inşaat işinin yapıldığı…Mali Hotel Projesi için konteyner üzerinde taşımrken liman personelinin hatası sebebi ile indirme esnasında 19.11.2015 tarihinde yan yatarak hasar gördüğünü, davalının beton pompasının tamirinin yalnızca Türkiye’de yapılabileceğini ve, yurtdışı servis sağlayıcılarının bulunmadığını belirtmesi üzerine beton pompasının Türkiye’ye getirilerek davalıya tamir ettirildiğini, bedeli ödenen beton pompasının zilyetliğinin müvekkili şirkette olmasına karşın davalı tarafından noter önünde yapılması gereken satış ve devir işlemlerinin hiçbir zaman yapılmadığını, Beyoğlu … Noterliğinden ihtarname keşide etmelerine rağmen sonuç elde edilemediğini, aynı zamanda aracın projelendirilmesi, ruhsat ve tescil işlemlerinin davalı tarafından yapılması gerekirken yapılmadığını, aracın resmi sicilde halen davalı adına kayıtlı olduğunu, müvekkili şirketin Mali ülkesinde üstlendiği iş için Ispanya’dan ikini el bir beton pompası almak ve nakil ettirmek zorunda kaldığını, işbu satın alım ve nakliye sebebiyle müvekkilinin alım, nakliye, KDV, gümrük vs. ek gideri oluştuğu bu nedenle müvekkili şirketin zarara uğradığım beyanla öncelikle davalı şirkete aracın üzerindeki beton pompasının ilgili projesinin çizdirilerek, TSE Uygunluk Belgesi alınmasını, araç ile birlikte trafik kaydının müvekkili şirket adına kaydettirilmesi ve akabinde davacı şirketçe bedeli ödenen aracın müvekkili şirket adına tescilinin sağlanmasına karar verilmesini veya işbu projelendirme ve tescil işlemlerinin davalı tarafça yapılmaması durumu da dikkate alınarak aracın ruhsatının çıkarılması için gerekli olan proje çizimi, ruhsat, TSE Uygunluk Belgesi ve tescil işlemleri yönünden gerekli olan giderlerin ve bedellerinin bilirkişiler vasıtasıyla tespiti bu bedeller toplamının davalı yanca davacı şirkete ödenmesine karar verilmesini, aracın kullanılamaması sebebiyle oluşan, davacının başka beton pompası temin edip ilgili şantiyeye naklettirmesi gümrük, ardiye, nakil, ikame beton pompası satın alma, KDV v,s. tüm ilave harcama ve giderleri sebebiyle uğradığı ve uğramakta olduğu tüm menfi ve müspet zararların tazmini amacıyla şimdilik 150.000,00-TL bedelin davalıdan tahsiline, aksi takdirde terdiden davacı şirket tarafından ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren işleyecek banka mevduatına işletilen azami faiz ile birlikte müvekkili davacı şirkete ödenmesini talep etmiştir.
CEVAP VE SAVUNMA:
Davalı vekili sunduğu cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 25.08.2015 tarihli satış sözleşmesi imzalandığını, satış sözleşmesi uyarınca teslimat gerçekleştiğini ve fatura tanzim edildiğini, dosyaya sunulan fatura incelendiğinde yurtdışı ihraç kayıtlı satışın 259.600,00 € değil, 220.000,000 €+KDV’ye gerçekleştiğini KDV kanunu gereğince ihraç kayıtlı satış nedeniyle KDV’nin tahsil edilmediğini, dava konusu aracın …. tarafından yurtdışı şantiyesinde kullanılmak, bir diğer ifade ile Türkiye’de kullanılmamak amacı ile satın alındığını, müvekkilinin üretimi PÎPO K 140-44 kamyon üzerine montesinin müvekkili tarafından yapıldığım TSE Uygunluk Belgesi alındığını, yurtdışına ihraç işlemleri için belgelerin tanzim edildiğini, davacının dava dilekçesine ek olarak sunduğu 02.10.2015 tarihli gümrük beyannamesi incelendiğinde Mercedes Benz kamyon üstü pompanın tescilsiz olduğunun görüleceğini Davacının limanda gerçekleşen kaza sonrası beton pompası ve kamyonu Türkiye’de kullanmak istediğini müvekkiline bildirdiğini pompa ve pompanın montaj ımn yapıldığı kamyonun yurtdışı ihraç kaydıyla davacıya satıldığını ve müvekkilince bu duruma uygun gümrük işlemleri yapılarak yurtdışına ihracı gerçekleştirildiğini, davacının işletmesel kararı sonucu aracı Türkiye’de kullanmak istemesi buna bağlı olarak aracın devrinin kendisine yapılmasını istemesi karşısında söz konusu aracın davacı şirkete trafik tesciline müvekkili şirketçe kaydı ya da tescil ve devrinin yapılmasının meri mevzuat açısından mümkün olmadığını, müvekkilinin beton pompası satış sözleşmesi gereği sözleşme ile kendisine yüklenilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davacının kolaylıkla aracın sahibi olduğu yönünde tespit yaptırabileceğini, tespit sonrası tescil başvurusu yapabileceğine, bu başvuru reddedilirse uyuşmazlığı idari yargıya taşıyabileceğini, tescilsiz bir aracın tescilinin müvekkiline husumet yöneltilerek davacı üzerine yapılmasına karar verilemeyeceğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER :
-Proforma fatura örnekleri
-lstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi 2017/65 D. İş Delil Tespiti Dosyası
-Bilirkişi asıl ve ek raporları.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, yurt dışına ihraç kaydıyla satın alınan araç ve beton pompasının aracın trafikte davacı adına tescili ile beton pompasının tescili için zorunlu ruhsatlandırma ve projelendırme giderlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili duruşmada dava dilekçesini aynen tekrar ile istemi gibi karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın açıldığı Gölbaşı 1.Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından davaya bakmaya Mahkememizin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Mahkememize gönderilmekle; uyuşmazlığın mahiyeti ve tarafların tüzel kişi tacir sıfatları birlikte gözetilerek nispi ticari dava niteliğindeki davada Mahkememizin görevli olduğu kabul edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra makine mühendisi ve nitelikli hesaplama alanında uzman bilirkişiden oluşturulan bilirkişi heyetinden rapor alınmış, dosyamıza sunulan 17/01/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle; beton pompasının davalı tarafından davacıya yurtdışı ihraç kayıtlı şekilde satışının yapıldığı, 02.10.2015 tarihli gümrük beyannamesinde davaya konu aracın tescilsiz şekilde satışının gerçekleştiği, yine 28.09.2015 tarihli Pi Makina faturasında dava konusu aracın 3065 sayılı KDV Kanununun 11/1-C maddesine göre ihraç kayıtlı verildiğinden KDV’sinin tahsil edilmediği notunun yer aldığı görüldüğü, her ne kadar dava dosyasında taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin bulunmadığı tespit edilmiş ise de; dosyada yer alan belgelerden 02.10.2015 tarihli gümrük beyannamesinde yazılı olan “tescilsiz” ifadesinin, 24.08.2015 tarihli proforma faturada pompa montajına uygun olan şaseli kamyonlar için “TSE projelendirme ve diğer işlemler için masraf bedelinin 2.000,000 € olduğu” ifadesinden davaya konu beton pompasının davalı tarafından yurtdışı ihraç kaydıyla davacıya satıldığı, araç satışı yapılırken tarafların satıştaki iradesinin aracın yurtdışı kullanımı için satışının yapılması şeklinde olduğunu, dolayısı ile aracın Türkiye’de kullanımı için gerekli olan tescil işlemlerinden ve bu işlemler nedeni ile doğan masraflardan davacının sorumlu olduğu sonucuna ulaşıldığı, TSE Projelendirmesi ve diğer işlemler için proforma faturada ayrı bir ücret belirlenmesi ve belirlenen ücretin satış bedeli içerisinde yer almaması nedeni ile 220.000,00 Euro bedelin yalnızca beton pompası satışı ve montajı bedeli olduğu, tescil işlemleri için ayrıca ücret ödenmesi gerekeceğinin tespit edildiği, ancak taraflar arasında imzalanan satış sözleşmesinin dava dosyasına kazandırılması ve satış sözleşmesinde davaya konu aracın ne surette kullanılacağına ilişkin irade beyanının yer alması halinde bu görüşün değişebileceği, davaya konu beton pompasımn kim adına tescilli olduğunun dosya kapsamından tespit edilemediği beton pompasının tescilsiz olduğunun 02.10.2015 tarihli gümrük beyannamesinde yer alan tescilsiz kaydından anlaşıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından her ne kadar bilirkişi heyeti raporuna itiraz dilekçesi sunularak yeniden bilirkişi raporu alınması talep edilmiş ise de; sunulan bilirkişi raporu denetime elverişli görülmekle yeniden bilirkişi raporu alınmasına gerek görülmemiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı alıcı Şirketin davalı satıcı Şirketten dosyamıza örneği sunulan 25/08/2005 tarihli sözleşme ile üzerinde beton pompası bulunan 1 adet Mercedes marka kamyonu yurt dışındaki şantiyesinde çalıştırmak üzere ihraç kaydıyla toplam 220.000 Euro bedel ile satın aldığı tarafların kabulünde ve çekişmesizdir.
Yargılama konusu somut uyuşmazlık, tarafların sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin ve buna bağlı olarak da dava konusu aracın trafikte davacı alıcı adına tescilinin gerekip gerekmediği ve aracın tescili için gerekli projelendirme ve ruhsatlandırma giderlerinden davalı satıcının hukuken sorumlu olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dosyamıza sunulan dosyamıza sunulan beton pompası sözleşmesi hükümleri incelendiğinde; sözleşmenin 2. Maddesinde; “ Alıcı firma, kendisine satıcı tarafından gönderilen proforma faturanın veya sözleşmenin yetkili kıldığı kişiler tarafından kaşelenip imzalanması veya uygun iletişim araçları (faks, posta v.b.) satıcıya iletilmesini takiben satıcının da bu belgeye ulaştığı anda siparişini vermiş sayılır. Alıcı, makinaların siparişini verdiği anda adı geçen makinaları tüm özellikleri ile beğenmiş ve bu özellikleri ile beğenmiş ve bu özellikleri ile siparişine konu etmiş kabul edilecektir.” Hükmüne yer verildiği, 5 ve 6.maddelerinde ise; makinanın nakliye, montajı ve sigortası makinanın devreye alınması ile ilgili düzenlemelere yer verildiği, sözleşmenin başlıklı 3.maddesinde ise; satım bedeli olarak kararlaştırılan 220.000 Euro’nun yanında ihraç kayıtlı fatura kesileceğinden KDV ve ÖTV’nin eklenmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.
Değinilen sözleşme hükümleri bütün olarak değerlendirildiğinde ise; dosyamızda davacı yanın satım sözleşmesine konu aracı yurt dışı ihraç kaydıyla yurt dışında şantiyesinde çalıştırmak üzere satın aldığı sabit olup aracın ve üzerindeki beton pompasının yurt içinde trafikte davacı alıcı adına tescil edileceği ve tescil edilmediği takdirde beton pompasının tescili için zorunlu projelendirme ve ruhsatlandırma giderlerinin davalı satıcıya ait bir yükümlülük olduğuna yönelik açık bir düzenlemeye yer verilmediği tartışmasızdır.
Nitekim, anılan sözleşmenin “Devreye Alma” başlıklı 6.2maddesinde satıma konu makinenin devreye alma işlemleri sırasında davalı satıcının personelinin İstanbul ile davacının yurtdışında şantiyesinin bulunduğu…arasındaki uçak bileti ile konaklama ve iaşe masraflarının da davacı alıcıya ait olduğu açıkça düzenlenerek makinenin kurulum ve montajının da yurt dışında şantiyede yapılacağı belirlenmiştir.
Davacı taraf, ileri sürdüğü dava konusu iddia ve talepleri çerçevesinde davalı satıcının satıma konu aracın ve üzerindeki beton pompasının kendisi adına tescilini yaptırmakla yükümlü olduğunu kanıtlamakla yükümlüdür. Ne var ki, dosyamıza sunulan sözleşme bağlamında davalı satıcının davacı alıcıya karşı bu yönde bir taahhüdünün mevcut olduğunu usulüne uygun deliller ile kanıtlayamamıştır. Bu nedenle, yurt dışı ihraç kaydıyla satın aldığı sabit olan araç ve üzerindeki beton pompasının kendisine satım ve tesliminden sonra davacı alıcı tarafından yurt içinde kullanılamadığından bahisle ve yurt içi kullanıma elverişli hale getirilmesi için kendisi adına trafikte tescil ve tescil için gerekli zorunlu giderlerinden davalı satıcının hukuken sorumlu olduğunun ileri sürülmesi de açıkça hukuki dayanaktan yoksun olup kabulü mümkün değildir.
Nitekim, dosyaya sunulan ve davalı Şirketin kaşe ve yetkilisinin imzasını taşıyan proforma fatura da incelendiğinde; TSE Projelendirmesi ve diğer işlemler için ayrıca 2.000 Euro masraf alınacağı açıkça belirtilmiş olup sözkonusu bedelin sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin içerisinde yer almaması nedeni ile 220.000,00 Euro bedelin yalnızca beton pompası satışı ve montajı bedeli olduğu, 28.09.2015 tarihli faturanın kesidecisinin Pi Makina olduğu, …. ye kesildiği malın cinsinin PİPO 140-44 kamyon üstü bomlu beton pompası olduğu tutarının 220.000,00 € olduğu, KDV’sinin 39.600,00 € olduğu KDV Kanunu’nun 11/1-C maddesine göre ihraç kayıtlı verildiğinden, KDV’sinin tahsil edilmediğinin açıkça belirtildiği, yine Derince Gümrük Müdürlüğü tarafından 02.10.2015 tarihinde düzenlenen gümrük beyannamesinde ise; eşyanın tanımının PİPO 140-44 kamyon üstü bomlu beton pompası, model 2015, tipi Axor 3340, markası Mercedes Benz, tescilsiz marka 740058 TL yazılı olduğu, bu durumda ise davacı alıcının bizzat ödemekle yükümlü olduğu sözkonusu tescil için projelendirme giderini davalı satıcının yükümlülükleri kapsamında değerlendirerek kendisinden talep edemeyeceği ortadadır.
Bilindiği üzere; taraflar arasındaki ticari satım akdi kapsamında davacı alıcı davalı satıcıdan ancak sözleşme konusu edimlerinin ifasını talep edebileceği gibi edimlerini tam ve gereği gibi ifa etmemesi durumunda ancak sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin ifa edilmemesinden doğan haklarını ileri sürebilir. Davacı tarafın, satım sözleşmesi kapsamında davalı alıcıdan yurt dışı şantiyesinde kullanmak için satın aldığı araç üzeri beton pompasını daha sonra işbu dava ile yurt içinde kullanmak üzere adına tescili ve ileri sürdüğü diğer dava konusu talepleri, açıklanan gerekçelerle hukuki dayanaktan yoksun olup haklılığı kanıtlanamadığından açıklanan gerekçelerle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 59,30-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 2.561,63-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.502,33-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yatırılan delil avansından karşılanan müzekkere ve tebligat gideri toplamı 27,50-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki AAÜT gereğince nispi 18.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK 333.m. gereğince artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize verilecek dilekçe ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/12/2021

Başkan …
e-imza

Üye …
e-imza

Üye …
e-imza

Katip …
e-imza